Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SUNUM.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SUNUM."— Sunum transkripti:

1 SUNUM

2 4. ESNAF VE SANATKÂRLAR ŞURASI’NA SUNULACAK EĞİTİM ALT KOMİSYONU TASLAK RAPORUNDAN;
1. MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE SORUNLAR 2. ÖNERİLER

3 A. SORUNLAR Çağdaş dünyada, ortaöğretim sistemi “genel eğitim” ve “mesleki teknik eğitim” şeklinde düzenlenmiş, bunun yaklaşık olarak %30’unu genel eğitim, %70’ini de mesleki teknik eğitim oluşturacak şekilde hedef konulmuştur. Böylelikle sanayinin kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması ve gençlerin bir an önce çalışmaya başlaması sağlanmaktadır. Ülkemizde ise tam tersi söz konusudur. Gençler iş hayatına atılmak amacıyla meslek öğrenmek yerine üniversiteye girme amacına yönelmektedir. Sanayide kalifiye eleman açığı varken işsizlik sürekli artmaktadır.

4 Bunun bir diğer nedeni mesleki ve teknik eğitimin cazip hale getirilememesidir. Mesleki eğitimden mezun olanlar yeterince iyi yetişmediği için kolaylıkla iş bulamamaktadır. Mesleki eğitim okullarında verilen eğitimin yeterli olmadığı düşünülmektedir. Çıraklık eğitiminden mezun olanlar kolaylıkla iş bulmasına ve kendi işlerini kurmalarına karşın çıraklık eğitimi de çok tercih edilmemekte, okuyamayan kişilerin tercih ettiği bir eğitim modeli olarak görülmektedir. Tüm bu nedenlerle mesleki eğitim daha çok tercih edilmesi ve önem verilmesi gerekirken sürekli olarak gerilemektedir. Mesleki ve teknik eğitim uygulamalarında yaşanan temel sorunlar aşağıda sıralanmaktadır.

5 Türkiye’de eğitime ayrılan kaynaklar halen yeterli düzeyde bulunmamaktadır. Kaynak yetersizliği yanında, bu kaynakların etkin kullanımı konusunda da ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkezi ve taşra düzeyindeki çok başlı yapısı, kaynakların verimli kullanılmasını engellemektedir. İlköğretim ve ortaöğretim ilk sınıfında mesleki rehberlik ve yönlendirme çalışmaları yetersizdir. Bunun sonucunda gençler ilgi ve yetenekleri olan meslek dalları yerine çevrenin yönlendirmesi ile belirledikleri alanlara, genellikle de üniversiteye yönelmektedir. Sınırlı sayıda kişinin üniversitelere yerleştirilebilmesi nedeniyle büyük bir çoğunluk herhangi bir mesleği olmaksızın iş piyasasına girmek zorunda kalmaktadır.

6 Mesleki eğitim okul ve kurumları bina ve donanım yönünden yetersizdir
Mesleki eğitim okul ve kurumları bina ve donanım yönünden yetersizdir. Bu nedenle mesleki eğitim okullarında verilen eğitim, genellikle işletmelerde verilen eğitimin gerisinde kalmakta, güncel teknolojiyi takip etmekte zorlanılmaktadır. Bu durum eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Teorik eğitim ile pratik eğitim birbiri ile uyumlu ve dengeli şekilde verilmemektedir. Özellikle mesleki eğitimin pratik kısmı zayıf kalmaktadır. Kamu ve özel mesleki ve teknik eğitim kurumlarında uygulanan eğitim programları ve verilen belgelerin herhangi bir standardı ve ulusal ve uluslar arası düzeyde geçerliliği yoktur.

7 Hem teorik eğitim veren öğretmenler hem de işletmelerde pratik eğitimden sorumlu usta öğreticilerin nitelik ve nicelikleri yeterli değildir. Öğretmenler hizmet içi eğitimden sık sık geçirilmedikleri için teknolojinin gerisinde kalmaktadır. Yerel düzeyde görev yapan mesleki eğitim kurulları daha çok danışma kurulu niteliğinde oldukları için aktif ve verimli olarak işletilememektedir.

8 Eğitime katkı veren işletmeler ve meslek kuruluşları yeterince teşvik edilmemektedir. Esnaf-sanatkârlar ile KOBİ’lerin mesleki eğitime olan ilgi ve destekleri azalmıştır. Ülkemizdeki mesleki eğitim modelinin okul-işletme işbirliğine dayalı bir model olması nedeniyle işletmelerin ilgisizliği eğitimin kalitesini doğrudan olumsuz etkilemektedir. Mesleki eğitim düşük statülü bir eğitim biçimi olarak algılanmakta, daha az arzulanan ve daha önemsiz bir ekonomik hayata hazırlama türü olarak görülmektedir. Bu nedenle mesleki eğitime olan talep çok düşük seviyede gerçekleşmektedir.

9 Ülke genelinde ve yerel düzeyde işgücü ihtiyaç planlaması yapılmamakta, hangi meslek dalında eleman açığı ya da fazlası olduğu bilinmemektedir. Bu çalışmalar yaygınlaştığında eleman açığı olan alanlarda eğitim verilecek ve mezunlar daha kolay iş bulabilecektir. Eğitim sistemimiz yatay ve dikey geçişlere izin vererek iş piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak esnek bir yapıya sahip değildir.

10 Mesleki eğitim oldukça pahalı bir eğitim türüdür
Mesleki eğitim oldukça pahalı bir eğitim türüdür. Örgün mesleki eğitimden mezun olanların büyük bir bölümü kendi meslek dalında istihdam edilmemekte, böylece onlara yapılan yatırım boşa gitmektedir. Mezunların alanlarında işe girmemelerinde işyerlerinin sağladığı imkânların (maaş, sosyal yardım, iş ortamı gibi) sınırlı olması da önemli rol oynamaktadır. Esnaf-sanatkârların iş ve mesleklerini geliştirmelerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri son derece sınırlı düzeydedir. Bu tür hizmetler sunan başta ilgili meslek kuruluşları olmak üzere tüm kamu ve özel kurum ve kuruluşların kapasitelerinin arttırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

11 Esnaf-sanatkârlar ile KOBİ’lerin tercih ettiği çıraklık eğitimi modeli son yıllarda zaafa uğratılmış, hem kamu hem de özel kesim tarafından geliştirilip yaygınlaştırılması yönünde gereken destek verilmemiştir. Oysa çıraklık eğitim modeli, ülkemizde mezunlarının %99 oranında kendi alanlarında istihdam edildiği en etkin modeldir. Esnaf-sanatkârlar ile KOBİ’ler, yanlarında çalıştırdıkları çırak ve kalfaları yasal zorunluluklara rağmen mesleki eğitim merkezlerine göndermemektedir. Bu bir yandan kişilerin sistem içine girip belge sahibi olmasını engellerken, diğer yandan işyerlerindeki verimliliği düşürmektedir.

12 Başta satış elemanlığı meslek dalları olmak üzere 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan meslek dallarının (131 adet) kapsamları, programları, eğitim süreleri vb. konularda uygulamada yoğun sorunlar yaşanmaktadır. Bu mesleklerin yeniden değerlendirilerek kapsam listesinin yenilenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Esnaf-sanatkârlar teşkilatı 3308 ve 5362 sayılı Kanunlardan kaynaklanan mesleki eğitime ilişkin görev ve sorumluluklarını etkin ve verimli şekilde gerçekleştirememektedir.

13 3308 ve 5362 sayılı Kanunlar çerçevesinde esnaf-sanatkâr meslek kuruluşlarınca kurulan ve işletilen işletmelerüstü eğitim merkezlerinin yürütülmesinde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. TESK yeni bir model arayışı içindedir. 1 Haziran 2004 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 102. maddesinde “Ticaret siciline kayıtlı olanlardan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi istenmez.” hükmü ile 3308 sayılı Kanunun 30. maddesi işlemez hale getirilmiştir.

14 TESK ve alt teşkilatı olarak, mesleki eğitim alanında yaşadığımız temel sorunlardan biri, ustalık belgesi olmadan işyeri açmak isteyenlerin, 3308 sayılı Kanunun amir hükmü çerçevesinde meslek odalarına kaydedilmemesi, bu kişilerin ustalık belgesine bakılmaksızın kayıt yapılan ticaret ve sanayi odalarına kayması, sonuç olarak odalarımızın yasal yükümlülükleri yerine getirdiği için üye kaybına uğramasıdır. Mesleki eğitimle ilgili olarak on yıllardır yürütülen pek çok çalışmayı ve yasal düzenlemeyi hiçe sayan bu düzenlemenin bir an önce uygulamadan kaldırılması gerekmektedir.

15 B. ÖNERİLER Devlet genel bütçesinden eğitime ayrılan pay arttırılmalıdır. Sivil toplum örgütlerinin eğitim arzı oluşturma çabaları desteklenmelidir. Başta meslek kuruluşları olmak üzere özel kesim, vakıf ve gönüllü kuruluşların eğitime yatırım yapması teşvik edilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı çok başlı yapıdan kurtarılarak, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla merkezi ve taşra düzeyinde yeniden yapılandırılmalıdır. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları, yüksek öğretimden ziyade iş piyasasına ara kademe insan gücü yetiştirmeye odaklanmalıdır. %35 genel eğitim-%65 mesleki eğitim oranını tutturmaya çalışmak yerine, kaliteli bir mesleki-teknik eğitimin sağlanması hedeflenmelidir.

16 Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının yönetiminde sosyal taraflar da aktif olarak yer almalı, eğitim programlarının hazırlanmasından belgelerin verilmesi aşamasına kadar her aşamada ilgili kesimlerin etkin katılımı sağlanmalıdır. Yerel düzeydeki mesleki-teknik eğitim kurumlarına belirli oranlarda özerklik sağlanmalıdır. Eğitim programlarında meslek dalına göre teorik-pratik eğitim dengesi ayarlanmalı ve birbirini destekler şekilde uyum içinde verilmelidir.

17 Mesleki-teknik eğitim kurumlarında görev alan öğretmenlerin belirli aralıklarla işletmelerde staj yapmaları yoluyla yeni teknolojilere uyumları sağlanmalıdır. Örgün ve yaygın mesleki eğitim kurumlarında görev alacak öğretmenlerin yetiştirilmesi konusunda YÖK ile sıkı işbirliği yapılmalıdır. Mesleki-teknik eğitim kurumları altyapı olarak teknolojiye uygun hale getirilmelidir.

18 İşletmelerde verilemeyen pratik meslek eğitimlerini tamamlamak üzere kurulan işletmelerüstü eğitim modeli geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Diğer birçok ülkede olduğu gibi bu merkezlere Devlet destek vermelidir. Bu kapsamda, ağırlıklı olarak esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları tarafından kurulan ve işletmelerde verilen beceri eğitiminin eksikliklerinin tamamlandığı işletmelerüstü eğitim merkezleri, başta MEB olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşların da (TOBB, işçi ve işveren sendikaları, OSB ve KSS yönetimleri, yerel yönetimler vb.) içinde yer alacağı bir model çerçevesinde etkin hale getirilmelidir. Özel ve kamu tüm mesleki eğitim kurumları örgün ve yaygın eğitimlerin verileceği birer sürekli eğitim merkezi gibi çalışmalı, yaşam boyu öğrenme yaklaşımı çerçevesinde yapılandırılmalıdır.

19 Meslek rehberlik ve yönlendirme hizmetleri en geç ilköğretimin ikinci kademesinde verilmeye başlanmalıdır. MEB, İŞKUR ve meslek kuruluşları bu alandaki hizmetlerini etkinleştirmelidir. Ülke genelinde ve yerel düzeyde işgücü ihtiyaç planlaması yapılmalı ve bu veriler ışığında eğitim kurumları yönlendirilmelidir. İşgücü piyasasının talebine uygun eğitilen işgücünün istihdamı daha kolay olacak ve böylece kaynak israfına neden olan yapıdan çıkılacaktır. Öncelikli sektörler ve bu sektörlerin insan gücü ihtiyacı belirlenmelidir.

