GİRİŞİMCİLİK ve KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİMİ Öğr. Grv. Ceren EFE

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İŞLETMELERİN ÇEVRESİ VE ÇEVRE FAKTÖRLERİ
Advertisements

PAZARLAMAYA GİRİŞ PAZARLAMANIN TANIMI
PROJE YÖNETİMİ VE RİSK ANALİZİ
İŞLETME Toplumdaki bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak
ISLETME BILIMINE GIRIS 1
BÖLÜM VI ÜRETİM YÖNETİMİ.
Üretim Teknolojisi ve Maliyetler
Büyümenin Bileşenleri Yada Belirleyicileri
FİNANSAL AMAÇ VE FİNANS FONKSİYONU
Bölüm 6 Örgütsel Yönlendirme
GİRİŞİMCİ VE GİRİŞİMCİLİK
BİRİNCİ BÖLÜM GENEL AÇIKLAMALAR
5. İşletme Dönemi Finansman Planının Hazırlanması
GİRİŞİMCİLİK.
İŞ PLANI İŞ PLANI NEDİR? İşin kurulacağı güne kadar hazırlanan kapsamın ortaya çıkarılması için bir çok aktivite sıralı ve önceden belirlenen niteliklerde.
Finansal Yönetim ve Fonksiyonları
HİZMET ÜRETEN İŞLETMELER
İŞLETME KURMA AŞAMALARI
İŞLETMELERİN KURULUŞ SÜRECİ VE AMAÇLARI
KOBİ’LER VE KOBİ’LERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Finansal Yönetim ve Fonksiyonları
KAPASİTE SEÇİMİ VE PLANLAMASI
İŞLETMELER TEMELDE DÖRT BAŞLIK ALTINDA SINIFLANDIRILIR;
MUHASEBENİN UZMANLIK ALANLARI
İşletme Finansı Doç.Dr. G. Cenk AKKAYA.
YATIRIM PROJELERİ ANALİZİ DERSİNİN KAPSAMI
BİLGİ BAZLI YENİLİKÇİ GELİŞME STRATEJİSİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’NİN KURUMSAL DÖNÜŞÜM İHTİYACI Prof. Dr. Hüsnü ERKAN DEÜ İİBF İktisat Bölümü Yrd. Doç. Dr. Canan.
Bölüm 10 KOBİ’LERİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YANLARI
İŞLETME İLKELERİ Küresel Ortamda İşletmecilik ve Rekabet
CASE FAIR OSTER Prepared by: Fernando Quijano & Shelly Tefft.
İŞLETMELERİN KURULUŞ SORUNLARI
İşletmeyi neden kurarız ?
PERFORMANS KAVRAMI PERFORMANSIN BOYUTLARI
1.  Teknik, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik bağlamlarda ve her türlü örgütlerde ge r çekleşmekte olan girişimciliğin günümüzde çok çeşitli tanımları.
İŞLETME BİLİMİNE GİRİŞ
İşletmeye Giriş Konu 2: İşletme Kurulması ve Türleri
İŞLETMELERİN KURULUŞU
Öğr.Gör.SEDA AKIN GÜRDAL
Öğr.Gör.SEDA AKIN GÜRDAL
MİLLİ GELİRİN HESABI.
ŞİRKETLER MUHASEBESİ.
Girişimcilik.
Girişimcilik.
İşletmelerin Kuruluşu, İş Planı ve Fizibilite
Bölüm 6. Tüketici Dengesi Analizi Bölüm 7. Üretici Dengesi Analizi
Sermaye Maliyeti *Firmalar sadece özkaynaklarını projelerin
YATIRIM PROJE TEKLİFİ NASIL HAZIRLACAK?
AİLE İŞLETMELERİ VE GİRİŞİMCİLİK
İşletmenin Kuruluş Çalışmaları
Öğr.Gör. Seda AKIN GÜRDAL
Girişimciliğe Başlamak… Girişimcilik ile ilgili web siteler, ilk adımlar ve dahası…
GİRİŞİMSEL KARAR VERME SÜRECİ GİRİŞİMCİLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
İŞLETMELERDE BÜYÜKLÜK VE KAPASİTE
İŞLETMELERİN KURULUŞ SORUNLARI
MİKROEKONOMİ YRD. DOÇ. DR. ÇİĞDEM BÖRKE TUNALI
ÜNİTE 2: ÜRETİM YÖNETİMİ.
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Finans Nedir Finans, işletmenin gereksinim duyduğu fonların en uygun koşullarda ele geçirilmesi ve ele geçirilen fonların en etkin kullanımını sağlamaktır.
İŞLETME FİNANSI VE FİNANSAL YÖNETİM
5. İŞLETMENİN GELİRLERİ.
FİNANSAL YÖNETİM.
İŞLETME FİNANSI VE FİNANSAL YÖNETİM
Bölüm 12. İşletmecilik İşletme, ürün piyasalarındaki ekonomik birim olup, üretim faaliyeti için üretim faktörleri bir araya getirilir. İşletmelerde örgütsel.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM KAR DAĞITIM KARARLARI.
İŞLETME BİLİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM
İÇİNDEKİLER Finansal Amaç, Finans Fonksiyonu, Finansal Çevre Finansman Nedir? Finansal Yönetimin Amaçları Firmanın Organizasyonu İşletme Örgütlerinde Biçim.
PERFORMANS KAVRAMI PERFORMANSIN BOYUTLARI
İŞLETME FİNANSI VE FİNANSAL YÖNETİM
GİRİŞİMCİLİK VE KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİMİ ÖĞR. GRV. CEREN EFE GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARI FAKTÖRLERİVE BAŞARISIZLIK NEDENLERİ.
ŞİRKETLER MUHASEBESİ. I. ÖZEL İŞLETMELERİN HUKUKSAL BİÇİMLERİ Özel işletmelerin hukuksal biçimlerinin neler olabileceği Türk Ticaret Kanununda gösterilmiştir.
Sunum transkripti:

GİRİŞİMCİLİK ve KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİMİ Öğr. Grv. Ceren EFE GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARI FAKTÖRLERİVE BAŞARISIZLIK NEDENLERİ İŞLETMELERİN KURULUŞ SÜRECİ VE AMAÇLARI İŞLETMENİN HUKUKSAL YAPISI VE TÜRLERİ KOBİLER VE KOBİ’LERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ KÜÇÜK İŞLETMELERDEYÖNETİM FONKSİYONU VE YENİ YÖNETİM YAKLAŞIMLARI KÜÇÜK İŞLETMELERDE ÜRETİM FONKSİYONU VE YENİ ÜRETİM SİSTEMLERİ KÜÇÜK İŞLETMELERDE PAZARLAMA FONKSİYONU KOBİ’LEREİN EKONOMİK VE SOSYAL SİSTEME KATKILARI, GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ KÜÇÜK İŞLETMELERE DESTEK SAĞLAYAN KURULUŞLAR KÜÇÜK İŞLETMELERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI KAYNAK: Girişimcilik ve küçük işletme yönetimi Yrd. Doç Dr. Orhan küçük

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ İşletme nedir? İşletme yönetimi nedir? İşletme fonksiyonu nedir?

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ İşletmelerin yapısal ve yönetsel alanlarında köklü değişiklikler yapma sebepleri nedir? Teknolojinin hızla gelişmesi Rekabetin küreselleşmesi

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi,  Avrupa'da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinaların makinalaşmış endüstriyi doğurması, bu gelişmelerin de Avrupa'daki sermaye birikimini artırmasına denir.

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ “İŞLETMECİLİKTE DEVRİM” “ÖRGÜTSEL DEVRİM” Her örgütsel yapı belli bir amacı yerine getirmek için çeşitli faaliyetlerde bulunur. İşletmeler de amaçlarına ulaşmak için çok çeşitli faaliyetleri yerine getirirler. Söz konusu faaliyetler benzerliklerine göre gruplandırılır. Bu faaliyet gruplarına İŞLETME FONKSİYONU denir.

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ Belli Başlı İşletme Fonksiyonları: ÜRETİM PAZARLAMA MUHASEBE – FİNANSMAN İNSAN KAYNAKLARI ARAŞTIRMA- GELİŞTİRME HALKLA İLİŞKİLER İLETİŞİM

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ MODERN TOPLUM nedir? İŞLETME YÖNETİMİ nedir? Yönetim ve işletme yönetimini birbirinden ayıran farklılıklar nelerdir? Ortak amacın iktisadi olması Sosyo-teknik bir niteliğe sahip olması

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ İŞLETME kavramının 3 farklı niteliği = 1. Bir icraatı anlatan DİNAMİK nitelik 2. işlerin yürütüldüğü yeri belirten STATİK nitelik 3. Fiil ve hareketlerin oluştuğu yer değil bunlar için oluşturulmuş YAPI niteliği

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ İşletmecilik biliminin kapsamına giren konular: İşletmenin amacına en etkili biçimde nasıl ulaşabileceğinin analizi ve bununla işletmenin kendisi ve çevresi arasındaki olaylarla ilgili neden sonuç ilişkilerini bulma İşletmelerin yöntemiyle ilgili olan ilke ve politikaları ortaya koyma ve işletmelerde geçerli işlemleri ve teknikleri geliştirme İşletmelerde karar alma yeteneğini geliştirme tüm işletme sisteminin amaçlarının ve problemlerinin kavranmasını sağlama

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Girişimciliğin günümüzde herkes tarafından yaygın olarak bilinen ve kabul görmüş tanımı ilk olarak 1755 yılında Fransız asıllı İrlandalı ekonomist Richard Cantillon tarafından yapılmıştır.Cantillon’a göre girişimci,kar elde etmek amacıyla işi organize eden ve işin riskini üstlenen kişidir.

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Schumpeter’e göre girişimci; -yeni ürünler (mal veya hizmet ) -yeni süreçler geliştirme, -yeni ihracat pazarları bulma, -yeni hammadde,yarı mamül arz kaynakları bulma ya da, -yeni bir organizasyon yapısı oluşturma gibi ,işletme açısından yeni kombinasyonlar yaratarak mevcut ekonomik düzeni yıkan bir kişidir.Bunu da yıkıcı girişimcilik (desctructive entrepreneurship) olarak ifade etmektedir.

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI PROFESYONEL YÖNETİCİ: birden çok girişimcinin bulunduğu fakat hiçbirinin yönetici olmadığı işletmelerde yönetim etkinliğinin bunu meslek olarak seçen birine bırakılması işletmenin profesyonelce yönetildiği anlamına gelir.. Profesyonel yönetici; işletmenin risk dışındaki tüm yetki ve sorumluluklarını üzerinde taşıyan ve mesleği profesyonelce yerine getiren kişidir. Bu kişinin yönetim ilke ve yöntemlerini bilmesi gerekir. Profesyonel yöneticilik deneysel becerilerin , geleneksel kuralların aksine Yönetim Bilimine dayanmaktadır

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Teknik, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik bağlamlarda ve her türlü örgütlerde geçekleşmekte olan girişimciliğin günümüzde çok çeşitli tanımları yapılmaktadır. MART AYININ İLK HAFTASI GİRİŞİMCİLİK HAFTASI

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Bunlardan bazıları şunlardır. Girişimcilik, iktisadi mal veya hizmet üretimi için gerçek veya tüzel kişilerce üretim faktörlerinin bir araya getirilerek, ekonomik fırsatların yeni değerlere dönüştürüldüğü organizasyonun sağlanmasıdır. Bir atasözünde ifade edildiği gibi girişimci, un, yağ ve şekeri tedarik edip helvayı yapan kişidir.

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Bir diğer tanıma göre girişimcilik, mevcut veya potansiyel faaliyet alanlarında, yeni kaynak bileşenlerinin ortaya çıkarılması, yeni fırsatların araştırılması ve keşfedilmesi, risk alınarak üretim faktörlerinin bir araya getirilmesi ile katma değer yaratacak yeni organizasyonlar veya işler yaratma sürecidir.

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Kısaca girişimcilik; ürünlerin, süreçlerin, organizasyonların ve pazarların yeni bileşenlerinin oluşturulduğu bir süreçtir. Girişimcilik yeni ve bilinmeyen bilginin yaratılması sürecidir. GLOBAL GİRİŞİMCİLİK HAFTASI Kasım ayının ikinci haftası

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Girişimcilik, gerekli zaman ve çabanın tahsis edilmesiyle finansal, psikolojik ve sosyal risklerin alınması yoluyla parasal kazançların ve kişisel tatminin elde edildiği katma değeri olan farklı eylemler ortaya koyma sürecidir.

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Girişimcilik, bir bireyin veya bir grubun bir organizasyon vasıtasıyla değer yaratma, karlı bir işi başlatma veya büyütme, yeni bir mal ya da hizmet sunma ve katma değer yaratma süreçleridir.

Girişimciliğin Tarihçesi İnsanoğlunun tarihin ilk yıllarından bu yana yaşamak ve ihtiyaçlarını karşılamak için yaptığı her faaliyet aslında basitçe girişim olarak nitelendirilebilir. Avcılık, balıkçılık, çiftçilik, hayvancılık, ticaret vb. gibi her türlü faaliyet tarihin ilk dönemlerinden beri insanoğlunun girişimci olduğunu ortaya koyuyor. Öyleyse her insan öyle veya böyle girişimci görünüyor. Hatta geçmişteki atalarımız bizlerden daha girişimciydiler.

Girişimciliğin Tarihçesi İlkel insan, bugün girişimciliğin tanımlarında ortaya konulan tüm özellikleri içinde barındırmaktaydı. Risk alıyorlardı, yenilik yapıyorlardı, yaşamlarını ortaya koyuyorlardı, fakat yaptıkları tüm bu faaliyetlerin tek amacı hayatlarını devam ettirebilmek ve daha iyi yaşamaktı. Girişimcilik İlk kez 18. yüzyılın başında Fransız ekonomist Richart Canutillo tarafından tanımlanmıştır. Avrupa'daki bu ilk girişimciler ticaretten kazandıklarıyla güçlenmişler,

Girişimciliğin Tarihçesi Güçlendikçe siyasi alanda hak kazanmışlar ve kazandıkları haklarla kendileri için daha elverişli bir Avrupa oluşturmuşlardır. Böylece sınırlar yeniden çizilmiş, siyasi sistemler değişmiş, kazanmak ve daha çok kazanarak belirli sınırlar içinde zenginliği artırmak Avrupa'nın temeli olmuştur.

GİRİŞİMCİLİĞİN ÖNEMİ Girişimciliğin önemi; toplumsal ihtiyaçların saptanması, bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik uygun yatırımların gerçekleştirilmesi ve bunların sonucunda istihdam, gelir, yaşam ve kalitesinin artırılması ile ilgilidir. Varlığı koruma, bağımsızlık, demokratik rejim Girişimcilik ülke kalkınmasında olduğu kadar, günümüzde bölgesel, yöresel (yerel), kentsel, kırsal kalkınmada önemi hızla artan bir olgudur.

GİRİŞİMCİLİĞİN ÖNEMİ Ülkemizde son yıllarda bölgeler ve iller arasında gözlenen hızlı değişmeler makro politikalar yanında, girişimcilik faktörüne olan ilgiyi artırmıştır. Kısaca girişimciliğin önemi kalkınmaya sağladığı katkılar açısındandır. Oynamaktan maksat kazanmaktır. Girişimcilikten maksat kalkınmaktır.

GİRİŞİMCİNİN AMACI: Girişimci bir mal veya hizmeti üretmek, pazarlamak için kendine ait ya da başka kişi ya da kurumlardan sağladığı kaynaklarla üretim faktörlerinin bir araya getiren, bu faaliyeti yaparken ortaya çıkabilecek zararı da göze alan kişidir. Buna göre girişimcinin başlıca amaçları şunlardır: İşletmenin stratejisini belirleme Yönetim organizasyon politikalarını belirleme Üretim faktörlerini temin ederek üretim faaliyetine geçme Yeni mal ve hizmetler bulma, yeni üretim yöntemleri, dağıtım kanalları araştırmak Çevreyi takip etme. İşletmenin karşısına çıkacak gelişme ve değişmelerin fırsat mı yoksa tehdit mi oluşturacağını tahmin etme. Fırsatların değerlendirilmesi, tehditlerden zarar görülmemesi için gerekli tedbirleri alma Teknolojideki değişme ve gelişmeleri üretim sürecine uygulayabilme faaliyetlerinin daha ucuz ve kaliteli yapılabilmesi için sürekli çaba içinde bulunma ve çeşitli riskleri karşılamak.

GİRİŞİMCİNİN TOPLUMSAL MİSYONU Girişimcilerin bulundukları topluma karşı çok önemli misyonları vardır. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz: Az gelişmiş ülkelerde en önemli sorunlardan biri işsizliktir. İşsizlik ürün/hizmet üretimi için yeni yatırımların yapılmaması sonucunda doğar. İşsizlikten kurtulmanın en etkin yolu , kişilerin kendi işlerini kurmalarıdır. Girişimci sayısı ne kadar artarsa , istihdam oranı da o kadar artar.

GİRİŞİMCİNİN TOPLUMSAL MİSYONU Girişimci sayısının artması ile toplumsal refah düzeyi , insanların hayat standartları da yükselecektir. Girişimcilikte asıl amacın, daha çok para kazanmak olarak düşünülse de , para sadece bütünün bir parçasıdır. Asıl amaç toplumsal yaşam kalitesini artırmaktır. Girişimciler hem bilim ve teknolojiyi kullanarak, hem de bu alanlara kaynak aktararak bilim ve teknolojinin gelişmesine ön ayak olurlar. Girişimciler yurtdışında, kendi ülkelerinin reklamını yaparlar.

GİRİŞİMCİNİN TOPLUMSAL MİSYONU Girişimciler kullanılmayan potansiyelleri kullanarak , bunların atıl olmalarını önlerler. Örneğin turistik bölgelerde insanların evlerini pansiyon olarak kullanmaları. Girişimcilikle ilgili diğer kavramlar: Esnaflık Tacirlik İşletme sahipliği Teknisyenlik- teknotraklık Yöneticilik Alt düzey yöneticiler Orta düzey yöneticiler Üst düzey yöneticiler Fabrika yöneticiliği Liderlik Koçluk

Girişimciliğin temel fonksiyonlarI Yeni mal veya hizmet üretmek Yeni üretim yöntemleri geliştirmek ve uygulayabilmek Endüstride yeni organizasyonlar kurabilmek Yeni pazarlara ulaşmak Hammaddelerin vb maddelerin(yarı mamul) yeni kaynaklar bulmak

Girişimciliğin temel fonksiyonlarI Girişimci herşeyden önce bir insandır. Bu nedenle girişimciler yaşadıkları sosyo- ekonomik ortamın ürünüdürler. Fakat girişimciyi diğer insanlardan ayıran bir takım özellikler vardır ki bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir: Kaynaklar hakkında öngörüde bulunmak, işi planlamak İnsanlar ile çalışmak, onları örgüt içinde bulunmaya razı etmek Girdi sağlamak, örgüt içinde girdileri işleyerek tekrar kullanıma sunmak ve kar sağlamak

GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARI FAKTÖRLERİ

GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARI FAKTÖRLERİ

GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARISIZLIK NEDENLERİ

Girişimcilik Türleri Girişimcilik değişik bakış açılarından farklı biçimlerde tanımlanabilir. Bunlardan bazıları aşağıda sunulmuştur. Fırsat Girişimciliği Fırsat girişimciliği temelde, pazardaki mevcut fırsatları görerek ya da potansiyel fırsatları sezinleyerek, mevcut olan bir mal veya hizmeti pazara sunmaktır. Girişimci, geleceğe ait öngörülerde bulunarak, doğabilecek fırsatları kollar ve karlı olabilecek alanlara yatırım yapar.

Girişimcilik Türleri Fırsat Girişimciliği Bu tür girişimcilik, pazardaki fırsatları değerlendirebilecek görüş açısına ve kar edebilecek biçimde kaynaklan organize ederek, organizasyon yeteneğini gerektirir. Fırsat girişimciliğinde pazardaki potansiyel fırsatların kollanması ve buna göre yatırımlara girilmesi önemlidir.

Girişimcilik Türleri Yaratıcı Girişimcilik Yaratıcı girişimcilik, yeni bir fikir veya buluşu, ya da mevcut olan bir mal veya hizmetin dizayn, fiyat, kalite gibi yönlerden iyileştirilerek pazara sunulmasıdır. Yaratıcı girişimcilikte mevcut ürünlerde tasarım veya kullanım itibari ile bazı değişiklikler yapılması, hatta, tüketici beklentilerinin de ötesinde mevcut olmayan ürünleri yeni bir fikir veya buluşun pazara sürülmesi şeklinde üreterek, piyasaya sunmak önemlidir

Girişimcilik Türleri Yaratıcı Girişimcilik Fırsat girişimciliğinde pazardaki potansiyel fırsatların kollanması ve buna göre yatırımlara girişilmesi , yaratıcı girişimcilikte ise mevcut ürünlerde tasarım veya kullanım itibarı ile bazı değişiklikler yapılması hatta işletmelerin tüketici beklentilerinin de ötesine geçerek mevcut olmayan ürünleri yeni bir fikir veya buluşun pazara sürülmesi şeklinde üreterek müşterilerin kullanımına sunmaları önemli bir ayrıntıdır.

Girişimcilik Türleri Takipçi girişimcilik Piyasadaki gelişmeleri izlemekle yetinen, bu gelişmelere göre davranan, yenilik yapan girişimcilerin yolundan gitmeyi içeren girişimcilik türüdür. Bu girişimcilik türünde girişimcilerin yeni girişimcileri izlemekle yetindikleri görülmektedir. Fakat girişimciliğin dinamik yapısı nedeniyle roller her an değişmektedir. Başlangıçta dinamik bir hareket yeteneği kazanan yenilikçi bir girişimci zamanla takipçi bir girişimci haline gelebildiği gibi zamanla takipçi bir girişimcinin yenilikçi bir girişimci durumuna gelmesi de sözkonusudur.

Girişimcilik Türleri İç Girişimcilik Faaliyet halindeki organizasyonlardaki girişimcilik olarak ele alınan iç girişimcilik; organizasyonel ve genel ekonomik gelişmede çok önemli bir dinamik unsur olarak değerlendirilmektedir. İç girişimciliğin önemi, işletmeleri gerek karlılık gerekse ekonomik büyüme bakımından yeniden canlandırması ve performanslarını iyileştirmesinde yatmaktadır.

Girişimcilik Türleri İç Girişimcilik iç girişimcilik (intrapreneurship); kurulu bir düzende ve işleyen bir yapıda, tüm insan kaynakları tarafından sürdürülen girişim yaklaşımıdır. Genel Müdür’den Genel Hizmetli’ye yayılan yelpazede,” yaratıcılık-yenilikçilik açılımlı değer yaratma ve fayda sağlama süreci”dir.

Girişimcilik Türleri İç Girişimcilik iç girişimcilik; özünde, “Kurum İçi Açık İnovasyon” yaklaşımıdır. Diğer bir anlatımla, kurum insan kaynaklarının inovasyon yetkinliğinin -“sinerjik” biçimde- eklemlenmesidir. İNOVASYON NEDİR? Yaygın bir yanılgı, alışılagelmiş kalıpların ötesine geçemeyen her türlü yeniliğin inovasyon sanılmasıdır. Unutmayınız ki; var olan kalıpları aşamayan bir yenileşme çabası, inovasyon olmaktan uzaktır. İnovasyon, bazen “yaratıcı düşünce” ile eş anlamlı kullanılmaktadır.

Girişimcilik Türleri İç Girişimcilik İNOVASYON NEDİR? Yaratıcı düşünce, yalnızca “inovasyon hammaddesi”dir. Şöyle ki; yaratıcı düşünce “ticarî ya da sosyal fayda”ya dönüştürebilirse, ancak o zaman inovasyon gerçekleşmiş olur. İnovasyona ilişkin diğer bir yanlış anlama ise, bu kavramın sadece ürün AR-GE’si çerçevesinde düşünülmesidir. Bilinmelidir ki; inovasyon, yalnızca “ürün odaklı” bir kavram değildir. İnovasyon kavramı, zaman zaman da “buluşçuluk – icat” ile aynı şey zannedilmektedir. Ne var ki; buluşçuluk – icat (örneğin, patentlendirilmiş bir ürün) “ticarî katma değer” ya da “sosyal katma değer” sağlamadıkça, inovasyondan söz edilemez. Prof. Dr. İsmail Üstel

Girişimcilik Türleri İç Girişimcilik Kardeş Kavramlar: KURUM İÇİ GİRİŞİMCİLİK KURUMSAL GİRİŞİMCİLİK ÖRGÜT İÇİ GİRİŞİMCİLİK İÇSEL GİRİŞİM SÜREKLİ GİRİŞİM ÖĞRENEN ÖRGÜT GİRİŞİMCİLİĞİ GİRİŞİM ODAKLI KURUMSAL DAVRANIŞ İç girişimcilik, şöyle de tanımlanabilir: Kurumdaki bireysel akıl / ortak akıl birikiminin, kurumun varlık gerekçesine (misyonuna) ve ufuk hedefine (vizyonuna) yönelik girişimlere dönüştürülmesidir.

