Global Finans Sistemi’nin Evrimi ve Türkiye ile Etkileşimi Atilla Yesilada GlobalSource Partners Advisor ayesilada@gmail.com https://www.facebook.com/atilla.yesilada Mart 2018
Konu başlıkları Dünya finans sistemini tanıyalım: İşlevi, riskler, evrimi ve geleceği, Gelişmekte Olan Piyasalara yatırımlar: Geleceğin en parlak finans dalı, Türk finans sistemini kısa tanıyalım: Global sisteme eklemlenme, başlıca kurumlar ve sorunlar, Global finans sisteminin önümüzdeki 3 yılı ve Türkiye’ye etkisi.
Dünya Finans Sistemi: İşlevi Finansal sistem tasarruf yapanlarla harcamak veya yatırım yapmak isteyenler arasında aracılık görevi yapar. Bu anlamda yatırımları yükseltir, harcamaların zaman içinde oynaklığını azaltır ve kaynak dağılımının etkinliğini artırır. Ekonomik teoride bahsedilen bu temel fonksiyon yanında, bir çok işlev daha üstlenir: Risk sigortası satar (hedging ürünleri). Uzun vadeli yatırım projeksiyonları için fiyat belirlenmesine yardımcı olur. (futures ve forward fiyat eğrileri) Tasarruf sahibinin riskini azaltır—portföyde risk dağılımı işlevini sağlar.
Finansal sistemin gelişimi Batı’da finans sistemleri sermaye birikimi ve küresel ticaret paralel Sanayi Devrimi’nden bu yana çok hızlı gelişme gösterdi. Müslüman dünyası bu konuda çok geride kaldı. Finans sistemin mimari altyapısı Bretton Woods’da kotarıldı. 1980’lerde SSCB’nin dağılması, 1900’larda ise Çin’in dünya açılması finans sistemini hızla büyütüp küreselleştirdi.
Finansal sistemin gelişimi (devam) Halen finans pazarı dünya gelirinden 3 misli daha hızlı büyüyor. Hakim güçler sürekli olarak finansal liberalizasyon için baskı yaptı. Sermaye hesaplarının açılması (konvertibilite) ve esnek kur sistemi çok önemli aşamalar teşkil etti. Ancak, finans sistemini bugünkü haline getiren, matematiğin portföy teorisine uygulanması, bilişim ve telekomünikasyon teknolojisinin çok rahatlıkla bu alanda uygulanabilmesi oldu. 21ci Yüzyılın başında artık tek bir küresel finansal sistemden bahsedebiliriz.
Gelişmiş bir finans sisteminin yararları İlkel bir finans sisteminin kalkınmaya engel teşkil ettiği kesin. Bu durumda tasarruflar mali kesim dışında tutuluyor. Etkin finansal sistemlerin sağlıklı büyüme ve ekonomik istikrar için şart olduğu genel kabul görüyor. Ekonomide uzmanlık yükseldikçe, finansın da bu akıma ayak uydurması lazım. Finans sisteminin aşırı büyümesi ise şu ana kadar belirgin bir yarar sağlamadı.
Finans sisteminin mimarisi Finansal piyasalar: Bono-tahvil, hisse senetleri, türev piyasalar. Merkezi ve tezgah üstü piyasalar. Aracı kurumlar: Ticari ve yatırım bankaları, M&A butikleri, Finansal enstrümanlar: Binlerce tekil ve sentetik mali araç. Her gün yenileri doğuyor. Finansal hizmetler: Varlık yönetim şirketleri, girişim sermayesi fonları, bireysel danışmanlık hizmetleri Denetleyici kurumlar: Basel Komitesi, BIS, IMF, Avrupa Merkez Bankası ve her ülkede 1-3 piyasa düzenleyici kurum.
Globalleşen finansal sistemin yan etkileri Sermaye ve emek pazarında güç dengesini sermaye lehine değiştirdi, bugünkü globalleşme karşıtı akımların önemli bir nedeni diyebilirim. Sıcak para akımlarının ekonomilere büyük katkı sağladığına dair güçlü kanıtlar yok. Para politikası uygulamayı zorlaştırıyor. Piyasalar sıkı denetlenmiyor ve yapı itibarıyla spekülasyona çok açık. Bir ülke ya da pazarda yaşanan panik ya da kriz hızla tüm dünyaya yayılıyor.
Finans sisteminin geleceği Gelişmekte Olan Ülkelere yatırımlar artacak, Nüfus yaşlandıkça BES türü fonlara rağbet yükselecek, Afet sigortası en önemli branş haline gelecek, Panik atakları ve krizlerin sıklaştığını göreceğiz, 1-2 kripto-para ayakta kalacak. Yuan rezerv para birimi olamaz, doların hükümranlığının yıkılması çok zor. ETF’ler (pasif yatırım) ve algoritmalar pazar yapısını kökünden değiştiriyor.