20 Eğitim ile istihdam arasındaki bağlantıları güçlendirmek amacıyla kurulmuş bulunan Mesleki Yeterlilik Kurumu özerk bir kurum olarak bir an önce aktif hale getirilmelidir. MYK’nın çalışmalarında sosyal taraflar aktif olarak yer almalıdır. Meslek standartları hazırlayacak, eğitim programları uygulayacak, sınav ve belgelendirme yapacak kurum ve kuruluşların akreditasyonu konusunda MYK’nın bir an önce çalışmalara başlaması ve sistem kurma çalışmaları desteklenmelidir. Ulusal mesleki yeterlilik sistemi oluşturulurken, informal (resmi olmayan) yolla edinilen bilgi, beceri ve yeterliliklerin belgelendirilmesini sağlayan bir yapı oluşturulmalıdır.

21 Eğitim sistemimiz yatay ve dikey geçişlere izin vererek iş piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak esnek bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu kapsamda, modüler programların uygulandığı eğitim sistemimizin en kısa zamanda kredili sisteme geçmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Mesleki eğitimin gençlerimiz için çekici kılınabilmesi için bu eğitimin piyasanın şartlarına cevap verebilir bir hale getirilmesi şarttır. Bunu sağlamak üzere, mesleki eğitimle ilgili tüm kurum ve kuruluşların yerel ve merkezi düzeyde koordineli ve işbirliği içinde çalışmaları sağlanmalıdır.

22 İş hayatının mesleki eğitimin daha fazla içine girmesi teşvik edilmelidir. Yanında çırak-kalfa çalıştıran veya meslek lisesi öğrencilerine beceri eğitimi yaptıran işletmelere birtakım teşvikler (vergi ve sosyal güvenlik primi indirimi, vb.) sağlanmalıdır. Mesleki eğitimden yeni mezun olmuş kişileri işe alan işletmeler daha az vergi ve sosyal güvenlik primi ödeme gibi değişik yollarla teşvik edilmelidir. Esnaf-sanatkârların iş ve mesleklerini geliştirmelerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunan başta esnaf-sanatkâr meslek kuruluşları, MEB ve KOSGEB olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların kapasiteleri arttırılmalıdır. Bu alanda etkin ve verimli hizmet sunmayı sağlayacak yeni modeller geliştirilmeli, işbirliği protokolleri yapılmalıdır.

23 Esnaf-sanatkârlar ile KOBİ’lerin tercih ettiği çıraklık eğitimi modeli geliştirilerek yaygınlaştırılmalıdır. Çıraklık eğitimi yoluyla edinilecek beceri ağırlıklı meslek dalları ile örgün eğitim yoluyla edinilecek teorik ağırlıklı meslek dalları ayrıştırılmalı, sistem buna göre yeniden düzenlenmelidir. Mesleki eğitim merkezlerinin altyapı eksiklikleri giderilmeli, öğretmen ve eğiticilere ilişkin nitelik ve nicelik sorunları aşılmalıdır. Yanlarında çalıştırdıkları çırak ve kalfaları mesleki eğitim merkezlerine göndermeleri konusunda esnaf-sanatkârlar ile KOBİ’leri bilgilendiren ve teşvik eden çalışmalar MEB ile işbirliği içinde meslek kuruluşlarınca yapılmalıdır.

24 Okul-işletme işbirliğine dayalı mesleki eğitim modeli uygulayan mesleki eğitim kurumlarının yönetici kadrolarına, bu diyalogu etkin şekilde gerçekleştirme konusunda altyapısı bulunan atölye ve meslek dersleri öğretmenleri atanmalıdır. Başta satış elemanlığı meslek dalları olmak üzere 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamında bulunan meslek dallarının (131 adet) kapsamları, programları, eğitim süreleri vb. konularında uygulamada yaşanan sorunlar, ilgili kesimlerin katılımıyla irdelenmeli ve kapsam listesi yenilenmelidir.