Girişimcilik Türleri İç Girişimcilik Ön Koşulları İç girişimcilik uygulamalı felsefesinin sürdürülebilir biçimde uygulanabilmesinin ön koşulları şunlardır: Kavramı “adanmışlık düzeyinde” destekleyen lider-yöneticilerin varlığı Kavramın stratejik planda ağırlıklı olarak yankılanması Gerekli dozda yetki devri ve inisiyatif kullanma olanağı Kurumsal aidiyet (işe gelirken, yüreğini de getirmek) İçsel motivasyonun (“psikolojik sermaye”nin)  güçlendirilmesi : Koçluk Mesai saatleri içinde ayrılan yeterli “zaman bütçesi” (mesainin en az % 15’i) Gerçek ve sanal katılım – etkileşim – paylaşım ortamları İç girişimcilik konusunda seçici ve duyarlı performans yönetimi sistemi İç girişimcilik temalı kurum içi halkla ilişkiler, sosyal pazarlama ve savunuculuk etkinlikleri “İç girişimcilik dostu” kurum kültür iklimi

Girişimcilik Türleri Bağımsız Girişimcilik Girişimcilik, yeniliklerin ortaya çıkarılması, yeni istihdam yaratılması, yeni işletmeler kurulması ve ekonomik büyümenin ve toplumun refah seviyesinin artırılması bakımlarından ekonomik ve sosyal hayatta oynadığı rollerle ilgilidir. Bununla birlikte, girişimsel davranışın ve eğilimin mevcut organizasyonlarda oynadığı roller özellikle ülkemizde henüz yeterince ele alınamamaktadır. Buna göre bağımsız girişimcilik, girişimciliğin ekonomik ve sosyal hayatta oynadığı rollerin sınırlı biçimde ve daha çok yeni işletmelerin kurulması şeklinde algılanması ile ilgilidir.

Girişimcilik Türleri Yatırımcı Girişimcilik Kişisel (Bireysel) Girişimcilik Sanayileşme sürecinin başlangıcında görülen bu girişimcilik tipidir. Karar yetkisi tek kişinin elindedir. Bu kişi işletmenin hem sahibi hem de yöneticisi durumundadır. İşletme için uzmanlaşma ve iş bölümü henüz gelişmemiştir.

Girişimcilik Türleri Paylaşımcı/Katılımcı Girişimcilik Sanayileşmenin gelişmesi ile birlikte işletme içinde iş bölümü ve uzmanlaşma artmıştır. Finansman, üretim, pazarlama, araştırma vs. gibi yeni görevler/işlevler doğmuştur. Bu durumda girişimci söz konusu alt dallara ilişkin her biri ayrı uzmanlık gerektiren görev ve yetkilerin büyük bir kısmını daha alt yüzeydeki yöneticilere bırakırken kendisi uzun dönemli stratejik kararların özellikle yatırım kararlarını alınması görevini üstlenmiştir. Yatırımcı girişimcilikte sermaye sahibinin egemenliği ve yönetiminde son sözü söyleme hakkı sürmektedir. İşletmeyi yine tek başına kontrol etmektedir. Ancak günlük işlerin yürütülmesini alt düzey yöneticilere bırakmıştır.

Girişimcilik Türleri Yönetici Tipi Girişimcilik Yatırıma dayalı girişimcilik tipinde deneyime dayalı yöneticilik bilgisi yeterli olurken, zamanla işletme yönetim ve sorunlarının bilimin konusu olmasıyla, eğitilmiş yöneticiler yetişmeye başlamıştır. Böylece girişimcilik bilgisi olmayan sermayedar, uzman bilgiye ihtiyaç duyulan işletmesinde, profesyonel yöneticilerle çalışmak zorunda kalmıştır. Sonuçta işletmenin yönetimini bir kişi değil, bir grup üstlenmiştir.

Girişimcilik Türleri Bilişimci Girişimcilik Bilgi toplumunda bilişim teknolojisinin bilgi üretimini hızlandırması sonucu bilginin hem hacmi hem de göreceli önemi artırmıştır. Bu bilgiler, girişimcinin kararlarını belirleyecektir. Girişimci riskini en aza indirmek ve en yüksek karı elde edebilmek için kendini belli bir bilgi yüküyle donatarak karar ve tercihlerinde akılcı olmak zorundadır. Ayrıca girişimci ekonomik ve toplumsal alanlarda köklü yeniliklerin ve girişimlerin kaynağı durumundadır. Çünkü bu buluşlara üretim sürecine ve ticari ilişkilere aktararak yenilik şekline dönüştüren girişimcilerdir.

Girişimcilik Türleri Bilişimci Girişimcilik Bilişimci girişimciliği şu şekilde formüle edebiliriz:

Girişimcilik Türleri Bilgisiz ve Bilinçsiz/Kopyacı Girişimcilik Bilişimci girişimciliğin gereği gibi uygulanamaması durumunda buna karşıt terimlerle ifade edilebilecek değişik girişimci türleri söz konusu olabilir. Bunlardan birisi, eksik veya yanlış bilgi ile girişimciliğe yönelme anlamında bilgisiz girişimcilik olarak isimlendirilebilir. İş alanlarının ve sektörlerin artan bilgi gereksinimine cevap verebilecek bilgi donanımına sahip olmamayı ifade eder. çevresinden gördüğü kadarıyla, onların faaliyetlerini taklit ederek girişimcilikte bulunmaktır. Bu tür girişimcilik için kopyacı girişimcilik terimi kullanılabilir.

Stratejik Girişimler Küresel rekabetin artması ile yaygılaşmıştır. İşletmeler arasında dayanışma ve kaynak birleştirme faaliyetlerinin genel adıdır/şeklidir. Ortak dağıtım kanallarını kullanma Ortak bilgi bankası oluşturma Ar-Ge birimlerinin birleştirilmesi Ortak Girişimler oluşturma (İş Ortaklıkları) http://www.stratejikisler.com 

Ortak Girişimcilik İş Ortaklıkları - Joint Venture Belli bir iş için kurulan ortaklıklar. Genellikle büyük çaplı proje tipi taahhüt işlerinde, farklı uzmanlık gerektiren işlerde işbirliği yapma şeklinde olur Örn; Baraj, Boğaziçi Köprüleri, Metro inşaatı vb.

Başarılı ve başarısız bir işadamı, kişisel ve buna bağlı olarak karar alma yeteneği ile birbirinden ayrılmakla birlikte bir işe başlarken gözönünde bulundurulması gereken bazı başarı faktörleri de vardır. Bunlar; İş olanağının bulunması İşe başlamak için uygun zamanın seçilmesi Yönetim yeteneği ve tecrübesi Öz sermaye ve kredi olanakları Riske karşı sigorta

İŞLETMELERİN KURULUŞ SÜRECİ VE AMACI Optimum kuruluş yeri maliyetin en düşük karın ise en yüksek olmasını sağlayan yerdir. Kuruluş yeri: işletmenin amaçlarına ulaşmada faaliyetlerini verimli, ekonomik ve karlılık ölçütlerine uygun şekilde yürütmesine imkan veren yerdir. Konumluk yeri: belirlenen kuruluş yeri içinde işletmenin faaliyetlerini yürütmek üzere fiziksel mekan olarak kurulduğu ya da açıldığı yer.

Kuruluş Yeri Etmenleri: Taşıma Hammadde Pazar alanı İşgücü Su ve su kaynakları İklim koşulları Sosyal ve kültürel koşullar Şehir ve bölge yöneticilerinin davranışları Vergi, resim ve harçlar ile teşvik önlemleri Enerji kaynakları İşletme dışı artırımlar Jeolojik koşullar

KURULUŞ YERİ Pazara Yakın Olma Hammaddelere Yakın Olma Vergi Oranları ???BÖLGE SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ??? Pazara Yakın Olma Hammaddelere Yakın Olma Vergi Oranları İş İklimi Ücret Oranı Emek Piyasalarındaki Koşullar

KURULUŞ YERİ Populasyon Trendleri Rekabet Ulaşım Olanakları ŞEHİR SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR Populasyon Trendleri Rekabet Ulaşım Olanakları Kamu Hizmetlerinin Kalitesi,Maliyeti ve Yerel Düzenlemeler Yaşam Kalitesi Kümelenme Topluma Uyum Gösterme

KURULUŞ YERİ Ticari Alan Ölçeği Perakende Uyumluluğu KONUMLUK YERİN SEÇİMİ (= PERAKENDE VE HİZMET İŞLETMELERİNDE) Ticari Alan Ölçeği Perakende Uyumluluğu Rekabetin Derecesi Ulaşım Altyapısı Politik Engeller Müşteri Trafiği Park Yeri Olanakları Tanınmışlık Genişleme olanakları Görünürlülük Fiziksel,Irksal ve Duygusal Engeller

Küçük ve orta Ölçekli Sanayi Siteleri Organize Sanayi Bölgeleri KURULUŞ YERİ KONUMLUK YERİN SEÇİMİ (= ÜRETİM İŞLETMELERİNDE) Serbest Bölgeler Küçük ve orta Ölçekli Sanayi Siteleri Organize Sanayi Bölgeleri İnkübatörler Endüstri Bölgeleri Teknoloji Geliştirme Bölgeleri İNKÜBATÖR NEDİR?

PAZAR ARAŞTIRMASI VE TALEP TAHMİNİ Toplanan veriler sonucunda bir talep tahmini yapılır. Talep tahmini ilgili pazarda üretilmesi düşünülen mal veya hizmetin ne kadar talep edileceğini ifade eder. Talep iki şekilde incelenmektedir. Potansiyel talep, pazarda mevcut şartlar altında tüketicilerin sayısı veri iken satın alınabilecek toplam mal veya hizmet miktarıdır. Fiili talep, belli bir dönemde talebin ne kadar olduğunu gösterir.

KURULUŞ AŞAMALARI İşletme kuruluş çalışmaları bir süreç şeklinde işler ve herbiri son derece titiz çalışmayı gerektiren analizleri kapsar. Proje yatırım düşüncesinin oluşmasından sonra kuruluş aşamasının en önemli ve en kapsamlı çalışmasını içeren fizibilite etüdleri yapar. Girişimci açısından yatırım parasal sermayenin bina, arazi, makine ve stoklar gibi maddesel ve patent veya imtiyaz şeklindeki maddi olmayan değerlere dönüştürülmesidir. İşletme açısından yatırım işletmeye ileride gelir sağlamak amacıyla yapılan her türlü harcamadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde arsa, bina, makinalar, lisans, patent hakkı ve firma değeri için yapılan her tür harcama yatırım harcamasıdır.

Proje yatırım düşüncesi Amaçlar açısından ele alındığında işletmelerin yaptıkları yatırımlar ÜRETİM AMAÇLI ve MALİ AMAÇLI YATIRIMLAR olarak ikiye ayrılır. Üretim amaçlı yatırımlar: Sabit sermaye yatırımları kuruluş yatırımları rasyonelleştirme yatırımları tevsi yatırımları yenileme yatırımları Stok yatırımları

ÜRETİM AMAÇLI YATIRIMLAR Kuruluş yatırımları yeni kurulan bir işletmenin mal ya da hizmet üretimin gerçekleştirmek için gerek duyduğu varlık değerlere yaptığı harcamalardır. Rasyonelleştirme yatırımları mevcut tesis veya üretim yöntemini geliştirerek daha çağdaş tesis ya da üretime yöntemine göre organizasyonun yeniden şekillendirilmesi amacıyla(reorganizasyon) yapılan yatırımlardır. Tevsi yatırımlar, kurulu bir işletmenin üretim kapasitesini artırmak amacıyla yaptığı yatırımlardır. Yenileme yatırımları ekonomik ömrünü dolduran sabit değerlerin yenilenmesine yönelik yatırımlardır. Stok yatırımları işletmenin hammadde, yarı mamul, mamul ve yardımcı malzemeler için yaptığı harcamalardır. Stok yatırımlarını sermaye yatırımlarından ayıran en önemli fark yatırımın süresidir. Finansal planlama açısından ele alındığında sabit sermaye yatırımları uzun süreli, stok yatırımları ise kısa süreli yatırımlar olarak kabul edilir.

MALİ YATIRIMLAR Sermayenin üretim dışında mali bir kazanç sağlamak amacıyla hisse senedi, tahvil veya hazine bonosu gibi alanlara yönlendirilmesidir. Yatırım projesi kavramı yatırıma göre daha kapsamlı bir kavramdır. İleride belli bir ekonomik yarar sağlayacağı umularak yapılan yatırımla ilgili olarak geliştirilen bir plandır. yeni bir işletmenin kurulması, mevcut bir tesisin genişletilmesi, işletmenin kullandığı teknolojilerin geliştirilmesi veya yenilenmesi, alt yapı hizmetleri, sağlık ve eğitime yönelik çalışmalar gibi her türlü harcama ve çaba yatırım projesi olarak değerlendirilir.

Fizibilite(yapılabilirlik )çalışmaları Yatırım kararlarının öncesinde durum değerlemesi. Türkçede yapılabilirlik olarak bilinen bu terim, daha ziyade fizibilite etüdü olarak kullanılır. Fonların ve imkanların kullanımını gerektiren hemen her yerde, gelecekte kazanç getirecek bir işe kalkışıldığında, söz konusu olacak yatırımın değer olup olmadığını, ne ölçüde karlı olabileceğini ortaya koymak için yatırım projesi ile ilgili önemli bütün hususların değerlendirilmesine ihtiyaç duyulur. Bu amaçla yapılan çalışmalara fizibilite çalışması denir. Değerleme sonucunda karlı bulunan yatırımlar için fizibil dir denilir Rasyonel yatırım alanlarının tespit edilebilmesi için çeşitli etütler yapılır. Bunlar; OLANAK ETÜDÜ ve FİZİBİLİTE ETÜDÜDÜR. Olanak etüdü ülkenin doğal kaynakları diğer üretim faktörlerinin durumu, ithal ikamesinin olup olmaması durumu, ülkede izlenen ekonomi politikaları ve rakiplerin durumu gibi konularda yapılan araştırmaları kapsar.

Fizibilite(yapılabilirlik )çalışmaları Fizibilite çalışması yeni bir yatırım kararı için yapılabileceği gibi, mevcut tesislerin genişletilmesi, yenilenmesi maksadıyla da yapılabilir. Bu çalışmalar bazen bir istek sonucu da gündeme gelir. Yatırım için ihtiyaç duyulacak kredileri ve teşvikleri sağlayacak kamu veya finansman  kuruluşları bu işin yapılabilirliğini görmek için bir fizibilite raporu talep ederler. Bu durumda müteşebbis şartlarına uygun bir fizibilite etüdü hazırlamak zorunda kalır.

Fizibilite(yapılabilirlik )çalışmaları Bir fizibilite çalışmasında esas itibariyle beş ana konuda bilgiler toplanıp bir değerleme yapılmaya çalışılır. 1. Piyasa incelemesi: Üretilmesi düşünülen mal veya hizmetin çeşitini, özelliklerini, muhtemel satış fiyatını, hangi pazarlarda veya pazar dilimlerinde ne kadar satılabileceğini, satış dönemlerini, sağlayacağı ihracat, istihdam, katma değer gibi iktisadi faydaların neler olacağı değerlendirilir. Bu maksatla ayrıntılı piyasa araştırmalarına girişilir. 2. Kuruluş yeri incelemesi: Bir işletmenin iktisadi ve sosyal bakımdan maliyetinin en az; buna karşılık sağlayacağı faydaların en fazla olması esastır. Bu maksatla, yatırım için en uygun yerin belirlenmesine ihtiyaç duyulur. Hammadde, enerji, işgücü, pazara yakınlık, tabii şartlar, ulaşım imkanları, gelişme potansiyeli ve daha birçok faktör dikkate alınarak en rasyonel kuruluş yeri tayine çalışılır.

Fizibilite(yapılabilirlik )çalışmaları 3. Mali inceleme: Fizibilite etüdünün bu bölümünde yatırımın toplam maliyeti, sabit ve değişir giderlerinin yapısı, işletme sermayesi ihtiyaçları, aylar ve yıllar itibariyle nakit akışları ve finansman programı, üretime geçtikten sonra nakit akışları, başabaş üretim miktarları ve yatırımın kara geçiş zamanı gibi hususlar değerlendirilir. 4. Teknolojik inceleme: Üretimde kullanılacak teknik ve teknolojiler ile, alternatif üretim teknikleri ve her tekniğe göre ortaya çıkacak ham ve yardımcı madde ihtiyaçları, bunların gerektirdiği makina ve teçhizat ile, bunlara ait girdi-çıktı analizleri, yerleşme planı, inşaat ve montaj işlerinin nasıl yapılacağı, tedarik kaynakları, istihdam edilecek personelin miktar ve özellikleri gibi hususlar bu bölümde değerlendirilir. 5. Hukuki inceleme: Yatırım projesinin hazırlanma safhasından kuruluş yerinin seçimi, yatırımın gerçekleştirilmesi, işletmenin faaliyete geçip malların pazarlanmasına kadar uyulması gereken kanun, tüzük ve yönetmelikler, yatırım üzerinde yapacağı muhtemel etkiler ve getireceği fırsatlar bakımından değerlendirilir. Başlıca bu bölümlerden meydana gelen fizibilite etüdü ardından sonuç olumlu (yapılabilir) bulunursa, yatırım için bir ön proje hazırlanır. Daha sonra, kesin proje haline getirilecek uygulamaya geçilir.

KAPASİTE KULLANIMI ve BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ İşletmeler belirli bir kapasite düzeyinde faaliyette bulunurlar. Kapasite sınırsız değildir. İşletmeler sınırlı kapasite ile mal ve hizmet üretiminde bulunurlar. İşletmelerin belirledikleri hedeflere ulaşabilmeleri içinse kapasitelerini tam olarak kullanmaların gerekir. Arzu edilen işletmelerde atıl kapasitenin bulunmamasıdır. KAPASİTE KAVRAMI: Çoğunlukla bir yıl olarak alınan işletmenin belirli bir dönemde mevcut kaynaklarını kullanarak elde edebileceği maksimum üretim miktarını ifade eder. KAPASİTE TÜRLERİ: TEORİK (MAKSİMUM) KAPASİTE NORMAL(PRATİK) KAPASİTE GERÇEK(FİİLİ)KAPASİTE AYLAK(BOŞ) KAPASİTE ZORLANMIŞ KAPASİTE OPTİMUM KAPASİTE

TEORİK(MAKSİMUM) KAPASİTE Bir işletme, makine veya teçhizatın, hiçbir bekleme gecikme, arıza, aksam veya duraklama olmadan ulaşabileceği en yüksek üretim miktarıdır. Diğer bir deyişle, maksimum kapasite, “teknik açıdan yapılabilir” nitelikte olup, üretimde herhangi bir sıkılma, bozulma, işgücü veya hammadde tıkanıklığı, diğer üretim darboğazları ile maliyetleri göz önünde bulundurmaz Maksimum üretime ulaşmak için fazla çalışma, kadar, yardımcı hizmetler, araç- gereç ye aşırı yıpranma da üretim maliyetlerinin normal düzeyini aşmasına yol açar.

NORMAL(PRATİK) KAPASİTE Genellikle,tesis kapasitesi olarak maksimum kapasite düşünülürse de, bir işletme veya tesisin tahmin edilen hakiki üretim kapasitesinin sürekli olarak maksimum kapasitede kalması, çok zor, hatta imkansızdır, Çünkü, bakım-tamirler, beklemeler, duraklamalar, montaj ve ayarlamalar, çalışmaya hazır hale getirmeler, çalışma yanılgılarından değeri gecikmeler v.b., makinelerin veya işletmelerin belirli çalışma sürelerinin % 100’ünü doldurmalarına imkan vermez. Bu tür gecikme ve beklemelere, “faaliyet kesilmeleri” denilir. İşte, maksimum, kapasiteden bu faaliyet kesilmeleri çıkarılırsa, normal veya pratik kapasiteye ulaşılır. Şu halde daha pratik bir kavram olan bu kapasite, salt kurulu tesisi değil, normal duraklamalar, tatiller, tamirler, gereç değişiklikleri, istenen vardiya şekilleri ve birleştirilecek ana makinelerin bölünmezlikleri gibi tesisin teknik özelliklerini içeren normal çalışma koşulları yanında uygulanan, işletme sistemi de göz önüne alınarak ulaşılabilen üretim miktarını verir. Bir işletmenin üretim tesislerinin kurulu kapasitesi yıllık 60 000 ton iken, normal veya pratik kapasitesi 50 000 ton olabilir. Değişik şartlara ve endüstri kollarına göre de fark etmekle beraber, normal kapasitenin maksimum kapasitesinin % 75-80 civarında olabileceği ileri sürülmektedir.

OPTİMUM KAPASİTE Birim başına sabit ve değişken giderler toplamının minimum olduğu kapasiteye “optimum kapasite” denir. Şu halde,.konuyu maliyetlerle ilişkili olarak, ekonomik açıdan ele alan bu kapasite kavramı, üretim tekniği değişmediğinde bir işletmenin minimum maliyetlerle üretilebileceği mamulün miktarını vermektedir Maksimum kapasitenin teknik niteliğine karşın, bu ekonomik kapasitedir; ancak şunu da hemen belirtmek gerekir ki, bunun ölçümü diğerlerine göre daha zordur. Optimum kapasite, normal kapasite dolaylarındadır. Optimum kapasite ile yine ekonomik bir kavram olup, daha önce üzerinde durulan “optimum işletme büyüklüğünü” birbirine karıştırmamak gerekir. Herhangi bir işletme, optimum büyüklükte olsun veya olmasın, o işletmenin kapasitesinin, “maliyet giderlerini minimum düzeyde tutarak” kullanılabilecek bir sınırı vardır. İşte işletme kapasitesinin bu sınırı optimum kapasiteyi ifade eder.

GERÇEK(FİİLİ)KAPASİTE Fiili kapasite, işletmenin herhangi, bir dönemdeki fiili veya gerçekleşen üretim kapasitesini ifade, eder. Normal kapasite, her zaman için “ulaşılabilir ‘üretim miktarını” verir ve bu açıdan gerçekçi bir “tam kapasite”dir. Ancak, işletmenin normal kapasitede çalışmasını gerektirmeyen veya bunu aşması gerektiren durumlar (örneğin, talep düzeyinin düşüklüğü nedeniyle daha az veya bazen de aksi bir durumda daha yüksek üretim) söz konusu olabilir. Esasen bir işletmenin her zaman normal kapasitede çalışması istisnai bir haldir. Atıl (Boş, Kullanılmayan) Kapasite İşletmenin belirli bir dönemdeki fili veya gerçekleşen üretim miktarı (fiili kapasitesi) normal kapasitesinin altında ise aradaki fark atıl kapasiteyi” gösterir. Atıl veya kullanılmayan kapasite’, “boş kapasite”, “aylak kapasite” gibi adlar da verilir.

Özet: Girişimcilik özellikleri İş ve görevlere bağlanma Belirsizlikle yaşama becerisi ve orta düzeyde risk alma Fırsatları yakalama Objektif olma Geri bildirim ihtiyacı İyimserlik Paraya olan tutum Proaktif yönetim Bağımsız olma Başarma ihtiyacı İçsel kontrol odağı

Ekonomik büyüme ve işsizlik sorunu Rekabet ortamı Toplum menfaatleri Özet: Girişimciliğin Önemi Ekonomik büyüme ve işsizlik sorunu Rekabet ortamı Toplum menfaatleri Bireysel menfaatler Girişimciliğin Avantaj ve Dezavantajları Bağımsızlık -Başarma Duygusu -Saygınlık elde etme -Kar elde etme -Kişisel gelişime olan katkısı

Girişimsel Karar Verme Süreci ve Girişimciliği Etkileyen Faktörler Özet: Girişimsel Karar Verme Süreci ve Girişimciliği Etkileyen Faktörler Yeni iş kurma isteğinde bireyin kültürü, alt kültür, aile,öğretmenler, meslektaşlar, arkadaş çevresi etkili olmaktadır. Ancak yeni bir şirket kurmayı mümkün kılan ve bu anlamda etkileyici unsurlar şunlardır: 1-Devlet 2-Alt yapı 3-Pazarlama 4-Rol modelleri 5-Finansal kaynaklar Bir ülkedeki girişimcilik düzeyini, etkileyen faktörler; kültür, altyapı, sosyal faktörler, ekonomik faktörler, bilgi alt yapısı, finansman olanakları, teknoloji kapasitesi, piyasa yapısı, bireysel özellikler, yasalar ve düzenlemeler gibi çeşitli unsurlara bağlıdır.

