BANKACILIK REFORMU.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ: Sosyal Güvenlikte Yeni Bir Dönemin Başlangıcı R.Hakan ÖZYILDIZ Müsteşar Yardımcısı Hazine Müsteşarlığı “Bireysel Emeklilik.
Advertisements

BANKA VE SERMAYE PİYASASI HUKUKU
Uluslararası gelişmeler,
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 05 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
MENKUL KIYMETLER ÜNİTE 7
KAYNAK SEÇİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE HİSSE BAŞINA GELİR ANALİZİ
GSYİH”NIN HESAPLANMASI VE HESAPLAMA YÖNTEMLERİ
GÜNCEL EKONOMİK GELİŞMELER VE 2008 OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 10 Temmuz 2008 T.C. MALİYE.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 5 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
Finansal Yönetim ve Fonksiyonları
Yaşar Üniversitesi Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü
Finansal Yönetim Risk Yönetimi Etkin Borç Yönetimi Büyüme Hukuki Danışmanlık Modern Finans; sahip olduğu geniş müşteri portföyü ve güçlü referanslarıyla.
Küresel Piyasalardaki Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisine ve Bankacılık Sistemine İlişkin Değerlendirmeler Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı 1 Şubat.
Uluslararası Gelişmeler, Türkiye Ekonomisine ve Bankacılık Sektörüne Yansımaları Eylül 2009.
9.BÖLÜM İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSMAN YÖNTEMLERİ
Makro İktisat İktisadi Analiz
Bankacılık sektörü 2010 Ocak-Aralık dönemindeki gelişmeler Ocak 2011.
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 9 – Ödemeler Dengesi
Finansal Sistem ve Faiz Oranları
Türkiye Bankalar Birliği 49. Genel Kurulu 1 Türkiye Ekonomisi ve Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler Ersin Özince Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 15 Ekim 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
5. BÖLÜM BANKA TÜRLERİ.
Duran Varlıklar Rasyosu
KAPİTALİZMİN ÇÖKÜŞÜ RICHARD A.POSNER. EYLÜL 2008 KİTABIN ÇIKIŞ TARİHİ: 4,5 AY SONRA…
ABD’deki yüksek riskli mortgage kredilerinden kaynaklanan endişeler artmış ve bankacılık sisteminde bu kredilere ilişkin zararlar derinleşmiştir. Finansal.
MAKRO EKONOMİYE GENEL BAKIŞ
MUHASEBE 2 11-MENKUL KIYMETLER
Menkul Kıymet Borsaları
Ders 8 Temel Analiz Hüseyin İlker Erçen
Öğr.Gör.SEDA AKIN GÜRDAL
BANKALAR Bankalar para ve kredi alanında önemli fonksiyonları olan mali kuruluşlardır.Bankaların işlevi kredi ticareti yapmaktır.
Uluslararası faktör hareketleri
Soru 7 Gümrük Birliğinin Türkiye’nin ekonomisi üzerinde etkilerini Türkiye’nin beklentileri ve gerçekleşenler üzerinden tartışınız?
Yrd. Doç. Dr. Şule Aydın Turan
TÜRKİYE’DE DUAL İSTİHDAM YAPISI
1929 BUHRANI VE türkİye ekonomisi üzerİne etkİleri
TÜRK EXIMBANK İhracatın Finansmanı
Öğr.Gör. Seda AKIN GÜRDAL
2010 YILI BÜTÇE SUNUŞ KONUŞMASI (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu) Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı 26 Ekim 2009.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 15 Ekim 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
TASARRUF, YATIRIM VE FİNANSAL SİSTEM
TÜRK EXIMBANK İhracatın Finansmanı
Finans Sistemine Genel Bakış
PARA ve PARANIN FONKSİYONLARI
KONU BAŞLIKLARI BİLGİ EKONOMİSİ GELİŞİMİ BİLGİ EKONOMİSİ ÖZELLİKLERİ
Bankacılık Sistemi.
ŞEMSİYE FON Katılma payları tek bir içtüzük kapsamında ihraç edilen tüm fonları kapsayan yatırım fonudur.
Büyüme ve finansal sektör 2017
Büyüme ve finansal sektör
YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARININ FİNANSMANI ve TÜRKİYE UYGULAMASI
5411 BANKACILIK KANUNU Doç. Dr. Adalet HAZAR.
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 9 – Ödemeler Dengesi
FİNANSAL SİSTEM.
ULUSLARARASI BANKACILIK
14. Hafta: Yeni liberal Dünya
FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR
Para, Banka ve Finansal Piyasaları Niye Çalışıyoruz?
FİNANSAL SEKTÖRDE BANKALAR
Dünya İslami Finans sektöründe Türkiye’nin yeri
2018 OCAK AYI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
Finansal Kriz Yönetiminde Katılım Bankalarının Etkinliği
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Finansallaşma ve sektöre bakış 2018
Uluslararası Sermaye Hareketleri
TÜRKİYE’DE GİRİŞİMCİLİĞİN ÖZENDİRİLMESİ
Konaklama İşletmelerinde Finansal Yönetim
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
R. Hakan Özyıldız Kamu bankacılığı R. Hakan Özyıldız
Sunum transkripti:

BANKACILIK REFORMU

1980 öncesinde bankacılık Dört dönem: 1923-29 1930-39 1946-53 1960-1980

1923-1929: Açık ekonomi koşullarında yeniden inşa Milli iktisat okulusınai ve ticari hayatı canlandırmak amacıyla milli bankacılık 1924: Türkiye İş Bankası 1925:Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası

1930-1939: Korumacı-devletçi sanayileşme yatırımların arttırılabilmesi için ucuz kredi kalkınma ve yatırım bankaları 1932: Türkiye Sanayi Kredi Bankası 1933: Sümerbank, Halk Bankası 1935: Etibank

1946-1953: Dünya ekonomisiyle farklı bir eklemlenme Özel bankacılık Yapı ve Kredi Bankası Garanti Bankası Türkiye Sınai Kalkınma Bankası

1960-1980: İthal İkameci Sanayileşme I. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1963-1967) KİT’lerin kredi ihtiyaçlarının karşılanması için Devlet Yatırım Bankasının kurulması özel sektörün işletme sermayesi ihtiyaçlarının karşılamak üzere bankaların katılımıyla bir finansman kurumunun oluşturulması sanayi sektörü dışındaki sektörlerin yatırım kredisi ihtiyaçlarının karşılanması için yatırım bankaları kurulması kalkınma ve yatırım bankalarının kaynaklarının artırılması banka sayısındaki artışın önlenerek bunun yerine küçük bankaların birleşmesinden oluşan güçlü yapıların kurulması

Kalkınma ve Yatırım Bankaları Turizm Bankası (1960) Sınai Yatırım ve Kredi Bankası (1963): İş, Osmanlı, Akbank, Garanti, Vakıflar ve T.Kredi Bankaları olmak üzere 6 ticari bankaözel sektör Devlet Yatırım Bankası (1964) KİT’ler Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (1975) yurt içinde ve özellikle yurt dışında çalışmış ve çalışacakların birikimlerini değerlendirmek