25 Mesleki eğitimle ilgili olarak uzun yıllardır yürütülen pek çok çalışmayı ve yasal düzenlemeyi hiçe sayan, aynı sektörde çalışan işletmeler ve kişiler arasında haksız rekabet yaratan 5174 sayılı TOBB Kanununun 102. maddesi bir an önce iptal edilmelidir. 3308 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin doğrudan (sınavsız) ustalık belgesi alınmasına ilişkin Anayasa Mahkemesince iptal edilen hükmünün yarattığı boşluk, (müktesep hakları koruyucu şekilde) bir an önce giderilmelidir. Mesleki eğitimle doğrudan ilgili bulunan fen adamlarının unvan, görev ve yetkilerini düzenleyen yönetmelik, ilgili tarafların görüşleri alınarak bir an önce çıkarılmalıdır.

26 Sigortaları Devlet tarafından karşılanan çırakların kayıtlarından itibaren 120 gün sonra sağlık hizmetlerinden yararlanıyor olması, iş kazası ile karşılaşmaları durumunda mağdur olmalarına neden olmaktadır. Çırakların kayıt oldukları tarih itibariyle sağlık hizmetlerinden yararlanmaları sağlanmalıdır. Zorunlu ilköğretimi tamamlamadan okuldan ayrılan ve esnaf-sanatkâr işyerlerinde çırak olarak çalışan gençlerin, çıraklık sistemi içine girerek belge sahibi olmalarını kolaylaştıracak önlemler alınmalıdır. Mesleki eğitim merkezlerine, çırak-kalfalara destek vermek üzere psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmeni kadrosu tahsis edilmeli ve atamalar yapılmalıdır.

27 Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının 5362 sayılı Kanunun 74
Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının 5362 sayılı Kanunun 74. maddesi çerçevesinde ayırmak zorunda oldukları eğitim bütçelerinin etkin ve verimli bir biçimde kullanılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Odaların, eğitim bütçesinden harcamada bulunma taleplerini değerlendirme, onaylama ve takip etme yetkisi il düzeyinde mesleki eğitimin koordinasyonundan sorumlu bulunan esnaf ve sanatkârlar odaları birliklerine verilmelidir. Birlikler, yetkileri dahilinde yaptığı çalışmalara ilişkin yıllık olarak TESK’e rapor göndermelidir.

28 5362 sayılı Kanun çerçevesinde 3308 sayılı Kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamı dışında bulunan meslek dallarında esnaf-sanatkârlar meslek kuruluşlarınca yürütülen eğitim, sınav ve belgelendirme çalışmalarının standart ve etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla TESK ve MEB arasındaki işbirliği aktifleştirilmelidir. Çıraklık ve beceri eğitimi verilen işyerlerinin denetimi konusunda esnaf-sanatkârlar meslek kuruluşları bünyesinde kurulan işyeri denetleme ve danışmanlık grupları ile 3308 sayılı Kanun çerçevesinde kurulması gereken denetim komisyonları işbirliği yapmalı, danışmanlık ve bilgilendirme ağırlıklı bir denetim yolu izlenmelidir.

29 Esnaf-sanatkâr meslek kuruluşlarının başta AB olmak üzere diğer dış kaynaklardan yararlanmalarını sağlayacak eğitim-istihdam-girişimciliğe yönelik proje üretme ve uygulama kapasiteleri geliştirilmelidir. KAYNAKÇA: DPT – 9. Kalkınma Planı Eğitim Özel İhtisas Komisyonu Raporu İş-Kur 2007 Yılı Genel Kurul Raporu TÜİK verileri OECD verileri

30 Hazırlamış olduğumuz sunumları www. istesob
Hazırlamış olduğumuz sunumları web adresinden “Mesleki Eğitim” bölümüne girerek bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

31 TEŞEKKÜR EDERİZ İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Müdürü: Metin İÇTEM Eğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU


"SUNUM." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları