İKTİSADİ BÜYÜME İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI VE SINIRLARI YRD. DOÇ. DR. OKTAY KIZILKAYA
2.BÖLÜM İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI VE SINIRLARI I. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Ekonominin uzun dönemde büyümesini belirleyen temel faktörler; ülkenin sahip olduğu işgücü, sermaye ve doğal kaynaklardaki artışlar ile teknolojik gelişmelerden oluşmaktadır. ΔY = F(ΔL, ΔK, ΔN, ΔT) Yukarıdaki fonksiyon üretim faktörlerinin ekonomik büyümenin bir fonksiyonu olduğunu göstermektedir
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI İŞGÜCÜ (L) (LABOUR) Bir ülkedeki işgücü arzı, çalışabilir yaştaki nüfusun büyüklüğüne bağlıdır. Nüfus, hem nicelik hem de nitelik olarak ekonomi üzerinde dönüştürücü etkilere sahiptir. Nüfus bir yandan ekonomik faaliyetin öznesi(asli), diğer yandan da bu sürecin nesnesi(tali) konumunda bulunmaktadır.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Nüfus artışının tek taraflı düşünmemek gerekir, nüfus bir yandan tüketimi artırırken diğer yandan üretim fonksiyonundaki işgücünü artırır. Gelişmekte olan ülkelerde genel olarak gözlenen durum, bu ülkelerde gelişmiş ülkelere göre yüksek oranda bir nüfus artışının yaşanması ve dolayısıyla bu ülkelerde işgücü verimliliğinin düşük seyretmesidir. İşgücü verimliliğinin yükseltilmesi diğer üretim faktörlerinin miktarının artırılmasıyla ilişkilidir.
FİZİKSEL SERMAYE (K) (PYHSICAL CAPITAL) 1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI FİZİKSEL SERMAYE (K) (PYHSICAL CAPITAL) Üretimin artmasında katkısı olan alet, makineler, ulaşım sistem ve araçları, sanayi gereçleri, fabrika ve donanım; fiziki sermayenin değişik unsurlarıdır. Bir ülkede fazla sayıda işgücüne karşılık, yetersiz düzeyde fiziki sermaye mevcutsa işgücünün çok fazla üretken olmasını beklemek gerçekçi olmayacaktır.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Dolayısıyla sermaye, büyüme arzusunda olan bir ekonominin en kritik kaynağını temsil eder. Ülkelerin ekonomik olarak geri kalmışlığının en büyük nedeni sermaye birikimindeki yetersizliklerdir. Gelişmekte olan ülkelerdeki düşük gelir, düşük tasarrufa, düşük tasarruf da düşük yatırıma neden olmakta ve bu durum ülkenin mevcut sermaye birikimine olan katkıyı düşürmektedir.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Sermaye birikimindeki yetersizliğin yeni yatırımlarla giderilebilmesi için tüketimin azaltılarak daha çok kaynağın yatırıma yönlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla sermaye, büyüme arzusunda olan bir ekonominin en kritik kaynağını temsil eder. Ülkelerin ekonomik olarak geri kalmışlığının en büyük nedeni sermaye birikimindeki yetersizliklerdir.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Sermaye birikimindeki yetersizliğin yeni yatırımlarla giderilebilmesi için tüketimin azaltılarak daha çok kaynağın yatırıma yönlendirilmesi gerekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin kişi başına düşen gelirin düşük olması sebebiyle, tüketiciler gelirlerinin büyük bir kısmını temel ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanmak zorunda kalırlar.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Buna bağlı olarak kamu ve yatırım harcamaları gelişmekte olan ülkelerde daha düşük olmakta ve sermaye birikimi yavaş artmaktadır. İktisadi kalkınmada sürecinde gelişmekte olan ülkeler, belirli bir tüketim seviyesine ulaşma ile yeni yatırımlar yapmak suretiyle sermaye birikimini artırarak iktisadi kalkınmayı gerçekleştirme ikilemi ile karşı karşıya kalır.
DOĞAL KAYNAKLAR (N) (NATURAL RESOURCES) 1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI DOĞAL KAYNAKLAR (N) (NATURAL RESOURCES) İnsandan başka doğada bulunan tüm varlıklar doğal kaynaklar olarak adlandırılmaktadır. Bir ekonomide doğal kaynakların bol olması iktisadi büyümeyi olumlu yöde etkileyebilir, ancak doğal kaynaklar tek başına büyümeyi gerçekleştiremez.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Arjantin, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerden bazıları oldukça zengin doğal kaynaklara sahip olmalarına karşın, bu kaynakların mal ve hizmet üretiminde kullanılması konusunda fazla başarılı olamamışlardır. Japonya oldukça sınırlı doğal kaynağa sahip olmasına rağmen, son elli yılda çok büyük bir ekonomik büyüme performansı sergilemiştir. Japonya, Arjantin – Brezilya örnekleri zengin doğal kaynaklara sahip olmanın ekonomik büyüme için zorunlu bir koşul olmadığını göstermiştir.
TEKNOLOJİ (T) (TECHNOLOGY) 1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI TEKNOLOJİ (T) (TECHNOLOGY) Bir mal veya hizmetin üretimi için gerekli bilgi, organizasyon ve tekniklerin bütününü teknoloji olarak tanımlayabiliriz. Teknolojik gelişme ise, i)daha büyük miktarlarda çıktının elde edilmesine veya ii)belli bir kaynaktan daha üstün kaliteli mal veya hizmetin üretilmesine olanak sağlayan çeşitli bilgilerin ortaya çıkması şeklinde de tanımlanabilir Teknolojik gelişme, sanayi devrimiyle birlikte yeni buluşların hız kazanması üzerine incelemeye alınmış ve ekonomik büyüme üzerindeki etkisine dikkat çekilmiştir.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Teknolojik gelişmenin arkasında teknik bilgi, keşif, buluş, yenilik, deneyim, öğrenme ve araştırma-geliştirme faaliyetleri bulunmaktadır. Teknolojik gelişme bütün bu süreçlerin üretimde kullanılmaya başlaması aşamasıdır. Marx ve Schumpeter, yaniliklerin kapitalist ekonomide rekabetçi üstünlüğün başında yer aldığını ifade etmişler ve teknolojik gelişmenin kalkınma süreçlerine olan etkisini ele alan öncüleri olmuşlardır.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Büyüme literatüründe 1980’li yıllara kadar süren neoklasik büyüme kuramında, ekonomik büyümeyi belirleyen temel unsur, dışsal olarak belirlenen teknolojik gelişmeler ve nüfus artış hızı olmuştur. Yeni klasik iktisatçılardan Romer ve Lucas’ın öncülüğünde içsel büyüme modelleri geliştirilmiştir. Bu modellerde neo-klasiklerin öngördüğünün aksine teknoloji dışsal değil içsel bir değişken olarak ele alınmıştır.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Teknolojik değişim, ülkedeki bilimsel çalışmalarla doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla nüfusun eğitim düzeyinin yükseltilmesi, teknolojik yenilik yaratma potansiyelini artıracaktır. Sanayileşmiş ülkelerin daha iyi eğitilmiş nüfusa sahip olmalarından dolayı, bu ülkelerin teknolojik yeniliklerin oluşturulup geliştirilmesinde gelişmekte olan ülkelere göre önemli bir üstünlüğe sahip oldukları kabul edilir.
1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN KAYNAKLARI Gelişmiş ülkeler içerisinden en zengin olanları, GSMH’lerinin yaklaşık 2-3%’ünü araştırma-geliştirme (ar-ge) faaliyetlerine ayırmaktadır. Ar-ge faaliyetlerine ayrılan pay ile ülkenin teknolojik bakımdan ilerlemesi doğru orantılıdır.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI GİRİŞİMCİLİK İncelenen üretim faktörlerinin tamamının varlığı ekonomik büyümeyi ekonomik olarak gerçekleştiremez. Bu üretim faktörlerini en iyi şekilde bir araya getirebilecek ve üretim sürecine sokabilecek kişilerin bulunması gerekmektedir.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI Girişimciler yeni ürünler, yeni hizmetler, teknolojik süreçler ve yeni üretim yöntemleri geliştirmeleri ve uygulamaları nedeniyle, bir ekonominin sağlıklı ve dinamik bir yapıya bürünmesinde önemli bir işleve sahiptirler.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI Girişimcilerin önündeki bürokratik engeller ne kadar azaltılıp onlara ne kadar destek verilirse üretim ve ticaret faaliyetlerinde bir o kadar artış görülecektir. Destek yalnızca finansal olmamalı, özellikle ülke girişimcilerinin yurtdışı yatırımlarında ve yaptıkları ihracatta onlara bilgi sağlama ve onların hakkını savunma gibi destekler de çok önemlidir.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI BEŞERİ SERMAYE Genel olarak bir toplumun sahip olduğu nitelikli işgücü olarak tanımlanan beşeri sermaye, işgücü verimliliğini arttıracak eğitim düzeyi, yetenek, sağlık ve beslenme gibi faktörlere bağlıdır. Daha iyi eğitilen, beslenen, sağlıklı ve yetenekli işgücünün daha verimli olmasının yanında geniş bir sermaye birikimi oluşturacaktır.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI Her düzeyde eğitim fırsatlarının genişletilmesi ve işgücünün artan bilgi ve yeteneklerle donatılması, onun üretkenliğini arttıran ve ekonomik büyümeyi sağlayan unsurlar olmaktadır. Toplumda hastalıkların sıkça görülmesi ve yetersiz beslenme çalışan kişilerin verimliliklerini büyük ölçüde düşürmektedir. Sağlıklı kişiler fiziksel ve zihinsel daha enerjik ve güçlüdürler. Bu nedenle bu kişiliklerin verimlilikleri daha fazladır ve ekonomik büyümeye önemli katkı sağlarlar.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI KURUMSAL YAPI Kurum, bireyler ve insan toplulukları arasındaki davranışsal ilişkileri düzenleyen kurallar dizisi olarak tanımlanır. Bu çerçevede, bir ülkenin kültürü, sosyal ve dinsel davranışları, özel ve kurumsal gelenekleri, siyasal ortamı, ulusal ve uluslararası gelenekleri ve bunlar arasında yürütülen ilişkiler ağı bir ülkenin kurumsal yapısını oluşturur.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI Kurumlar, bir toplumun doğal ve beşeri kaynaklarının etkin kullanımını hızlandırabilecek bir yapıya sahiptirler. Günümüzde bilgi yoğun küresel rekabet dünyasında gerekli olan yeni kurumları geliştirmede en başarılı olan topluluklar, en hızlı iktisadi büyümeyi sergileyebilen topluluklar olacaktır.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI HÜKÜMET Makroekonomik istikrarın sağlanmasının yanında siyasal istikrarın sağlanması konusunda hükümete önemli görevler düşer. Enflasyon, ekonomik durgunluk ve kriz gibi ekonomik olumsuzluklar girişimcileri olumsuz etkilemektedir.
1.2 İKTİSADİ BÜYÜMENİN DİĞER KAYNAKLARI Hükümetlerin ülkedeki en önemli görevi siyasal ve yasal çerçeveyi oluşturmaktadır. Ekonomik olarak daha verimli bir biçimde çalışmayı, tasarrufu, yatırımı ve yararlı bilgi ve beceriler kazanmayı teşvik edecek şekilde oluşturulabilir. Hükümetlerin bir diğer rolü de beşeri sermayenin arttırılması için eğitim ve sağlık alanında yapacağı yatırımlardır. Bu vb. politikalar hükümetlerin yoksullukla savaşmasında etkili politikalardandır.
2. İKTİSADİ BÜYÜMENİN SINIRLARI Dünya ülkeleri bugün daha yüksek yaşama standartlarına ulaşmak için önü alınmaz bir büyüme yarışı içerisindedirler. 1972 yılında Büyümenin Sınırları adlı bir rapor nüfus atışı ve ekonomik gelişme azalmadıkça, doğal kaynaklar, içilebilir su ve temiz hava ihtiyacını dünyanın sağlayamayacağını ileri sürmüştür.
2. İKTİSADİ BÜYÜMENİN SINIRLARI 1978 yılında Dönüm Noktasındaki İnsanlık isimli ikinci rapor hazırlanmış ve bu raporda da sanayileşmenin gelişmiş ülkelerde durdurulması gerektiğini belirtilmiştir. Aynı rapor sanayileşmenin gelişmekte olan ülkelere doğru kaymasının gerekliliğini vurgulamıştır.
2. İKTİSADİ BÜYÜMENİN SINIRLARI NÜFUS BASKISI Sanayi devriminden günümüze kadar dünya nüfusu sürekli olarak artmıştır. Bu artışın sebebi ölüm oranlarındaki azalış ve doğum oranlarındaki artıştır. Bu olayların temel sebebi ise tıptaki ilerlemeler ve gıda üretimindeki artışlardır.
2. İKTİSADİ BÜYÜMENİN SINIRLARI Günümüzde gelişmiş ülkelerde doğum kontrolleri sebebiyle nüfus artışı azalmıştır. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise tam tersi bir durum geçerlidir. Düşük ölüm oranları ve yüksek doğum oranları nüfusu hızlı bir biçimde arttırmaktadır. Nüfus artışının fazla olması, atık oluşumunun ve insan sağlığına yönelik tehditlerin de fazla olması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla çevre kendini yenileme özelliğini kaybetmektedir.
ÇEVRE KİRLİLĞİ VE KAYNAKLARIN TÜKENMESİ 2. İKTİSADİ BÜYÜMENİN SINIRLARI ÇEVRE KİRLİLĞİ VE KAYNAKLARIN TÜKENMESİ İkinci dünya savaşından sonra çevre ve büyüme sorunları küresel bir sorun haline gelmiştir. Bu sorun için denge arayışları da Sürdürülebilir Kalkınma kavramını ortaya çıkarmıştır. Fakat gelişmiş ülkeler ile gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler durumu farklı yorumlamaktadır.
2. İKTİSADİ BÜYÜMENİN SINIRLARI Gelişmekte olan ülkeler sürdürülebilir kalkınmayı yoksulluğun azaltılması, pazara erişimin kolaylaştırılması, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi konuları daha çok sosyal kalkınma içerikli bir gündeme oturtmaya çalışmaktadır. Gelişmiş ülkeler ise konuyu çevrenin korunması ve temiz bir çevre içinde refahın sürdürülebilirliği olarak görmektedir.
Dinlediğiniz için teşekkürler…..