1970’ler: Holding bankacılığı 1970’ler sonu: Turkiye’de sermaye gruplarının temel stratejileri para-sermayeyi kontrol altına alma Kriz-aşırı üretime bağlı aşırı sermaye birikimi uretken sermayedeki kar oranlarının duşmesine bağlı olarak, para sermayeye olan ihtiyacı arttırmakta bireysel kapitalistlerin ayakta kalma mucadelesinde para-sermaye daha onemli hale gelmekte krize karşı bireysel kapitalistler icin para-sermaye bir guvence işlevi gormekte, krizden cıkabilmek icin sermaye birikim stratejisinde meydana gelen değişmelere karşı kendisini uyarlama esnekliği sermaye birikiminde belirli duzeye ulaşan bireysel kapitalistlerin sermayenin uluslararası dongusune katılma isteğisermaye gruplarının banka sahibi olma mucadelesi bankacılık sektörüne girişin henüz kolaylaştırılmadığı 70’ler sonu-80’ler başı: bankası olmayan sermaye grupları yerel bankaları ele geçirip ulusal bankalara dönüştürerek banka sahibi olmaya çalıştılar Bunlar da yetersiz kalınca bankalı ya da bankasız sermaye grupları kendi banker kuruluşlarını kurmaya yöneldiler. 1 Temmuz 1980: faiz oranları serbestleştirildiyüksek faizkaynaklar sistem içine çekildi, bankerler 1982’de elendi

Sermaye gruplarının banka sahibi olma mucadelesi 1980’ler boyunca banka kurmanın onundeki engellerin, faiz ve doviz oranları uzerindeki sınırlandırmaların kaldırılması ile sermaye grupları kendi bankalarını kurmaya yoneldi Banka sahibi olmada izlenen bir yontem yabancı bankalarla ortaklıklar kurma ve daha sonrada bu bankaların kontrollerini ele gecirme şeklindeydi 1983: ÖFK’ların kuruluşlarına izin verildi birbirinin bankasını ele geçirme, bu dönem göze çarpan olgulardan biriydi 1990’lı yıllarda sermaye gruplarının kalkınma ve yatırım bankaları kurma yolu ile banka sahibi oldukları gorulmekte (bağlı bulunduğu şirkete kredide sınırlama yok) Banka sahibi olmada izlenen bir diğer yontem ozelleştirmeler, kamu bankalarının 1990’ın ortalarından itibaren ozelleştirilmesi sermaye gruplarını banka sahibi yaptı 1990’lar sonu: bankacılık reformu

1989-1997: “Finansal korumacılık” Ağustos 1989’da Türk Parasını Koruma Kanunu’na dayalı olarak kabul edilen 32 sayılı karar ile döviz kontrolleri kaldırıldı, Türk Lirası konvertibiliteye geçti dünya ölceğinde aşırı biriken para-sermayenin ülke içine çekilmesi hem kamu açıklarını kapatma hem de büyük sermayeye kaynak aktarma işlevi gördü finansal serbestleşme yoluyla ülkeye çekilen sıcak para, hükümete verilen yüksek faizli borçlar yoluyla holding bankalarına kaynak aktarma mekanizması olarak işlev gördü Holding bankaları uluslararası sermaye piyasasından dolar alıyor, Türk lirasına çeviriyor, sonra o parayla hükümetten yüksek faizli Hazine bonosu satın alıyor (bonoların %90’ını alıyor)1990’lı yıllar boyunca büyük holdingler bu yolla kârlarını aşırı artırdı Genelde şirketler yatırım yerine bu yolu tercih etti finansallaşma

Bankacılık reformu (1999) Hedef: sanayi üretimini yüksek teknolojili sektörlere kaydırabilmek için, bankaların ellerindeki para sermayeyi devlete borç olarak vermek yerine sabit sermaye yatırımlarına yönlendirmesini sağlamak bankaların devlet borclanması ve kendi holding şirketlerine finansman sağlaması yerine, bir butun olarak şirketler kesimine fon sağlaması 1999’da kurulan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) eliyle başlatıldı ve 2001 krizinden sonra tamamlandı Sanayi ile bankacılık sektörü arasındaki ilişkiler yeniden düzenlendi Devlete borç vererek rant sağlama yerine geleneksel etkinliklerine dönen bankaların varlığını sürdürmesine izin verildi, bu dönüşüme ayak uyduramayan bankalar tasfiye edildi 1999’da 81’e kadar ulaşan banka sayısı, 2002 yılında hızla 54’e düştü.

