Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Adım Adım TÜRKİYE.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Adım Adım TÜRKİYE."— Sunum transkripti:

1 Adım Adım TÜRKİYE

2 Ülkemizin Zenginlikleri

3 Bu doğal varlıkların nasıl oluştuğunu düşündüz mü?
Yaşadığımız yerde çevrenize baktığınızda ya da yaptığınız gezilerde birçok doğal varlık görürsünüz. Bu doğal varlıkların nasıl oluştuğunu düşündüz mü?

4 Bunları korumak ve gelecek kuşaklara bırakmak zorunda olduğumuz mirasımızdır.

5 Çevremizde sadece doğal varlıkları mı görürsünüz?
Tarihi çeşmeler, heykeller, camiler, saraylar, mezarlar, tarihi evler, kaleler gibi insanların yaptığı ve günümüze kadar gelmiş eserler de yok mudur?

6 Bu eserler, geçmişimizden izler taşırlar
Bu eserler, geçmişimizden izler taşırlar. Doğal varlıklar, tarihi mekanlar ve yapıtlar yönünden ülkemiz oldukça zengindir. Hasankeyf -Batman Tarihi bir çeşme Kız Kalesi- Mersin

7 Bu zenginlikler ülkemizi dünya üzerinde görülmeye değer ülkelerden biri yapmıştır.

8 Anadolu’da kurulan birçok medeniyetin katkısıyla oluşmuş zenginlikler aynı doğal varlıklar gibi bize miras kalmıştır.

9 Pamukkale travertenleri, peri bacaları, Karain Mağarası, Efes ve Milet antik kentleri , Sümela Manastırı, Topkapı Sarayı, Çanakkale Anıtı, Anıtkabir, Anadolu’da bulunan birçok saray ve hanlar, türbeler, medreseler, müzeler, bizim doğal ve kültürel mirasımızı oluşturur.

10 Anıtkabir Karain mağarası Pamukkale Milet antik kenti Sümela manastırı
Çanakkale Anıtı Pamukkale

11 Doğal ve kültürel miras, birçok bakımdan önem taşır.

12 sahip oldukları bu değerlerle
Ülkeler sahip oldukları bu değerlerle dünyada tanınır, ön plana çıkar.

13 Bunları biliyor musunuz?

14 Dünyanın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı ülkemizdedir.

15 MÖ 560 – 550 yılları arasında Lidya kralı Kroisos tarafından yapılan tapınak İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunmaktadır.

16 Mirasımıza Sahip Çıkalım!

17 Yaşadığımız güzel bir bayram gününü hatırlayın
Yaşadığımız güzel bir bayram gününü hatırlayın. Ziyaretçilerde yediğiniz tatlılar, topladığınız bayram harçlıkları bu günlere özgüdür.

18 Peki hiç, bir köy düğününe gittiniz mi?

19 İnsanların giysileri, oynadıkları oyunlar, (horon, halay, zeybek) dikkatimizi çekti mi?
Bunlardan yola çıkarak, tüm insanların yaşamlarına yön veren ve ortak duygularını yansıtan unsurların bulunduğunu söyleyebiliriz.

20 Ve bizim kültürümüzü oluşturur
Büyüklerimizin anlattığı masallar, geçmişten günümüze kadar gelmiş destanlar, dillerde dolaşan türküler, maniler, Nasrettin Hoca fıkraları , Karagöz Hacivat oyunları, halk oyunları yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Ve bizim kültürümüzü oluşturur

21 Yaşadığımı yöredeki yemekler, giysiler, oynana oyunları düşündüğümüzde başka yöredekilerle benzer ya da farklı yönleri olduğunu görürüz. Karadeniz Bölgesi Ege Bölgesi Güneydoğu Bölgesi

22 Ortak kültürümüz yörelere göre faklılaşmaktadır
Örneğin; Karadeniz Bölgesi’ndeki düğünlerde horonlar tepilirken, Ege Bölgesi’nde zeybek oynanır. Doğu bölgelerimizde ise düğünlerde halay çekilir. Ortak kültürümüz yörelere göre faklılaşmaktadır

23 geçmişten bugüne kadar hiç değişmeden gelen kültürel özellikler
Yaşadığınız yerde geçmişten bugüne kadar hiç değişmeden gelen kültürel özellikler ile değişikliğe uğramış özellikleri araştırabilirsiniz.

24 Tüm bu bahsettiğimiz kültürel özellikler, geçmişten bu güne kadar ülkemizde yaşamış uygarlıkların bir ürünüdür. Tıpkı ailemizin fotoğraf albümü gibi hatıralarla doludur. Geçmişimizi bize anlatır.