Gelişmekte Olan Piyasalara yatırım Halen 50’den fazla ülkede finansal pazarlara yatırım var. GOÜ’ler dünya gelirinin yarısını teşkil ediyor. GOÜ’e yatırım portföy teorisi tarafından dikte ediliyor—risk yayma fonksiyonu. Gelişmiş Ülkelerde nüfus yaşlandıkça, GOÜ’e fon akımı hızlanacak. Temel olarak riskli ve yüksek getirili. Hızlı büyüyen, Sanayi 4.0’a geçen ve demokratik kurumlar inşa eden ülkeler kazanacak.
Türkiye’de finansal sistemin dünyaya eklemlenmesi Osmanlı’dan çok mütevazi bir miras devraldık. 1980’e kadar sadece ticari bankalardan oluşan ilkel ve yetersiz bir finansal sistem var, sermaye piyasası yok. 1974 sonrası yüksek enflasyon dönemi sistemi tahrip etti. Batı’ya açılım, yenilenme ve derinleşme Rahmetli Özal’la başlar. Citibank, Manny Hanny gibi yabancı bankalar Türkiye’de şube açar. Mevduatta faiz sınır kalkar, sermaye hesabı açılır (TL konvertibl ilan edilir). 1986’da BİST kurulur, 1989’da yabancı yatırımcılara izin çıkar. 1994 Krizi ile yabancıların DİBS’e ilgisi başlar.
Türkiye’de finansal sistemin dünyaya eklemlenmesi (devam) 2001 krizi sonrası reformları ile Türkiye iyice yabancı yatırımcıların ilgisini çeker. AKP’nin ilk yıllarında AB adaylığı ve reformlar sayesinde Yabancı Doğrudan Yatırımlarda patlama olur, banka sermayesi yabancılara geçer. 21ci Yüzyılda VOP, VIOP ve warrantlar-opsiyonlar gibi türev piyasaların ortaya çıktığını görürüz. Bankalarımız aktif şekilde SWAP pazarını kullanır. FOREX çılgınlığı vatandaşın spekülasyon iştahının bir timsali.
Finans sisteminde yapısal sorunlar Mali tasarrufların toplama oranı çok düşük, tüketici kredisi, kredi kartı ve konut furyası tasarrufları iyice düşürdü. Tavuk yumurta problemi: Tasarruf sahibi güvenmiyor, kurumsal yatırımcı ve finansal hizmetler endüstrisi güdük kalıyor. Yatırım bankaları, girişim sermayesi fonları gibi uzman kurumlar eksik. Yanlış regulasyon yüzünden en karlı ve gelecek vadeden pazar ve enstrümanları başka ülkelere kaptırıyoruz. Kurumsal tahvil pazarı gibi kritik öğeler yok. Kamu aşırı korumacı ve müdahaleci bir tutumla sermaye piyasalarının gelişmesini engelliyor. Şirket kültürü sermaye piyasalarından tam anlamıyla yararlanmayı engelliyor.
Türkiye ve global finans pazarı arasında bağlar Ticari bankacılık bir numaralı kanal: Dış krediye eroinman gibi bağımlıyız. Cari açık büyük ölçüde banka kredileri ile finanse ediliyor. Son yıllarda önce bankalar, sonra da büyük özel şirketler tahvil ihraç etmeye başladı, ama TL tahvil ihracı yok. Döviz ve hisse senedi pazarı yabancıların kontrolünde. Stratejik ve doğrudan yatırımlar çok düşük. Türev piyasaların entegrasyonu çok zayıf. Türev işlemler Londra’da yapılıyor.
Türkiye’yi bekleyen zor yıllar Dünyayı Büyük Finansal Kriz’den kurtarmak için uygulanan QE, yani aşırı parasal genişleme politikaları sona eriyor. 2009’dan bu yana Türkiye, Çin, Brezilya ve Güney Kore başta GPÜ bu politikalar sayesinde dev miktarda dış borcun altına girdi. Önümüzdeki yıllarda ”küresel finansal koşullar” sıkılaşacak, yani dünya faizlerinin yükselmesi en olası senaryo. Dolar, Euro ve Yen’in TL gibi para birimlerine karşı değer kazanması bekleniyor.
Türkiye’yi bekleyen zor yıllar (devam) Dış borcu çevirmek her yıl daha pahalıya mal olacak. Dış borcu azaltmak, hatta yavaşlatmak, büyümeyi de yavaşlatmak demek. Bir çok şirket ödeme sıkıntısına girebilir. TL’ni sürekli değer kaybettiği, ya da faizlerin vatandaşın krediye erişemeyeceği kadar yükseleceği bir döneme giriyoruz. Ekonomide yapısal değişim, yani dış bağımlılığı azaltacak reformlar şart.
Istanbul Analytics Konaklar Mahallesi Selvili Sokak Emlak Bankası Apartmanı 1/2 Daire 13 Kat 44. Levent atilla@istanbulanalytics.com +90 212 352-1270 Phone +90 533 216-9795