Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SADAKA-I CARİYE VE VAKIF GELENEGİMİZ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SADAKA-I CARİYE VE VAKIF GELENEGİMİZ."— Sunum transkripti:

1 SADAKA-I CARİYE VE VAKIF GELENEGİMİZ

2 Sadakanın Miktarı, Zamanı ve Şartları
Paylaşma ve Yardımlaşma İbadeti Olarak Sadaka Sadakanın Tanımı Sadakanın Miktarı, Zamanı ve Şartları Sadaka-i Cariye Sadakanın Faydaları

3 Sadakanın Tanımı Yalnızca Allah rızasını gözeterek,
karşılık beklemeden bir kişinin yapmış olduğu her türlü maddi veya manevi iyiliğe sadaka denir. İlmini insanların faydasında kullanmak, Dargınları barıştırmak, Güzel söz söylemek, Hayırlı evlat yetiştirmek, Bir bardak su veya bir hurma ikram etmek.

4 Sadakanın Miktarı, Zamanı ve Şartları
Sadaka için bir miktar söz konusu değildir. Bu yönüyle zekâttan ayrılır. Sadaka için zaman sınırı da yoktur. Sadaka için zengin olma şartı da yoktur. Dolayısıyla zekâta göre daha kapsamlı bir yardım şeklidir. Sadaka sadece maddi olarak değil, manevi olarak ta verilebilir.

5 Sadaka-i Cariye Kesintisiz sadaka demektir.
Kişi öldükten sonra da amel defterine sevap yazılmaya devam eder. Herkesin yararlanacağı hayır kurumları yaptırmak sadaka-i cariyedir. Cami ,Okul, hastane, aşevi, han, hamam, yol, köprü,, çeşme vb. birer sadaka-i cariye örneğidir. Bu hususta atalarımız bizlere sayısız miras bırakmışlardır.

6 İnsan ölünce amel defteri kapanmaz
إذَا مَاتَ الانْسَانُ انْقَطَعَ عَمَلُهُ إَّلا مِنْ ثلاَثٍ صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ، أوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ، أوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ. Ebu Hureyre  anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Bir insan ölünce üç kişi hariç herkesin ameli kesilir: Sadaka-i cariye (bırakan), veya istifade edilen bir ilim (bırakan) veya kendine dua edecek salih evlat (bırakan)." [Müslim, Vasıyyet 14, (1631]

7 Dolayısıyla yol, köprü, çeşme, mescid, yoksullar için aş evi, hastane ve okul gibi hayır kuruluşları birer sadaka-i câriyedir. İnsanlar bu gibi yerlerden yararlandığı sürece, bunları yaptıranlar, yapılmasına sebep olanlar, yol gösterenler ve destek olanlar, hem hayattayken hem de vefatlarından sonra sevap kazanmaya devam ederler. Kendimiz, çocuklarımız, geleceğimiz ve ahiretimiz için bu görevi asla ihmal etmemeliyiz. إنَّ مِمَّا يَلْحَقُ الْمُؤْمِنَ مِنْ عَمَلِهِ وَحَسَنَاتِهِ بَعْدَ مَوْتِهِ، عِلْماً عَلَّمَهُ وَنَشَرَهُ، وَوَلَداً صَالِحاً تَرَكَهُ. وَمُصْحَفاً وَرَّثَهُ، أوْ مَسْجِداً بَنَاهُ أوْ بَيْتاً بْنِ السَّبِىلِ بَنَاهُ، أوْ نَهَراً أجَّرَهُ أوْ صَدَقَةً أخْرَجَهَا مِنْ مَالِهِ فِي صِحَّتِهِ وَحَيَاتِهِ. يَلْحَقُهُ مِنْ بَعْدِ مَوْتِهِ

8 Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (a.v.s.):
"Mü'min kişiye, hayatta iken yaptığı amel ve iyiliklerden öldükten sonra ulaşanlar, Öğretip neşrettiği  bir ilim, Geride bıraktığı salih bir evlad, Miras  bıraktığı bir mushaf (kitap), İnşa ettiği bir mescid, Yolcular için yaptırdığı bir bina, Akıttığı bir su, Hayatta ve sağlıklı iken verdiği bir sadakadır. Ölümünden sonra kişiye işte bunlar ulaşır."(kütü-i sitte) İslam alimleri sadaka-i cariye ile çoğunlukla vakfın kastedildiğini söylerler. Müslümanların zihninde vakıf anlayışının (kaynağı kurumayan hayır çeşmesi) netleşmesinde ve Müslümanları bu konuda motive etmesinde, Peygamberimizin bu hadisleri özel bir fonksiyon icra etmiştir. Kâmil odur ki, koya her yerde bir eser, Eseri olmayanın yerinde yeller eser. (Hadimî)

9 Ölen insan mıdır, ondan kalacak şey eseri, Bir eşek göçtü mü, ondan da nihayet semeri.(M.A. Ersoy)
يَتْبَعُ الْمَيِّتَ ثَلاثَةٌ: أهْلُهُ، وَمَالُهُ، وَعَمَلُهُ؛ فَيَرْجِعُ اثْنَانِ وَيَبْقى وَاحِدٌ. يَرْجِعُ أهْلُهُ، وَمَالُهُ؛ وَيَبْقَى عَمَلُهُ. Hz. Enes (r.a) anlatıyor: "Resulullah (a.s) buyurdular ki: "Ölüyü, (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle baki kalır." [Buhârî, Rikak 42] Mal sahibi, mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi Malda yalan mülk de yalan Var birazda sen oyalan

10 Hayır müesseseleri damlayan su tanesi gibidir
Şairlerimiz ne güzel ifade eylemişler dünyanın gelip geçici olduğunu. Bu düşünceye onları sevkeden duygu cömertlik, hayırseverlik, yardımseverlik gibi güzel iz ve eserlerle ölümsüzleşme sevdası, Âhiret'te kalıcı mükafatlara nail olma isteğidir.  Bu tarz  duyguları sürekli canlı ve zinde tutmak gerekir ki, o güzel insanlardan olunabilsin. Bunun için de dünyanın sonlu, kalıcı olanın güzelliklerle anılma ve gönüllere girme olduğunu bilmek gerekir. Hayır müesseseleri damlayan su tanesi gibidir Allah yolunda yapılan hayır işleri, vakıflar, müesseseler Birinin düşünmesi ve teşebbüsü ile başlar. Diğer pek çokları yardımla müesseseyi kurarlar. Derken bir hizmet çarkı  işlemeye başlar. Bir tuğla, bir civata ile de buna katkıda bulunan, niyetiyle o hayır fabrikasının manevî gelirine ortak olur. Hayır müesseselerine yardımın gerçek manası budur. Cenab-ı Hak, hayır yolunda verilen bir tuğla veya cıvatanın bir bina veya fabrikaya dönüşebileceğini, atılan bir tohumun bir harman mahsul olabileceğini şu ayetle haber verir:

11 مَثَلُ الَّذينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ فى سَبيلِ اللّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ اَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فى كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍ وَاللّهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَاءُ وَاللّهُ وَاسِعٌ عَليمٌ "Mallarını Allah yolunda harcayanların hali, yedi başak bitiren, her başakta yüz dane bulunan bir tek tohumun hali gibidir. Allah kime dilerse ona kat kat verir. Allah, ihsanı bol olan, hakkıyla bilendir." (Bakara, 2\261) İste değerli kardeşlerim, Allah yolunda infak edilen şeyler damlayan su misali birikir birikir ve sonuçta göl oluşur. Kıyamette terazimizin sağ tarafını ağırlaştırır. Cami örneğinde olduğu gibi. Rasulullah (a.s) da başta vakıf olmak üzere, dine hizmet etmek, Allah rızasını aramak maksadıyla başlatılan teşebbüslerin desteklenmesini teşvik maksadıyla مَنْ بَنَى للّهِ مَسْجِداً وَلَوْ كَمَفْحَصِ قَطَاةٍ لِبَيْضِهَا بَنَى اللّه لَهُ بَيْتاً في الْجَنَّةِ ُ