25 Ninemizden kalan bir kahve fincanı, dedemizden kalan en kıymetli miras olur.
İç içe girmiş olan bu kültürel öğeler insanların bir arada yaşamalarını sağlayan en önemli yapı taşlarıdır. Atalarımızdan kalan miras olarak gördüğümüz bu değerlere sahip çıkarak onları korumamız gerekir.

26 İnkılaplarla Gelen Yeni Hayat

27 Yaşadığınız yer hep böyle miydi?
Hiç düşündünüz mü? Yaşadığınız yer hep böyle miydi? Çok eskiden de uçaklar, son model arabalar, büyük fabrikalar ve binalar var mıydı?

28 Bunların olmadığını gözünüzde canlandırın.
Üstelik öğrenilmesi zor harflerle okuma yazma öğrenmek için aylarca çabalıyorsunuz. Etrafınızdaki kişilerin giyimleri çok farklı. Soyadınız olmadığı için sizinle aynı isimdeki çocuklarla karışabiliyorsunuz.

29 Böyle bir ülkede yaşamak
size ne hissettirirdi?

30 Ulu önder Atatürk işte böyle bir ülkede büyümüştü
Ulu önder Atatürk işte böyle bir ülkede büyümüştü. Böyle bir yaşamın çok zor olduğunu biliyordu. Bu yüzden de insanların daha kolay yaşayabilmeleri ve ülkemizin gelişebilmesi için bütün bu zorlukları adım adım hayatımızdan çıkardı.

31 Atatürk’ün hayatımıza kattığı en köklü ve önemli yenilik saltanatı kaldırıp, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıdır. Cumhuriyet’in ilanı ile ülkemiz yeni bir hayata adım atmıştır. Atatürk’ün her alanda yaptığı inkılaplara ise cumhuriyetin temelleri üzerine kurulmuş çağdaş bir yapı oluşturmuştur.

32 Atatürkçülük ve Önemi

33 Atatürkçülük, Türk milletinin ihtiyaçlarından ve gerçeklerinden ortaya çıkan bir düşünce sistemidir. Atatürkçülük, devlet hayatının her alanını ve toplumun fikir hayatını kapsamaktadır. Amacı, Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olmasını sağlamaktır.

34 Atatürkçülük, devletimizin temellerini oluşturur
Atatürkçülük, devletimizin temellerini oluşturur. Atatürkçülük herkes tarafından bilinmeli ve öğrenilmelidir. Çünkü Türk devletinin gelişip güçlenmesi her türlü tehlikeye karşı koyabilmesi ve bağımsız yaşayabilmesi buna bağlıdır.

35 Neler Değişti?

36 Çağın gelişmesine ayak uydurmak amacıyla Atatürk’ün önderliğinde devlet yönetimi, hukuk, eğitim gibi birçok alanlarda inkılaplar yapıldı. İnkılap, bir toplumun düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik ve yeniliklerdir

37 İnkılâplar, aile hayatını da etkiledi
İnkılâplar, aile hayatını da etkiledi. Türk Medeni Kanunu’nun kabulüyle nikâh usulü getirildi. Evlenme, boşanma ve miras konularında kadın erkek eşitliği sağlandı.

38 Soyadı Kanunu’nun kabulüyle her aile kendi soyadı ile tanınmaya başladı.

39 Osmanlı Devleti’ nde kullanılan takvim, saat ve ölçüler batılı devletlerin kullandıklarından farklıydı. Bu farklılık diğer devletlerle aramızdaki resmi ilişkileri zorlaştırıyordu. Takvim, saat ve ölçü birliğinin olmaması ülke içinde de karışıklığa sebep oluyordu. Bu karışıklığı gidermek için hicri ve rumi takvim yerine miladi takvim kullanılmaya başlandı. Alaturka saat yerine milletler arası saat kabul edildi.

40 Ağırlık ölçüsü olarak okka yerine kilogram kullanılmaya başlandı
Ağırlık ölçüsü olarak okka yerine kilogram kullanılmaya başlandı. Uzunluk ölçüsü olarak kullanılan arşın, kulaç ve endazenin yerine metre kabul edildi.

41 Kabul edilen Tevhidi Tedrisat Kanunu ile tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Böylece eğitimde birlik sağlandı.

42 Cumhuriyetten önce ülkemizde Arap alfabesi kullanılıyordu
Cumhuriyetten önce ülkemizde Arap alfabesi kullanılıyordu. Okuma yazmayı kolaylaştırmak için uzmanlara Türk diline uygun Türk alfabesini hazırlattı. Atatürk her gittiği yerde yeni alfabeyi öğretmeye çalıştı. Türk milleti bu gayretlerinden dolayı ona ‘başöğretmen’ unvanını verdi.

43

44 Atatürkçü düşünce sisteminin temelini oluşturan ilkeler
İlkelerden İnkılaplara Atatürkçü düşünce sisteminin temelini oluşturan ilkeler Devletçilik Cumhuriyetçilik Milliyetçilik Laiklik Halkçılık İnkılâpçılık

45 Cumhuriyetçilik ‘Cumhuriyetçilik’ ilkesi, demokrasiye ve devletin cumhuriyetle yönetilmesi esasına dayanır. Bu ilkeye göre halk, kendisini yönetecek milletvekillerini seçer. Böylece yönetimde egemenlik halka ait olmuş olur. Anayasamızda devletin şeklini belirleyen birinci maddede ‘Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. ‘ ifadesi yer alır. Bu madde, anayasamızın değiştirilemez maddelerindendir. Cumhuriyet ilkesini benimsemek; cumhuriyete bağlı olmayı onu korumayı ve yüceltmeyi gerektirir. Çünkü cumhuriyeti korumak, cumhuriyetin bizlere tanıdığı hakları da korumak demektir.

46

47 Milliyetçilik Milletini sevmek, milletini yüceltmek ve bu yolda çalışmak anlamına gelen ‘milliyetçilik’ ilkesinin birleştirici, bütünleştirici bir özelliği vardır. Milliyetçilik ilkesi Türk Milletinin birliğinin bütünlüğünün güvencesidir. Dili, dini, anlayışı, mezhebi, ne olursa olsun ‘Ben Türk’üm ‘ diyen ve bunu yaşayan herkes Türk’tür. Atatürk bunu ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene!’ sözüyle ifade etmiştir.

48

49 Halkçılık Cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkeleriyle ilişkili olan ‘halkçılık’ ilkesine göre, milli egemenliğin dayanağı halktır. Bir ülkede oturan, o ülkeyi vatan bilen, ülkenin geleceğini kendi geleceği sayan insan topluluğuna halk denir. Halkçılık ilkesine göre hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz. Bu ilke doğrultusunda çıkarılan Medeni Kanun, toplumsal hayatta kadın erkek eşitliği sağlamıştır. Bu ilkeye göre, herkes kanun önünde eşittir.

50

51 Devletçilik Zamanın ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan ve ülkemizin kalkınmasını sağlayan ‘devletçilik’ ilkesi, daha çok ekonomi ile ilgilidir. Devlet, vatandaşların öğretimi, eğitimi ve sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devletin bir başka görevi ise memleket içinde, güvenliği ve adaleti sağlayarak ve devam ettirerek vatandaşların her çeşit hürriyetini güvence altında bulundurmaktır. Devletçilik ilkesi doğrultusunda milli sanayinin temelleri atılmış her alanda üretim artmıştır. Devlet fabrikalar açmış, aynı zamanda özel sermaye sahiplerinin ekonomik hayatta daha etkili olması sağlanmıştır.

52

53 Laiklik Laiklik ilkesi doğrultusunda halifelik kaldırıldı.
Laiklik ilkesi. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması esasına dayanır. Devlet yönetimi din kurallarıyla değil, bilimsel esaslara ve toplumun ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Padişah hem din hem de devlet işlerini yürütüyordu. Dini kurallar hem ülke yönetiminde hem de eğitim hukuk ve toplumsal alanda oldukça belirleyici idi. Laiklik ilkesi doğrultusunda halifelik kaldırıldı. Laiklik ilkesine göre devlet, vatandaşlar arasında dini inanışlarından dolayı kanun önünde ayrım gözetmez.

54

55 İnkılâpçılık Çağa ve dünyadaki gelişmelere ayak uydurmak için yeniliklere açık olmak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak için yaptığı bütün inkılaplar , Atatürk’ün ‘inkılapçılık’ anlayışı sonucudur. İnkılapçılık yeniyi, iyiyi ve güzeli esas alır.

56

57 Atatürk’ün Son Günleri
Büyük devlet adamı, cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk 1938 yılında Bursa gezisi sırasında hastalandı. Doktorlar siroz teşhisi koydular. Bu sırada Hatay meselesi ortaya çıktı. Atatürk, çok önem verdiği bu meseleyi çözmek istiyordu. Doktorların engellemesine rağmen güney illerini kapsayan bir yurt gezisine çıktı. Yoğun çalışmalar sebebiyle hastalığı iyice arttı. Hastalığının ciddiyetini anlayan Atatürk, vasiyetini yazdı. Bütün tüm malvarlığını çok sevdiği milletine bağışladı.

58 Doktorlar Atatürk’ün hastalığının tedavisi için her türlü çareye başvurdu. Fakat hastalığı hızla ilerledi. 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat dokuzu beş geçe hayata gözlerini yumdu.

59 Mustafa Kemal’in tabutu Etnografya müzesindeki geçici kabrine kondu.
Cenazesi, 10 Kasım 1953’te düzenlenen törenle Anıtkabir’e taşındı. Burada yurdun her tarafından getirilen topraklarla hazırlanmış mezarına kondu.

60


"Adım Adım TÜRKİYE." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları