GEBELİK KAYIPLARI VE TROMBOFİLİ TEKRARLAYAN GEBELİK KAYIPLARI VE TROMBOFİLİ Yrd. Doç. Dr. Arif GÜNGÖREN Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen Tıp Fak. Kadın Hastalıkları ve Doğum AD
TEKRARLAYAN GEBELİK KAYBI (TGK) Yirminci gebelik haftasından önce (veya 500 gramın altındaki fetuslarda) arka arkaya gerçekleşen 3 ve üzerindeki spontan düşük veya kayıptır.
Toplumda bir kez düşük yapma olasılığı % 15-40, ikinci kez % 2-5, üç kez ardarda düşük oluşma şansı % 1 ‘den azdır. Epidemiyolojik bulgulara göre yaşanmış bir düşük olayını takiben tekrar düşük yapma olasılığı % 15, iki kez düşük yapanlarda % 25, üç kez düşük yapanlarda % 35-40 olarak tespit edilmiştir.
Geçmişte ,TGK etiyolojisine yönelik araştırmalar, üç ve üzeri düşük sonrası önerilirken, son zamanlarda hastanın yaş ve isteği göz önüne alınarak, iki düşük sonrası inceleme önerilmektedir.
TGK ‘da prognoz sanıldığı kadar kötü değildir TGK ‘da prognoz sanıldığı kadar kötü değildir.Bu hastalarda, sadece izlemle başarılı gebelik ve canlı doğum yapma oranı % 70’e ulaşmaktadır.
TGK ETİYOLOJİK FAKTÖRLER 1- Genetik nedenler: Trizomi % 50, Monozomi X % 20 Triploidi % 15 ,Tetraploidi % 5 , Translokasyonlar % 4, Mosaisizm % 2 2- Endokrin nedenler: Luteal faz yetmezliği, Tiroid hastalıkları, D. Mellitus, Androjen bozuklukları, Hiperprolaktinemi 3- Enfeksiyona bağlı nedenler: U. Urealyticum,M. Hominis, T. Gondii, Rubella, CMV, Coxackie, Herpetik viruslar 4- Anatomik nedenler: Konjenital ve akkiz nedenler
TGK ETİYOLOJİK FAKTÖRLER 5- İmmunolojik nedenler: Otoimmun, Alloimmun 6- Trombofili: Kalıtsal, Edinsel 7- Diğer: Sigara, Alkol, Kimyasallar, Radyasyon
TROMBOFİLİ Tromboembolik olaylara kalıtsal veya edinsel yatkınlık hali olarak tanımlanır. İlk kez, 1965 yılında, Norveçli Egberg bu terimi kullanmıştır.
pıhtılaşma eğilimi artmaktadır. Normal gebelikte Artar Değişmez Azalır Fibrinojen Antitrombin III Protein S Faktör 2 Protein C Faktör 7 Faktör 10 Faktör 12 PAI-1 PAI-2 pıhtılaşma eğilimi artmaktadır.
- TGK’nın % 5-10 kadarından sorumludur. - Vasküler tromboz - Otoimmün Antifosfolipid Sendromu(APS) - TGK’nın % 5-10 kadarından sorumludur. - Vasküler tromboz - Otoimmün - Antifosfolipid antikor seviyeleri artmış - Obstetrik morbidite - TGK, Açıklanamayan fetal ölüm - IUGR, Preeklampsi Antikardiolipin antikor ve Lupus antikoagülanına bakılır.