12 Allahın evlerini müminler inşa ederler
"Kim Allah rızası için bir bağırtlak kuşunun yuvası kadar bir mescid inşa ederse, Allah onun için cennette bir köşk inşa eder" buyurmuştur. (İ. Canan, Kütüb-ü Sitte, c.15, s.316 Tek başına fitil, lamba olmayacağı gibi,  kuş yuvası kadar  mekan da tek başına mescid olamaz. Ama Allah'ın rızası niyetiyle yapılan, harmana atılan iman daneleriyle her şey olur. Hayır vakıflarını  desteklemenin manası budur. Allahın evlerini müminler inşa ederler اِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّٰهِ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَ وَلَمْ يَخْشَ اِلَّا اللّٰهَ فَعَسٰى اُولٰـئِكَ اَنْ يَكُونُوا مِنَ الْمُهْتَدينَ Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır. (TEVBE suresi 18. ayet)

13 Müminler hayırda yarışırlar
وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِاِذْنِ اللّٰهِ ذٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبيرُ Kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur.( Fâtır, 35/32.) اُولئِكَ يُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.  (Mü’minun, 23/61) يَا اَيُّهَا الَّذينَ اٰمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ey iman edenler! Rükû edin; secdeye kapanın; Rabbinize ibadet edin; hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz. (HAC suresi 77. ayet)

14 Hayra vesile olmak hayrı yapmak gibidir
الدَّالُّ عَلى الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ. Hz. Enes (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (a.s) buyurdular ki: "Hayra delâlet eden onu yapan gibidir." [Tirmizî, İlm 14, (2672).] buyurması ise hayr yapmanın yanında ona vesile olmanın da önemine ve faziletine işaret eder. İnfak önündeki engeller Şeytan الشَّيْطَانُ يَعِدُكُمُ الْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُم بِالْفَحْشَاء وَاللّهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلاً وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ   “Şeytan sizi fakirlikle korkutur. (Fakir düşeceğinizi söyleyerek sadaka vermekten uzak durmanızı ister.) Ve size, çirkinliği ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet va’d ediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Bakara, 2/268)

15 [ قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  مَا نَقَصَ مَالٌ مِنْ صَدَقَةٍ،وَمَا زَادَ اللّهُ عَبْدًا بِعَفْوٍ إِلا عِزًّا، وَلاَ تَوَاضَعَ عَبْدٌ للّهِ إِلا رَفَعَهُ اللّهُ]. Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Rasûlullah (a.s) buyurdular ki:"Mal sadaka ile eksilmez." "Allah affı sebebiyle kulun izzetini artırır." "Allah için mütevazî olan bir kimseyi Allah yüceltir." [Müslim, Birr, 69 (2588]

16 Sadakanın Faydaları Allah’a şükür göstergesidir.
Sosyal adalet ve toplumsal barış sağlanır. Ferdi ve toplumsal görevlerden biri yerine getirilmiş olur. İnsanlar arasındaki sevgi bağını güçlendirir. Birtakım maddi ihtiyaçların giderilmesine katkı sağlar. Bazı olumsuz durumlar ortadan kalkar veya en aza iner. Ekonomik katkı sunar.

17 Kazım Karabekir Merkez Camii İmam Hatibi
Hazırlayan Kadir HATİPOĞLU Kazım Karabekir Merkez Camii İmam Hatibi Bağcılar/ İstanbul www. İslamdahayat.com


"SADAKA-I CARİYE VE VAKIF GELENEGİMİZ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları