1
Yönetim, gerçek hayatta örgütlerde yöneticiler tarafından icra edilen bir faaliyettir; pratikte karşılığı vardır; özellikle modern hayatın her yanında karşılaştığımız bir uygulamadır. Faaliyet olarak yönetimin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Bu tespit arkeologların, tarihçilerin bulgularından hareket edilerek yapılmaktadır. Araştırma sonuçları yöneten yönetilen ayrımının Mezopotamya, Mısır ve Eski Çin uygarlıklarında bulduğumuz ilk yerleşimlerden itibaren başladığını göstermektedir. İnsanların iktisadi, ticari, kentsel, dini ve askeri faaliyetlerini örgütlü olarak gördüklerini ve bu örgütlenmelerin ise birileri tarafından yönetildiğini görmekteyiz. 3
Faaliyeti icra edeceklerin modern eğitim kurumları vasıtasıyla yetiştirilmeye başlanması nispeten yenidir yılında Paris’te kurulan ESCP europe-campus-paris/ dünyanın en eski İşletme Okulu olarak kabul edilmektedir de University of Pensylannia’da ABD’nin ilk işletme okulu kurulmuştur. 18.yy Alman Kameralizmi kıta Avrupası geleneğinin; 1926 yılında Syracuse University’de açılan Kamu Yönetimi bölümü ise ABD’nin kamu yöneticisi yetiştiren ilk modern okulları olmuştur. 4
Modern okulların nispi olarak yeniliğine rağmen yönetici yetiştirme ihtiyacı ilk ve ortaçağlardan itibaren özellikle devlet idarelerince hissedilen bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyacın karşılanması için çeşitli tedbirler alınmış ve uygulanmıştır. En yaygın uygulama özellikle saraylarda yahut yönetici konaklarında yöneticilik genellikle çıraklığı yapılarak öğrenilen bir beceridir. Osmanlı Sarayında yüzyıllar boyunca faaliyet gösteren Enderun Mektebi, bir yüksek idare mektebi olarak hizmet vermiştir. Enderun mektebi, daha sistematik bir biçimde okullar aracılığıyla devlet idarecisi yetiştirme geleneğinin ilklerinden biridir. Hatta bazılarınca dünyanın en eski kamu yönetimi okulu olarak kabul edilmektedir. 5
Yönetim, geçmişi 19.yy sonu 20. yy başına kadar götürülebilen bir sosyal bilim dalıdır. İlk kez bilimsel yöntem kullanılarak yönetim faaliyetlerine ve bu faaliyetlerin içerisinde gerçekleştiği örgütlere dair sistematik bilgi toplanması ve üretilmesi yönetimi bilim dalı haline getiren değişim olarak genel kabul görmektedir. İlerleyen sayfalarda anlatılacak olan Amerikalı mühendis Frederick W. Taylor’un uyguladığı zaman ve hareket etütleri sonucu ulaşılan bilgiler örgüt ve yönetim kuramları olarak formüle edilecek bilgilerin dolayısıyla da yönetim biliminin başlangıcı olarak kabul görmektedir yılında New York Halk Kütüphanesinde isminde “yönetim” geçen hiçbir eser yokken 1910 yılında 200’ü aşkın çalışma kütüphanenin raflarında yerini almıştır (Shenhav’dan aktaran Thompson ve McHugh, 2002:20). 6
1.1. Yönetim Kavramı Yönetim ve yönetici kelimeleri, dilimizdeki idare, sevk ve idare, idareci, sevk ve idareci, müdür gibi terimlerin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Ekonomik ve sosyal gelişme ile değişmeler işletme yönetiminin sosyal sistem içindeki önemini son derece arttırmış ve bir yönetsel devrimden söz edilir olmuştur. Bu devrimlerin birincisi, yönetimin, hiyerarşik organizasyonlarda, kendine özgü bir uzmanlığı gerektiren bir fonksiyon olarak ortaya çıkması şeklinde olmuştur. 7
İkincisi, büyük işletme organizasyonlarında, sahiplik ile yöneticiliğin ve kontrolün ayrılması ile birlikte yönetim işlerinin çapraşıklık ve çapının genişlemesi sonucu yöneticiliğin meslekleşmesi şeklinde ortaya çıkmış ve bugünkü üçüncü aşamasında, yönetime katılma ilkesi ile yeni bir boyut kazanmıştır. 8
Basit anlamda yönetim, eldeki kaynaklarla örgütsel hedeflere nasıl ulaşılabileceği ile ilgilidir ve bu açıdan başkaları vasıtasıyla iş görme olarak nitelendirilebilir. Bir işletme yöneticisinin elinde birçok kaynak vardır; personel, para, zaman, enerji, ürün, malzeme, ekipman ve prosedürler, bunlara örnek verilebilir. İşletme kapsamında yönetim, işletmede var olan insan kaynaklarının, fiziksel ve parasal ve başta bilgi olmak üzere diğer kaynakların; yönetici adı verilen kişi veya gruplar tarafından, işletmenin amaçları doğrultusunda yönetilmesi ve etkin ve verimli bir şekilde kullanılması ile ilgili faaliyetlerin oluşturduğu bir süreçtir. 9
Yönetimde Etkinlik ve Verimlilik Yönetim Yüksek Etkinlik ve Verimlilik İçin Çaba Gösterir (BAŞARI) Kaynak Kullanımı Verimlilik (Araç) Amaca/Hedefe Ulaşma Etkinlik (Sonuç) Düşük Kaynak Kaybı Yüksek Hedef Tutturma 10
11
12
Yönetim Aşağıdaki Gibi Ayrı Ayrı değerlendirilebilir: Yönetim Bir Süreçtir Yönetim Bir Sanattır Yönetim Bir Grubu ve Kademeyi anlatır Yönetim Bir Meslektir Yönetim Bir Bilim Dalıdır 13
Yöneticiyi, “başkaları vasıtasıyla işgören kişidir” şeklinde tanımlamak mümkündür. Sahiplik ile yöneticiliğin ayrılması ile birlikte, özellikle aile işletmelerinde “patronluk” ayrı bir kavram olarak ortaya çıkmıştır. Sermayedar ile girişimci arasında yer alan bu kavram, işletmenin yönetiminden çok “kişisel veya aile servetinin” yönetimi ile ilgilidir. 14
Profesyonel yönetici olarak adlandırılan kimseler, yönetim işini kendilerine meslek edinerek işletmenin sahibi haline gelmeden girişimcinin yaptığı her işi yapan ve bu hizmetlerin karşılığında aylık alan kimselerdir. Bunlar, kâr ve riski başkalarının olmak üzere, mal veya hizmet ortaya koymak için üretim faktörlerini araştırıp bulmakta ve bunları belli bir ihtiyacı karşılama amacına yöneltmektedirler. 15
Profesyonel yöneticiler he ne kadar belirli bir ücret karşılığı çalışıyorsa da, verdikleri kararlar, işletmenin sahiplerinin/hissedarlarının ne kadar kâr payı alacaklarından, tüketicilerin ne fiyat ödeyeceğine, işgörenlerin ne miktar gelir elde edeceklerine ve üretim miktarı ile istihdam seviyesinin hem kendi işletmeleri için, hem de genel ekonomi için ne miktar olacağına kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Bir profesyonel kişi olarak kendisinin başarısı, işletmeyi amaçlarına ulaştırması ile ölçülecektir. Örgütün daha alt kademelerinde ise başarısı, başında bulunduğu bu örgüt birimlerini amaca ulaştırması ile ölçülecektir. 16
Yöneticiler örgütlerde üstlendikleri sorumluluklara göre hat (bazen komuta da denir) yöneticiler ve kurmay yöneticiler olarak da sınıflandırılırlar. Hat yöneticileri (line managers) örgütün çıktılarına doğrudan katkı yapan işlerden sorumludurlar. Otomobil fabrikasındaki üretim müdür; hastanede dâhiliye servisi bölüm başkanı gibi. Kurmay yöneticiler ise özel bilgi ve becerileriyle hat çalışanlarına danışmanlık yapan ve onları destekleyen yöneticilerdir. Hukuk müşaviri, mali müşavir, insan kaynakları koordinatörü bunlara örnek verilebilir. 17
Yöneticileri sınıflandırmak için daha çok özel sektör örgütlerinde kullanılan bir diğer ayrım ise fonksiyonel yöneticiler (functional managers) ile genel yöneticiler (general managers) arasında yapılır. Fonksiyonel yöneticiler tek bir alanda sorumluluk sahibidir; örneğin bir örgütün finansman müdürü, pazarlama müdürü, insan kaynakları, muhasebe müdürü gibi. Genel yöneticilerin görev alanına ise pek çok fonksiyon girebilir. Mesela bir fabrika müdürü satınalma, imalat, stoklama, satış, personel gibi pek çok fonksiyonu icra edebilir. Kamu yönetiminde ise geleneksel olarak yöneticilere idareci denmektedir. Bu ayrım doğru ve gerekli bir ayrım gibi gözükmektedir. 18
Yönetsel Düzeyler Alt düzey yönetim ve yöneticiler Orta kademe yönetim ve yöneticiler Üst kademe yönetim ve yöneticiler 19
Yönetici Olmayan Çalışanlar Üst Kademe Orta Kademe Alt Kademe 20
21
Teknik beceri İletişim becerisi İnsan ilişkileri becerisi Analitik beceri Karar verme becerisi Kavramsal beceri 22
23
Kişilerarası Rollerİletişimle İlgili RollerKarar Vermeyle İlgili Roller Temsilcilik RolüBilgi Toplama RolüGirişimcilik Rolü Önderlik RolüBilgi Dağıtma RolüRahatsızlık Giderme Rolü Bağlantı Kurma RolüSözcülük RolüKaynak Dağıtma Rolü Müzakereci Rolü 24
Yaygın bakış açısında bilimsel olarak ve pratikte de yönetici, rasyonel örgütlerin verimliliğini artırması beklenen baş sorumludur. Bunun için yapması gerekenler “bilimle” tespit edilir. Çalışanlar arasında uyum sağlamak, aidiyet duygusu geliştirmek, verimliliği düşük olanlara ceza vermek ….herkesi bir düzene sokmak... adeta sosyal mühendislik yapmak yöneticilerin icra etmesi beklenen görevler olduklarından bu tür bir anlayış yöneticilik ideolojisi (managerialism)olarak eleştirilmeye başlanmıştır. 25
20 yy. boyunca yöneticilerin sayısında, etkinliğinde ve yöneticilik anlayışında meydana gelen değişim 1980lerden itibaren kamu yönetimi anlayışında da kendini göstererek yöneticilik ideolojisi eleştrilerini yoğunlaştırmıştır. 1980lerden sonra özellikle Yeni Kamu Yönetimi anlayışın yaygınlaşmasıyla birlikte İngiltere de M. Thatcher, ABD de R. Reagan iktidarları ile birlikte kamu sektöründe girişimci, inisiyatif kullanan, yetki sahibi yöneticilik anlayışı önplana çıkmaya başlamıştır. Yöneticilik ideolojisi etkin kamu yönetimi amacına ulaşabilmeleri için yöneticilere ihtiyaç duydukları yetkilerin verilmesi gerektiğini savunan bir tercihi tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. 26
Dessler’ın (2004) S. Ghoshal ve C. Bartlett’tan aktardığı üzere yenilikçi yanı ağır basan örgütleri ortaya çıkartan yöneticilerin özellikle üç noktaya önem ve öncelik verdikleri görülmektedir: 1)Girişimci çalışan: Başarılı yöneticiler astlarının kendilerini birer girişimci olarak görmelerini sağlayan bunun için onlara yetki, destek ve ödül veren yöneticilerdir. 2) Yeterlilik inşa etmek: Başarılı yöneticiler, çalışanlarının, işin gerçekten başına geçmek isteyecekleri, sorumluluk almalarını özendiren, onların kendilerine güven duymalarını sağlayacak eğitimlerin verildiği, hata yapmaktan korkulmayan tersine hatalardan öğrenilmesi için yönlendirilen bir örgüt ortamı inşa edenlerdir. 3) Yenilenme süreci: Başarılı yöneticiler kendilerinin ve çalışanlarının rehavete kapılmalarına müsaade etmeyen yöneticilerdir. Onlar, astlarını neyi niçin yaptıklarını ve farklı bir şekilde yapmanın yolunun var olup olmadığını daima sorgulamaya teşvik edenlerdir. 27
Kamu yönetimlerinde politika yapımının ve katılımcılığın yerine yöneticinin ve yöneticiliğin vurgulanması yöneticilik ideolojisinin temel eleştirisi olmuştur. Eleştirenlere göre halkın demokratik hakkı olan toplumun denetiminin yöneticilik ideolojisi ile yeni kuşak girişimci kamu yöneticilerinin eline geçtiği bunun neticesinde demokratik süreçler, katılımcılık, politika üretimi vb konuların ikinci plana itildiği vurgulanmaya başlamıştır. Böylece, yöneticilik ideolojisi, eleştirenleri tarafından demokratik süreçlere zarar veren bir tercihi ifade eden negatif anlam yüklü bir kavram olarak kullanılır olmuştur. 28
EşgüdümlemePlanlamaÖrgütlemeGörevlendirmeYöneltmeKontrol 29
Sistem Açık Bir Sistem Olarak İşletme Dönüşüm-Süreç Çalışanların Faaliyetleri Yönetsel Faaliyetler Teknoloji ve Faaliyet Yöntemleri ÇıktılarGirdiler Hammadde İnsan kaynağı Sermaye Teknoloji Bilgi Ürün ve/veya Hizmetler Finansal çıktılar Bilgi Beşeri çıktılar Çevre Geribildirim 30
Teşekkürler… 31