Abortusa yol açtığı iddia edilen mekanizmalar Uteroplasental dolaşımda tromboz oluşumu Oluşan antikorların trofoblastların invazyon yapmasını engellemesi Sonuç: Etkin feto-plasental dolaşımın gerçekleşememesi
Kalıtsal Trombofililer Aktive protein C rezistansı( aPCR) Protrombin mutasyonu ( F II G20210A ) Antitrombin III eksikliği Protein C eksikliği Protein S eksikliği Hiperhomosistinemi ( Metilentetrahidrofolat redüktaz; MTHFR C677T )
Heterozigot AT-III eksikliği 20-50 kat Kalıtsal trombozların en sık sebebi olan aPCR’nın % 95’inde sebep bir nokta mutasyonudur(Faktör V Leiden). Kalıtsal trombofili Tromboz riski artışı Homozigot FVL 80-100 kat Heterozigot FVL 5-10 kat Heterozigot AT-III eksikliği 20-50 kat Heterozigot F II G20210A 2 kat Homozigot MTHFR C677T 2 kat
Kalıtsal trombofili olan kadınlarda artmış fetal kayıp 843 trombofili tespit edilmiş kadından 571’i çalışmaya alınmış 541 kadın kontrol grubunu oluşturmuş FVL, antitrombin, protein C, protein S eksikliğine bakılmış, fetal kayıpta sınır olarak 28. gebelik haftası değerlendirilmiş. Öncesini düşük, sonrasını ölüdoğum olarak nitelendirmişler. Kombine defektli veya antitrombin eksikliği olan kadınlarda fetal kayıp özellikle de ölüdoğum riski artmıştır. Preston ve ark. Lancet, 1996
TGK’nda trombofili için genetik markerların prevalansı 108 hasta ( 3 veya daha fazla fetal kayıp- 1. yada 1. ve 2. trimester kaybı) 82 düşük öyküsü olmayan kadın FVL, F II G 20210A ve MTHFR C677T mutasyonuna bakılmış. Trombofilinin tekrarlayan gebelik kaybı ile ilişkisi yoktur. Howard et al.,Human Reprod. 2002
Trombofilik düzensizlikler ve fetal kayıp Meta analiz 1975-2002 arasında İngiltere’de yayınlanan 31 çalışma incelenmiş. FVL erken ve geç tekrarlayan fetal kayıp ile geç tekrarlamayan fetal kayıp arasında ilişkili aPCR erken tekrarlayan fetal kayıp ile ilişkili Protrombin G20210A mutasyonu erken tekrarlayan ve geç tekrarlamayan fetal kayıpla ilişkili Protein S eksikliği tekrarlayan fetal kayıp ve geç tekrarlamayan fetal kayıpla ilişkili MTHFR mutasyonu, Protein C ve antitrombin eksikliklerinin fetal kayıpla ilişkisi bulunmamış. Rey et al., Lancet, 2003
TGK ve herediter trombofili arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi- Meta analiz 2 veya daha fazla 1. veya 2. trimester düşüğün çalışıldığı ve gen mutasyonlarının DNA ile tespit edildiği vaka-kontrol çalışmaları değerlendirilmiş.Bunlardan 16 tanesi FVL ile ilgili, 7 taneside Protrombin G20210A mutasyonu ile ilgiliymiş. FVL veya Protrombin G20210A mutasyonu taşıyıcıları, trombofilisi olmayan kadınlara göre 2 veya daha fazla düşük için 2 kat risk altındadırlar. Kovalevsky et al., Arch İntern Med, 2004
Tekrarlayan spontan düşüklü kadınlarda MTHFR C677T mutasyonu ve Antikardiolipin antikorunun ilişkisi 88 en azından 3 düşüğü olan hasta 88 düşük öyküsü olmayan, fertil kadın Antikardiolipin antikor(ACA), Lupus antikoagulanı(LA), ProteinC,S eksikliği, AT III eksikliği, FVL, Protrombin G20210A, MTHFR C677T mutasyonları değerlendirilmiş. ACA ve heterozigot MTHFR C677T mutasyonu ile tekrarlayan spontan düşük arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Couto et al., Sao Paulo Med, 2005
Açıklanamayan gebelik kaybı olan kadınlarda Açıklanamayan gebelik kaybı olan kadınlarda genetik protrombotik risk faktörleri 102 hasta ( 55 TGK olan, 47 ölüdoğum hikayesi olan ) 217 sağlıklı kadın FVL ve F II G20210A mutasyon sıklığı ölüdoğum yapan kadınlarda anlamlı şekilde yüksek bulunmasına karşılık, TGK olan kadınlarda genetik trombofili sıklığı yüksek olmakla birlikte istatistiksel olarak anlamlı bulunmamış. Sottilotta et al. Thromb Res 2006
Tekrarlayan düşüklü çiftler arasında genetik trombofilik mutasyonlar 357 Kafkas çift ( 3 veya daha fazla 12. gebelik haftasından önce kayıp öyküsü olan) 68 düşük öyküsü olmayan Kafkas çift FVL, Protrombin G20210A, MTHFR C677T mutasyonuna bakılmış. Tekrarlayan düşüğü olan çiftlerde, her ikisinde multipl genetik trombofilik mutasyon mevcutsa bir sonraki gebelikte düşük riski anlamlı şekilde artar. Jivraj et al. Hum Reprod.,2006
Tunusta, tekrarlayan idiopatik gebelik kaybı ile Faktör V gen polimorfizm ( Leiden,Cambridge,Hong Kong, HR2 halotip) ilişkisi 348 TGK olan kadın 203 gebelik kaybı öyküsü olmayan kadın Tunuslu kadınlarda FV Leiden ve FV HR2 halotipi çok erken gebelik kaybında (8. haftadan önce) risk faktörü değilken, 8. haftadan sonra klinik riskte anlamlı bir artış olduğu saptanmış. Zammiti et al. Thromb Haemost, 2006
Tekrarlayan düşüklerde multipl trombofilik gen mutasyonları spesifik gen mutasyonlarından daha fazla etkilidir 150 hasta( öyküsünde 2 veya daha fazla gebelik kaybı olan) 20 fertil kontrol ( öyküsünde gebelik kaybı olmayan) FV G1691A, FV H1299R (R2), FV Y1702C, F II G20210A, F XIII V34L, beta-fibrinojen-455G>A, PAI-1 4G/5G, HPA1 a/b (L33P), MTHFR C677T, MTHFR A1298C mutasyonlarına bakılmış. Tekrarlayan düşük öyküsü olan kadınlarda homozigot ve total gen mutasyonları kontrole göre anlamlı derecede yüksek bulunmuş. Kalıtsal trombofili tekrarlayan düşükle ilişkilidir, bu ilişki spesifik gen mutasyonlarından ziyade total gen mutasyonlarında daha aşikardır. Coulam et al. Am J Reprod Immunol. 2006
Son 10 yılda yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde Tekrarlayan gebelik kayıpları ve trombofili, literatürün eleştirel değerlendirilmesi Son 10 yılda yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde Hastalar ve kontrol grubu için çalışma dışına alınma kriterleri aynı değil Önceki gebelik kaybında gestasyonel yaş açık olarak belirtilmemiş Kontrol grubu iyi tanımlanmamış Test metodlarının ve testin zamanlaması açık değil Vakalar ve kontrol grupları arasında odd ratio ve anlamlı farklılık açık belirtilmemiş
69 çalışmanın 11’inde bu kriterler mevcut. Bu çalışmalara göre: Tekrarlayan düşük hikayesi olan kadınlarda serum Homosistein seviyeleri daha yüksek 7 çalışmada FVL ve/veya aktive protein C oranları ile ilişki saptanmış, FVL’nin 2. trimester kayıplarında rol oynayabileceği belirtilmiş MTHFR C677T mutasyonu, Antitrombin, Protein C, Protein S seviyeleri ile tekrarlayan düşükler arasında ilişki bulunmamış. Krabbendam et al. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol. 2005
Trombofili Tedavisi Düşük doz aspirin ( 60-150 mg/gün): - Trombosit ve makrofajlarda siklooksijenaz enzimini geri dönüşsüz biçimde inhibe eder böylece prostasiklin üretimini bozmadan tromboksan üretimini inhibe eder. - IL-3 üretimini arttıran lökotrienleri uyarmakta ve böylece implantasyon ve plasental gelişimi sağlamaktadır.
Heparin tedavisi: Kan pıhtılaşmasını iki farklı mekanizmayla inhibe eder. Konvansiyonel dozlarda antitrombin III’ün diğer faktörler üzerindeki inhibitör etkisini arttırır. Yüksek dozlarda ise trombinin inaktivasyonunu hızlandırır.
Alternatif Heparin tedavisi: Düşük molekül ağırlıklı heparin (LMWH) - Antitrombin III üzerinde heparin kadar antikoagulan etkiye sahip - Dozaşımında bile daha az kanama riski - Etkinliğinin monitorizasyonuna gerek yok
Brenner et al. Thromb Haemost. 2000 Enoxaparin kalıtımsal veya edinsel trombofilide gebelik kaybını önlemede etkili ve güvenilirdir. Brenner et al. Thromb Haemost. 2000 Herediter trombofili ve tekrarlayan gebelik kaybı olan kadınlarda LMWH ile tromboproflaksi önerilmektedir. Carp et al. J Thromb Haemost. 2003 Trombofili ve Tekrarlayan gebelik kaybı öyküsü olan kadınlarda LMWH kullanımı gebelik kaybını engellemede etkilidir. Heilmann L, Hamostaseologie. 2005
Erken antiagregan ve/veya antikoagülan tedavi maternal-fetal riski azaltmaktadır. Alijotas RJ,Ferrer R JC. Med Clin (Barc). 2005 Trombofili ve Tekrarlayan gebelik kaybı öyküsü olan kadınlarda Enoxaparin sistemik hemostatik parametreleri düzenlemede etkilidir. Sarig et al. Thromb Haemost. 2005
TEŞEKKÜRLER