AFAD
AFAD HAKKINDA "AFAD" sözcüğünü çoğumuz duymuşuzdur. Açılımı; "Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı"dır. AFAD NEDİR: 2009 yılında çıkarılan kanun ile kurulmuştur. Amacı afet öncesinde afete hazırlık yapma; afet sırasında ise gereken müdahalelerde bulunmaktır. Afet sonrasında normale döndürme çalışmalarında da bulunmaktadır. Başbakanlığa bağlıdır. Kurulduğu günden bu yana ülkemizde yaşanan Elazığ, Simav ve Van depremlerinde müdahalede bulunmuş, deprem sonrası yürüttüğü başarılı iyileştirme politikaları ile afetzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmıştır. Antalya, Samsun ve Sinop’ta yaşanan sel felaketlerinde ilgili kurumlarla kısa sürede koordinasyon sağlanarak afet bölgesinde hayatın normale döndürülmesi çalışmaları yapmıştır. Sadece ulusal çapta değil uluslararası anlamda da birçok başarılı operasyona imza atan AFAD, dünyanın en uzak coğrafyalarında dahi yaşanan afet ve acil durumlara kayıtsız kalmamış, kaliteli, profesyonel ve alanında uzman personeli, teknolojik ekipmanı ile Haiti’den Japonya’ya, Şili’den Myanmar’a kadar yardım elini uzatmış; Libya, Tunus, Mısır ve Suriye yaşanan toplumsal olaylarda dünyanın takdirini kazanan tahliye ve insani yardım operasyonlarını başarıyla gerçekleştirmiştir. Soma maden faciası ile ilgili çalışmalarda bulunmuş, yardım kampanyası başlatmıştır. Soma'daki maden faciasının ardından arama kurtarma ve psikososyal destek çalışmalarının 241 araç ve bin 489 personelle sürdürmüştür.
VİZYON-MİSYON-HEDEFLER Misyonumuz: Afetlerin gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğu gerçeğinden hareketle, afet zararlarını azaltmayı, önlemlerini almayı ve etkilerini azaltmayı amaçlayan AFAD, misyonunu; “Afetlere dirençli toplum oluşturmak” şeklinde belirlemiştir. Depremler, seller, heyelanlar, kaya düşmeleri, kuraklıklar, fırtınalar, tsunamiler ve diğer birçok afetin insanlar, çevre ve ekonomi üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Ancak insan ve mekânların dirençliliğinin – insanlar ve mekânlar üzerindeki bu yıkıcı etkilere karşı koyma ve hızlı bir şekilde ayağa kalkma yeteneği – artırılması mümkündür. Söz konusu dirençliliğin artırılması afetlerin etkilerini, zararlarını en aza indirecek ve afet sonrası toplumun ayağa kalkma süresini minimize edecektir. AFAD misyonunu bu bakış açısıyla belirlemiştir. Misyonumuz çerçevesinde AFAD’ın sloganı; “Beklenmeyene hazırlıklıyız” olarak belirlenmiştir.
Vizyonumuz: AFAD’ın vizyonu; “Afet ve acil durumlar ile ilgili çalışmalarda sürdürülebilir kalkınmayı esas alan risk odaklı, etkin, etkili ve güvenilir hizmet sunan uluslararası düzeyde model alınabilecek yönlendirici ve koordinatör bir kurum olmak.” şeklinde belirlenmiştir. AFAD vizyonuyla; risk yönetimi odaklı, sürdürülebilir kalkınmanın önemine haiz, hizmet sunumunda etkililiğe, etkinliğe ve güvenirliliğe özen gösteren, uluslararası düzeyde güçlü ve afet yönetiminde görev alan tüm kurumları etkili bir şekilde koordine eden bir kurum olmayı öngörmektedir.
Hedefimiz: AFAD’ın misyonu olan “Afetlere Dirençli Toplum Oluşturmak” bağlamında AFAD Stratejik Planının temel amacı, bu misyona ulaşmak için şu şekilde tanımlanmıştır; “Stratejik plan dâhilinde stratejik yönetim sistemini kurmak ve planın etkili ve etkin uygulanmasını sağlamak” Bu temel çerçeve doğrultusunda, “AFAD Amaç ve Hedefleri”ni tespit ederken aşağıdaki çalışmaların sonuçlarından istifade edilmiştir: • Taslak Stratejik Planının değerlendirilmesi, • Mevcut durum analizi, • Dünyada afet ve acil durum yönetimi konusundaki gelişmeler, • Çalışma Grup Başkanları ile yapılan görüşmeler, • Daire Başkanları ile mülakatlar, • Kurum içi ortak akıl toplantıları, • Dış paydaş - çözüm ortakları ile yapılan süreç analiz çalışmaları, • Strateji Arama Toplantısında ortaya çıkan analizler.
AFAD TEŞKİLAT ŞEMASI
AFAD PROJELERİ GONAF; Projenin Amacı ; 2011 yılında GFZ (German Research Centre for Geosciences) ile AFAD Başkanlığı arasında ülkemizde ilk derin kuyu sismometre projesi olan GONAF projesi başlatılmıştır. Söz konusu proje ile, 1999 İzmit Kırığını ve mevcut güncel sismik boşluk arasındaki geçişi içeren Kuzey Anadolu Fayının Marmara Denizi içerisindeki Adalar segmenti boyunca, derin kuyu sismometreleri yardımıyla beklenen Marmara depremi (M>7) öncesi ve sırasında meydana gelecek fiziksel süreçlerin incelenmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda, büyüklük algılama ölçeği önemli ölçüde azaltılmış ve yüksek çözünürlüklü deprem dağılım haritası ile mikrosismik aktivitenin gözlenmesi ve olası kırık boyunca çeşitli noktalarda kuyu sismik kayıtları kullanılarak büyük bir deprem dalgası yayılım özelliklerinin incelenmesi projenin hedefleri arasındadır.
Proje kapsamında 2012 yılında Tuzla’da seçilen noktada, 6 hafta süren çalışmayla 300 m derinliğinde ilk kuyu açılmıştır. Sismometreler kuyu içerisinde bulunacakları derinlikler belirlenerek, herbirinin uzunluğu 6.03m olan borular yardımıyla açılan kuyuya yerleştirilmiştir. Sismometreler yerleştirilirken kuyunun en altından 2 m boşluk bırakılarak 298. m’ye 2 Hz ve 15 Hz’lik sensörlerden oluşan ilk kuyu içi sismometre, sözü edilen borulara sabitlenerek vinç yardımı ile kuyunun içerisine salınmıştır. Borular arka arkaya eklenerek ve her 12 borudan sonra 1 Hz’lik sensör boruya sabitlenerek cihazların tümü kuyu içerisine indirilmiştir. Sensör derinlikleri; • 298. m’de 1 sensör (2 Hz ve 15 Hz), • 225.64 m’de 1 sensör (1 Hz), • 153.28 m’de 1 sensör (1 Hz), • 74.89 m’de 1 sensör (1 Hz) olmak üzere toplam 4 sensör kuyu içerisine yerleştirilmiştir. Sensörler 18 kanallı DataLogger a bağlanarak kayıtlar alınmaya başlanmıştır. Son olarak kuyunun içi tamamen çimento ile doldurularak betonlanmış ve kuyu kapatılmıştır.
TUZLA İSTASYONUNA AİT RESİMLER Tuzla lokasyonunda kuyu açma çalışmaları
Tuzla lokasyonunda kuyu açma çalışmaları ve yerleştirilen sismometreler
18 kanallı data logger ve alınan ilk kayıtlar