İyileşmenin hedefi
BİR FELSEFİK BAKIŞ BILINCALTI BEDEN RUH
Bazı şeyleri açıklamak ve bazı dönüşümler sağlamak için ruhsallık ya da spiritüellik kavramına ihtiyacımız var.
Bir çok felsefik ve dini inanış dünyaya fiziksel bedene bağlı bir ruhla geldiğimizi kabul ediyor. Binlerce yıldır ruh inancı değişik grupların ilişkilerini ve yaşamını etkilemiştir
Ruh içimizde doğduğumuz anda var olan “ben insanım” içsel bilgisini içerir. İnsan olmak salt maddi bir varlık olmaktan çok öte bir kavramdır.
Bilinçaltı olarak adlandırdığımız sistem ait olduğu fiziksel bedeni canlı ve hayatta tutmak için sürekli öğreniyor ve öğrendiklerini kaydediyor.
Neyi nasıl öğrenirse öğrensin bilinçaltı fiziksel bedeni koruduğu için hayatta kalmayı salt maddi bir anlayış haline çevirmeye başlıyor.
Varlığımızı sadece maddi açıdan değerlendirmeye başlıyoruz Varlığımızı sadece maddi açıdan değerlendirmeye başlıyoruz. Toplum içinde bir mal gibi değer arıyoruz.
Bilinçaltı fiziksel bedenle ruh arasına, yarattığı bu inançlarla bir duvar örüyor. Zamanla insan olduğumuzu yani bir ruha sahip olduğumuzu unutmaya başlıyoruz.
İnsanlığımızın bekçisi olan vicdanımızın yerini bastırdığımız korkular alıyor. Tüm yaşamımızı bu korkular yönetmeye başlıyor. Ancak zamanla bu korkularımızdan da korkmaya başlıyoruz.
Ancak zamanla bu korkularımızdan da korkmaya başlıyoruz Ancak zamanla bu korkularımızdan da korkmaya başlıyoruz. Onları bastırmak, yok etmek için ya daha çok çalışıyoruz, ya kötü alışkanlıklara sapıyoruz ya da psikiyatrik ilaçlardan çare arıyoruz.
İçimizdeki ruhu ne kadar unutmaya çalışsak da, onu bastırmaya çalışsak da o varlığını hissettirmeye ve bizi rahatsız etmeye devam ediyor. İnatla çoğu insan bu ruhsal enerjiyi yok etmeye çalışıyor ama bir türlü çare bulamıyor.
Ruhun varlığı bir şekilde “sen insansın unutma ve şu anda insanlığından çıktın” mesajını yolluyor. Kişi bunu anlamamakta ısrar ederse ve çatışmayı ortadan kaldırmazsa yavaş yavaş fiziksel hastalıklar ortaya çıkmaya başlıyor.
Programlanan bilinçaltı tarafından yaratılmış duvar arada duruyor Programlanan bilinçaltı tarafından yaratılmış duvar arada duruyor. O duvar orada durduğu sürece ruhunuzla buluşmanız ve bedenle ruhu tekrar bir bütün haline getirmeniz mümkün olmuyor. Sadece ruhu bulmaya yönelik çalışmalar bu duvarla engelleniyor.
Doğrudan bu duvar üzerinde çalışmadan, duvarı ortadan kaldırmadan ruhu hissetmek ve onunla tam bir bütünlük sağlamak mümkün olmuyor
Duvarı kaldırmak hedefimiz değildir Duvarı kaldırmak hedefimiz değildir. Hedefimiz bedenle ruhu tekrar aynı uyumun içine sokmak, madde ile enerjinin dengesini kurmaktır.
Bedenle ruhu birleştirmenin yolu affederek duvarda delik açmaktan ve yeniden sevgi enerjisini akıtmaktan geçer