Hesap Verebilirlik ile İlgili Düzenlemeler 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu:2003 tarihli bu kanuna göre bilgi edinme hakkı, kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerinin yasal olarak kamuoyu tarafından bilinebilmesi, izlenebilmesi ve gerektiğinde ilgili belgelerin elde edilebilmesi hakkıdır. Bu kanun, yönetimin halk tarafından bizzat denetlenmesinin mümkün olması, halkın yönetime katılması ve şeffaf bir yönetimin sağlanması için çok önemli bir araçtır.
Hesap Verebilirlik ile İlgili Düzenlemeler 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu: Bu kanun merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerin mali yönetimini ve kontrolünü ele alır. 8.maddedeki yetkili kişiler, kaynakların etkin ve verimli kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden ve raporlaştırılmasından sorumludur ve denetleme mercilerine hesap vermek zorundadırlar.
Hesap Verebilirlik ile İlgili Düzenlemeler 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun: Kamu görevlilerin uymaları gereken saydamlık, hesap verebilirlik, tarafsızlık, dürüstlük, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkelerini belirlemek ve uygulamayı gözetmek üzere 2004’te kurulan bu kurulda temel amaç hizmetlerin verimli olmasının yanı sıra halkın da memnuniyetini artırmaktır. Başbakanlık bünyesindeki……
Hesap Verebilirlik ile İlgili Düzenlemeler ….bu kurulun on bir üyesi vardır. Re’sen veya başvuru üzerine inceleme yapıp sonucu üç ay içinde bildirir. Etik dışı olduğu sabit görülen eylemle ilgili karar Resmi Gazete’de yayımlanır. Personelin de sicil ve performansında ölçüt niteliği taşır. (Örn: Dönemin Hamamözü Kaymakamı Kadir Güntepe telefonla on beş gün boyunca ulaşamadığı Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan üst düzey bir yöneticiye Twitter’dan isyan edip ‘padişah mısın?’ diyerek çıkışta bulunmuştu. Etik Kuruluna taşınan bu olayda kaymakam haklı bulunmuş ve karar Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. )
Hesap Verebilirlik ile İlgili Düzenlemeler Hesap verebilirlik ve etik aslında birbirini tamamlayan iki önemli kavramdır. İkisinin de konusunu davranışlar veya faaliyetler oluşturmaktadır.
Hesap Verebilirlik ile İlgili Düzenlemeler Kamu Denetçiliği Kurumu: (Ombudsmanlık) 1713’te İsveç’te ilk olarak ortaya çıkan ombudsmanlık genel olarak yasama organı tarafından güçlendirilir. Ombudsman idarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlar, kamuoyu oluşturur. Ancak kararları bağlayıcı değildir. ABD’de 15’in üzerinde eyalette uygulanan bu sistem ülkemizde 2010 Anayasa değişiklikleri ile oluşturuldu. İdare ile vatandaş arasındaki problemleri gidermek, kaynağını araştırmak, hakkaniyeti sağlamak ombudsmanın temel görevlerindendir. Ülkemiz kamu başdenetçisi (ombudsmanı) M. Nihat Ömeroğlu’dur.
Kolluk Etik İlkeleri Tüm kolluk kuvvetleri temsilcileri, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı temsilcileri ortaklaşa 2007 tarihinde imzalanıp yürülüğe giren bu ilkelerden hesap verebilirlik ile ilgili olanlar özetle şu şekildedir:
Kolluk Etik İlkeleri Kolluk personeli eylemlerinden daima şahsen sorumludur ve hesap verebilirdir. Kolluk faaliyetleri, mevzuat dahilinde yasama yürütme ve yargı erklerinin de denetimine açıktır. Kolluk personeli aleyhine usulüne aykırı yapılan her ihbar tarafsızca soruşturulur. Kolluk görevine ilişkin ihbarlar da titizlikle incelenip adil bir şekilde araştırılır.
Avrupa Polis Etiği Kuralları (APEK) 1998-2001 arası Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin uzman personelince oluşan bir komisyon tarafından hazırlanan APEK’in 59 ila 63. maddeleri hesap verebilirlikle ilgilidir, bu maddeler özetle şu şekildedir: Polis etkin bir dış kontrole tabi olmalıdır Devlerin polis üzerindeki kontrolü yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında bölüştürülmelidir.
Avrupa Polis Etiği Kuralları (APEK) Kamu makamları, polise yönelik şikayetlerle ilgili etkin ve tarafsız olmalıdır. Toplum ile polis arasında karşılıklı iletişim ve anlayış üzerine kurulu ‘sorumluluk’ mekanizmaları geliştirilmelidir. Polis etiği yönetmelikleri üye ülkelerce geliştirilmelidir. Etik kurallar uygun kurumlarca denetlenmelidir.
SONUÇ Kamu düzenini sağlamak ve temel insan haklarını korumak görevi kanunlarca kolluk kuvvetlerimize verilmiştir. Onlar bu görevi yerine getirirken bazı suistimaller olabilmektedir. Devlet burada kolluğun görevini kötüye kullanmasını engelleyecek önlemler alıp şeffaf ve hesap verebilir bir ortam oluştururken bir yandan da onlara karşı asılsız ithamlara karşı da önlem almalıdır.
SONUÇ Ülkemizin kendine has özelliklerinin başında aşırı merkeziyetçilik ve gizlilik esaslı olmak gelmektedir. Bu anlayışın doğal sonucu olarak kamu görevlileri, kendilerini toplumun değil devletin hizmetinde görerek hesap verme sorumluluğundan kaçabilmektedir. Öncelikle bu zihniyetin düzeltilmesinde yarar olacaktır.
ARZ EDERİM. Mehmet Deniz ARABACI CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ 151146011