Üç ölçüt Kuresel olcekte dinamik, buyume potansiyelli sanayilerde yatırım yapabilirlik, Turkiye’ye/Turkiye’den uluslararası sermaye akışı doğurabilme ve/veya ihracat geliri sağlayabilme potansiyeli Kuresel olcekte en ileri bireysel sermayelerle ilişki kurabilme kapasitesi

İki grup Bankalarını kaybeden holdingler: ilkel birikimciler- birikimlerini rant sağlama temeline dayayıp, yaşayabilirlikleri buna bağlı olan holdingler Bankalarını korumayı başaran holdingler: dinamik birikimciler- finans korumacılığın sağladığı devlet temelli rantlardan yararlanmanın yanı sıra, gercek bir birikim temeli olan holdingler kritik nokta: bunların 1980’ ler ve 1990’ lar boyunca birikimlerini nasıl gercekleştirdikleri

İlkel Birikimciler Ortak özellikleri:1990’larda birikimlerini hızlandırmak icin, finans korumacılığının olanaklarını sonuna kadar kullandılar, temel bir birikim kaynağı olarak, devlet borclanmasının finansmanına katıldılar. bankacılık dışındaki birikimleri, karların uzun ve kotu calışma saatlerinden sağlandığı, duşuk ucret, duşuk verimli sanayiler yanında, yuksek karlı, fakat aynı zamanda riski de yuksek olan istikrarsız, yeni yukselen sektor ve yerlerde yatırımlara dayanıyordu banka hortumlamalarının bircoğu 1980’lerin ve 1990’ların yukselen holdingleri tarafından yapılırken, bazı eski/buyuk holdinglerin de bankalarını yine soru işaretleri doğuran şekilde geniş olcude kullandıkları goruldu. Bircok durumda, banka kredileri iştiraklere, hayali şirketler, kıyıotesi (off -shore) banka işlemleri ve bankalar arasında ‘back-to-back’ krediler gibi karmaşık duzenekler kullanılarak yonlendirildi Yeni ve eski ilkel birikimciler

Yeni ilkel birikimciler 1980’lerin ve 1990’ların yukselen sermayeleri yukselişlerini doğrudan finans korumacılığına borclular Sektorel olarak genişlediklerinde bu genişleme, az yatırım isteyen ve/veya yuksek getirili sanayilere, ama ozellikle hizmet sektoru ve inşaat başta olmak uzere emek-yoğun sanayilere doğru gercekleşmiş tekstil ve orman urunleri gibi ihracat-yonelimli, fakat duşukkatma- değerli, artık buyumeyen sanayilerde (uzun vadede daralan ihracat potansiyeli ile) faaliyet gostermekte

Eski ilkel birikimciler daha geniş bir sanayi yelpazesinde faaliyet gosteren, daha eski/buyuk holdingler Bu holdingler, esas olarak ice yonelik birikim doneminde olgunlaştı ve sermaye dongulerini 1980 sonrasında ihracat aracılığıyla uluslararasılaştırdı. Fakat, daha onceki birikim doneminin kulturu icinde kalmaya devam etti. İthal ikameci temelleri olan sanayilerde buyuyup, karlı, artı-değer ureten faaliyetler icinde yer almakla beraber, bu şirketler genişlemelerini buyuk olcude kendi holding bankalarının finansmanına dayandırdılar.

Dinamik Birikimciler holdinglerin bankacılık faaliyetlerinden karlılıkları, finans korumacılığı donemi boyunca sağlanan devlet subvansiyonlarına koşullanmış değildi. sanayide finans korumacılığına bağımlı olmayan, rekabetci bir birikim temelini sistematik olarak geliştirdiler. Bu holdingler ozellikle yuksek katma-değer (ve yuksek goreli artı-değer) sağlanan bolge ve sanayilere doğru uluslararası yatırımlar yoluyla genişlediler.