2005 (Başlangıç Ödeneği) 2006 (Başlangıç Ödeneği) 2006 (Artışı) % (Gerçekleş me Tahmini) 2007 (Artışı) % BÜTÇE GİDERLERİ 159,2174,39175,3204,917 Faiz Dışı Giderler 113,5128,113129,0152,018 Personel ve Sos Güv. Gid. 37,441,01042,753,826 Faiz Giderleri 45,746,31 53,014 Cari Transferler 45,649,1850,860,020 BÜTÇE GELİRLERİ 152,7160,35172,2188,29 Vergi Gelirleri 119,7132,210137,6158,015 Bütçe Açığı6,514,01153,016,7457 Faiz Dışı Fazla39,332,3-1843,236,2-16 GSMH486,4539,911562,0631,412 FDF/GSMH8,06,0-267,75,7-25
KeynesyenTeori
KEYNESYEN EKONOMİK MODEL ÖNEMİ Klasik modelin zaaflarını ortaya çıkarmıştır Daha sonraki iktisat teorilerinin iskeletini oluşturmuştur Günümüzde Keynes’in görüşü eleştirilmekle birlikte hala uygulanabilirliği üzerinde tartışmalar sürmektedir Krizinden çıkış yollarını ortaya koymuştur Krizden çıkışla birlikte 1970’lere kadar hakim ekonomik model olarak kabul edilmiştir ORTAYA ÇIKIŞI Klasik Modele Tepki 1930 Büyük Buhranı esnasında yaşanan kriz
KLASİKLERKEYNESYENLER İŞGÜCÜ PİYASAS I Tüm fiyatlar esnektir Tüm fiyatlar esnek değildir (Piyasalar tam rekabetçi değil oligopolistik yapıdadır) İşgücü Arzı=f(Reel Ücret) Aynı Görüştedir Ücretler Esnektir [Tam İstihdam) Düşüş yönünde esnek değildir [Eksik İstihdam] (Asgari ücret düzenlemeleri, sendikalar ve sözleşmeler ücretin düşmesini engeller.) İşsizlik varsa bu ancak iradi işsizliktir Gayri iradi işsizlik te olabilir (Ücretlerde düşüş olunca harcanabilir gelir azalır ve toplam talep düşer)
KLASİKLERKEYNESYENLER PARA PİYASASI MV=PY Para Arzı dışsaldır ( Aynı Görüştedir) Para Talebi (Y,V sabittir) V sabit değildir: PA↑ V↓ (PA değişiminin PY üzerindeki etkisi daha düşük olur) Para Mübadele Aracıdır (sadece mübadele amaçlı talep edilir) Para mübadele yanında servet ve finansal varlık unsurudur (Para mübadele dışında amaçlarla talep edilebilir: Spekülasyon güdüsü, faizin seyri)
KLASİKLERKEYNESYENLER TASARRUF (S) S=f(i) S=f(Y) Tasarruf faiz geliri elde etmek dışındaki nedenlerden kaynaklanabilir (Dayanıklı tüketim malları satın almak, eğitim, miras amaçlı tasarruf yapılabilir) YATIRIM (I) I=f(i) Yatırımlar faiz dışında kar beklentilerinden de etkilenir [Dönem Sonunda (Ex-ante) I=S eşitlenemez ve ekonomik dalgalanmalara neden olabilir] Devlet Müdahalesi Olmamalı Olabilir
Keynesyen Analiz Para Politikaları
Keynesyen Teorinin Klasik Teoriyi Eleştirdiği Hususlar - Miktar teorisi geçerli değildir. (spekülasyon amaçlı para talebi olduğunda para arzındaki artışlar harcamalara ve/veya fiyatlara yansımaz) - Emek Piyasasında monopol koşuları geçerlidir (Ücretler azalma yönünde yapışkandır) - Mahreçler kanunu geçerli değildir - Tasarruf ve Yatırımlar faiz oranı tarafından değil gelir seviyesi tarafından belirlenir. - Miktar teorisi geçerli değildir. (spekülasyon amaçlı para talebi olduğunda para arzındaki artışlar harcamalara ve/veya fiyatlara yansımaz) - Emek Piyasasında monopol koşuları geçerlidir (Ücretler azalma yönünde yapışkandır) - Mahreçler kanunu geçerli değildir - Tasarruf ve Yatırımlar faiz oranı tarafından değil gelir seviyesi tarafından belirlenir.
O Faiz Oranları Milli Gelir LM 1 IS Y1Y1 Y2Y2 Genişletici Para Politikası LM 2 Keynesian Monetary Policy
Keynesyen Teoride Para Politikası PA ↑ ► PA>PT; i ↓ ; I ↑ ; AD ↑ ; AD>AS →P ↑ I: P ↑;W/P↓ ;D L ;İstihdam ↑;Y ↑ II: PT↑; PT>PA; i ↑; I↓AD ↓ I. Durumda para politikası etkilidir. Para politikasının etkili olmadığı durumlar: Likidite Tuzağı. Tasarruf ve Yatırım arasındaki dengesizlik durumu. Toplam talebin faize duyarlı olmadığı durum. PA ↑ ► PA>PT; i ↓ ; I ↑ ; AD ↑ ; AD>AS →P ↑ I: P ↑;W/P↓ ;D L ;İstihdam ↑;Y ↑ II: PT↑; PT>PA; i ↑; I↓AD ↓ I. Durumda para politikası etkilidir. Para politikasının etkili olmadığı durumlar: Likidite Tuzağı. Tasarruf ve Yatırım arasındaki dengesizlik durumu. Toplam talebin faize duyarlı olmadığı durum.
Toplam Talep Toplam Arz Fiyatlar Genel Seviyesi Y P AD AS Keynesyen Aralık Karma Kısım Klasik Aralık Y 01 Y 02 Y 11 Y 22 Y 33
Keynesyen Analiz Maliye Politikaları
O Faiz Oranları Milli Gelir LM IS 1 Y1Y1 IS 2 Y2Y2 Genişletici Mali Politika Keynesian Fiscal Policy
Keynesyen Analiz Philips Eğrisi İşsizlik ile Enflasyon arasında ters yönlü ilişkiyi gösterir. Keynesyen Teori Philips eğrisini benimser, İktisat politikası uygulamalarında bir seçenek olarak kullanır. Klasik Teori bu ilişkiyi kabul etmez. Philips Eğrisi İşsizlik ile Enflasyon arasında ters yönlü ilişkiyi gösterir. Keynesyen Teori Philips eğrisini benimser, İktisat politikası uygulamalarında bir seçenek olarak kullanır. Klasik Teori bu ilişkiyi kabul etmez. İşsizlik ∆W/W
Monetarist Maliye ve Para Politikalarının Analizi Monetarist Maliye ve Para Politikalarının Analizi
Monetarist Teorik Çerçeve - Ekonomiyi etkileyen temel faktör parasal gelişmelerdir. - Para arzın da meydana gelen değişmeler genellikle mikro karakterlidir. (Aktif varlığın fiyat ve getiri oranlarındaki değişmeler nedeniyle yeniden düzenlenmesi ile ortaya çıkar) - Ekonomide istikrarsızlığı ortaya çıkaran etkenlerin çoğu, hükümetlerin uyguladıkları keyfi mali ve parasal politikalardan kaynaklanır. - Ekonomi esas itibariyle istikrarlıdır ve müdahale edilmediği takdirde bu istikrar, kalıcı bir işsizlik ve/veya enflasyon gibi olumsuzluklara dönüşmez. - Amaç ve araç değişkenler karmaşık modellerden değil az sayıda güvenilir değişkenlerden oluşmalıdır. (Ekonomi politikaları az değişken içermeli ve karmaşık olmamalıdır) - Ekonomiyi etkileyen temel faktör parasal gelişmelerdir. - Para arzın da meydana gelen değişmeler genellikle mikro karakterlidir. (Aktif varlığın fiyat ve getiri oranlarındaki değişmeler nedeniyle yeniden düzenlenmesi ile ortaya çıkar) - Ekonomide istikrarsızlığı ortaya çıkaran etkenlerin çoğu, hükümetlerin uyguladıkları keyfi mali ve parasal politikalardan kaynaklanır. - Ekonomi esas itibariyle istikrarlıdır ve müdahale edilmediği takdirde bu istikrar, kalıcı bir işsizlik ve/veya enflasyon gibi olumsuzluklara dönüşmez. - Amaç ve araç değişkenler karmaşık modellerden değil az sayıda güvenilir değişkenlerden oluşmalıdır. (Ekonomi politikaları az değişken içermeli ve karmaşık olmamalıdır)
Monetarizm Para Talebi = f(Toplam Servetin Miktarı,Servet biçimlerinin getiri oranları) Para Talebi = Sürekli Gelir (Beşeri sermaye + Diğer Sermaye yaşam boyu elde edilmesi beklenen gelir ortalaması), Para Talebi=f(Tahvil faiz oranları,Hisse senedi getiri oranları, Reel Faiz Oranı, Beşeri Sermaye)
Monetarizm Enflasyon Parasal Bir olgudur ∆M+∆V= ∆P+∆Y ∆P= ∆M- ∆Y Enflasyon Parasal Bir olgudur ∆M+∆V= ∆P+∆Y ∆P= ∆M- ∆Y
O Faiz Oranları Milli Gelir LM IS 1 Y1Y1 Y2Y2 Genişletici Mali Politika IS 2 Monetarist Analysis of fiscal and monetary policy
O Faiz Oranları Milli Gelir LM 1 IS Y1Y1 Y2Y2 Genişletici Parasal Politika LM 2 Monetarist Analysis of fiscal and monetary policy
Rasyonel Beklentiler
Temel Yaklaşım İktisat politikası uygulamalarında, ekonomiye devletin müdahalesi biçimi dozajı ve öncelikleri incelenmekte idi. Bu değerlendirmelerde temel varsayım fertlerin politika uygulamaları karşısında pasif davranış içinde olacaklarını beklemektir. Gerçekte ekonomik aktörler politika uygulamaları karşısında tamamen aktiftirler. Politika değişikliklerinden hareketle çıkarlarına uygun olacak yeni pozisyon alabilmekte ve politikaları etkisiz kılabilmektedirler
Rasyonel Beklentiler Teorisi ve İktisat Politikaları Monetaristler Keynesyen ekonomistlere göre göre beklentilere daha fazla yer vermişlerdir. Ekonomik aktörler politika uygulamaları karşısında uyumcu beklentiler içinde hareket ederler: Geçmişteki verilerden edinilen tecrübe ile bugünkü verileri yorumlayıp devletin politika uygulama sonuçlarına göre pozisyonlarını yeniden ayarlarlar. Özetle;uygulanmak istenen iktisat politikalarının ekonomiye etkileri kısa dönemli ve ve geçici olur
Rasyonel Beklentiler Teorisi ve İktisat Politikaları Uyumcu beklentilere örnek: Bireyler, ümit edilen fiyat seviyesini eski fiyat hareketlerine göre belirler, eğer beklenen fiyat gerçekleşen fiyatlara eşit değilse tahmin hatasını gelecekte ortadan kaldırmaya çalışacaklardır
Beklentilerin Hesaplanması (Bu Dönem Beklenen Edilen Fiyat Seviyesi) – (Geçen Dönem Beklenen Edilen Fiyat Seviyesi) = Düzeltme Katsayısı*(Geçen Dönem Gerçekleşen Edilen Fiyat Seviyesi -Geçen Dönem Beklenen Edilen Fiyat Seviyesi)
Rasyonel Beklentiler Teorisi ve İktisat Politikaları Firmaların beklentileri aynı enformasyon seti için teori tarafından yapılan tahmin etrafında olma eğilimindedir. Ekonomik teorinin kaynağını oluşturan veya bu teoriyi doğrulayan amprik gözlemler aynı zamanda ekonomik faaliyetin de temelini oluşturur. İyi Teori İyi Uygulamadır
Rasyonel Beklentiler Teorisinin Klasik Teoriye Bakışı: KLASİK TEORİNİN TUTARLI YÖNÜ Bireyler Optimize Ederler (Kar/fayda maksimizasyonu) Piyasalar Arz ve talebi dengeler KLASİK TEORİNİN TUTARSIZ YÖNÜ Kaynakların daima tam istihdamda dengede olması ÇÖZÜM: Klasik teorinin bireysel bazlı denge modeli yerine toplumsal büyüklükler yoluyla analiz. (Toplam Talep, genel fiyat düzeyi, istihdam düzeyi)
Rasyonel Beklentiler Teorisinin Keynesyen Teoriye Bakışı: KEYNESYEN TEORİNİN TUTARSIZ YÖNLERİ İrrasyonel Beklentiler (Geçmişten farklı ölçüde gelecek beklentisine yer verilmemiş) Tutarsızlık (Bazı fonksiyonlarda bireylerin kısa dönemli bazı fonksiyonlarda ise uzun dönemli plan yaparak karar vereceklerini savunması) Keyfi Başarı Ölçüleri (İşsizlik oranı, genel fiyat değişme oranı gibi belirsiz ve yanıltıcı kriterlere dayandırmaktadırlar. )
Rasyonel Beklentiler Teorisinin ÖNERİLERİ PARA POLİTİKALARI: Sadece fiyatları artırıcı bir etki yapar MALİYE POLİTİKALARI Harcamalar borçlanarak finanse edilirse: FÖFÖzel tüketim ve yatırım harcamalarında azalma Toplam Talepte değişme olmaz Sonuç: MG değişmez Harcamalar vergilerle finanse edilirse: F emek arzı ve talebi azalır, Uzun dönem arz eğrisi sola kayar Sonuç: Doğal İşsizlik oranında artış SONUÇ: İstikrarlı bir ekonomi için Aktivist İktisat Politikaları durdurulmalıdır
Arzİktisadı
ARZ İKTİSADI Devletin ekonomideki politik müdahaleleri nispi fiyatlar üzerinde gerçekleşir Reel gelirdeki değişmeler üretimde değişmelerin ortaya çıkması ile sağlanabilir Üretimdeki değişmeler ise üretim gidilerinin miktarı yoğunluğu veya etkinliğindeki değişmelerle ortaya çıkar Üretim girdilerinin miktarı ancak hizmeti karşılığı kendilerine ödenen gelir (girdi biriminin reel fiyatı) değiştirilirse değişir. Vergi indirimleri maliyetlerde nispi değişimi sağlar ve üretimi artırır Laffer Eğrisi: Vergi oranlarının artırılması vergi hasılatını artırmaz. Belli bir vergi oranı vergi hasılatını maksimize eder, bu oranın artması hasılatı düşürür. (Varsayım: Fertlerin vergi sonrası harcanabilir gelirleri artarsa daha çok yatırım yaparlar)
ARZ İKTİSADI Vergi İndirimi Devlet harcaması artışından daha etkili politika aracıdır: Gelir vergisi azalınca tasarruf artar Kurumlar vergisi azalırsa kurumsal tasarruflar artar Toplam tasarrufların artışı likidite artışı ve borç talebinin azalmasını sağlar Yatırım/MG oranı artarak verimlilik yükselir İstihdam ve emek arzı artar Üretim kapasitesi artışı enflasyonu dizginler İhracat artar, Paranın değeri yükselir, ithalat ucuzlar ithal malların girişi enflasyonu daha da düşürür Düşük vergiler ücret artış taleplerini frenler Enflasyonun azalması MG üretim ve istihdamda artışı besler Enflasyonun düşmesi faiz oranlarını ve yatırımları teşvik eder