Hâlim Ne Olurdu? Nasrettin Hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki ceviz ağacının altında dinleneyim demiş. Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış ve derin düşüncelere dalmış. - Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma, incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş? deyip uykuya dalmış ki tam bu sırada ağaçtan bir ceviz, hocanın kafasına düşüvermiş. Hoca acı ve şaşkınlıkla uyanmış, sağına soluna baktıktan sonra cevizin ağaçtan düştüğünü anlamış. Bunun üzerine şöyle demiş: - Ya Rabbi sen en iyisini bilirsin. Şimdi bu ağaçtan başıma düşen ceviz değil de kabak olsaydı benim hâlim ne olurdu? Metin okunduktan sonra derse şu sorularla devam edilebilir: 1. Bu metin size neleri düşündürüyor? 2. Nasrettin Hoca gibi sizin de çevrenizde ilginizi çeken gözlemleriniz oldu mu? 3. Nasrettin Hoca gibi siz de gözlemlediğiniz olaylarda nesneleri olmasını istediğiniz yerlerine koyun ve sonucun ne getireceğini tartışın. Örneğin; Sürekli yaz mevsimi olsaydı ne olurdu? Yer çekimi olmasaydı ne olurdu? Sürekli gündüz olsaydı canlıların hayatı nasıl olurdu?
Evrende bir düzen vardır. Evren denilince; yer, gök, gezegenler, ay, güneş, yıldızlar dâhil canlı-cansız bütün yaratıkların oluşturduğu varlıklar âlemi akla gelir. Evrende mükemmel bir düzen ve uyum vardır: Allah evrende her varlığı belirli bir ölçü içinde,özenle yarat- mıştır. Bu nedenle Allah’ın yarattığı varlıklarda güzellik, ölçü, uyum ve denge vardır. Bu konuda Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “ Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık” (Kamer suresi, ayet 49) Allah, evrendeki yarattığı her varlığa yapacağı işe uygun yapı, biçim, özellik ve yetenek vermiş; boş ve yersiz hiçbir şey yaratmamıştır. ? Evrende bir düzen var mıdır? Evrende bir düzen varsa bundan ne gibi sonuçlar çıkarabiliriz?
Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için aya evreler koyan Allah’tır. Allah, bunları boş yere yaratmamıştır. O, ayetlerini düşünen bir toplum için ayrıntılı olarak açıklıyor.” (Yunus suresi, 5) İnsan çevresine baktığı zaman gökyüzünde güneşi, ayı ve yıldızları; yeryüzünde insanları, hayvanları, bitkileri, dağları, denizleri görür. Akıllı ve düşünen bir varlık olan insan; çevresinde bulunan varlıkları gözlemlediği ve düşündüğü zaman, evrende mükemmel bir düzenin var olduğunu anlar.
Yüce Allah; insanı el, yüz, ayak, göz gibi organlarıyla en güzel şekilde yaratmıştır. Mükemmel vücudumuzda organlarımız, birbiriyle uyumlu ve düzenli olarak çalışır. Organlarımız arasındaki bu düzenli ve uyumlu çalışma, bizim sağlıklı yaşamamızı sağlar: Solunum sistemimizin uyumlu çalışmasıyla rahatça nefes alıp veriyor, Sindirim sistemimizin düzenli çalışmasıyla da yediğimiz besinleri sindirebiliyor, Sinir sistemi vasıtasıyla bedenimize komutlar göndererek hareket edebiliyor, Dolaşım sistemiyle vücudumuzun her yerinin canlı kalması sağlanabiliyor, Boşaltım sistemiyle vücudumuza yaramayan maddeleri dışarı atabiliyoruz. Bilim adamlarının araştırmalarına göre insan beyninde on milyar hücre bulunduğu, bu hücreler arasında sayılamayacak kadar çok haberleşme bağlantılarının bulunduğu tespit edilmiştir. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?”(İnfitar suresi, ayet 7-8)
1885yılında fotomikrografi (mikroskopla fotoğraf çekme) tekniğini kullanarak kar tanelerini bütün detaylarıyla görüntülemeyi başaran Bentley, içinde 2500 kar tanesi fotoğrafının yer aldığı "Kar Kristalleri" adlı kitabını 1931 yılında yayımladı. Bu çalışması bilim ve fotoğrafçılık alanlarında yeni ufuklar açtı. Bentley 1925 yılında kar tanelerinin güzelliği karşısındaki duygularını şu sözleriyle ifade ediyor: "Mikroskopla bakınca kar tanelerinin mucize güzelliğini fark ettim ve bu güzelliğin başkaları tarafından görülmemiş ve takdir edilmemiş olmasını utanç verici buldum. Her bir kristal, tasarım şaheseriydi ve her kar tanesinin şekli farklıydı. Kar tanesi eridiğinde bu tasarım sonsuza kadar kayboluyordu.“ Kar tanelerinin bu eşsiz güzelliği ve göz alıcı geometrisi Rabbimizin "Bedi" (örneksiz yaratan) isminin tecellisidir. Su moleküllerinden oluşan kar kristalleri, su buharının bulutlardan geçerken soğuması ile şekillen(diril)ir. Cenâb-ı Hakk`ın sonsuz kudretiyle meydana gelen bu şaheserlerin şekillerinin birbirinden farklı olması da insanı düşünmeye sevk eden bir başka husustur. Aynı işlem sonucu, birbirinden farklı nice güzellikler yağar ötelerden... “Allah, yere gireni, yerden çıkanı; gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. O, çok merhamet edicidir, çok bağışlayıcıdır.” (Sebe,2) Hayatımızdaki bu ince detaylara dikkat edersek şayet; üstün bir sanatın olduğunu görür, eserlerdeki güzellikleri müşahede eder ve müessire ulaşırız. Baktığımız her zerrede O`nu görür ve O`nu duyarız. Böylece imanımız artar. ” O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece "ol" der, o da hemen oluverir. “ (Bakara, 117) Sübhanallah... Hiçbir zerrede emre itaatsizlik yok !
Yeryüzüne bakalım: Su döngüsü, yağmurun ve karın oluşumu, toprağın yeşermesi, yeryüzünde yaşamın olması, ekolojik dengenin olması (karbondioksit- oksijen; canlıların sayısının dengeden tutulması), da evrende mükemmel bir düzenin olduğunun en açık delilidir. Evrende yaşayabilmemiz için ne gerekiyorsa hepsi var. Sonbaharda ağaçlar yapraklarını döküyor, kışın uykuya dalan tabiat, ilkbaharda tekrar canlanıyor. Bütün bunlar acaba nasıl ve niçin oluyor? Denizler, göller, akarsular, dağlar, ovalar, çeşit çeşit sebzeler ve meyveler, rengârenk çiçekler yeryüzüne ayrı bir güzellik katmaktadır. Aynı yerde bulunan aynı topraktan beslendikleri halde kokusu, tadı ve rengi aynı olmayan bitkilerin bulunması , ufacık bir tohumun içinde sahip olduğu bitkinin özelliklerini taşıması evrende bir düzenin olduğunu gösterir. “Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekin- ler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (Allah'ın varlığını gösteren) deliller vardır.”(Ra’d suresi, 4)
Oksijen-Karbondioksit Döngüsü Oksijen; insanlar ve hayvanlar tarafından tüketilirken, bitkiler tarafından üretilmektedir. Bitkiler oksijeni üretirken karbondioksiti kullanmakta böylece doğanın kirlenmesini engellemekted irler. Canlıların ölüleri bakteriler tarafından minerallere çevrilir, böylece bitkilerin kullanımına uygun hale getirilirler.
Mevsimlerin sürekliliği, Gece ile gündüzün birbirini izlemesi, Gökyüzüne bakalım: Mevsimlerin sürekliliği, Gece ile gündüzün birbirini izlemesi, Güneş, ay, yıldız ve gezegenlerin kendi yörüngelerinde hareket etmeleri, Atmosfer tabakasının kalınlığı vb… gökyüzünde bir düzeninin olduğunu gösterir. Dünyanın; Kendi ekseni etrafında dönmesiyle gece ve gündüz, Güneşin etrafında dönmesiyle de mevsimler oluşmakta ve bunlar birbirini takip etmektedir. Üstünde yaşadığımız dünya o kadar düzenli dönüyor ki, onun dönüşü ile gece ve gündüzün başlayıp bitme saatlerinde bir saniyelik bir gecikme bile olmuyor. Dünyanın güneşe uzaklığı da o kadar ayarlanmış ki güneş az daha uzak veya yakın olsa dünyadaki yaşam olmayabilirdi.
“Göklerin ve yerin sırrı Allah’a aittir”(Şura suresi;12) Bulutsuz temiz bir gecede gökyü- züne baktığımız zaman ne kadar yıldız görebileceğimizi hiç düşündünüz mü? Tabi saymakla bitmez ve bunları özel bir araç kullanmaksızın saymak mümkün değildir. Uzayla uğraşan bilim adamları özel bir teknikle yarım milyar yıldız tespit etmişlerdir. Bu ne demektir? Saniyede bir yıldız hesabıyla bunları saymak istersek tam yüz yıl boyunca gecele- rimizin tamamını buna ayırmak zorunda kalırız. Ne muhteşem gökyüzü değil mi? Bunlar görünenler. Ya görmediklerimiz? Atmosfer tabakası dünyamızı sarmaktadır. Atmosfer tabakasının katmanları olmasaydı; sağanak halde yağan gök taşları dünyamızı delik deşik ederdi. Filtre edilmemiş güneş ışınları canlıların yaşamına son verirdi. O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratı-şında hiçbir uyumsuzluk göre-mezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? (Mülk sûresi; 3) “Göklerin ve yerin sırrı Allah’a aittir”(Şura suresi;12) “Gökyüzünü de korun-muş tavan yaptık” (Enbiya suresi, ayet 32)
Aklımızı ve yeteneklerimizi yerinde kullanırsak sezer ve anlarız ki, evrendeki uyumlu işleyiş büyük bir güç tarafından oluşturulmuştur. Bu da bizi, evreni ve evrenin içindekileri yaratan, her şeye çeki düzen verenin olduğu düşüncesine götürür. Evrende bir düzenin olmasının bizim için önemi Evrende var olan her şeyin belirli bir düzen içinde ve bir amaca bağlı olarak yaratıldığını kavrarız. Bu durum bizim Allah’ın varlığını, birliğini, gücünü, kudretini görmemizi sağlar. Çevremizde gördüğümüz bu deliller bizim bilinçli bir mümin haline gelmemize yardımcı olur.
? ? ?
Sunuyu İzlediğiniz İçin Teşekkür Ederim. Hazırlayan ve Sunan: Sezai Dönmez Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmeni