SİGORTANIN TARAFLARI Sigortada dört taraf bulunmaktadır. Bunlar; A) Sigorta Şirketi (sigortacı) B) Sigortalı C) Sigorta Ettiren D) Sigortadan Faydalanan Taraf a) Lehdar b) Rehinli/İpotekli Alacaklı c) Zarar Gören 3. Şahıs
A. Sigorta Şirketi (Sigortacı) Sigorta sektörünün temel uygulayıcıları olan sigorta şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları özel kanunlarla düzenlenmiştir. Risk unsurunu üzerine almaları nedeniyle sigorta şirketleri özel izinle kurulmaktadır. Türkiye’de de sigorta şirketlerinin kuruluş ve çalışma esaslarıyla ilgili olarak; 5684 Sigortacılık Kanunu’na bağlı olarak, 24 Ağustos 2007 tarih 26623 sayılı Sigorta ve Reasürans Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği çıkarılmıştır.
Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olması şarttır. Kooperatif şeklinde kurulan sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin; mütüel (karşılıklı) sigortacılık yapması, ortak sayısının iki yüzden az olmaması, yöneticilerine herhangi bir ayrıcalık vermemesi zorunludur.
B. Sigortalı Riskini satan taraftır. Sigorta anlaşmasına istinaden prim ödeyen, hasar oluşması durumunda tazminat almaya hak kazanan taraftır. Sigorta ettiren kendi menfaatini değil de bir başkasının menfaatini sigorta ettirmiş ise üçüncü şahıs lehine bir sözleşme yapmış demektir. Bu durumda sigorta sözleşmesinden doğan borç ve yükümlülükler kendisine (sigorta ettirene) aittir. Ancak sigorta bedeli alma veya zararı tazmin ettirme hakkı lehine akit yapılan kişiye aittir, -ki buna sigortalı denilmektedir.
C. Sigorta Ettiren Sigorta şirketine prim ödeme taahhüdünde bulunan taraftır. Sigorta sözleşmesini yapan, sigorta ettirendir. Kanun koyucu, sigorta sözleşmesi yapılabilmesi için özel bir ehliyet şartı ileri sürmemiştir. Medeni hakları kullanma yetkisine sahip ve reşit olan herkes sigorta sözleşmesi yaptırabilmektedir.
D. Sigortadan faydalanan taraf Sigorta sözleşmesine taraf olmamakla birlikte riskin gerçekleşmesiyle kural olarak sigorta tazminatını sigortacıdan isteme hakkına sahip olan tarafı ifade eder. Bunlar lehdar, rehinli/ipotekli alacaklı ve zarar gören 3. Şahıs olarak belirlenebilir.
1. Lehdar Sigortalı, belirli bir rizikonun gerçekleşmesi halinde hak kazanacağı tazminatın, bir başka şahsa (lehdara) ödenmesi hükmünü sözleşmeye koyabilir. Lehdar, sigortanın sonuçlarından faydalanan kişidir. Bu dördüncü şahıs ölüm şartlı hayat sigortalarında mevcuttur. Hayatını ölüm şartlı olarak sigorta ettiren şahıs ölürse, sigorta bedeli normal olarak yasal varislere kalmaktadır. Sigorta ettiren (sigortalı) isterse herhangi bir kimseyi sigortadan faydalanan şahıs olarak gösterebilir. Buna lehdar (sigortadan faydalanan kişi) denilmektedir.
2. İpotekli/Rehinli Alacaklı İpotek taşınmaz mal üzerine, rehin ise taşınır mal üzerine konulur. Sigorta açısından önemi; sigorta sözleşmesi ile risk gerçekleşmeden önce sigorta konusu üzerine ipotek ya da rehin tesis edilmişse, hasar durumunda tazminat talep hakkı, öncelikli olarak alacaklıya aittir. Sigortacı onay almak şartıyla sigorta tazminatını ipotek ya da rehin koyan kimseye ödeyebilir. Uygulamada karşımıza banka kredilerinde çıkmaktadır. Kişi bankadan ipotek karşılığı kredi kullanmışsa, ipotek konusu gayrimenkul sigorta yapılmışsa ve üzerine dain-i mürtehin olarak banka atanmışsa, hasar olması durumunda, sigorta poliçesinden öncelikli olarak alacaklı olan banka faydalanır. Sigorta sözleşmesindeki tazminatı alacaklı olduğu kadarlık bölümünü sigortacıdan tahsil eder. Eğer tazminat ödemesinde kalan olursa bu sigortalıya/sigorta ettirene ödenir.
3. Zarar Gören 3. Şahıs Trafik, acente, işveren, tehlikeli maddeler, gibi sorumluluk sigortalarında, zarar gören üçüncü şahsa kanun ya da sigorta sözleşmesi ile doğrudan sigortacıya başvurma hakkı tanınır. Bu halde zarar gören 3. şahıs, doğrudan sigortacıya başvurup sigorta tazminatının kendisine ödenmesini talep edebilir