KÜÇÜK İŞLETMELER Özet: 1-Küçük İşletme Tanımı ve Çeşitleri Küçük işletmeler, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin bel kemiğini oluşturmaktadır.Emek yoğun çalışan işletmelerden,teknoloji yoğun çalışan işletmelere kadar bir çok sektörde küçük işletmelerin varlığını görmek mümkündür.Büyük işletme(modern işletme) tanımına bakıldığı zaman,çok iyi tanımlanmış özellikler gösterirken;aynı kolaylığı küçük işletmeler açısından söylemek güçtür. Ölçek büyüklüğü olarak gerek ülkemizde gerek diğer ülkelerde ikili ya da üçlü sınıflandırma benimsenmiştir. İkili sınıflandırma şöyledir: -Küçük ve orta ölçekli işletme, -Büyük işletme. Üçlü sınıflandırmada ise şu şekilde ele alınmaktadır: -Küçük ölçekli işletme, -Orta ölçekli işletme,

Özet: Küçük işletme tanımında bir takım nitel ve nicel kriterler esas alınmaktadır. İşletme büyüklüğünü belirlemede kullanılan nicel ölçütler şunlardır; yıllık satışlar, yıllık karlar, bilanço büyüklüğü, öz kaynak miktarı,yatırım miktarı ve çalışan personel sayısıdır. İşletme büyüklüğünü belirlemede kullanılan nitel ölçütler ise şunlardır; Yönetim şekli, hissedarların sayısı, sektördeki göreli durumu, hukuki şekli ve bölgeye yönelik olup olmama. Genellikle büyüklük saptamada ölçme kolaylığı açısından nicel ölçütler daha çok kullanılmaktadır.

Türkiye’de Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme Tanımı Özet: Türkiye’de Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme Tanımı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından AB mevzuatına uyumlu KOBİ tanımını ilişkin kanun tasarısı hazırlanmıştır. Küçük ve orta büyüklükte işletmelerin tanımı nitelikleri ve sınıflandırılması hakkında yönetmelik taslağını 5. maddesinde AB esasları ile uyumlu olarak yapılan KOBİ tanımı ve sınıflandırılması şöyledir: 1-Mikro işletme: On iki kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ve /veya mali bilançosu bir milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler 2-Küçük işletme: Elli kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ve/veya yıllık mali bilançosu beş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler 3-Orta büyüklükteki işletme: İki yüz elli kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ve/veya yıllık mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk lirasını aşmayan işletmeler

Küçük İşletmelerin Önemi Özet: Küçük İşletmelerin Önemi 1-İşsizlik ve Üretime Olan Katkıları 2-Bazı Endüstrilerde Önemli Bir Paya Sahiptir 3-Rekabet Potansiyeli 4-Diğer Küçük işletmelerin sahip olduğu üstünlükler -Esneklik -Niş Pazar -Hızlı karar alma süreci -Tüketicilerle direkt temas

Dezavantajlara da sahiptir: Özet: Küçük işletmeler bu üstünlüklerine karşılık bazı Dezavantajlara da sahiptir: a-)Küçük işletmeler bilgiye ulaşmada bazı sıkıntılara sahiptir *Rakipler,tedarikçiler,teknoloji ve ihracat pazarlar hakkında bilgi edinme zorlukları vardır. *Ulusal, uluslar arası normlar, ithalat-ihracat yapılan ülke gerekleri,ihracatta tüketicilerin beklentileri konusunda bilgiye ulaşma güçlükleri vardır b-)Çevre ile ilgili maliyetlerin katlanabilme zorunluluğu vardır. c-)Finansal kaynaklara ulaşabilmede güçlüklerle karşılaşmaktadır.Bu nedenle de yetersiz sermaye ile çalışmaktadır d-)İnsan kaynaklarının kalitesi düşüktür.Kalifiye elemanları bünyesine almada sıkıntılar vardır e-)Teknolojiden yararlanma olanakları sınırlıdır.Küçük işletmelerin çoğu sınırlı olanakları sahip olduğundan dolayı,düşük teknoloji ile çalışmaktadır f-)Sınırlı yönetsel becerilere sahip olmasıdır

KAPASİTE TÜRLERİ: Teorik(max) kapasite Normal(pratik) kapasite Gerçek(fiili)kapasite Aylak(boş)kapasite Zorlanmış kapasite Zorlanmış Kapasite : İşletmelerin bazen müşterilerin artan istemlerini karşılamak için; Standart çalışma süresini genişleterek Bakım sırası gelişmiş olan makinelerin bakımlarını bir süre erteleyerek Hammadde güven stokunu kullanarak ya da ek hammadde satın alarak, vb yaklaşımlarla normal kapasitenin üzerinde bir çalışma düzeyine çıkmaları sonucu ulaşılan üretim düzeyine zorlanmış kapasite denir.

KAPASİTE TÜRLERİ: Kapasite türleri aşağıdaki gibi gösterilebilir.

Optimum kapasite ve uygun kuruluş ölçeğinin seçimi Bir işletmenin üretebileceği ürün miktarını yani kurulu ölçeği ile ulaşabileceği üretim düzeyini en düşük maliyetle elde edebileceği kapasitedir. Optimum kapasite kuruluş ölçeğinin bir fonksiyonudur. Optimum kapasite düzeylerinin belirlenmesinde kısa dönemde artan ve azalan verimler kanunu uzun dönemde ise ölçeğe göre artan sabit ve azalan getiri şartları etkili olmaktadır. KISA DÖNEM: iktisat teorisinde tüm üretim faktörlerinin değiştirilemediği dönem olarak kabul edilir. Belli bir sabit faktör üzerine herbir değişken faktörün ilavesinin üretime sağladığı katkı bir önceki faktöre göre giderek artar. Buna ARTAN VERİM denir. Faktör düzeyinin aşılması durumunda ise her ilave değişken faktör bir önceki faktöre göre toplam üretimi daha az artırır. Buna da AZALAN VERİM denir. Belirtilen bu iki olay birlikte ARTAN VE AZALAN VERİMLER KANUNU olarak bilinir.

Optimum kapasite ve uygun kuruluş ölçeğinin seçimi UZUN DÖNEM: Production in the long run tüm üretim faktörleri değiştirilebilmektedir. Bu değişme , işletme ölçeğinde bir değişmeyi ifade eder. Üretim ölçeğinde meydana gelen değişmeler sonucu üretim miktarında meydana gelen değişmelere ÖLÇEĞE GÖRE GETİRİ denilmektedir. Üretim miktarıyla yakından ilgili olan bu ölçek değişmeleri üretim miktarını hep aynı yönde ve aynı oranda değiştirmez. Bütün üretim faktörleri birlikte ve aynı oranda değiştirildiğinde üç çeşit ölçeğe göre getiri durumu ortaya çıkar: ÖLÇEĞE GÖRE SABİT GETİRİ ÖLÇEĞE GÖRE AZALAN GETİRİ ÖLÇEĞE GÖRE ARTAN GETİRİ

Optimum kapasite ve uygun kuruluş ölçeğinin seçimi Ölçeğe göre getiri durumlarını şekil yardımıyla açıklayacak olursak; Üretim faktörlerindeki işgücü-toprak artışı toplam üretimi de aynı yönde ve aynı oranda artırmıştır. Ölçeğe göre sabit getiri söz konusudur. F eğrisi pozitif eğimli ve doğrusaldır.

Optimum kapasite ve uygun kuruluş ölçeğinin seçimi Üretim faktörlerindeki artış toplam üretimi daha fazla artırmıştır. Ölçeğe göre artan getiri söz konusudur. G eğrisi bu yüzden pozitif eğimli ve dışbükey bir seyir izlemektedir.

Optimum kapasite ve uygun kuruluş ölçeğinin seçimi Üretim faktörlerindeki artış toplam üretimi daha az artırmıştır. Ölçeğe göre azalan getiri söz konusudur. H eğrisi de bu yüzden pozitif eğimli fakat azalarak artan veya içbükey bir seyir izlemektedir.

Optimum kapasite ve uygun kuruluş ölçeğinin seçimi KOM: kısa dönem ortalama maliyet eğrisi’nin herbiri belli bir üretimi(Q1 ve Q2üretim düzeyleri) minimum bir maliyetle gerçekleştirecek bir tesisi temsil etmektedir. Firma gelecekteki üretim miktarını göz önünde bulundurarak bu tesislerden birini seçecektir.

Herbir KOM eğrisine optimal olduğu noktada teğet olan ölçeğe göre artan ve azalan getiriden dolayı “U” biçimli uzun dönem ortalama maliyet (UOM) eğrisi ise firmanın istediği herhangi bir tesisi kuracağı zaman her üretim düzeyinin en düşük ortalama maliyetini göstermektedir. UOM eğrisine min. Olduğu noktada teğet olan KOM2 ile gösterilen ikinci tesis tam kapasitenin söz konusu olduğu, birim maliyetlerin olabilen en düşük düzeylere çekildiği optimum çaptaki tesisi ifade eder. İşletmenin yapısına, büyüklüğüne ve amaçlarına en uygun düşen üretim miktarına OPTİMUM KAPASİTE denir. Bu kapasite öyle bir noktada gerçekleşmelidir ki o noktada üretim maliyetleri en düşük, üretim miktarı en yüksek, üstelik üretilen malın tümü satılmış olmalıdır. İşletmeler için optimal kapasite bulundukları sektörün kapasitesine göre belirlenmelidir.

BAŞABAŞ NOKTASI ANALİZİ İşletme kapasitesinin belirlenmesinde yararlanılan bir başka grafik araç ise Başabaş Noktası Analizidir. Bu analiz hangi üretim(kapasite) düzeyinde işletmenin karsız hangilerinde ise zarar ve kar durumunda olacağını ortaya koyan bir kapasite belirleme aracıdır. "Maliyet-Kâr-Hacim Analizi" veya "Kâra Başlama Noktası Analizi" de denir.  İşletmelerin maliyetlerinin üretim miktarı ile İlişkili olması ve fiyatın genellikle işletme dışında "piyasa" dediğimiz ortamda oluşması, işletme yöneticilerinin belirli bir fiyatla satıla­cak ürünlerin, hangi üretim (ve satış) düzeyin­de ne kadar kâr bırakacağı konusunda bir ça­lışma yapmalarını gerektirir. Piyasa fiyatını et­kileyebilecek güçteki işletmeler bile bu çalış­mayı yapacak hangi üretim (ve satış) düzeyin­de, ne fiyatla satış yaparlarsa en kârlı durum­da olacaklarını bilmek isterler. Fiyatlandırma, üretim seviyesini belirleme veya yeni ürünler çıkarma konusunda verilecek kararlar, bu tür irdelemeleri gerekli kılar.

Başabaş Noktası Analizinin dayandığı varsayımlar şunlardır: a) Maliyetler açıkça sabit ve değişken olarak sınıflandırılabilirler. Ya da karma maliyetlerin (hem sabit, hem de değişken maliyetlerden oluşan) sabit ve değişken kısımları belirlenebilir;  b) Sabit maliyetler kesinlikle satış tutarıyla birlikte değişmez. Yani satış düzeyinden etkilenmezler. Değişken maliyetler ise kesinlikle satış düzeyinden etkilenirler;  c) Satış hacmi değişse de, birim başına satış fiyatı değişmemektedir; d) Satış karışımı (İşletmenin ürün çeşitleri ve toplam üretim içindeki payları) sabit kalmaktadır;  e) Üretim işletmeleri için Üretim Miktarı'nın tamamı satılmış olacaktır. Dönem sonu mamul stoku yoktur;  f) Her çeşit satın alma fiyatı sabittir;  g) İşletmenin verimliliği değişmemektedir; h) Maliyetler üzerinde yalnızca üretim veya satış miktarının etkisi bulunduğu kabul edilmektedir. Maliyetlere çok başka etkenler de etki eder. Fakat Başabaş Noktası Analizlerinde olay basitleştirilmcktedir. Bir anlamıyla bu analiz statiktir. İş hayatındaki dinamik etkiler gözönüne alınmaz.

TG, üretim ve satışla birlikte gelir elde edilmeye başlanacağı için orijinden başlayarak,üretim ve satış miktarı arttıkça ürünün fiyatı ile doğru orantılı olarak artan, Toplam Geliri gösteren doğrusal bir eğridir. TM ise, üretim miktarı ile ilişkili olmayan üretim olsun veya olmasın katlanılan sabit maliyetlerden dolayı orijinden daha yukarıdan başlayarak üretim miktarı ile ilişkili olarak değişen, değişken maliyetlerle orantılı olarak artarak doğrusal bir seyir takip eden Toplam Maliyeti göstermektedir.

TM ve TG eğrilerinin kesiştiği nokta Başabaş noktası olup (Q1 üretim düzeyi), bu üretim düzeyinde gelir ve gider eşittir. Bu üretim düzeyinin üzerinde kar altında ise zarar sözkonusudur. İşletme kar edilen bölgede yer alacağı bir kapasite düzeyi(Q1’den fazla) ile çalışmak durumundadır. Başabaş noktası üretim miktarı, maliyet kalemlerinin bilinmesi halinde aşağıdaki formül ile hesaplanır.

İşletmelerin Amaçları: İşletmenin amacı: ulaşmak istedikleri hedefleri belirleyen planların kapsamını ortaya koyar. Belli faaliyetleri gerçekleştirerek ulaşmak istenen durumlardır. Büyük olsun küçük olsun bütün işletmelerin amacı ekonomik malları üretmek ve/veya pazarlamaktır. Buradan hareketle her bir işletmenin amacının kar elde etmek olduğunu söyleyebiliriz. İşletmelerin genel kabul görmüş amaçları arasında; Uzun dönemde kar elde etme Topluma hizmet sunma Bağımsız olma ve prestij sağlama Ömrünü sürekli kılma

İşletmenin hukuksal yapısı ve türleri: İşletmeler açısından amaca uygun bir hukuki yapının seçimi ve ona şahsiyet kazandırmak önemlidir. GİRİŞİMCİLER İŞLETMENİN HUKUKİ YAPSINI SEÇERKEN AŞAĞIDAKİ FAKTÖRLERE DİKKAT ETMEK DURUMUNDADIRLAR. 1- Vergi 2-Sorumluluk 3-Kuruluş sermayesi gerekleri 4- Kontrol 5-İşletme amaçları 6-Yönetim başarı Planları 7-Maliyet

HUKUKİ ŞEKİLLERİ BAKIMINDAN İŞLETMELER 1- Özel İşletmeler 2- Kamu İşletmeleri 3- Yabancı Sermayeli İşletmeler , olmak üzere 3 ana işletme grubu bulunmaktadır. Bunlar da kendi içinde sınıflara ayrılmaktadır. 1-ÖZEL İŞLETMELER A-Tek kişi İşletmeleri B-Şirketler a-Adi şirketler b-Ticaret Şirketleri 1-Şahıs Şirketleri Kolektif Şirketler Komandit Şirketler 2-Sermaye Şirketleri AnonimŞirket Limited Şirket Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler C-Kooperatifler

2-Kamu İşletmeleri 3- Yabancı Sermayeli İşletmeler •Katma bütçeli işletmeler: •Döner sermayeli işletmeler: •Yerel yönetim işletmeler: •Kamu İktisadi teşebbüsleri (KİT’ler):. •İktisadi devlet teşekkülleri (İDT) •Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK). 3- Yabancı Sermayeli İşletmeler Sermayesinin tamamı veya %51 lik kısmı yabancı girişimcilere ait olan işletmelerdir.

HUKUKİ ŞEKİLLERİ BAKIMINDAN İŞLETMELER Her ülkede işletmelerin çeşitli yönlerden bağlı kalacakları hususlar bazı kanunlarla düzenlenmektedir. Ülkemizde bunlar; •Türk Ticaret kanunu (TTK), •Borçlar kanunu •Kooperatifler kanunu •Vergi kanunu Diğer bazı kanunlar; Türk Medeni Kanunu, iş kanunu, bütçe kanunu, vb.’dir. Daha önce yapılan sınıflandırma kapsamına giren özel işletme çeşitleri ve tanımları şu şekildedir:

Şahıs işletmeleri ve hukuksal yapısı: Oldukça eskilere dayanan kurulması basit olan işletme türüdür. İşletmenin tek sahibi vardır. Bu nedenle işletme sahibi işletme faaliyetleri konusunda her türlü kararı alır, uygular ve denetler. Ortaya çıkabilecek işletme riskleri tümüyle kendisine aittir.  Kuruluşu: kişinin işletme kurma isteği bağımsız çalışma isteği, küçük sermayesini değerlendirme isteği, başka alternatifin olmaması, miras, vb. olabilir. Şahıs işletmelerinin bu risklere karşın birtakım üstünlükleri de vardır. Bunlar: Kurulması kolaydır Yetkiler işletme sahibi olan kişide toplanmıştır. Faaliyetlerde gizlilik vardır. Kar bir tek elde toplanır. Esnek bir yapıya sahiptir. Kredi bulma imkanları vardır.

Şahıs işletmeleri ve hukuksal yapısı: Şahıs işletmelerinin bu üstünlüklerinin yanısıra hukuki yapıdan ötürü işletme sahibine getirdiği birtakım dezavantajlar da vardır. Bunlar: Büyümeleri sınırlıdır. Örgüt yapısı gelişmemiştir. İşletmenin devamı belirsizdir. İşletmenin tüm borçlarına karşılık sorumluluk sözkonusudur. Şahıs işletmeleri az sermaye ile kurulabildiğinden küçük işletmeler için en uygun hukuki yapı olduğu uygulamada görülen bir gerçekliktir. Bununla beraber işletmenin hukuki yapısı o işletmenin büyüklüğü veya küçüklüğünün bir ölçüsü değildir. Şahıs işletmesi olan büyük sermayeli işletmeler de vardır.

ŞİRKETLER Şirketi kuranların sayısı birden fazla olmalıdır. Borçlar kanununa göre bir işletmenin şirket olabilmesi için gereken hususlar aşağıdaki gibidir: Şirketi kuranların sayısı birden fazla olmalıdır. Ortak bir amaç olmalıdır Ortak amaca ulaşmak için ortaklar arasında bir anlaşma olmalıdır Belirlenen hedefe ulaşmak için para, mal veya emek, sermaye olarak konmalıdır Bu tip şirketler Borçlar kanununda adi şirketler olarak tanımlanır.

ŞİRKETLER Ortak ekonomik amaç ve çıkarları gerçekleştirmek, ya da belli bir ekonomik amaç ve çıkarın gereği olarak birden çok kişilerin emek ve sermayelerini bir araya getirmeleriyle kurulan işletmelere şirket denir. Bir ortaklığın varlığından söz edilebilmesi için aşağıdaki niteliklerin bulunması gereklidir.  Ortaklığı oluşturan kişiler birden fazla olmalıdır. Bu kişiler gerçek veya tüzel kişi olabilir. Bu kişilere ortak, hissedar, şerik veya pay sahibi denir. • Ortak bir amacın bulunması gereklidir. • Ortak amaca ulaşabilmek için ortaklar arasında bir anlaşma bulunmalıdır. • Şirketin amacına ulaşabilmesi için ortaklarının mal ve emeklerini sermaye olarak şirkete getirmelidir.

Türkiye yasalarına göre şirketler temelde ikiye ayrılır: kişi (şahıs) şirketleri ve sermaye şirketleri. Şahıs şirketleri Adi şirket Kollektif şirket Komandit şirket Sermaye şirketleri Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket Limited şirket Anonim şirket

Yukarıda açıklanan niteliklere sahip olan işletmeler Borçlar Kanununda "adi ortaklıklar ” olarak incelenirler. Bunların dışında Ticaret Kanunu da kimi ortaklık türlerini ve onların çalışmalarını düzenler. Bu şirketlere ise " ticaret şirketleri " denilmektedir. Bu nedenle , hukuki yapıları açısından şirketler ikiye ayrılırlar. 1. ADİ ŞİRKETLER : İki veya daha çok kişinin bir araya gelerek iş yapması durumlarında adi şirket söz konusu olmaktadır. Borçlar kanununa göre her ortak para, alacak veya başkaca mal veya emek olarak da bir sermaye koymakla yükümlüdür. Şirket sözleşmesi yazılı ya da sözlü olabilir. Bu tür şirketlerin tüzel kişilikleri yoktur.

1. ADİ ŞİRKETLER : Adi şirketin kuruluşu kanınca bir şekle bağlanmıştır. İster gerçek, ister tüzel kişi olsun, ortakların şirket kurmak konusunda anlaşmalarıyla şirket kurulmuş olur. Adi şirketlere Borçlar Kanununun 520 – 541 arasındaki maddeleri uygulanır. Kazanç veya zarar ortaklar arasında daha önceden belirtilen oranlarda veya eşit olarak dağıtılır. Bütün ortaklar şirketin yönetiminde yetki sahibidir. Ancak bu yetki bir veya birkaç ortağa, ya da dışarıdan seçilecek birine devir edilebilir. Üçüncü kişilere karşı ortaklar sınırsız ve zincirleme sorumludur. Kuruluş anlaşmasının aksine bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesi ile ortaklık sona erer. Adi şirketi ticaret ortaklıklarından ayıran en önemli özellikler şunlardır.

1. ADİ ŞİRKETLER : Adi şirketi ticaret ortaklıklarından ayıran en önemli özellikler şunlardır. Adi şirketin tüzel kişiliği yoktur. • Adi şirketler borçlar kanununun hükümlerine tabidir. • Adi şirket ticaret siciline şirket olarak kayıt olmaz • Adi şirket bir ticaret ünvanı almak zorunda değildir..

Adi şirketlerde Sermaye Ortağın getirdiği sermaye, “Sermaye Payı”, “Katılma Payı”, “İştirak Hissesi” olarak adlandırılır ve ortakların sermaye payının birbirine eşit olması ve fiilen getirilmiş olması gerekmez. Ortakların sermaye miktarı şirket sözleşmesinde gösterilmemişse, eşit olarak katıldıkları varsayılır Kâr ve Zararın Paylaşımı Ortaklık sözleşmesinde her hangi bir şekil kararlaştırılmamış ise kâr ve zarar yasada belirtilen şekilde paylaştırılacaktır. Yasada, kâr ve zararın paylaşılmasına dair bazı esaslar belirlenmiştir.

Şirketin Yönetimi Şirketin Denetimi Sona ermesi/kapatılması: Kural olarak adi şirketin yönetimi, bütün ortaklara aittir.  Ancak, bu durum güçlükler yaratabileceğinden, yönetim yetkisinin ortaklardan veya hariçten bir veya birkaç kişiye devri kararlaştırılabilir Şirketin Denetimi Adi şirketlerde her ortağın şirketi denetleme yetkisi vardır. Sona ermesi/kapatılması: Sözleşmede belirlenen sürenin sona ermesi, Amaca ulaşmanın olanaksızlığının anlaşılması, Bütün ortakların birlikte karar vermeleri, Ortaklardan birinin ölümü, iflas veya 3. Kişilere olan borçlarından dolayı tasfiye payı üzerinde zorunlu icra vuku bulması  Ortaklardan birinin 6 ay önceden feshi ihbar etmesi gibi nedenlerle şirket sona erer. Fesihten sonra şirketin borçları ve ortakların alacakları dağıtılır kar varsa sözleşmeye göre pay edilir. Zarar varsa ortaklardan talep edilir

2. TİCARET ŞİRKETLERİ : Çalışmaları Türk Ticaret Kanununun  hükümlerine göre düzenlenen ortaklıklara "ticaret şirketleri” denilir. Ticaret şirketleri kendi aralarında ;  Kişi Şirketleri  Sermaye Şirketleri

KİŞİ ŞİRKETLERİ :  Ortak ekonomik bir çıkar veya çıkarların  Gereği olarak sayısı belli kişilerin kurdukları ve sorumlulukları kişisel olan ortaklıklara kişi şirketleri denir. Ortakların sayısı genelde azdır ve ortaklığın devri de oldukça zordur. Kişi şirketlerinde ortakların hepsi uygun görmeden ortaklık payı başkalarına satılmaz veya devir edilemez. Şirketten ayrılan bir ortağın şirket ilişkilerinden dolayı üçüncü kişilere olan sorumluluğu bir süre daha devam eder.

KOLLEKTİF ŞİRKET :  Türk Ticaret Kanununa göre, ticari Bir işletmeyi bir ticaret ünvanı altında çalıştırmak amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan, ortakların her birinin şirket alacaklılarına karşı sınırsız sorumlu olduğu ortaklıklara kollektif şirket denir. Şirketin yönetiminden her ortak sorumludur. Kuruluş anlaşmasında aksine bir hüküm yoksa, diğer ortakların rızası olmadan ortaklıktan çıkılamaz. Aynı şekilde şirkete yeni bir ortağın alınması için tüm ortakların rızası olmalıdır. Kolektif şirketlere yalnızca gerçek kişiler ortak olabilir. Ortaklar, kar veya zararı eşit olarak ya da daha önce kuruluş anlaşmasında belirtilen oranlarda bölüşebilirler. Ticari hayatta en yaygın olan şirket türüdür. Özellikle küçük ve orta çapta perakende, yarı toptancı ticaret işletmeleri ile orta çapta işletmeler için uygundur.

KOMANDİT ŞİRKET :  Kolektif şirketin bir çeşidi olup,  Ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlı değildir. Diğer ortakların sorumlulukları, şirkete katıldıkları sermaye miktarı ile sınırlıdır. Sorumlulukları sınırsız olan ortaklar " komandite ortak” , sınırlı olanlar da " komanditer ortak " denir Komandite ortakların gerçek kişiler olması gereklidir. Komanditer ortaklar ise gerçek veya tüzel kişi olabilir. Komandit şirketler komandite ortaklar tarafından yönetilirler. Komanditer ortaklar yıl sonunda hesaplarını denetleyebilirler ve kardan sermayeleri oranında pay alırlar.

SERMAYE ŞİRKETLERİ : Sermaye şirketlerinde, ortakların  Sorumlulukları şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye miktarıyla sınırlıdır. Bu tür şirketlerde ortaklardan birinin ayrılmasıyla ortaklığı bozmaz. Ortakların şirketteki ortaklık payları kişisel değildir. Bu paylar başkasına satılabilir veya devredilebilir. Sermaye şirketlerinin en önemli özelliklerinden biri de , sermayeye ortak olmak ile şirketin yönetimiyle ilgilenmenin birbirinden ayrılmış olmasıdır. Ortakların ikinci planda kalmaları ve asıl olanın şirkete getirilen sermaye olması nedeniyle bu tür ortaklıklara sermaye şirketleri denir.

ANONİM ŞİRKETLER :  En az beş veya daha çok gerçek yada tüzel kişi tarafından kurulan ve paylara bölünmüş bir temel sermayesi, ekonomik amaç ve konusu bulunup, borçlarından ötürü yalnızca şirketin varlığı kadarıyla sorumlu olan ortaklıklara anonim şirket denir. En önemli özellikleri şunlardır : Ortak sayısı en az beş olmalıdır. Ortaklar gerçek veya tüzel kişi olabilir.  Şirketin temel sermayesi belli olmalı ve bu miktarın en az tutarı beş milyar olmalıdır.  Şirketin temel sermayesi eşit paylara bölünmüştür.  Şirketin ticari ünvanı bulunmalı ve çalışma konusu belli olmalıdır.  Şirketin üçüncü kişilere olan sorumluluğu şirketin varlığı ile sınırlıdır.  Şirket ortaklarının üçüncü kişilere karşı finansal sorumluluğu şirkete getirdikleri sermaye miktarıyla sınırlıdır.

ANONİM ŞİRKETLER :  Aile Anonim Şirketleri: ortak sayısı 250 kişiyi geçmeyen hisse senetleri halka arz edilmemiş olan veya arz edilmemiş sayılan şirkettir Halka Açık Anonim Şirketler: hisse senetleri halka arz edilmiş olan veya ortak sayısı 250 kişiyi geçtiği belirlenip, hisse senetleri halka arz edilmiş sayılan şirketlerdir.

LİMİTED ŞİRKETLER :  Ekonomik amaç ve konular için iki veya daha fazla gerçek yada tüzel kişi tarafından bir ticaret ünvanı altında kurulmuş olup, ortaklarının sorumluluğu şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve temel sermayesi belli olan şirketlere " limited şirket " denir. Limited şirketler ortaklar tarafından yönetilir ve temsil edilir. Bu tür şirketlerde ortaklardan oluşan bir genel kurul bulunur. Bunun yanı sıra ortak sayısı 20’den çok olan limited şirketlerde en az bir denetçinin olması zorunludur. En belirgin özelikleri şunlardır :  Ortak sayısı ikiden az elliden fazla olamaz.  Temel sermayesi en az beşyüz milyon olmalıdır.  Bankacılık, sigortacılık ve borsa bankerliği ile uğraşamazlar.  Şirkete getirilen sermaye için hisse senedi çıkarılamaz.  Ortaklık payının tutarı ne olursa olsun, her ortağın bir payı bulunur.  Ortaklık payının devri, genelde, diğer ortakların iznini gerektirir.  Şirketin temel sermayesi, şirkete ilişkin zarf, kağıt ve başka basılı evraklarda belirtilmiş olmalı ve şirket ünvanının " limited şirket " kelimesini taşıması şarttır.

SERMAYESİ PAYLARA BÖLÜNMÜŞ KOMANDİT ŞİRKET : Sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçı, şirket alacaklarına karşı bir kollektif şirket, diğerleri bir anonim şirket ortağı gibi sorumlu olan şirkettir. Bu tür şirkette kolektif şirket ortakları gibi sorumlu olan ortaklara "komandite”, anonim şirket ortakları gibi sorumlu olanlara "komanditer” ortak denir.

Büyüklüklerine Göre İşletmeler Büyüklük Ölçütleri: a.Niceliksel (Kantitatif) büyüklük ölçütleri:  İstihdam edilen personel sayısı, toplam işletme sermayesi, yıllık üretim ve satış miktarı, toplam yatırım miktarı, çalışanlara ödenen toplam ücret miktarı, hammadde ve malzeme miktarı, pazar payı, kullanılan enerji miktarı vb. kriterlerdir. b.Niteliksel (Kalitatif) büyüklük ölçütleri:  Yönetim biçimi, seçilen hukuksal yapı (şahıs işletmesi, sermaye şirketleri), Pazar yapısı, diğer işletmelerle ilişki düzeyi.

Büyüklüklerine Göre İşletmeler 1.Cüce İşletmeler: Tek bir çalışanı bile tam gün çalıştırmayacak kadar küçük işletmelere denir. Bir iş yerinde yalnız başına çalışarak, bir meslek ve sanat yardımıyla, faaliyette bulunan kişilerin oluşturduğu işletmelerdir. 2.Küçük İşletmeler: İşgören sayısı 1-5 arası olan işletmelerdir.işletme sahipliği ve yöneticiliği aynı şahısta toplanmıştır. Basit ve yalın örgütsel yapısı vardır. Ancak işgören sayısına göre işletme kriterini belirlemek ülkeden ülkeye değişmektedir. Örneğin ABD’de bir sanayi işletmesinde istihdam edilen işçi sayısı 2502den az ise o işletme küçük işletme sayılır. 3.Orta büyüklükteki İşletmeler: Genellikle Limited şirket biçiminde kurulur. Aile ortaklıkları olarak görülür. 5-50 arasında değişen çalışanı vardır. Tüketici tercihlerine cevap verme yetenekleri daha yüksektir. Üretimleri sayıca az fakat kalitelidir. Çalışanların sayıca az olması problemleri azaltmakta ve onlara büyük işletmelere göre üstünlük sağlar. 4.Büyük işletmeler: İşgören sayısı 50’den fazla olan işletmelerdir. Çoğu anonim şirket şeklinde örgütlenmiştir. Bu nedenle sermaye piyasaları ile önemli ilişkileri vardır. Sayıları hızla artmaktadır. 5.Çok Büyük (Dev) İşletmeler: Personel sayısı 2000’den fazladır. Üretim güçleri, pazara ulaşma, pazarda tutunma ve pazarı kontrol etme diğer işletmelerden daha büyüktür. Rekabet güçleri, yatırım yapma yetenekleri sermaye büyüklükleri çok büyüktür.pahalı yatırımlar yapabilir, maliyeti yüksek araştırma geliştirme çalışmalarına kaynak ayırabilirler. Genellikle petro-kimya, otomotiv, bilgi teknolojileri, sağlık ve silah gibi alanlara yatırım yaparlar.

Büyüklüklerine Göre İşletmeler Büyük İşletmelerin; bilimsel araştırma sonuçlarından geniş ölçekte yararlanma olanaklarına karşın bir takım sakıncaları da vardır. Bunlar: Büyük çaptaki üretimin değişen tüketici taleplerine uydurulması ve imalat programlarının kolayca değiştirilmesi çok zor hatta imkansızdır. Organizasyon işlemleri çok güç hatta yüksek maliyetlidir. İşletme içinde çalışanların haberleşmeleri ile ilgili aksamalar yaşanabilir. Üretim fazlasının elde kalması ihtimalleri vardır. Fazla büyüme sonucu kültürel ve sosyal sakıncalar doğabilir.

KOBİLER ve kobilerin ortak özellikleri Kobi nedir? KOBİ, "Küçük ve orta büyüklükteki işletme" kelimelerinin kısaltmasıdır. Birçok farklı tanımı bulunan bu kelimenin en bilinen tanımını KOSGEB yapar: "imalat sanayiinde, hisselerinin %25'in fazlası büyük işletmelerin elinde olmayan, 1'den 250'ye kadar işçi çalıştıran" şirketler. KOBİ kavramına; çalışan sayısı, satış miktarı, sermaye miktarı, çalışma alanı, maaş dağılımı, üretim miktarı gibi birçok ölçüt etkendir. En genel ölçüt kavramları ise firma çalışan sayısı ve firmanın cirosudur. 

KOBİLER ve kobilerin ortak özellikleri KOBİ kapsamına 3 farklı birim girmektedir. Bunlar; Mikro ölçekli işletmeler, küçük ölçekli işletmeler, orta ölçekli işletmeler olarak sınıflandırılmaktadır. a) Mikro Ölçekli İşletme: Bünyesinde yıllık 10 kişiden az çalışan barındıran ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 1 milyon Türk Lira'sını aşmayan işletmeleri kapsar. b) Küçük Ölçekli İşletme: Bünyesinde yıllık 50 kişiden az çalışan barındıran ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 5 milyon Türk Lira'sını aşmayan işletmeleri kapsar. c) Orta Ölçekli İşletme: Bünyesinde yıllık 250 kişiden az çalışan barındıran ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25 milyon Türk Lira'sını aşmayan işletmeleri kapsar.

KOBİLER ve kobilerin ortak özellikleri Ülkemizde son yıllarda kabul gören Sanayi Yatırım ve Kredi Bankası’nın Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin tanımı ve sınıflandırılması şu şekilde yapılmaktadır. İŞYERLERİ: ücretli işçi çalıştırmayan sadece işyeri sahibinin ve aile bireylerinin çalıştırğı işletmlerdir. ÇOK KÜÇÜK SANAYİ İŞLETMELERİ: 1-9 arasında personel istihdam eden işletmelerdir. Bu gruptaki sınıflandırmada aile bireyleri ve çıraklar dikkate alınmamaktadır. KÜÇÜK SANAYİ İŞLETMELERİ: 10-49 arasında personel istihdam eden işletmelerdir. Çok küçük ölçekli işletmelere paralel olarak çalışan sayısı 5’e kadar indirilebilir. Makine parkı üst sınırı 500 bin dolardır. ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ İŞLETMELERİ: 50-199 arasında personel istihdam eden işletmelerdir. Makine parkı üst sınırı 5 milyon dolardır. BÜYÜK SANAYİ İŞLETMELERİ: istihdam edilen personel sayısı 200 den fazla olan işletmelerdir. Makine parkı değeri 5 milyon doların üzerindedir.

KOBİLER ve kobilerin ortak özellikleri BAZI ÜLKELERE GÖRE KOBİ TANIMLARI JAPONYA: imalat ve ticaret sektörleri ayrı ayrı değerlendirilmiş olup; imalat sektöründe 1-4 arasında istihdam yapan işletmeler cüce 5-19 arasında personeli olanlar çok küçük, 20-299 arasında istihdam edenler küçük ve orta ölçekli işletme olarak tanımlanmıştır. KOBİ’lerin ödenmiş sermayeleri 100 milyon Yen’den azdır. ALMANYA: Kobi cenneti olarak görülen bu ülkede 1- 49 arasında istihdam eden şirketler küçük, 50-499 kişi personele sahip olan işletmeler orta ölçekli olarak tanımlanmıştır. KOBİ’lerin yıllık satış tutarları 50 milyon Euro’yu geçemez. FRANSA: 50 den az istihdamı olanlar küçük, 50-500 arası istihdama sahip olan işletmeler ise orta ölçekli işletme sınıfına girerler.

KOBİLER ve kobilerin ortak özellikleri BAZI ULUSLAR ARASI KURULUŞLARIN KOBİ TANIMLARI: OECD’ye göre 20 den az işçi çalıştıran işletmeler çok küçük, 20-99 küçük, 100-149 orta ölçekli ve 500’den fazla işçi çalıştıran işletmeler de büyük ölçekli işletme olarak tanımlanır. BM’nin KOBİ tanımı: 1958 yılında Mısır ,İsrail ve Türkiye’yi kapsayan çalışmasında 10’un altında işçi çalıştıran işletmeler küçük ölçekli işletme olarak tanımlanmıştır.

KOBİ’LERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ Bağımsız olma; Kobi’lerin bağımsız olması gereğinin özü, KOBİ’de büyük işletme hissesinin olmaması anlamında tamamen bağımsız olması veya varsa büyük işletme hissesinin sınırlandırılmış olmasıdır. KOBİ’lerin bağımsızlık özelliğinin bir diğer boyutu da, girişimcinin karar alma özgürlüğüdür. Bu ifadeden yöneticilerin istedikleri gibi hareket edebilecekleri sonucunu çıkarmak yanlış olur. Çünkü normal şartlar altında bir çalışan işverene veya idareciye karşı sorumluyken, girişimci bütün müşterilere karşı sorumludur.

KOBİ’LERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ Girişim (Teşebbüs ) Yeteneği Girişim yeteneği özel bir değerdir ve risk üstlenebilme, geleceği öngörebilme gibi temel nitelikleri içerir. Kişisel İlişkiler KOBİ’lerde genelde yönetim işlevini girişimci yürütür. Böylece sayısı az olan personelini daha yakından tanıma fırsatı bulur.İşverimini, çalışma performansını iyi ölçebildiği gibi, işyeri dışında da medeni durumunu, sağlık ve aile problemlerini takip edebilir.

KOBİ’LERİN ÖZELLİKLERİ KOBİ Sahipliğine ilişkin Nitel Özellikler Sahip olduğu KOBİ’nin aynı zamanda yöneticisi de olan girişimci, işletmeyle sadece yöneticilik ilişkisi olan başka bir yöneticiden daha farklı bir konuma sahiptir. Girişimci işletmesi için herşeyini ve prestijini de ortaya koymuştur ve KOBİ’nin bütün riskini üstlenmiştir. Yönetici ise, işletmeye sadece maaşı veya ilaveten aldığı primleriyle bağlanmıştır. Zarar edilmesi yöneticiyi nispi olarak fazla etkilemez. Bu nedenle KOBİ yöneticisini profesyonel yöneticiden ayırmak üzere ‘ risk üstlenen yönetici’ deyimi kullanılabilir.

KOBİ’LERİN ÖZELLİKLERİ KOBİ’lerin Örgütsel Yapısına ilişkin Nitel Özellikler Yönetim, finansman, pazarlama, tedarik ve üretim işlevine ve çalışan personele ilişkin nitel özelliklerdir. KOBİ’LERİN NİCEL ÖZELLİKLERİ Personel Sayısı Makine Sayısı Üretim Kapasitesi Sabit Varlıkların ve Makine Parkının Değeri Sabit varlıklar, üretim faaliyetinde kullanılan makine,tesis, araz, bina vb. Makine Parkı Değeri, makinelerin fiziki birimleri değil, parasal değer olarak ele alınması. Satış Tutarı ve Katma Değer

KOBİ’LERİN FAALİYET ALANLARI 1.Üretim Sektörü; Üretim işletmelerinin bir araya gelerek oluşturdukları sektördür. Bu sektörde yer alan işletmeler, tedarik piyasalarından satın aldıkları üretim faktörlerini ürün veya yarı mamule dönüştürerek pazara sunmaktır. KOBİ’LER BÜYÜK İŞLETMELER KARŞISINDA PİYASADAKİ DURUMLARINA GÖRE İKİ KISIMDA İNCELENİR. Rakip Sanayi Rakip sanayi, büyük işletmelerle aynı ürünü piyasaya arz etmektedir. KOBİ’ler , talep yetersizliği olursa küçük kapasite ile piyasaya uyum sağlayabilmektir. Talep artarsa , kapasitelerini yükseltir yeterli seviyeye ulaşınca da büyük sanayiye dönüşürler.

KOBİ’LERİN FAALİYET ALANLARI Yan Sanayi Yardımcı(Tamamlayıcı ) İşletmeler Birden fazla büyük işletmeye ara malı üreten işletmelerdir. Taşeron İşletmeler Üretimlerinin tamamını veya çoğunu tek bir büyük işletemeye veren KOBİ’lerdir. 2. Ticaret Sektörü Ekonomik malların mülkiyet değişiminin gerçekleştirildiği bu sektörde faaliyet gösteren KOBİ’ler, temelde toptancı ve perakendeci işletmeler olarak ikiye ayrılabilir. Toptancı İşletmeler; hammadde,yarı mamul veya mamul ürünleri üretim, hizmet, veya ticaret sektöründeki işletmelere satmak için toplu alımda bulunmaktadır. Perakendeci İşletmeler; malı doğrudan üreticiden ve çoğunlukla da komisyoncu,toptancı vb. aracılardan satın alıp, son tüketiciye satan işletmelerdir.

KOBİ’LERİN FAALİYET ALANLARI 3. HİZMET SEKTÖRÜ Hizmet, maddi bir değer içermediği halde piyasaya sunulan, satın alındıktan sonra değiştirilemeyen veya geri verilemeyen ürün biçiminde tarif edilebilir. KOBİ’ler hizmet sektöründe de önemli bir yere sahiptirler. Çoğu kişisel hizmetler tarzında faaliyet gösteren KOBİ’ler bankacılık ve eğitim alanındaki hizmetlerin önemli bir bölümünü karşılarlar. Bunlar kişisel (kuru temizleme, berber gibi), ticari (muhasebe, finans), eğlence, hukuk, ulaşım gibi hizmetlerdir.

KÜÇÜK İŞLETMELERDE YÖNETİM İŞLEVİ VE YENİ YÖNETİM YAKLAŞIMLARI İşletmeler çeşitli faaliyetleri yerine getirmek amacıyla kurulmaktadır. Bu faaliyetler benzerlikleri açısından gruplandırılabilir. Benzerlerine göre gruplanan çalışmalar, işletme fonksiyonları veya işlevleri olarak adlanırılmaktadır. İşletmeler tarafından yerine getirilen işlevlerden bazıları, işletmenin amacına ulaşabilmesi için gerekli olan çalışmalardır. Bunlara Temel İşletme İşlevleri denir. Temel işlevlerin yürütülmesine yardımcı olan çalışmalara da Destekleyici İşlevler denir.

A. KÜÇÜK İŞLETMELERDE YÖNETİM İŞLEVİ Yönetim işlevi temel olarak; Planlama, Örgütleme, Yönlendirme Kontrol faaliyetlerinden oluşur.

1. Planlama Fonksiyonu Planlama yönetimin ilk fonksiyonudur 1. Planlama Fonksiyonu Planlama yönetimin ilk fonksiyonudur. Her yönetim faaliyetinin başarıya giden yolu etkili planlamadan geçer. En çok bilinen tanımıyla planlama ‘neyin,ne zaman,nerede, kim tarafından ve nasıl yapılacağının önceden belirlenmesidir’. Planlama örgütsel amaçlara ulaşmak için, gerekli olan faaliyetlerin belirlenmesi sürecidir. Bu süreç aynı zamanda işletmelerin bilgi toplama faaliyetlerini de içerir. Planlama ile işletmenin amaç ve stratejisini belirleyen ve bunlara ilişkin taktik kararların neler olacağını tespit etmeye yarayacak bilgiler toplanır. Planlama yönetimin en temel fonksiyonudur. Çünkü gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, hiç bir yol sizi hedefinize götüremez. Plansız örgütsel ve bireysel her uğraş sonuçsuz kalır.

Planlama gelecekle ilgilidir ve örgütün geleceğini biçimlendirir ancak, planın hazırlanmasında örgütün bugünkü durumu kadar geçmiş performansının değerlendirilmesi de önem taşır. Planlama, örgütlerin kısa, orta ve uzun dönemde ulaşmak istedikleri tüm hedefleri ortaya koyar. 1.PLANLAMANIN AŞAMALARI Sorunların veya fırsatların saptanması Amaçların Belirlenmei Planın dayandığı hareket noktalarının belirlenmesi Seçeneklerin Saptanması Seçeneklerin Değerlendirilmesi

En uygun alternatifin seçilmesi Yardımcı planların düzenlenmesi Planların, sayısal değerlerle bütçelenmesi 2. PLAN TÜRLERİ 2.1 Kullanım Biçimlerine göre Planlar Sabit Planlar: İşletme amaçları için tekrar tekar kullanılan ve süreklilik gösteren planlardır. Tek amaçlı planlar: Tek amaçlı ya da belirli bir amacın gerçekleştirilmesi için kullanılan planlardır. Genellikle kısa dönemler için düzenlenir. Tek amaçlı planlar içinde programlar, projeler ve bütçeler yer alır.

2.2 Niteliklerine Göre Planlar Stratejik planlar: Örgütün zaman içindeki büyüme ve gelişimiyle ilgili planlardır. Stratejik Planlama, örgütün kontrolü dışında sayılan dış çevreyi göz önünde tutar ve işletmeyi bir bütün olarak ele alır. Örgütün ulaşmayı düşündüğü ana amaçların nasıl başarılacağına ilişkin bilgiler sunar. Taktik planlar: Stratejik planlarda saptanmış olan amaçlara nasıl ulaşılacağını gösteren planlardır. Stratejik planlar, örgütün NE yapmasıgerektiğine eğilirken, taktik planlar, amaçlara NASIL ulaşılacağını belirler.

2.3 SÜRELERİNE GÖRE PLANLAR Kısa süreli planlar: Çoğu zaman bir yıllık süreyi kapsar. Genellikle günlük idari işlerle ilgilidir. Orta süreli planlar: 1-5 yıllık bir süreyi kapsar. İşletme yatırımları, gelir ve giderler vb. Konular için düzenlenen planlardır. Uzun süreli planlar: Bu tür planlarda süre genellikle 5 yıldan başlamakta ve amaçları gerçekleştirmek için, belirlenmiş politika ve stratejilerin öngördüğü etkenlere bağlı olarak uzamaktadır.

2.ÖRGÜTLEME İŞLEVİ Örgüt, belirli amaçlara ulaşmak için bilinçli bir şekilde kurulmuş toplumsal birimlerdir. Bir örgüt, bireylerin amaçlarına ulaşmak için karşılıklı davranışlarda bulundukları yapısal bir süreçtir. Bu süreci yönetici işletir. Örgütleme ise; amaca ulaşmayı sağlayacak şekilde tüm kaynakların uygun yer ve pozisyonda değerlendirilmesi, sonuca ulaşmayı sağlayacak bir örgüt yapısının oluşturulmasını ifade etmektedir.

ÖRGÜTLEMENİN AŞAMALARI Örgütsel yapının kurulması İlişkilerin saptanması Görev tanımlarının yapılması Görevin gerektirdiği niteliklerin tanımlanması 3. KADROLAMA İŞLEVİ Kadrolama, istihdam edilecek işgücünün seçimi, geliştirilmesi, değerlendirilmesi, kariyer planlamasının yapılması, eğitim gibi insan kaynakları ile ilgili faaliyetlerin tümüdür.

4. Koordinasyon(Eşgüdümleme) İşlevi Koordinasyon, yöneticinin önemli görevlerinden biridir. Örgütsel amaçlara ulaşmak çok sayıda insanın katkısı ile gerçekleşeceğinden, örgütte detaylı bir işbölümüne gerek vardır. Koordinasyon, bir işletmenin düzenli ve sürekli çalışabilmesi için amaçlar, faaliyetler, organlar ve bireyler arasında uyum ve işbirliğinin sağlanmasıdır. Koordinasyon, yönetim sürecinin tüm aşamalarında örgütte bir denge kurmayı sağlar. Bu denge, fiziksel faktörlerle insan faktörü arasında olabileceği gibi, çeşitli kademeler ve bölümler arasında da olabilir. Söz konusu denge faaliyetine statik koordinasyon denir. Diğer taraftan, uygulama aşamasında örgütsel faaliyetler ve kişiler arasında kurulan uyum ve işbirliği dinamik koordinasyon olarak adlandırılır.

KOORDİNASYON TEKNİKLERİ İyi ve basit bir organizasyon yapısı kurulmalıdır. Plan ve programlar uyumlaştırılmalıdır. Gönüllü koordinasyon özendirilmelidir. İyi bir haberleşme sistemi kurulmalıdır.

5.YÖNELTME İŞLEVİ Yöneticiler, çalışanları harekete geçirmek için onlara emir verir ve motive eder. Yöneltme işlevi, işgörenlerin görevlerini etkin biçimde yapmalarını sağlayan bir yönetim fonksiyonudur. Yöneltme örgütsel faaliyet devam ettikçe sürer. Emir/ komuta veya yürütme olarak da adlandırılabilen bu işlevin amacı, işgörenlerin kendilerine verilen görevleri, etkin biçimde yerine getirmelerini sağlamaktır.

6.DENETİM İŞLEVİ Denetleme örgütte gerçekleşen sonuçlar ile, planlanan hedeflerin karşılaştırılması ve sapma halinde bunların nedenlerini bulup giderme sürecidir. Denetim; sonuç denetimi, süreç denetimi, önleyici denetim, bütçe denetimi ve proje denetimi şeklinde olabilir. Denetim yapılabilmesi için bir temele dayanmak gerekir ve daha açık, eksiksiz, ve ayrıntılı planlar yapıldıkça, daha etkin denetim yapılabilir. Denetim işlevinin nedeni, faaliyetlerin sonuçlarını ölçmek ve değerlemek, planların başarıya ulaşmasını sağlamak olduğuna göre, bir işletmede planlardan sapmanı nedenlerinin araştırılması gerekir.

DENETİMİN AMACI VE ÖNEMİ Tüm birimlerin aksayan yönlerini saptamak, Gerektirdiği takdirde reorganizasyona gitmek, Plan ve programları gözden geçirmek, aksayan uygulamaları plandan çıkarmak, Yeni yöntemleri uygulamak Performans standartları oluşturmak ve performanı ölçmek, Gerekli olan yerlerde düzeltici faaliyetlerde bulunmak.

DENETİM FAKTÖRLERİ VE ETKİN BİR DENETİM SÜRECİNİN ÖZELLİKLERİ Denetim sistemleri incelendiğinde, hepsinin ortak özelliği olan dört temel öğe bulunmaktadır. Denetlenebilir ve ölçülebilir özellikleri belirleme Doğrulama ve ölçme Performansın sonuçlarını önceden belirlenmiş standartlarla karşılaştırıp aradaki farkı değerlendirmek Gerekli olan değişiklikleri yapma

İyi bir denetim sisteminin bir takım özellikleri olmalıdır İyi bir denetim sisteminin bir takım özellikleri olmalıdır. Söz konusu özelliklerin en önemlileri aşağıdaki gibi sıralanır. Denetim amaçlara ve planlara dayanmalıdır. Denetim esnek olmalıdır. Denetim, örgüt yapısına uygun olmalıdır. Denetim tarafsız olmalıdır. Denetim, düzeltici tedbirlerin alınmasına imkan vermelidir.

Toplam Kalite Yönetimi YENİ YÖNETİM YAKLAŞIMLARI Toplam Kalite Yönetimi Türkiye Kalite Ödülü Kriterlerine göre TKY, müşteri memnuniyetinin, çalışan memnuniyetinin ve toplumda olumlu etkilerin sağlanabilmesi, iş sonuçlarında mükemmelliğe ulaşılabilmesi için politika ve stratejilerin, çalışanların, kaynakların ve proseslerin uygun bir liderlik anlayışı ile yönetilmesi ve yönlendirilmesidir.

Toplam Kalite Yönetimi ilkelerinin bazıları aşağıda ifade edilmiştir. Müşteri odaklılık Süreki iyileştirme Tam katılım Önce insan anlayışı Üst yönetimin liderliği ve sorumluluğu Süreç üzerinde yoğunlaşma Hata bulma değil hata önleme Kalite kontrolü bütün süreçlere yayma

2. Değişim Mühendisliği (Reengineering) Değişim mühendisliği veya süreç yenileme, bir kavram olarak , işletmelerin rekabet koşullarına uyabilmeleri ve müşterilerine daha iyi, daha kaliteli, daha çabuk ve daha ucuz hizmet sunabilmeleri için , işletme bünyesindeki tüm iş yapma usul ve süreçlerinin köklü bir şekilde gözden geçirilmesi ve yeniden yapılandırılmalarını ifade eder.

Değişim mühendisliğinin bazı özellikleri şunlardır: İşgörenler karar alırlar. Gereksiz iş süreçleri ortadan kaldırılır. İş süreçleri, müşteri tatmininin en üst seviyeye çıkarılmasını sağlamak üzere düzenlenir. İşletme içinde denetim ve kontrol minimum seviyeye indirilir.

3. Stratejik Kalite Planlaması Stratejik kalite planlaması , uzun süreli amaçların kaliteye bağlı kalarak belirlenmesi ve gerçekleştirilmesi sürecidir. 4. Örgütsel Küçülme Örgütsel küçülme; örgüt performansını iyileştirmek amacıyla, işgücü ve diğeer kaynakların azaltılması, ölçeğin küçültülmesi ve böylece örgütün hantal yapıdan kurtarılarak daha yenilikçi ve esnek bir yapıya büründürülmesidir.

5. Personel Güçlendirme (Empowerment) Personel güçlendirme, çalışanların, kendilerini motive olmuş hissettikleri, bilgi ve uzmanlıklarına olan güvenlerinin arttığı, insiyatif kullanarak harekete geçmek arzusu duydukları, olayları kontrol edebileceklerine inandıkları ve organizasyonun amaçları doğrultusunda uygun ve anlamlı buldukları işleri yapmalarını sağlayan uygulamaları ve koşulları ifade eder.

6. Dış Kaynak Kullanımı Ürünün üretimi için gerekli parçaların veya diğer katma değer oluşturucu faaliyetlerin dışarıdan bir kaynak tarafından sağlanmasıdır. 7. Kıyaslama (Benchmarking) Daha iyiyi, ya da en iyiyi bulmayı, öğrenmeyi, öğrendiklerini kendi süreçlerine uyarlayarak gelişmeyi sağlamayı amaçlayan bir süreçtir.

8. Öğrenen organizasyon Öğrenen organizasyon, bulunduğu zaman ve ortamda ne olup bittiğinin farkında olan, istedikleri sonuçları elde etmek için tüm potansiyelini kullanarak kapasitesini genişletip becerilerini geliştirebilen, işine bağlı, takım arkadaşları ile anlamlı bir hedefi ve vizyonu paylaşan kişilerden oluşan, yeni düşünce ve fikirlerin beslendiği ve geliştiği, ortak beklentilerin serbest bırakıldığı bir anlayışı ifade eder.

GİRİŞİMCİLİK VE KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİCİLİĞİ DERS NOTU

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI Girişimciliğin günümüzde herkes tarafından yaygın olarak bilinen ve kabul görmüş tanımı ilk olarak 1755 yılında Fransız asıllı İrlandalı ekonomist Richard Cantillon tarafından yapılmıştır.Cantillon’a göre girişimci,kar elde etmek amacıyla işi organize eden ve işin riskini üstlenen kişidir.

Schumpeter’e göre girişimci; -yeni ürünler (mal veya hizmet ) -yeni süreçler geliştirme, -yeni ihracat pazarları bulma, -yeni hammadde,yarı mamül arz kaynakları bulma yada, -yeni bir organizasyon yapısı oluşturma gibi ,işletme açısından yeni kombinasyonlar yaratarak mevcut ekonomik düzeni yıkan bir kişidir.Bunuda yıkıcı girişimcilik (desctructive entrepreneurship) olarak ifade etmektedir.

2-)Girişimcilikte yaratıcılık(creativity)ve yenilik(innovation) Yaratıcılık,”yeni fikirler geliştirme,problemler ve fırsatlara yeni bakış açıları getirebilmektir. Yenilik ise, bu problem ve fırsatlara insanların yaşam kalitesini geliştirecek ya da iyileştirecek yönde yaratıcı çözüm yollarını uygulama becerisidir. Yaratıcılık ve yenilik yapma işletmede devamlı bir süreç olmalıdır.Bu yeniliklerden bir çoğu başarısızlıkla sonuçlanabilmekte,ancak bir tane elde edilen başarılı sonuç işletmeyi arzu ettiği noktalara taşıyabilmektedir. Girişimcileri yenilikçi olmaya sevk eden bir anlamda zorlayan nedenleri 4 başlık altında özetlemek mümkündür:

1.Pazarla ilgili nedenler: İşletmeler artan rekabet ortamı içerisinde rakipler karşısında teknik üstünlüğünü korumak ya da pazara hakim olmak amacını taşımaktadır. 2.Örgütsel nedenler: Örgütsel verimliliği tesis etmek,karı artırmak,yenilik yapmaya elverişli yaratıcı bir örgütsel ortam geliştirmek istenmesidir. Örgütsel ortam yaratıcılığa elverişli değilse,bireylerin yaratıcılıklarını kullanmaları ya da geliştirmeleri mümkün değildir. 3.Sosyal nedenler: Kamuoyu nezdinde işletmenin imajını kuvvetlendirme,tüketicilerin değişen taleplerini karşılayabilme,işletmeye ve ürünlerine güven duyulması gibi. 4.İş görenlerle ilgili nedenler: Nitelikli personeli işletmeye çekebilmek ve bunların işletmede kalmasını sağlamak,motivasyonlarını ve üretkenliklerini artırmak gibi nedenleri içermektedir.

3-)Yaratıcılığın Önündeki Engeller 1.Tek doğru bir cevap bulmaya çalışma 2.Mantıklı olmaya odaklanma 3.Kuralları sık sıkıya izleme 4.Devamlı pratik olma 5.Oyunu saçma ve anlamsız görme

6.Aşırı derecede uzmanlaşma 7.Belirsizlikten kaçınma 8.Aptal gibi görünmekten korkma 9.Hata ve başarısızlıklardan korkma 10.Yaratıcı olmadığına inanma

4-)Yaratıcılığı Artırma Yolları Organizasyon içinde yaratıcı ortam geliştirme yolları şunlardır: -Yaratıcılığı çalışanlardan bekleme talep etme -Başarısızlığı tolere ve kabul etme -Merak ve ilgiyi teşvik etme, -Problemleri mücadele unsuru olarak görme, -Yaratıcılık konusunda eğitimler verilmesiş, -İşletme içinde yaratıcılığa destek verme, -Yaratıcılığı ödüllendirme, -Yaratıcı davranışı model yapma

Küçük İşletmelerde Yenilik Küçük işletmelerden çok azı mamül hattına yeni bir mamül ekleme potansiyeline sahiptir.Yeni mamül geliştirme sahip olduğu geniş kaynak imkanlarından dolayı büyük işletmelerle özdeşleştirilmektedir. Büyük işletmelerin yenilikler yapmada ölçeğe dayalı (reklam harcamaları,sermaye yoğunluğu,büyük reklam harcama imkanları,finansal kaynaklar,teknoloji imkanları vs.) bir takım avantajları vardır.Bununla birlikte yenilik yapabilme olgusu sadece ölçekle sınırlı değildir.Bunun yanında;işletme faaliyetleri,endüstri kolu,yeniliğin niteliği ve şirketin türü ile ilgilidir.Kaynakların önemli olduğu noktada büyük küçük işletmeleri performans dışı bırakmaktadır.Rothwell’e (1989)göre “yenilik yapma avantajı ne büyük nede küçük firmalara özgüdür.Büyük firmaların yenilikçi gücü göreli olarak büyük finansal ve teknolojik kaynaklarına yani materyalistik üstünlüklerine ilişkindir.Küçük firmaların bu konudaki ise; girişimsel dinamizmi,firma içi esneklik ve değişen durumlara cevap verebilme yeteneği yani,davranışsal avantajlara sahip olmasıdır.” Büyümek ve başarılı olmak isteyen bir işletme için yenilik yapmak ve işletmede bu süreci sistematik hale getirmek önem arz etmektedir.Küçük işletmeler sahip oldukları üstünlüklerini kullanarak yenilik yapma becerilerinden yararlanabilirler.Bunun yanında,yenilik desteği veren kurumlar(KOSGEB,TÜBİTAK,TTGV gibi) yada mekanizmaların(tekno parklar,spin-off’lar, risk sermayesi, teknoloji vadisi, inkübatörler,risk sermayesi şirketleri vs) işbirliği olanaklarından yararlanmak suretiyle de gerçekleştirebilirler.

1.7-) Türkiyede Yenilik(İnovasyon) Desteği Veren Kurumlar 1-TÜBİTAK-teknoloji izleme ve değerlendirme başkanlığı(TİDEB) 2- Türkiye teknoloji geliştirme vakfı(TTGV) 3-Küçük ve orta ölçekli sanayi geliştirme ve destekleme idaresi başkanlığı(KOSGEB) Aşağıda kısaca özetlenen hususlarda küçük işletmelere hizmet vermektedir.Bu kurumlar: -bilgi temini -eğitim -girişimciliğin geliştirilmesi -danışmanlık -sanayi alanlara projelendirme -uluslar arası tanıtım -ar-ge destekleri -ihracatı geliştirme ve pazarlama -kalite geliştirme -finansman araçlarına erişim -modernizasyon -laboratuar test ve analizleri -bölgesel kalkınma -elektronik ticaret

Girişimcilik özellikleri -İş ve görevlere bağlanma -Belirsizlikle yaşama becerisi ve orta düzeyde risk alma -Fırsatları yakalama -Objektif olma -Geri bildirim ihtiyacı

-İyimserlik -Paraya olan tutum -Proaktif yönetim -Bağımsız olma -Başarma ihtiyacı -İçsel kontrol odağı

-Ekonomik büyüme ve işsizlik sorunu -Rekabet ortamı Girişimciliğin Önemi -Ekonomik büyüme ve işsizlik sorunu -Rekabet ortamı -Toplum menfaatleri -Bireysel menfaatler

Girişimciliğin Avantaj ve Dezavantajları -Bağımsızlık -Başarma Duygusu -Saygınlık elde etme -Kar elde etme -Kişisel gelişime olan katkısı -Diğer

GİRİŞİMCİ OLMANIN DEZAVANTAJLARI 1-Girişimciler kendi işinin patronu gibi gözükmekle birlikte gerçek anlamda tam serbesti sahibi değildirler 2-Girişimciler çoğu zaman beklentilerini,yapmak istedikleri ve hayalini kurdukları büyük projelere imza atmaktan vazgeçmek durumunda kalırlar. 3-Bir iş açma ve işletmenin riski ile girişimci çalışmaktadır.Faaliyetlerini sürdürecek ve hayatta kalabilecek kadar para kazanabilme garantisi de yoktur.Bu anlamda yüksek düzeyde iş stresi vardır.

4-Girişimcinin mesai saati yoktur 5-Girişimci başarıyı elde etmeden önce başarısızlıkları yaşar 6-Bu zorlu çalışma temposu bazı fiziksel problemleri de beraberinde getirmektedir 7-Bozulan aile ilişkileri,genellikle de ailenin onaylamadığı yeni bir işe başlamanın stresi ile birlikte ortaya çıkmaktadır.

Girişimsel Karar Verme Süreci ve Girişimciliği Etkileyen Faktörler Yeni iş kurma isteğinde bireyin kültürü, alt kültür, aile,öğretmenler, meslektaşlar, arkadaş çevresi etkili olmaktadır. Ancak yeni bir şirket kurmayı mümkün kılan ve bu anlamda etkileyici unsurlar şunlardır: 1-Devlet 2-Alt yapı 3-Pazarlama 4-Rol modelleri 5-Finansal kaynaklar

Bir ülkedeki girişimcilik düzeyini, etkileyen faktörler; kültür, altyapı, sosyal faktörler, ekonomik faktörler, bilgi alt yapısı, finansman olanakları, teknoloji kapasitesi, piyasa yapısı, bireysel özellikler, yasalar ve düzenlemeler gibi çeşitli unsurlara bağlıdır.

Tablo1.2:Girişimciliği etkileyen faktörler Örnekler Kültür -Servete karşı tutumlar,yaşlılar,gençler,risk,çalışma meslekler,başarılar -Aile,aile genişliği,birey,kollektif mülkiyet vs. -Kadınlara karşı tutumlar ,azınlıklar,sınıflar,kastlar vs. Altyapı -Maddi ve manevi değerler,haberleşme araçları, ulaşım, dağıtım, sağlık.Kamu güvenliği,yasa ve mahkemeler,eğitim sistemi vs. Sosyal(Toplumsal)Faktörler -Demokrafik profil(yaşlanan nüfus girişimciliği ve iş kurmayı azaltır.) -Güç olayları (göç alma veya verme) -Katı bir kast veya sınıf ayrılılığı -Sosyal homojenlik Ekonomik faktörler -Ulusal yada uluslar arası büyüme fırsatları -Çevrimsel fırsatlar ya da tehditler(örneğin işsizlik girişimciliğe yol açabilmekte) -Sermaye kazançlarına ilişkin vergi politikası,kuruluş giderleri,maddi olmayan varlık harcamaları,hisse opsiyonları vs. Yasalar ve düzenlemeler -Yeni kurulan ve küçük işletmelere uygulanan idari yükler zorluklar -Düzenleyici engeller(lisanslar vs.) -mülkiyet hakları(maddi ve maddi olmayan) korunabilmekte ve pazarlanabilmektedir -Anlaşmaları yada hakları yürütme ve savunma maliyetleri -İflas durumunda uygulanan cezai müeyyideler -Spesifik piyasalar yada aktivitelere ilişkin spesifik yasalar ve düzenlemeler Bilgi -Fırsatlar,teknoloji,partnerler,yasalar ve düzenlemeler vs. ilişkin bilgiye erişim -Basın özgürlüğü ve bilgiyi yayma,reklam özgürlüğü(yeni ürünlere ilişkin vs.) -Farklı dillerde bilgi alabilme ve bilgiye erişebilme Finans -Finansmanda ayrımcılık(yaş,cinsiyet sınıf ayrımı vs.) -Piyasaların gelişimi ve sofistike olması (mikro finans.kuruluş ve tohum finansmanı.balık avı,varlık,din(islami fonlar)risk sermayesi.ikincil ve tezgah üstü piyasalar,gibi.) -Mali piyaslardaki süreklilik (piyasalar arasındaki ayrılıklar,girişimcinin sorunsuz olarak ilk halka arzla faaliyetlerini genişletebilmesi vs.) -Mali piyasalardaki rekabet(tam rekabet ortamı borç alıp verme marjinini azaltarak,borçlanma maliyetini düşürür ve hizmet kalitesiyle çeşitliliğini artırır. -Güvenlik amacıyla mülkiyet haklarını kullanabilme imkanı(girişimcilerin finansmanı garantiye alır) Teknoloji -Teknoloji transferi için büyük firmalara yada üniversitelere ve araştırma laboratuarına erişebilme olanakları -Arz zincirine ulaşabilme -Teknoloji desteği ve inkübatörlere ulaşabilme Eğitim ve insan kaynakları -Okur yazar düzeyi -Bilgisayar ve ICT bilgisi (okullarda,üniversitelerde girişimcilik için spesifik eğitim -eğitim programlarına erişillik:tavsiye ,danışman) Piyasa yapısı -Monopolistik davranışlar,büyük firmaların fırsatçı fiyatlandırmaları -Ağlar(ned works)gruplar,emek piyasalarındaki esneklik -Endüstri yada spesifik pazarlara yönelik teşvikler ve maddi destekler Birey -Bireyin kişiliği ve risk alma,içsel kontrol odağı,yenilikçi gibi motivasyonel özellikler -Bireyin bilgi düzeyi ve deneyimleri

KÜÇÜK İŞLETMELER 1-Küçük İşletme Tanımı ve Çeşitleri Küçük işletmeler, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin bel kemiğini oluşturmaktadır.Emek yoğun çalışan işletmelerden,teknoloji yoğun çalışan işletmelere kadar bir çok sektörde küçük işletmelerin varlığını görmek mümkündür.Büyük işletme(modern işletme) tanımına bakıldığı zaman,çok iyi tanımlanmış özellikler gösterirken;aynı kolaylığı küçük işletmeler açısından söylemek güçtür.

Ölçek büyüklüğü olarak gerek ülkemizde gerek diğer ülkelerde ikili ya da üçlü sınıflandırma benimsenmiştir. İkili sınıflandırma şöyledir: -Küçük ve orta ölçekli işletme, -Büyük işletme. Üçlü sınıflandırmada ise şu şekilde ele alınmaktadır: -Küçük ölçekli işletme, -Orta ölçekli işletme,

Küçük işletme tanımında bir takım nitel ve nicel kriterler esas alınmaktadır. İşletme büyüklüğünü belirlemede kullanılan nicel ölçütler şunlardır; yıllık satışlar, yıllık karlar, bilanço büyüklüğü, öz kaynak miktarı,yatırım miktarı ve çalışan personel sayısıdır.

İşletme büyüklüğünü belirlemede kullanılan nitel ölçütler ise şunlardır; Yönetim şekli, hissedarların sayısı, sektördeki göreli durumu, hukuki şekli ve bölgeye yönelik olup olmama. Genellikle büyüklük saptamada ölçme kolaylığı açısından nicel ölçütler daha çok kullanılmaktadır.

Türkiye’de Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme Tanımı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından AB mevzuatına uyumlu KOBİ tanımını ilişkin kanun tasarısı hazırlanmıştır. Küçük ve orta büyüklükte işletmelerin tanımı nitelikleri ve sınıflandırılması hakkında yönetmelik taslağını 5. maddesinde AB esasları ile uyumlu olarak yapılan KOBİ tanımı ve sınıflandırılması şöyledir:

1-Mikro işletme: On iki kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ve /veya mali bilançosu bir milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler 2-Küçük işletme: Elli kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ve/veya yıllık mali bilançosu beş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler 3-Orta büyüklükteki işletme: İki yüzelli kişiden az çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ve/veya yıllık mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk lirasını aşmayan işletmeler

Küçük İşletmelerin Önemi 1-İşsizlik ve Üretime Olan Katkıları 2-Bazı Endüstrilerde Önemli Bir Paya Sahiptir 3-Rekabet Potansiyeli 4-Diğer

Küçük işletmelerin sahip olduğu üstünlükler -Esneklik -Niş Pazar -Hızlı karar alma süreci -Tüketicilerle direkt temas

dezavantajlarada sahiptir: Küçük işletmeler bu üstünlüklerine karşılık bazı dezavantajlarada sahiptir: a-)Küçük işletmeler bilgiye ulaşmada bazı sıkıntılara sahiptir *Rakipler,tedarikçiler,teknoloji ve ihracat pazarlar hakkında bilgi edinme zorlukları vardır. *Ulusal, uluslar arası normlar, ithalat-ihracat yapılan ülke gerekleri,ihracatta tüketicilerin beklentileri konusunda bilgiye ulaşma güçlükleri vardır b-)Çevre ile ilgili maliyetlerin katlanabilme zorunluluğu vardır.

c-)Finansal kaynaklara ulaşabilmede güçlüklerle karşılaşmaktadır c-)Finansal kaynaklara ulaşabilmede güçlüklerle karşılaşmaktadır.Bu nedenle de yetersiz sermaye ile çalışmaktadır d-)İnsan kaynaklarının kalitesi düşüktür.Kalifiye elemanları bünyesine almada sıkıntılar vardır e-)Teknolojiden yararlanma olanakları sınırlıdır.Küçük işletmelerin çoğu sınırlı olanakları sahip olduğundan dolayı,düşük teknoloji ile çalışmaktadır f-)Sınırlı yönetsel becerilere sahip olmasıdır

Küçük işletmelerin kuruluş süreci Bir ülkede risk alma derecesi kaynakların mobilitesi ve girişimcilik fırsatlarının mevcudiyetinde ülkenin sosyal politik ekonomik ve kültürel altyapısı belirleyici olmaktadır.Riskten kaçınmayı öğreten eğitim ve öğretim sistemi,şirket kuruluşlarını ve faaliyetlerin genişletilmesini güçleştirici kurumsal engeller ve düzenlemelerin varlığı girişimciliği olumsuz etkileyen faktörlerdir.Girişimcileri kendi işini kurmaya teşvik eden nedenleri şu şekilde sıralamak mümkündür; Başkalarından emir almadan çalışmak ve kendi işinin patronu olma arzusu, Mevcut iş olanaklarının sağlamadığı maddi ve manevi kazanımlar sağlama isteği, Kendi geleceğine kendisinin karar verme ve yön verme isteği İsteği gibi bir iş bulamama (işsiz kalma) Emekli olan bireylerin daha fazla manevi tatmin sağlama amacı Bağımsız yada daha esnek iş ortamında kavuşma isteği, Karşısına çıkan iş fırsatlarını değerlendirme isteği

Burns(2001) İş kurma sevkeden faktörler Burns(2001) iş kurma sevkeden faktörler ve önündeki engeller üzerinde durmaktadır.Burns(2001,71) bu faktörler zorlayıcı faktörler(push factors) ve sürükleyici faktörler(pull factors) olmak üzere iki başlıkta ele almaktadır.İşsizlik, yönetimle anlaşamama,başka alternatifinin olmaması,işletmeye uyum sağlayamamak zorlayıcı faktörler iken;bağımsız olma,başarma,tanınma,kişisel gelişim ve kişisel zenginlik isteği ise sürükleyici faktörleri oluşmaktadır. Cooper(1981) girişimciyi kendi işini kurmaya sevkeden faktörleri üç başlık altında ele almaktadır. Geçmişte yaşananların etkileri(antecedent influences):Girişimcinin iş tecrübeleri,eğitim durumu,yaşı ve genetik faktörler gibi unsurlardan kapsamaktadır İnkübatör organizasyon(incubator organization):İnkübatör organizasyon önceki çalışılan kurumu ifade etmektedir.Bu kurumun yeri (coğrafik konumu),gerektiği beceri ve bilginin niteliği, diğer kuruluşlarla bağlantılar vs Çevresel etkiler(environmental influences):İş kurma kararında etkileyici olan çevresel(dışsal)unsurları içermektedir.Ekonomi,finansman kaynaklarının varlığı girişimsel rol modelleri,danışmanlık desteği imkanları,personel ve destekleyici hizmetlerin mevcudiyeti,müşterilere erişebilirlik gibi. 192

3.1.İş Kurma Gerekleri Kendi işini kurmak isteyenlerin sağlıklı olarak bir işletme kurabilmesi için ihtiyacı olan 6 temel nokta vardır.İş fikri(idea),kişisel nitelikler(personel attributes),müşteriler(customens),raki pler hakkında bilgi (knowledge of competitors),strateji başlatmak(launch strategy) ve kaynaklar(resources). 193

3.1.1.İş Fikri İyi bir iş fikri ile yola çıkmak başarılı olmada kritik bir önem arzetmektedir. Potansiyel olarak iş fikrinin kaynakları şunlardır; Mevcut işletmeler Tüketiciler Dağıtım kanalları Araştırma ve geliştirme Mevcut franchise işletmeler Yenilikler Patentler,Lisans anlaşmaları Araştırma kurumları Devlet Sanayi ve ticaret bağlantıları,fuarlar Gazeteler ve ekonomik(ticari)bültenler, İş network ağları ve bağlantılar Televizyon ve radyo 194

Dayanıklılık(Stamina) 3.1.2.Kişisel Nitelikler Dayanıklılık(Stamina) Kararlı olmak ve adanmışlık(commitment and dedication) Fırsatçılık(opportunism) Yaşadığı olumsuzluklar karşışında çabuk toparlanabilme İleride olma,üstün olma motivasyonu Risk müphemiyet ve belirsizliğe ilişkin tolerans 195

Müşteriler işletmenin başarısının en önemli unsurudur. Girişimcinin amacı ,en iyi yada en kaliteli ürünü üretmek değildir.Girişimci müşterilerin istediği ürünü,istenilen zamanda,istenilen yerde,istenilen niteliklere sahip bir şekilde ve rakiplerine kıyasla daha avantajla olarak sunabilmesidir. 196

3.1.4.Rakipler Hakkında Bilgi Porter (1985) herhangi bir endüstrideki rekabet düzeyini belirleyici 5 güç üzerinde durmaktadır; Satın alanların gücü Tedarikçilerin gücü Yeni girişle ilgili tehditler İkame mallarla ilgili tehditler Endüstrideki rekabetçi durum 197

3.1.5.Strateji Başlatmak İşletmeler mal ve hizmetlerini satarken uygulayacakları ürün stratejilerini belirlemek durumundadır.Sürdürülebilir rekabetçi avantajı elde etmenin üç temel yöntemi;düşük fiyatlandırma,düşük fiyat ve müşteri odaklı olmaktadır.Bu üç değişken işletmeler açısından 4 aynı Pazar pozisyonu yaratmakla olup genel pazarlama stratejileri olarak(generic marketing strategies)şekil 3.1. de 198

Genel pazarlama stratejisi Mal tedarikçisi Çarpıcı Başarı Düşük fiyat Yüksek fiyat Düşük farklılaştırma Yüksek farklılaştırma Pazar taciri Niş oyuncu Pazar Odaklı 199

Mal Tedarikçisi Mal tedarikçisi şekilden de anlaşıldığı gibi,ürün farklılaştırmasına gitmemiş yada çok düşük düzeyde farklılaştırma yapan,ürününü düşük fiyatlandıran,genel pazara hitap eden ürünler üreten girişimlerdir. 200

Pazar Taciri Pazar taciri düşük farklılaştırma,düşük fiyatlandırma ve Pazar odaklı ürün stratejisi izleyen girişimcidir. 201

Niş Oyuncu Niş oyuncular yüksek farklılaşma,yüksek fiyatlandırma ve Pazar odaklı ürün stratejisi izlerler. 202

Çarpıcı Başarı Etkin bir şekilde farklılaşma sağlayan,niş pazarlarda varlık gösteren işletmeler bazen etkin bir şekilde pazarın geneline hitap etmeyi başarabilirler.Çarpıcı bir şekilde elde edilen bu başarı işletmenin hızla büyümesini sağlar. 203

3.1.6.Kaynaklar Küçük işletme girişimleri sınırlı sermaye ile kurulduklarından, gereken kaynakların finansmanı güç olabilmektedir.Nakit yönetimini kolaylaştırmak açısından kiralama seçeneğine başvurulmaktadır.Küçük işletmelerin en temel finansman kaynağı bankalardır.Sınırlı sermayeye sahip olan küçük işletme sahipleri,özellikle de geçmişi bulunmayan yeni kurulan işletmelerde kredibilite problemi nedeniyle bu kanallar da sınırlanabilmektedir.Bölgesel nitelikli faaliyet gösteren işletme sahipleri bu sorunu güçlü kişisel ilişkiler kurmak suretiyle çözebilir. Girişimci olabilmek içi izlenebilecek 3 yol vardır.Bunlar: Kendi işini kurmak Mevcut bir işletmeyi satın almak yada İmtiyaz hakkıdır(franchising 204

3.2.Yeni Bir İş Kurma Sürecinin Temel Adımları İş kurma sürecinde izlenmesi gereken aşamalar şunlardır; Motivasyon İyi bir iş fikri belirlemek Çalışma programı hazırlama İş fikrinin ön değerlendirmesini yapmak Yapılabilirlik(fizibilite)araştırması yapmak İş planı hazırlamak İşi kurmak İşletmeyi geliştirmek 205

3.3.Mevcut Bir işletmeyi Satın Alma Mevcut bir işletmeyi satın alma kararının avantaj ve dezavantajları vardır.Satın alma kararı verilmeden önce bu avantaj ve dezavantajlar çok iyi değerlendirilmelidir. 206

3.3.1.Mevcut Bir işletmeyi Satın Almanın Avantajları Risk Kar Planlama Maliyet Finansman kolaylığı 207

3.3.2.Mevcut Bir İşletmeyi Satın Almanın Dezavantajları İşletme ile ilgili hastalıkları miras alma Yetersiz ve niteliksiz personel Kötü uygulamalar Modası geçmiş(eskimiş)bina ve tesisat Eskimiş envanter Fazla ödeme yapma 208

Franchising (İmtiyaz hakkı) KOBİ’lerin piyasalara girişte izleyebilecekleri stratejilerden biri olarak franchising sistemi geniş kabul görmüş olan ve yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.Franchising”ana firmanın(franchisor)hizmet alanında denenmiş ve başarılı olmuş ticari ve hizmet markasını veya ürünlerin dağıtım ve hizmet sunma hakkını belirli bir süre,şart ve sınırlamalarla yasal ve finansal açıdan tamamen bağımsız olan diğer bir tarafa (franchisee) verdiği pazarlama ve dağıtım yöntemidir. 209

3.4.1.Franchising çeşitleri Franchising sistemi çeşitleri açısından 3 başlık altında ele alınmaktadır. Ticari isim franchising sistemi Ürün dağıtım franchising Tam franchising sistemi 210

Ticari isim franchising sistemi Ticari isim franchising,franchise alana franchise verenin franchise verenin adı altında bu firmanın ürünlerini dağıtmaksızın ticari ismini,firma adını kullanma hakkı veren sistemdir 211

Ürün dağıtım franchising sistemi Ürün dağıtım franchising,franchise verenin franchise alana firmanın marka adını ve ticari ismini seçiçi ve sınırlı sayıda firmalara lisans hakkının vermesi sistemidir.Bu sistem genellikle otomobil(Renault,Opel,Hyundai,Chrysler gibi),petrol (Shell,Mobil,Petrol ofisi,Total,Opet,Türk petrol gibi)alkolsüz içecek(Pepsi-Cola,Cola-Cola gibi)kozmetik (Clinic,Lancome,Dior gibi)vb endüsrilerde yaygın olarak kullanabilirler 212

Tam franchising sistemi Tam franchising,franhise verenin franhise alana tüm işletme sistemini ve formatını bütünüyle satmış olduğu bir sistemdir.Franhising alan bu sistemde;faatliyet yöntemleri,tesis yerleşimi düzeni,pazarlama ve ürün stratejisi planları,kalite kontrol ve süreçleri gibi entegre olarak tüm işletme sisteminin bütünüyle kullanma hakkına sahip olmaktadır.Hazır yiyecek restoranları(fast- food)oteller,araba kiralama şirketleri,eğitim kurumları gibi alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. 213

3.4.2.Franchising Almanın Avantajları ve Dezavantajları Franhising sistemi küçük işletmeler açısından işletmeyi kolayca kurmanın ve piyasaya girişin yollarından biri olmaktadır.Bunun yanında imtiyaz hakkını veren işletmenin tanınmış bir marka ve ürünlerinin pazarlama ve dağıtım hakkından yararlanma,işletmeleri yeni kurulan bir işletmeye kıyasla daha çabuk kar noktasına ulaşmasına olanak tanır.Franchising sisteminin küçük işletmelere sağladığı avantajlar yanında bir takım dezavantajları da vardır. 214

FRANCHİSİNG ALMANIN AVANTAJLARI Marka isminin gücü Yönetimin destek ve eğitim faaliyetlerinden yararlanma Mal ve Hizmetlerde kalite standardizasyonu Ulusal düzeyde yapılan reklam programlarından yararlanma Mali destek Kabul görmüş ürünler için iş formatı 215 215

FRANCHİSİNG ALMANIN DEZAVANTAJLARI Franchise ücretleri ve kar paylaşımı Standardize edilmiş olan faaliyetlere zorunlu bağlılık Satın alma sınırlılıkları Sınırlı mamul hattı Tatmin edici olmayan eğitim programları Pazarın doyma noktasına ulaşması Sınırlı özgürlük 216

FRANCHİSİNG ALMANIN AVANTAJLARI Merkezi satın alma gücü Yer seçimi ve bölge korunması Başarılı olma şansı 217

FRANCHİSİNG İLE İLGİLİ YANLIŞ İNANIŞLAR PİYASAYA GİRMENİN EN AVANTAJLI YOLUDUR, ÇÜNKÜ FRANCHİSİNG ALAN İŞLETMELER ASLA BATMAZ FRANCHİSE VEREN İŞLETMENİN TAHMİN ETTİĞİNDEN DAHA DÜŞÜK MALİYETLE İŞLETMEYİ AÇABİLİRİM FRANCHİSE İŞLETME NE KADAR BÜYÜK OLURSA O KADAR BAŞARILI OLURUM 218 218

FRANCHİSİNG İLE İLGİLİ YANLIŞ İNANIŞLAR FRANCHİSE VEREN FİRMANIN İŞ SİSTEMİNİN %80’ NİNİ KULLANMAKLA BİRLİKTE, KENDİ TECRÜBE VE KNOW-HOW SİSTEMİNİ KULLANARAK GLİŞTİRECEĞİM TÜM FRANCHİSE ANTLAŞMALARI AYNIDIR HERKES BAŞARILI BİR FRANCHİSE SAHİBİ OLABİLİR KENDİ BAŞINA İŞ KURMANIN EN KOLAY YOLU FRANCHİSİNGDİR 219

FRANCHİSİNG İLE İLGİLİ YANLIŞ İNANIŞLAR FRANCHİSE VEREN İŞLETME İŞ PROBLEMLERİMİ BENİM İÇİN ÇÖZECEKTİR. BUNUN İÇİN ONA ROYALİTE ÖDÜYORUM. FRANCHİSE İŞLETMEMİ AÇTIĞIM ZAMAN,İSTEDİĞİM ŞEKİLDE İŞLETMEYE YÖN VERECEĞİM. 220

İŞLETME ÇEŞİTLERİ(HUKUKİ YAPI) GİRİŞİMCİLER İŞLETMENİN HUKUKİ YAPSINI SEÇERKEN AŞAĞIDAKİ FAKTÖRLERE DİKKAT ETMEK DURUMUNDADIRLAR. 1- Vergi 2-Sorumluluk 3-Kuruluş sermayesi gerekleri 4- Kontrol 5-İşletme amaçları 6-Yönetim başarı Planları 7-Maliyet 221

HUKUKİ ŞEKİLLERİ BAKIMINDAN İŞLETMELER 1- Özel İşletmeler 2- Kamu İşletmeleri 3- Yabancı Sermayeli İşletmeler olmak üzere 3 ana işletme grubu bulunmaktadır. Bunlarda kendi içinde sınıflara ayrılmaktadır. 222

A-Tek kişi İşletmeleri B-Şirketler a-Adi şirketler 1-ÖZEL İŞLETMELER A-Tek kişi İşletmeleri B-Şirketler a-Adi şirketler b-Ticaret Şirketleri 1-Şahıs Şirketleri Kolektif Şirketler Komandit Şirketler 2-Sermaye Şirketleri AnonimŞirket Limited Şirket Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler C-Kooperatifler

2-Kamu İşletmeleri •Katma bütçeli işletmeler: •Döner sermayeli işletmeler: •Yerel yönetim işletmeler: •Kamu İktisadi teşebbüsleri (KİT’ler):. •İktisadi devlet teşekkülleri (İDT) ve •Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK).

3- Yabancı Sermayeli İşletmeler Sermayesinin tamamı veya %51 lik kısmı yabancı girişimcilere ait olan işletmelerdir.

HUKUKİ ŞEKİLLERİ BAKIMINDAN İŞLETMELER Her ülkede işletmelerin çeşitli yönlerden bağlı kalacakları hususlar bazı kanunlarla düzenlenmektedir. Ülkemizde bunlar; •Ticaret kanunu (TTK), •Borçlar kanunu •Kooperatifler kanunu ve •Vergi kanunu dur.

Diğer bazı kanunlar; Türk Medeni Kanunu, iş kanunu, bütçe kanunu, vb Diğer bazı kanunlar; Türk Medeni Kanunu, iş kanunu, bütçe kanunu, vb.’dir. Daha önce yapılan sınıflandırma kapsamına giren özel işletme çeşitleri ve tanımları şu şekildedir:

Tek Kişi İşletmeleri: En eski, en basit ve en çok görülen işletme şeklidir. İşletmenin tek sahibi vardır: Bu kişi tek yetkili ve sorumludur. Faaliyetlerle ilgili kararlar bu kişi tarafından alınır, uygulanır ve denetlenir. Tüm karar ve riskler bu kişiye aittir. Kuruluşu: kişinin işletme kurma isteği bağımsız çalışma isteği, küçük sermayesini değerlendirme isteği, başka alternatifin olmaması, miras, vb. olabilir.

Tek Kişi İşletmeleri: Az sermaye gerektiren işler için uygundur.   İşletmenin tüzel kişiliği yoktur. Bu işletmelerin sahibinden ayrı mallar yoktur. İşletmenin sahibi hukuki olarak işletmeden ayrı tutulamaz. Yani, borçlulara karşı işletmeye Koyduğu sermayenin dışında kendi öz varlıkları ile de sorumludur.

Şirketler(Ortaklıklar): Birden çok kişinin emek, denetim ve sermayesini koyup bir araya gelerek kurdukları işletme çeşididir. Borçlar kanununa göre •Adi şirketler ve •Ticaret Şirketleri olmak üzere 2’ye ayrılır

Borçlarkanununa görebir işletmenin şirket olabilmesi içingereken hususlar aşağıdakigibidir: •Şirketi kuranların sayısı birden fazla olmalıdır. •Ortak bir amaç olmalıdır •Ortak amaca ulaşmak için ortaklar arasında bir anlaşma olmalıdır •Belirlenen hedefe ulaşmak için para, mal veya emek, sermaye olarak konmalıdır Bu tip şirketler Borçlar kanununda adi şirketler olarak tanımlanır. 231

Adi şirketler En basit şirket modelidir. iki veya daha fazla kişinin emek ve mallarını ortak bir amaca ulaşmak için birleştirmeleri konusunda yaptıkları sözleşme ile meydana getirdikleri ortaklıktır. Özellikle tek kişi tarafından kurulan işletmelerin sakıncalarını giderme amacıyla kurulurlar. Tek kişi işletmelerine göre büyüme şansı daha fazladır. Şayet bir ortaklık Ticaret kanunda tanımlanan şirketlerin niteliklerini taşımıyorsa bu ortaklık Borçlar kanunun 520. Maddesine göre ADİ ORTAKLIK olarak sayılır. Bu şirketler Borçlar kanununa tabidir. 232

Bu ortaklık türünde Ortaklar arasında yazılı veya sözlü anlaşmalar vardır. Yani anlaşmanın yazılı olması şart değildir. Şekil şartı aranmaz. Ortaklar, paralarını, alacaklarını, mallarını, veya emeklerini sermaye olarak koyarlar Ortaklardan herhangi biri diğerinin olurunu almadan payını devredemez. Kararlar tüm ortakların oy birliği ile alınır. Tüzel kişilikleri yoktur: Adi şirket, sahibinden ayrı bir varlığı olmayan şirketlerdir. Şirketin borçlarından ortaklar kendi özel malları ile de sorumludur. Kazanç veya borçlar anlaşmada belirlenen oranlarda pay edilir 233

Adi şirketlerde Sermaye Ortağın getirdiği sermaye, “Sermaye Payı”, “Katılma Payı”, “İştirak Hissesi” olarak adlandırılır ve ortakların sermaye payının birbirine eşit olması ve fiilen getirilmiş olması gerekmez. Ortakların sermaye miktarı şirket sözleşmesinde gösterilmemişse, eşit olarak katıldıkları varsayılır 234

Kâr ve Zararın Paylaşımı Ortaklık sözleşmesinde her hangi bir şekil kararlaştırılmamış ise kâr ve zarar yasada belirtilen şekilde paylaştırılacaktır. Yasada, kâr ve zararın paylaşılmasına dair bazı esaslar belirlenmiştir. 235

Kural olarak adi şirketin yönetimi, bütün ortaklara aittir. Ancak, bu durum güçlükler yaratabileceğinden, yönetim yetkisinin ortaklardan veya hariçten bir veya birkaç kişiye devri kararlaştırılabilir 236

Adi şirketlerde her ortağın şirketi denetleme yetkisi vardır. Şirketin Denetimi Adi şirketlerde her ortağın şirketi denetleme yetkisi vardır. 237

Sona ermesi/kapatılması: • Sözleşmede belirlenen sürenin sona ermesi, •Amaca ulaşmanın olanaksızlığının anlaşılması, •Bütün ortakların birlikte karar vermeleri, •Ortaklardan birinin ölümü, iflas veya 3. Kişilere olan borçlarından dolayı tasfiye payı üzerinde zorunlu icra vukubulması  •Ortaklardan birinin 6 ay önceden feshi ihbar etmesi gibi nedenlerle şirket sona erer. Fesihten sonra şirketin borçları ve ortakların alacakları dağıtılır kar varsa sözleşmeye göre pay edilir. Zarar varsa ortaklardan talep edilir 238

Ticaret şirketleri: Ticaret kanununa göre düzenlenmiş ortaklıklardır. Adi şirketlerden farklı olarak şirket sözleşmesi yazılı olmak ve kanunen taşıması gereken asgari şartları sağlamak zorundadır. Diğer bir fark olarak şirket tüzel kişiliğe sahiptir. 2 türü vardır: •Şahıs (kişi) şirketleri ve •Sermaye şirketleri 239

Şahıs Şirketleri:   • Kollektif şirketler  • Komandit şirketler 240

Kollektif Şirket: Kollektif şirket, en yaygın olan şirket türüdür. Türk ticaret kanununa göre düzenlenmiştir. Buradaki tanımı “ ticari bir işletmeyi bir ticari unvan altında işletmek amacıyla gerçek şahıslar arasında kurulan ve ortaklardan hiç birisinin sorumluluğu şirket alacaklarına karşı sınırlandırılmamış olan şirketlerdir” şeklindedir. Kollektif şirket, özellikle küçük ve orta çapta perakende, yarı toptancı ticaret işletmeleri ile, orta çapta işletmeler için uygundur. Asgari bir sermaye koyma zorunluluğu da yoktur. 241

Kollektif Şirket: Ortaklar gerçek kişi olmalıdır. Her ortak işletme borçlarından doğan borçlardan kendi koyduğu sermaye ile sınırlı olarak değil tüm varlıklarıyla sorumludur. Ama, öncelikle alacaklılara karşı şirketin kendisi sorumludur. Kollektif şirket bir sözleşme ile kurulur. Sözleşmede, ortakların adı, şirketin uğraşı konusu, sermye olarak konan malların maddi değeri, şirketin kollektif olduğu, şirketi temsile yetkili kişilerin adları, sözleşmedeki imzaların noterce tasdiki GEREKİR. Noter onayından sonra şirket merkezinin olduğu yerdeki Ticaret Siciline tescil ve ilan olunur. Şirketin ticaret siciline kaydı ile tüzel kişilik kazanılmış olur. 242

Komandit Şirket: Türk ticaret kanununa göre düzenlenmiştir. Buradaki tanımı “ ticari bir işletmeyi bir ticari unvan altında işletmek amacıyla kurulan ve şirket alacaklarına karşı ortaklardan biri veya bir kaçının sorumluluğu belli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirketlerdir” şeklindedir. Görüldüğü gibi şirket alacaklarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış diğer ortaklarınki ise sınırlandırılmıştır. Sorumluluğu sınırlandırılmamış ortağa komandite (sınırsız sorumlu) ortak; sınırlı olanlara da komanditer ortak denir. Komandite ortaklar gerçek kişi olmalıdır. Komanditer ortaklar tüzel kişilik olabilir. 243

Sermaye teşkilatlanması şeklindeki işletmelerdir. Sermaye şirketleri: Sermaye teşkilatlanması şeklindeki işletmelerdir. Ortakların kişiliği değil koydukları sermaye payları önemlidir.  3 çeşittir:  • Anonim şirket •Limitet şirket • Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket 244

Bir unvana sahip, ana sermayesi belli ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız varlıkları ile sorumlu olan şirkettir. Ortakların borçları taahhüt ettikleri sermayeleri ile sınırlıdır. Buna karşılık şirket alacaklarına karşı tüm varlığı ile sorumludur. Kurulabilmesi için en az 5 ortak (gerçek veya tüzel) ve 50.000 tl sermaye gerekir ve bu sermeyeninde paylara bölünmüş Olması gerekir.(500 krş) İki şekilde kurulurlar. 1-ani kuruluş 2-tedrici kuruluş (1998 yılında kaldırıldı) Yönetim çoğunlukla profesyonel yöneticilere bırakılır Anonim şirketin 3 tane organı bulunmaktadır. Bunlar; 1-Genel kurul 2-Yönetim Kurulu 3- Denetleme Kurulu Anonim şirket: 245

Limited şirket: 2 veya daha fazla kişi ( en fazla 50) (gerçek veya tüzel) ile kurulan ortakların sorumluluğu koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı (5000) tl ve ana sermayesi belirli şirketlerdir. Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket Sermayesi paylara bölünen ve ortaklardan bir veya bir kaçının şirket alacaklarına karşı bir kolektif şirket diğerlerinin bir anonim şirket ortağı gibi sorumlu oldukları şirkettir Kolektif şirket ortağı gibi olanlara komandite ortak; Anonim şirket ortağı gibi olanlara da komanditer ortak denir Ortak sayısı en az bir komandite olmak üzere en az 5 kişidir. Sermayesi 5000 Tl dir. Bu sermayede 100 krş şeklinde paylara ayrılmaktadır. 246

Kooperatifler Kooperatifler kanunu ile bu tür işletmeler şirketlerden ayırt edici özellikler getirilmiştir. Karşılıklı yardım ve dayanışma ve belli bir ekonomik çıkarları sağlamayı amaçlayan tüzel kişiliği olan bir örgüttür. En az 7 ortak ile kurulur. İlkeler: Açık kapı ilkesi •Demokratik yönetim •Maliyetine hizmet •Irksal, dinsel ve siyasal tarafsızlık •Ortakların sermaye paylarına sınırlı faiz ödeme ve işletme gelir -gider farkının ortaklara adil dağıtımı 247

Ekonomik araştırmalar KURULUŞ ÇALIŞMALARI Ekonomik araştırmalar Piyasa etüdü ve talep tahmini Kuruluş yeri ve konumluk yer seçimi Büyüklük kapasite belirleme 248 248

PİYASA ETÜDÜ VE TALEP TAHMİNİ Piyasa etüdünün amaçları İşletmenin üreteceği veya pazarlayacağı mal ve hizmetlerin miktar ve niteliklerini saptamak, bunları ortaya koyan öğeler olarak tüketicilerin sayılarını, bu mal ve hizmetlerde aradıkları nitelikleri, satın alma güç ve arzularını belirlemektir. Aynı tüketici ve pazara benzer veya ikame ürünler sunan diğer rakip firmalar ve arz kapasitelerinin saptanması, dolayısıyla pazarın o andaki ve gelecekteki durumu konusunda bilgi toplamaktır. 249

TOPLANMASI GEREKEN BİLGİLER Mal ve hizmetlerin kullanım biçimi ve nitelikleri Mal ve hizmetlerin piyasadaki mevcut satış fiyatları, maliyetleri Mal ve hizmetleri kullanan tüketicilerin tip ve özellikleri, potansiyel tüketici türleri Mevcut arz durumu (yurtiçi /yurt dışı) Yurt içi üretim söz konusu ise üretici sayısı ve nitelikleri, ithal ediliyorsa hangi ülkelerden nasıl? Dağıtım kanalının yapısı Mal ve hizmetlerle rekabet ve tamamlama durumunda olan mal ve hizmetler Hükümetin mal ve hizmetlerle ilgili ekonomik ve yasal politikası Ülkenin genel ekonomik durumu 250

PİYASA ARAŞTIRMALARI Masa başı araştırmaları (ikincil kaynaklar) Alan araştırmaları (anket, gözlem, deney) 251

KURULUŞ YERİ VE KONUMLUK YER SEÇİMİ Kuruluş yeri: işletmenin amaçlarına ulaşmada faaliyetlerini verimli, ekonomik ve karlılık ölçütlerine uygun şekilde yürütmesine imkan veren yerdir. Konumluk yeri: belirlenen kuruluş yeri içinde işletmenin faaliyetlerini yürütmek üzere fiziksel mekan olarak kurulduğu ya da açıldığı yer. 252

KURULUŞ YERİ ETMENLERİ Taşıma Hammadde Pazar alanı İşgücü Su ve su kaynakları İklim koşulları Sosyal ve kültürel koşullar Şehir ve bölge yöneticilerinin davranışları Vergi, resim ve harçlar ile teşvik önlemleri Enerji kaynakları İşletme dışı artırımlar Jeolojik koşullar 253

NELERE DİKKAT ETMELİ YİZ? KURULUŞ YERİ BÖLGE SEÇİMİ NDE NELERE DİKKAT ETMELİ YİZ? Pazara Yakın Olma Hammaddelere Yakın Olma Vergi Oranları İş İklimi Ücret Oranı Emek Piyasalarındaki Koşullar 254

ŞEHİR SEÇİMİ NDE DİKKAT EDİLME Sİ GEREKE N NOKTAL AR KURULUŞ YERİ ŞEHİR SEÇİMİ NDE DİKKAT EDİLME Sİ GEREKE N NOKTAL AR Populasyon Trendleri Rekabet Ulaşım Olanakları Kamu Hizmetlerinin Kalitesi,Maliyeti ve Yerel Düzenlemeler Yaşam Kalitesi Kümelenme Topluma Uyum Gösterme 255

(PERAKEND E VE HİZMET İŞLETMELE RİNDE) KURULUŞ YERİ KONUMLU K YERİN SEÇİMİ (PERAKEND E VE HİZMET İŞLETMELE RİNDE) Ticari Alan Ölçeği Perakende Uyumluluğu Rekabetin Derecesi Ulaşım Altyapısı Politik Engeller Müşteri Trafiği Park Yeri Olanakları Tanınmışlık Genişleme olanakları Görünürlülük Fiziksel,Irksal ve Duygusal Engeller 256

(ÜRETİM İŞLETME LERİNDE ) KURULUŞ YERİ KONUML UK YERİN SEÇİMİ (ÜRETİM İŞLETME LERİNDE ) Serbest Bölgeler Küçük ve orta Ölçekli Sanayi Siteleri Organize Sanayi Bölgeleri İnkübatörler Endüstri Bölgeleri Teknoloji Geliştirme Bölgeleri 257

BÖLÜM 6 KÜÇÜK İŞLETMELERDE YÖNETİM,PAZARLAMA ve FİNANSMAN Küçük işletmelerde büyük işletmelerin ölçek olarak küçük bir prototipi olmayıp;işleyişi,temel dinamikleri ve işleyişte kullanılan araçlar büyük işletmelerden farklıdır.Büyük işletmeler için uygulanan ve önerilen yönetim,pazarlama,finansman,personel ve üretim politikaları küçükler için geçerli olmamaktadır.

YAPILAN ARAŞTIRMALARDA İŞLETME BAŞARISIZLIKLARININ EN ÖNEMLİ NEDENLERİ ŞUNLARDIR Faaliyet gösterilen alanda yeterli tecrübeye sahip olmama, Yeterli yönetsel tecrübenin olmayışı, İş konusunda yetersizlik, Satış,finansman,satın alma ve üretim alanlarında tecrübelerin dengeli dağılmaması.

6.1. KÜÇÜK İŞLETMELERDE YÖNETİM En iyi pazarlama stratejisi,en ileri teknoloji imkanları, en iyi insan kaynakları ya da üretim politikası varlığını iyi bir yönetim politikasına sahip olmak ve uygulamakla korur. Kötü bir yönetim anlayışı,tüm işletme kaynaklarının etkinliğine gölge düşürür. Bu durum sadece küçük işletmeler için değil, büyük işletmeler içinde geçerli olmaktadır.

ETKİN BİR YÖNETİM İÇİN GİRİŞİMCİ-YÖNETİCİNİN SAHİP OLMASI GEREKEN UNSURLAR ŞU ŞEKİLDE ÖZETLENEBİLİR. 1.UYGULAMALARDA DOĞRULUK, SAMİMİYET : işletmenin değerleri,vizyonu girişimcinin söyledikleri ile değil yaptıkları ile olur. Yönetimin etkinliği açısından uygulamalarındaki yaklaşımı ve samimiyeti çok önemli olmaktadır.

2. KARALILIK:Yöneticinin işi bir nevi karalar toplamında oluşmaktadır 2.KARALILIK:Yöneticinin işi bir nevi karalar toplamında oluşmaktadır.işlerin yürüyebilmesi için yöneticinin karar alması, uygulamalarında kararlı davranması gerekmektedir.rekabetin yoğun olduğu,değişimin hızının arttığı günümüzde kararsız kalma,işlerin gecikmesi bir yöneticinin başına gelebilecek en kötü şeydir.

3. ODAKLANMA: Yöneticiler her şeyi yapamaz 3. ODAKLANMA: Yöneticiler her şeyi yapamaz.dolayısıyla önceliklerini belirleyerek bunları gerçekleştirmeye odaklanması gerekmektedir.bu anlamda girişimci-yöneticinin önceliklerine ilişkin kısa bir yazılı liste hazırlaması ve listeyi kısa tutması önerilmektedir.

4.KİŞİSEL TEMAS: Küçük işletmelerde girişimci işin yapılmasındaki her aşamada etkili olmaktadır. Müşterilerle,tüketicilerle,yatırımcılarla, tedarikçilerle ve toplumla ilişkilerde birebir temas halindedir. Yapıcı ve uzun vadeli ilişkiler kurulması için girişimcinin kişisel çabaları önemli olmaktadır.

5.KATI/YUMUŞAK: İyi bir yönetim katılık ve yumuşaklık paradoksunu etkin bir şekilde hakim olmasında ve denetiminde kendini göstermektedir. İyi işleyen bir işletmeyi idare eden yöneticiler işle ilgili olarak bir yandan yüksek performans standartları koyarken (katı),diğer taraftan ise,çalışanların neleri başarabilecekleri konusunda destek olması,kendisini iyi hissetmesini sağlayacak uygulamalar (yumuşak) gerçekleştirmesi gerekmektedir.

6.İLETİŞİM:Girişimcilerin en büyük eksiklerinden biride iyi iletişim gereklerini ihmal etmesidir. Etkin yöneticiler yukarıya,aşağıya,yatay yönlü,grup,bireysel,yazılı,sözlü, formal ya da informal iletişimi devamlı olarak koruması gerektiğini bilirler.

7.İLERİYE YÖNELİK:Yönetim ileriye bakışlı bir mantaliteye sahip olmalıdır. Bugün etkin işleyişe sahip bir işletmeye sahip olabilmek için proaktif olmak,geleceği şimdiden düşünmek, rehavete kapılmadan, durumu ile yetinmeyip kendini ve firmayı geliştirme arzu ve gayreti ile yüksek enerjiye sahip olmak gerekmektedir.

6.1.1 STRATEJİK YÖNETİM Her işletme pazarda potansiyel tüketiciler açısında iyi ve farklı bir yer edinmek ister. Stratejik planlar geliştirmenin amacı,işletmeye rakiplerine kıyasla pazarda iyi bir yer edinmesini sağlayıcı faktörlerin bir araya getirilmesini sağlamaktadır. Stratejik plan hazırlamada küçük işletmeler büyük işletmelere kıyasla belirgin bazı avantajlara sahiptir:

Küçük işletmelerin ürün hattı dardır Küçük işletmelerin ürün hattı dardır. Belirgin bir bölgeye hizmet ederler. Dar bir müşteri kitlesine hitap ettiğinden dolayı,müşteriler ile yakın ilişkiler kurabilmektedir. Bu da onlara müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını en iyi şekilde ve nasıl hizmet verilmesi konusunda daha fazla bilgi sahibi yapmaktadır.

Talep değişikliklerine ve diğer değişen durumlara karşın daha esnek yapıya sahip olup,değişen koşullara daha fazla bilgi sahibi yapmaktadır. Müşterilere daha yakın olmalarından dolayı da yeniliklere daha fazla eğilim ve yatkınlık göstermektedir. Sınırlı sayıda personel ile çalıştıklarından dolayı kontrol ve çalışan ilişkileri daha yatkındır.

Küçük işletmeler büyük işletmelere kıyasla yukarıda sıralanan bu avantajlara sahip olmakla birlikte genellikle planlar yapmada isteksiz oldukları,plandan kaçındıkları ya da ayak üstü planlarla bu işi geçiştirdikleri gözlenmektedir. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Plan yapma bilgi ve deneyimine sahip olunmaması planlar yapmaktan alıkoyabilmektedir.

Zayıf hazırlanmış planların başarısız olmasının çeşitli nedenleri vardır: Girişimcinin belirlediği amaçların gerçekçi olmaması, Ölçülebilir amaçlara sahip olmama, Girişimcinin ailesine ya da işine yeterli sorumluluk ve ilgi göstermemesi, Planlanan işle ilgili girişimcinin yeterli tecrübeye sahip olmaması

İşle ilgili zayıflıklar ve tehditleri anlayamama, Hedeflenen mal ya da hizmetle ilgili müşteri ihtiyaçlarının belirlenmemesi.

6.1.2. ÖRGÜTLEME Organizasyonun dizaynı girişimcinin çalışanlardan formel ya da açık olarak ne beklediğinin de göstergesidir. Bu beklentiler 4 başlık altında ele alınmaktadır :

ÖRGÜTSEL YAPI:Çalışanların görev tanımlarının yapılmasını, yapılacak işlerin ve ilişkilerin belirlenmesini,iş ile kişi arasındaki uyumlaştırmayı kapsamaktadır.

PLANLAMA,ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME PROGRAMLARI: Tüm organizasyon faaliyetleri işletmenin var olma nedenini açıklayan amaç ve hedefleri yansıtabilmelidir. Girişimci bu amaçlara nasıl ulaşacağını,nasıl ölçüleceğini ve nasıl değerlendireceğini ayrıntılı olarak detaylandırmaktadır.

SEÇİM KRİTERİ:Her görev pozisyonu için girişimci kriterlerini saptaması gerekmektedir. EĞİTİM:Mesleki eğitim ile ilgili gerekler belirlenmelidir.

6.2.KÜÇÜK İŞLETMELERDE PAZARLAMA PAZARLAMA:İnsanların istediği ya da ihtiyacı olan bir mal ya da hizmeti bulma,sunma ve satın alma ya da ikna etme çabalarının tamamıdır.

Girişimcilerin çoğunun teknik kökenli olması,bilgi eksikliği gibi nedenler pazarlamanın işletmedeki rolünün anlaşılmasını engellemiştir. İşletmeler üretim ve satış konusuna ağırlık vermiştir.

Bu felsefe kendi spesifik ihtiyaçlarını tatmin edecek ürünü talep eden müşterilerin olduğu rekabetçi piyasalarda ciddi problemlere yol açmıştır. İşletmelerin pazarlama odaklı organizasyonlar haline gelişim süreci şu aşamalardan geçmiştir:

Üretim odaklı pazarlama anlayışı: Burada yönetim mümkün olduğunca çok, maksimum ölçüde üretmek düşüncesine sahiptir. Kendi ürününün rakiplerin ürününden daha iyi olduğu fikri ile tüm malların satılacağı düşüncesi hakimdir.

Satış odaklı pazarlama anlayışı: Bu durumda girişimci müşterileri ürünü almaya ikna etmek için yoğun olarak baskıcı satış tekniklerine odaklanmaktadır.

Pazarlama odaklı anlayış: Bu felsefe tüketicilerin ihtiyaçları ve beklentileri üzerine odaklanmalıdır.

Pazar/ürün stratejisinin temel unsurları olan pazarlama süreci 4 temel aşamada ele alınmaktadır. 1.PAZAR ANALİZİ: Müşteriler, dağıtım kanalları, rakipler ve firmanın; ihtiyaçları güçlü ve zayıf yönlerini saptamak için yeni müşteriler, dağıtım kanalları, rakipler ve firmanın analizlerini içermektedir.

Stratejik Pazarlama Kararları: Pazar seçimi farklılaştırma ve konumlandırmaya ilişkin kararları içermektedir.

Pazarlama Karması Kararları: Pazarlamanın 4 P’si olarak bilinen mamul, fiyat, tutundurma ve dağıtım kararlarından oluşur.

Pazarlama Uygulaması: 2. ve 3. aşamada verilen kararların bir aşamadaki oyuncular tarafında nasıl reaksiyon gösterdiğinin belirlenmesidir.

6.2.1.PAZAR ANALİZİ Pazar analizi, iş çevresinin ve piyasa güçlerinin genel olarak; müşterilerin, rakiplerin firmanın kanallarının derinlemesine bugün nerede olduklarının anlaşılması ve gelecekte nerede olacaklarının belirlenmesi açısında analiz edilmelidir.

PAZAR ANALİZİNDE MÜŞTERİ ANALİZİ: Pazarlama yöneticisinin en önemli görevlerinden biride hedef müşteri kitlesini tanımak ve anlamaktır. Bu anlamda Pazar bölümlendirmesi gerekli olmaktadır. Bir pazardaki alıcıların hepsi aynı değildir. Alıcıların zevkleri, beklentileri, eğilimleri farklıdır. Bu düzeyde Pazar belirli bir düzeye kadar homojen olarak alt gruplara bölünebilir.

Pazar bölümlendirmesi, bir pazarın benzer özellikler taşıyan alıcıların alt gruplara ayrılması işlemidir. Bu bölümlendirmede kullanılan faktörler şunlardır.

1.DEMOGRAFİK BÖLÜMLENDİRME: Yaş, cinsiyet aile büyüklüğü , gelir düzeyi, meslek, din, ırk, işletme büyüklüğü gibi kriterlere dayalı ayrımı ifade eder.

2.COĞRAFİK BÖLÜMLENDİRME: Pazarın coğrafik bölgelere göre; yani il büyüklüğü, ilçe büyüklüğü, yoğunluk , iklim ayırımına göre bölümlendirilmesidir.

3.PSİKOGRAFİK BÖLÜMLENDİRME: Kişilik, yaşam biçimi,sosyal sınıf, değerler, tüketici tutumu şirket kültürü gibi özelliklere göre pazarı bölümlendirmektir.

4.DAVRANIŞSAL BÖLÜMLENDİRME: Kullanma oranı, kullanıcıların statüsü, yeniden satın alma oranı, ürüne karşı tutumlar gibi esaslara dayalı bölümlendirmedir.

6.2.1.2. KANAL ANALİZİ Dağıtım, üretilen mamullerin üreticiden tüketicilere ulaşmasına kadar olan tüm aktarım çabalarını içermektedir. Üretici işletmenin temel kararlarından biri de üretilen malların tüketicilere minimum maliyetle, istenilen zamanda fiziksel dağıtımını gerçekleştirmektir. Piyasalar ve işletme hayatı geliştikçe kullanılan dağıtım kanalı alternatifleri de artmıştır. zamana

6.2.1.3.RAKİPLERİN ANALİZİ Rakipleri analiz edebilmek için rekabet ortamı, iş çevresi, Pazar güçleri orta ve uzun vadeli trendler çok iyi değerlendirilmelidir. Rakiplerin güçlü ve zayıf yönleri, geleceğe yönelik planları ve açılımları çok yakından izlenmelidir. Bu bilgilerin kamuya açık bilgiler olup ulaşması kolaydır.

6.2.1.4.FİRMA ANALİZİ Firma analizi, işletmenin mevcut durumunun, güçlü ve zayıf yönlerinin, işletmeye yönelik fırsat ve tehditlerinin derinlemesine, tüm işletme fonksiyonları açısından analizi gerçekleştirmektedir.

6.2.2.1.PAZAR SEÇİMİ Pazar seçimi, işletmenin hangi pazarlara girip girmemesinin belirlendiği bir süreçtir. Pazar seçiminde, pazarların çekiciliği belirli nitelikler açısından değerlendirilerek sıralama yapılır. Bu değerlendirmede göz önünde bulundurması gereken nitelikler şunlardır:

PAZAR SEÇİMİ 1.Pazarın büyüklüğü, 2.Pazarın yıllık büyüme oranı, 3.Geçmişte pazarın kar marjı, 4.Rekabet yoğunluğu, 5.Teknolojik gereklilikler, 6.Enflasyonist etkiler, 7.Çevresel/Ekolojik faktörler, 8.Enerji gereksinimi

6.2.2.2. PAZAR FARKLILAŞTIRMASI Pazar seçimi yaptıktan sonra, işletmeler için yapılması gereken bir sonraki aşama Pazar farklılaşmasıdır. Farklılaştırma; işletmenin rakiplerine kıyasla mamul, hizmetler , personel politikası ya da firma imajı gibi unsurlar açısından farklılık yaratılabilmesidir.

6.2.2.3. Pazar konumlandırması Konumlandırma, ürünü yada örgütü seçilen Pazar bölümleri ve örgütün imkanları bakımından en uygun yere yerleştirmede tüketicilerin algılarını, tutumlarını ve ürün kullanma alışkanlıklarının belirlenmesi ve uygulanması sürecidir.

Pazarlama karması kararları

6.2.3.1.1.Mamullerin sınıflandırması Mamuller tüketici ve endüstriyel mamuller (mallar) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Tüketim malları adından da anlaşıldığı gibi bireysel tüketicilerin sosyal, kültürel ve temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere olan satın aldıkları mal ve hizmetler bu gruba girmektedirler. Tüketici malları şunlardır:

Kolayda mallar: Bireysel tüketicilerin temel ihtiyaçlarını içeren, kısa sürede tüketilen, az miktarda ve sıklıkla alınan ürünlerdir. Kalite ve fiyat karşılaştırmasına gitmeden ve en yakın yerde almayı tercih ettikleri sabun, sigara, kibrit, tuz gibi ürünlerdir.

2.Beğenmeli mallar Tüketicilerin satın almak için çaba gösterdikleri, faydaları uzun süreye yayılan, kolayda mallara kıyasla pahalı olan ve tüketicinin kalite, fonksiyonlar, fiyat, renk, vs. bakımından kıyaslama yapılarak satın aldığı ürünlerdir. Sağlık hizmetleri, danışmanlık hizmetleri, beyaz eşya grubu,mobilya ve elektronik cihazları bu grupta ele alınmaktadır.

3. Özelliği olan mallar Bireysel tüketicilerin özel isteklerine hitap eden, çok sık alınmayan, yüksek fiyatlı ve almak için özel çaba gösterdiği ürün grubudur. örneğin; ev, otomobil ya da belirli marka taşıyan giyim ürünleri gibi.

4. Aranmayan ürünler Bireysel tüketiciler tarafından bazı özel durumlar dışında sorulmayan ve talep edilmeyen ürünlerdir. Ansiklopedi,mezar taşı ve deprem sigortası bu grupta değerlendirilmektedir.

Endüstriyel mallar ; sanayi malları olarak da bilinmekte olup, mal ve hizmet üretiminde kullanılmak üzere alınan hammadde, malzeme, yarı mamul ile diğer araç ve gereçleri kapsamaktadır.

Yeni Mamul Geliştirme İşletmeler mevcut ürün hattına yeni mamuller eklemesi iki yolla gerçekleştirilebilmektedir: 1. yeni mamul geliştirme 2. patent hakkının alınması, ürünün taklit edilmesi gibi yöntemler. Yeni mamullerin başarısız olmalarının çok çeşitli nedenleri vardır:

1.Eşsiz bir ürün yaratma endişesi 2.Yanlış zamanlama 3.Önemsiz farklılaştırma üzerinde odaklaşma 4.Çok küçük ve karlı olmayan Pazar bölümlerine odaklanmak 5.Pazar ve rekabet şartları

İşletmelerde yeni mamul geliştirme büyük para ve insan kaynakları gerektiren uzun soluklu bir çalışma sürecidir. Yeni mamul stratejilerinin belirlenmesi, genellikle birbirini takip eden altı temel aşamadan oluşmaktadır.

1.yeni ürün fikirlerinin toplanması, 2.işletme analizleri 3.fikirlerin değerlendirilmesi ve elenmesi 4.yeni mamul geliştirme 5.Pazar testleri 6.pazara sürme

6.2.3.1.3.mamulün hayat seyri 1.Giriş dönemi 2.Büyüme dönemi 3.Olgunluk dönemi 4.Gerileme dönemi

ÜRÜN YAŞAM EĞRİSİ Ürünün her yaşam döneminde farklı pazarlama bileşenleri(karması/ enstrümanları kullanılmalıdır.

Marka ambalaj kararları Üretici ve satıcı firmaların malını tanıtan, onu başkaların mallarından ayırmaya yarayan isim, terim, sembol, şekil veya bunların bileşimidir. İyi bir marka ismi seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

1.Kısa ve sade 2.Kolay okunabilen 3.Fark edilebilen 4.Kolay hatırlanabilen 5.Ürünü çağrıştırabilen 6.Ambalaj ve etiketlere uyarlanabilen 7.Saldırgan,müstehcen ya da olumsuzluk ifade etmeyen 8.Farklı dillerde olumsuz bir anlam taşımayan

9.Her türlü reklam ortamına uyarlanabilen 10.Marka haklarını zedelemeyen 11.Güncelliğini kaybetmeyen 12.Taklit unsuru taşımayan 13.Estetiği dışlamayan olmalıdır

MARKANIN YARARLARI

1.Markanın üreticiye sağlayabileceği faydalar Ürünün tanınması ile hatırlanmasına ve dolayısıyla ürüne talep oluşumuna katkıda bulunur. Tüketicilerden gelen talep doğrultusunda aracı kurumları markalı ürünlere yönlendirir. Marka ve ürüne bağlılık oluşturabilir. Üreticinin Pazar ve aracı kurumların satış çabaları üzerindeki denetimini artırır. İyi tanınmış marka yeni ürünlerin tutunmasını kolaylaştırır.

2.Markanın aracı kurumlara sağlayabileceği faydalar Özellikle aracı kurumların kendi markalarını kullanmaları,üreticilere olan bağlılıklarını azaltır. Aracı kurumlar ve özellikle perakendeci kendi markaları ile farklı bir imaj oluşturulabilir Fason alım ya da imalatlarla perakendeci kurumlar kendi markalı ürünlerini daha düşük fiyatla pazara sunabilirler.

3.Markanın tüketiciye sağlayabileceği faydalar Tüketicinin ürünleri kolayca tanımasını ve ayırt etmesini sağlar. Markalı ürünler belli bir kalite ve garanti güvencesi sunar Satış sonrası hizmetlere kolay ulaşabilme olanağı verir. Marka güvenirliği ölçüsünde tüketicinin satın alma kararlarının kolaylaştırır.

AMBALAJLAMA Ürünün korunmasını sağlayan, tüketicileri; üzerindeki marka ve etiket bilgileri ile bilgilendiren ve üreticilerle perakendeci kurumlar açısından taşıma, depolama, stoklama ve tutundurma kolaylıkları sağlayan değişik maddelerden yapılmış her türlü muhafaza ambalaj olarak tanımlanır.

Mamulün taşınmasını kolaylaştırır. Ambalajın işletmeye maliyeti olmakla birlikte, faydaları da çoktur. Mamulün taşınmasını kolaylaştırır. Kırılmasını,bozulmasını, deforme olmasını önleyerek, dış olumsuz etkenlerden korur. Malın farklılaştırmasını sağlar Tutundurma çabalarına katkıda bulunur.

6.2.3.2.FİYATLANDIRMA Pazarlama karmasının temel karar değişkenlerinden ikincisi fiyatlandırma kararlarıdır. İşletme yönetiminin ürününe fiyat koyarken çeşitli çıkar gruplarını gözeterek fiyat kararlarını vermesi gerekmektedir. Bu çıkar grupları; müşteriler, rakip kuruşlar, aracı kurumlar, üretim faktörleri, hükümet ve işletmenin diğer bölüm yöneticileridir.

Yönetim fiyatlandırma kararlarını etkileyen çeşitli faktörler vardır. Mamulün üretim ya da alım maliyeti, talep miktarı, rekabet durumu , hedef Pazar payı, fiyat stratejisi ve pazarlama karmasının diğer unsurları etkili olmaktadır.

Fiyatlandırma amaçları çok çeşitlidir. İşletmenin varlığını koruyabilmesi, devamlılığını sağlaması, karını maksimize etmesi, nakit akımları fiyatlandırma kararlarına bağımlıdır. Küçük işletmeler nasıl bir fiyat politikası uygulaması gerektiği konusunda gerçekte kararsızlardır. Piyasada yaygın olan inanış, tüketicileri çekebilmek için fiyatın mümkün olduğunca düşük tutulması gereğidir.

Düşük fiyat politikasının sürdürebilirliği ise, maliyetlerin düşük tutulmasına bağımlı olmaktadır. Günümüzde yoğun rekabet ortamı işletmeleri rekabetçi fiyatlandırma politikası izlemeye adeta zorlamaktadır.

1.Pazarın kaymağını alma, Yeni kurulan küçük işletmeler diğer pazarlama karması unsurları ile de uyumlu olmak üzere izleyebilecekleri iki genel strateji mevcuttur; 1.Pazarın kaymağını alma, 2.Pazara nüfuz etme,

6.2.3.2.1.fiyatlandırma yöntemleri Küsüratlı fiyatlandırma Fiyat hattı Lider fiyatlandırma Coğrafik fiyatlandırma Fırsatçıl fiyatlandırma İskontolar Çoklu fiyatlandırma

Promosyon olarak da bilinen tutundurma, “ Bir işletmenin mal veya hizmetinin satışını kolaylaştırmak amacıyla üretici-pazarlamacı işletmenin denetimi altında yürütülen, müşteriyi ikna etme amacına yönelik, bilinçli, programlanmış ve eş güdümlü faaliyetlerden oluşan bir iletişim sürecidir”.

Tutundurma çabaları içinde yer alan yöntemler şunlardır: 1.Kişisel satış: “Satış yapmak amacıyla satışçının bir veya daha fazla potansiyel alıcı ile yüz yüze görüşmesidir”.

2.Reklam: “mallar,hizmetler veya fikirlerin,geniş kitlelere duyurulması ve benimsetilmesi amacıyla bir ücret karşılığında,kişisel olmayan bir biçimde sunulmasıdır”.

Reklam çeşitli amaçlarla yapılır. Yeni mamulü pazara sunmak veya yeni Pazar bölümlerine girmek, Dar bir zümrenin kullandığı malı geniş kitlelerin kullanmasını sağlamak, Firma imajı veya markaya bağımlılık yaratmak, Firmayı ve malın özelliklerini anlatarak satışçılara yardımcı olmak,

Talep düzeyini korumak için dönemsel kullanım zamanı ve miktarını değiştirmek, Satış elemanlarının ulaşamadığı kitlelere ulaşamamak, Tüketici ürün konusunda bilgi verip,eğitmek.

3.Satış teşvik Satış teşvik, “karşılığında genellikle bir ücret ödemeden radyo, TV ve benzeri basın yayın araçlarında işletme, yönetici veya mallar ya da hizmetler hakkında yayınlanan ticari haber, röportaj, resim vb. şekillerdeki tanıtıcı çalışmalardır”.

Satış teşvik amaçları şunlardır: Diğer pazarlama bileşenlerinin etkinliğini artırmak, Reklam ve kişisel satış çabalarına destek olmak ve onların etkinliğini arttırmak, Satışları kısa dönemde artırmak, Müşteri ve/veya mağaza trafiğini arttırmak, Tüketici veya müşterinin marka ve/veya mağaza bağımlılığını korumak,arttırmak,

Ürün ya da diğer pazarlama bileşenlerinde yapılan yeniliği vurgulamak, güçlendirmek, bütünlemek. Planlanmamış, anında güdülenmiş satın almaları artırmak, Müşterilere veya tüketicilere bir değer aktarmak,

Müşteriler, tüketiciler, kanal üyeleri, firma satış elemanları ve diğer grupları motive etmek, Satış sıkıntısını geçici olarak gidermek, Tüketiciyi ürünü denemeye yöneltmek, Rekabeti zayıflatmak.

Halkla ilişkiler Halkla ilişiler, “bir kişi veya örgüte karşı kamuoyunun tavrını değerleyip, organizasyonun kamuoyu nezdinde saygınlık ve itibar kazanabileceği strateji ve politikaların izlenmesidir.

Halkla ilişkilerin diğer tutundurma araçlarına kıyasla bazı avantaj ve dezavantajları vardır: Reklam ve kişisel satış çabalarında daha düşük maliyetli olması, Reklamdan daha güvenilir olması, Reklamlara oranla daha fazla okunması ve dikkat çekmesi, Daha fazla bilgi içermesi, Gerekli zamanlarda kullanılabilmesi,

mesaj üzerinde kontrol yetkisi olmaması, Dezavantajları mesaj üzerinde kontrol yetkisi olmaması, Bir kerelik yayınlanması ve sınırlı yayılması, Belirli bir tarifeye bağlı olmamakla birlikte,yüksek bedeller ödenebilmesi, Yayınlanma şansının kişisel ilişkilere bağlı olması

6.2.3.4.Dağıtım Dağıtım,üretilmiş olan mamullerin üreticiden tüketiciye akışına ilişkin bütün faaliyetleri kapsar. Dağıtım kanalı, “bir malın üreticiden tüketiciye hareketinde izlediği yol” olarak tanımlanmaktadır.

Tüketim mallarında dağıtım kanalları ÜRETİCİ TOPTANCI, ANA BAYİ KÜÇÜK TOPTANCI,ARA BAYİ PERAKENDE İŞLETMELERİ TÜKETİCİLER

6.2.4.GİRİŞİMSEL PAZARLAMA Girişimsel pazarlama geleneksel pazarlama yönetiminden farklı olarak ilişkilere ağırlık verilmesi esasını dayanak almaktadır. Bu nedenle de ilişkisel pazarlama olarak da tanımlanmaktadır. Girişimsel pazarlamanın esası rakiplerini anlamak,onların uyguladıkları yöntemlere piyasayı ikna edebilecek karşı bir duruş gelişmektir.

Girişimsel pazarlama-geleneksel pazarlama Müşteri ile çok yakın ve sık iletişim kurmayı teşvik etmekte. Tekrarlanan satışları teşvik etmekte. Müşteri hizmetlerine odaklı olma. Toplam kaliteye odaklı olma.uzun vadeli performansa odaklı olma Sınırlı iletişim. Tek satın almaya yönelim. Sınırlı müşteri hizmetleri. Mal/hizmet faydalarına odaklı olma. Ürün kalitesine odaklı olma. Kısa vadeli performansa odaklı olma.

Küçük işletmelerin büyüklerle rekabet etmesi onların uygulamalarını yapması kuşkusuz beklenemez.pazarın spesifik belirli bir kısmına hizmet etmesi ve onların spesifik beklentilerini karşılaması çalışması en doğru strateji olacaktır. Büyüklerin sahip olduğu kaynaklara sahip olmayan küçükler niş pazarlarda kuvvet olabilmekte ve pazarın konumlandırmasını buna odaklanması gerekmektedir.

Küçük işletmeleri yatırım yapmaktan alıkoyan pazara giriş engelleri mevcuttur. İşletmenin niş potansiyeli yakalayabilmesi için,bu engelleri çok iyi analiz etmesi gerekir. Küçük işletmelerin karşılaştığı belli başlı engeller şunlardır: 1.Farklılaştırıcı beceriler, 2.Para

3.Profesyonel lisans 4.İhtisas isteyen bilgi,beceri ve yetenek. 5.Mamul ya da süreçlere ilişkin mülkiyet

6.2.5.Pazar araştırması Girişimci bir işe başlamadan önce Pazar araştırması yapmak durumundadır.Pazar araştırması risk ve belirsizliği azaltmak, işletmenin uygulaması gereken pazarlama stratejisini belirlemeye yardımcı olması bakımından önemli olmaktadır. Özellikle yeni bir işletme kurma aşamasında bilgiye olan ihtiyaç daha fazladır.

Pazar araştırmasında kullanılan iki yöntem mevcuttur; saha araştırması ve masa üstü araştırma. Birincil veriler saha araştırması yolu ile toplanırken;ikincil veriler ise,halihazırda yayınlanmış diğer birey ya da kurumların çalışmalarıdır.

Saha ve masa üstü araştırmaların avantaj ve dezavantajları Saha araştırması avantajları İhtiyaçları tam olarak karşılar Kalitenin kontrol altında olması. Güncel olması Dezavantajları pahalı olması,zaman alıcı olması, rakiplere nerde olduklarını söyleyebilmesi Masaüstü araştırma Ucuz olması Çabuk elde edilir olması İyi bir bilgi altyapısıdır. Dezavantajları işinize özgün olmaması Tamamlanmamış yada doğru olmayabilir. Güncelliğini yitirmiş olabilir.

KAYNAK: SERPİL DÖM GİRİŞİMCİLİK VE KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİCİLİĞİ KİTABI

GENEL İŞLETME

KONULAR İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER - 1. HAFTA. ORGANİZASYON - 2. HAFTA. İŞLETME KURMA AŞAMALARI (3) - 3. HAFTA. İŞLETME TÜRLERİ (HUKUKİ YAPILAR) (3) - 4. HAFTA. YÖNETİM FONKSİYONU (3) - 5. HAFTA. ÜRETİM/İŞLEMLER YÖNETİMİ (3) - 6. HAFTA. PAZARLAMA FONKSİYONU (3) - 7. HAFTA. FİNANSMAN FONKSİYONU (3) - 8. HAFTA. MUHASEBE FONKSİYONU (3) - 9. HAFTA TEDARİK (SATINALMA) FONKSİYONU (3) - 10. HAFTA. İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (3) - 11. HAFTA. İŞLETME BİLGİ SİSTEMİNİN YÖNETİMİ (3) - 12. HAFTA. ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK (3) - 13. HAFTA. TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI: 30 KİŞİ.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İHTİYAÇ: KARŞILANDIĞI ZAMAN İNSANLARA MUTLULUK VEREN, KARŞILANMADIĞI ZAMAN İSE SIKINTI VEREN BİR DUYGU VE BİR HİSTİR. “DOYURULMAMIŞ BİR ARZU YADA İSTEĞİN YARATTIĞI İÇSEL GERİLİM DURUMUDUR”. FAYDA: İHTİYAÇLARI GİDEREN MAL YA DA HİZMETLERİN İNSANI TATMİN ETME ÖLÇÜSÜDÜR. MAL VE HİZMET: İNSAN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAN MADDİ UNSURLARA MAL, DİĞERLERİNE HİZMET DENİR. TÜKETİM: MAL VE HİZMETLERİN İNSAN İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI İÇİN KULLANIMIDIR. ANCAK TÜKETİM ARA KULLANIM OLMAYIP NİHAİ KULLANIMDIR. ÖRNEĞİN BİR FIRININ UN KULLANIMI TÜKETİM DEĞİL, ARA KULLANIMIDIR. EKMEK KULLANIMI TÜKETİMDİR.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR TALEP: BELİRLİ BİR ZAMAN İÇİNDE BELİRLİ FİYATLARLA, BELİRLİ BİR YERDE SATIN ALINMAK İSTENEN MAL VE HİZMET MİKTARIDIR. ARZ: BELİRLİ BİR SÜRE İÇİNDE BELİRLİ BİR FİYATTAN SATILMAK İSTENEN MAL MİKTARINA DENİR. FİYAT: MAL YA DA HİZMETİN DEĞİŞİM DEĞERİNE DENİR. FAYDA: ÜRETİLEN MAL VE HİZMETLERİN İNSANLARINİSTEK VE İHTİYAÇLARINI KARŞILAMA ÖZELLİĞİNE FAYDA DENİR. İŞLETME FAALİYETLERİ, MAL VE HİZMETLERİN ÜRETİM VESATIŞI BEŞ TEMEL FAYDA ORTAYA ÇIKARTIR. A) ŞEKİL FAYDASI YARATMA B) YER FAYDASI YARATMA C) ZAMAN FAYDASI YARATMA D) MÜLKİYET VE DEĞİŞİM FAYDASI YARATMA E) BİLGİ FAYDASI YARATMA

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR ÜRETİM: İHTİYAÇ DUYULAN MALLARIN MİKTARLARININ VE FAYDALARININ ARTTIRILMASINA DENİR. MALLARIN FAYDASI DÖRT ŞEKİLDE ARTAR: ŞEKİL DEĞİŞİKLİĞİ YOLUYLA ÜRETİM. ÖR: SÜTÜN YOĞURT OLMASI. MEKAN DEĞİŞİKLİĞİ YOLUYLA ÜRETİM. ÖR: ANTALYA’DAKİ MEYVENİN BAŞKA YERLERE NAKLEDİLMESİ. ZAMAN DEĞİŞİKLİĞİ YOLUYLA ÜRETİM. ÖR: KONSERVECİLİK. MÜLKİYET DEĞİŞİKLİĞİ YOLUYLA ÜRETİM. ÖR: BİR ARSAYI SATARAK ORAYA FABRİKA KURULMASI.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR ÜRETİM FAKTÖRLERİ: MALLARIN ÜRETİMLERİNDE KULLANILAN ÇEŞİTLİ GİRDİLER YA DA UNSURLARDIR. BUNLAR DÖRT ANA BAŞLIK ALTINDA TOPLANABİLİR: EMEK: ÜRETİMDE KULLANILAN BEDENSEL VE ZİHİNSEL GÜÇTÜR. SERMAYE:ÜRETİMDE KULLANILAN BİNALAR, MAKİNELER VE HER TÜRLÜ ARAÇ GEREÇTİR. TABİAT (TOPRAK): MALLARIN ÜRETİMİNDE KULLANILAN HERTÜRLÜ YER ALTI VE YER ÜSTÜ DOĞAL KAYNAKLARDIR. MÜTEŞEBBİS (GİRİŞİMCİ): ÜRETİM FAKTÖRLERİNİ BİRARAYA GETİRİP ÜRETİM YAPAN VE ÜRETTİKLERİNİ DE PİYASAYA KAR AMACIYLA SUNAN KİŞİ YA DA KURULUŞTUR.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR SERMAYE: FİNANSMAN AÇISINDAN SERMAYE; BORÇLANARAK ELDE EDİLEN ORTA VE UZUN VADELİ FONLAR, ORTAKLARDAN HİSSE SENEDİ VB. YOLLARDAN ELDE EDİLEN FONLAR İLE İŞLETME FAALİYETLERİ SONUCU ELDE EDİLEN DAĞITILMAYAN KARLAR, YEDEK AKÇELER VE KARŞILIKLARDAN MEYDANA GELMEKTEDİR. MUHASEBE AÇISINDAN SERMAYE; İŞLETME SAHİPLERİNİN İŞLETMEDEN OLAN ALACAĞI ŞEKLİNDE TANIMLANIR. YANİ İŞLETMENİN BİLANÇOSUNDA YER ALAN AKTİF VE PASİF ARASINDAKİ OLUMLU FARK OLARAK BELİRTİLEBİLİR. MADDİ SERMAYE: MAKİNE, BİNA, TAŞIT ARAÇLARI GİBİ TÜM MADDİ UNSURLARDIR. MADDİ OLMAYAN SERMAYE: İMTİYAZ, LİSANS, ALAMETİ FARİKA, İHTİRA BERATI, SİGORTA PRİMLERİ VE İŞTİRAKLER. A) İMTİYAZ: BAZI HAK VE ÇIKARLARIN ÖZEL KİŞİ VE KURULUŞLARA VERİLMESİDİR. B) LİSANS: BİR İŞ YADA TİCARİ İŞLEMİN YAPILABİLMESİ İÇİN KİŞİ/KURULUŞLARA İZİN VERMEK İÇİN DÜZENLENEN SÖZLEŞMEDİR. C) ALAMETİ FARİKA: MARKA DEĞERİ VEYA AYIRT EDİCİ ÖZELLİK OLARAK DA ADLANDIRILAN BİR HAKTIR. D) İHTİRA BERATI: İHTİRA BERATI İLE DEVLETİN KORUMASINA KAVUŞAN BİR TEKNİK BULUŞ, KORUNDUĞU SÜRECE BAŞKALARI TARAFINDAN UYGULANAMAZ. E) PATENT: DEVLETİN BİR BULUŞU KORUMASI, YASALAR ÇERÇEVESİNDE BULUŞ SAHİBİNE BİR PATENT VEYA İHTİRA BERATI VERMESİ.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İŞLETME: İNSANLARIN İSTEK VE İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK AMACIYLA ÜRETİM FAKTÖRLERİNİ OPTİMAL (EN UYGUN) ŞEKİLDE BİR ARAYA GETİREREK, MAL VEYA HİZMET ÜRETİP SATIŞA SUNAN, TEMEL OLARAK KAR, SOSYAL FAYDA VE DEVAMLILIK AMACI GÜDEN EKONOMİK BİRİMLERE İŞLETME ADI VERİLİR. FİNANSMAN: DİĞER ÜRETİM FAKTÖRLERİNİ (EMEK, DOĞA, GİRİŞİMCİ) HAREKETE GEÇİRMEK İÇİN KULLANILAN PARA. REKABET: PİYASADA FİRMALARIN BİRBİRLERİ ALEYHİNE GİRİŞTİKLERİ FAALİYETLERDİR. KALİTE: BİR MAL YA DA HİZMETİN İNSANLARI TATMİN ETME ÖZELLİĞİ, DERECESİDİR.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR ETKİLİLİK: AMACA ULAŞMA DERECESİDİR. ETKİNLİK: KALİTE VE VERİMLİLİĞİ İÇİNDE BULUNDURUYOR. EN YENİYİ EN İYİ BİÇİMDE YAPMAK. VERİMLİLİK: DAHA AZ GİRDİYLE DAHA ÇOK ÇIKTI YAPMAK. KAR: GELİRLER VE GİDERLER ARASINDAKİ OLUMLU FARK. RASYONEL: AKILCI DAVRANIŞ.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VERİMLİLİK (PRODUCTIVITY): VERİMLİLİK YÖNETİMİN BİR FONKSİYONU OLARAK TANIMLANMAKTADIR. VERİMLİLİK = ÜRETİLEN TOP. MAMUL MİK. / KULLANILAN HAMMAD. MİK. VERİMLİLİK = ÇIKTI / GİRDİ = ÜRETİM SONUCU / ÜRETİM GİRDİLERİ. (HAMMADDE, İŞGÜCÜ, MAKİNE, ENERJİ, ZAMAN, SERMAYE VERİMLİLİĞİ). VERİMLİLİK DOĞRU İŞTE, DOĞRU ZAMANDA DOĞRU YERDE, DOĞRU BİÇİMDE YAPILMALIDIR. DÖNEMLER (3 AYLIK, VB.) İTİBARİ İLE VERİMLİLİK HESAPLANMALIDIR. EĞİTİM, AR-GE, DARBOĞAZLARI GİDEREREK İYİ BİR BAKIM, OPTİMUM SÜREÇ KOŞULLARINDA ÇALIŞTIRMA, KAPASİTE ARTTIRIMI, KAPASİTENİN ETKİN KULLANIMI VERİMLİLİĞİ ARTTIRIR. VERİMLİLİK ARTIŞINDA ÇALIŞMA YÖNTEMİ DE (İŞİN YAPILIŞ BİÇİMİ, ÇALIŞANIN YAPTIĞI HAREKET, KULLANILAN ARAÇ, İŞ YERİ DÜZENİ, MALZEME HAREKETLERİ, ÜRETİM ARAÇLARININ KULLANIM TARZI, VB.) ÖNEMLİDİR.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VERİMLİLİK ARTIŞI; MALİYET AZALTARAK : ÇIKTI GİRDİ BÜYÜMEYİ BAŞARARAK : ÇIKTI DAHA SÜRATLİ ÇALIŞARAK : ÇIKTI KISINTIYA GİDEREK : ÇIKTI ETKİN ÇALIŞARAK : ÇIKTI

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR ETKİNLİK (EFFICIENCY): KAYNAK KULLANIMI. FAALİYET SONUCU AMAÇLARA NE ÖLÇÜDE ULAŞILDIĞINI ARAŞTIRMA ÇABALARIDIR. ETKİNLİK= GERÇEKLEŞTİRİLEN DURUM / AMAÇLANAN DURUM. ETKİLİLİK (INFLUENCY): HEDEFLERE ULAŞMA. ETKİLİLİK = GERÇEKLEŞEN ÇIKTI / PLANLANAN ÇIKTI. 1) Kaynak Kullanımı: etkinlik 2) Hedeflere Ulaşma: Etkililik Kötü: (-;+) Etkili fakat etkin değil bazı kaynaklar boşa gidiyor. İyi: (+;+) Etkili ve etkin hedeflere ulaşılıyor, kaynaklar iyi kullanılıyor, yüksek performans. Ne etkili ne etkin: (-;-) Hem hedefler başarılamıyor, hem de bazı kaynaklar boşa gidiyor. Etkin fakat etkili değil: (+;-) Hedeflere ulaşılamamakla beraber kaynak kullanımı iyi.

İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR KÜRESELLEŞME: MAL, FİKİR, EMEK, DÜŞÜNCE VE BİLGİNİN DÜNYA ÇAPINDA HAREKETLENMESİ. TEKNOLOJİK SEBEPLER: İLETİŞİM VE ULAŞIM OLANAKLARININ ARTMASI. SİYASİ SEBEPLER: SERBEST TİCARET İSTEĞİ. KÜLTÜR: İNSANIN BİREYSEL VE TOPLU YAŞAMINI ANLAMADA, DÜZENLEMEDE VE YAPILANDIRMADA KULLANDIĞI İNANÇLAR VE ADETLER SİSTEMİDİR. SİSTEM: BİRBİRİ İLE ANLAMLI İLİŞKİLER İÇERİSİNDE BULUNAN ELEMANLAR TOPLULUĞUDUR. YÖNETİM: BAŞKALARI ADINA İŞ GÖRDÜRMEK. YÖNETİCİ: KAR VE RİSK BAŞKASINA AİT OLMAK ÜZERE, BAŞKASININ NAM VE HESABINA ÜRETİM FAKTÖRLERİNİ BİR ARAYA GETİREN VE BUNLARI ÜRETİME YÖNLENDİREN KİŞİDİR. GİRİŞİMCİ: KENDİ NAM VE HESABINA YANİ KAR VE RİSK KENDİSİNE AİT OLMAK ÜZERE ÜRETİM FAKTÖRLERİNİ BİR ARAYA GETİREREK BUNLARI YÖNLENDİREN KİMSE. LİDER: BELLİ AMAÇLAR DOĞRULTUSUNDA KİŞİLERİN GRUPLARI HAREKETE GEÇİREN KİMSE. MOTİVASYON: BELLİ AMAÇ DOĞRULTUSUNDA KİŞİLERİN ARZU VE İSTEKLERİNİ HAREKETE GEÇİREN GÜÇ.

İŞLETME YÖNETİMİNE GİRİŞ İŞLETME KAVRAMI: İŞLETMELER; GÜNLÜK YAŞANTIMIZIN ÖNEMLİ BİR PARÇASINI OLUŞTURMAKTA, İNSAN GEREKSİNİMLERİNİN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜ KARŞILAMAKTADIR. BU İŞLETMELER ÇEŞİTLİ TÜRLERDE VE BÜYÜKLÜKTEDİR. İŞLETME; ÜRETİM FAKTÖRLERİNİ BİR ARAYA GETİREREK PAZAR İÇİN İKTİSADİ MAL VE HİZMET ÜRETEN VE/VEYA PAZARLAYAN EKONOMİK, TEKNİK VE HUKUKİ BİRİMLER OLARAK TANIMLANABİLİR. İŞLETMELER BAŞKALARININ İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK ÜZERE MAL VE HİZMET ÜRETİRLER. İŞLETMELER İKTİSADİ MAL VE HİZMET ÜRETİRLER. İKTİSADİ MAL VE HİZMETLERİN ÖZELLİĞİ, FAYDA YARATMALARI VE KIT OLMALARIDIR. İŞLETMELERİN BU ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİREBİLMELERİ ÜRETİM FAKTÖRLERİ ADI VERİLEN EMEK, DOĞA, SERMAYE VE BİLGİNİN BİR ARAYA GETİRİLMESİNE BAĞLIDIR. İŞLETMELER KAR AMAÇLI ÖRGÜTLERDİR.

İŞLETMENİN FONKSİYONLARI BİR İŞLETMEDE FARKLI NİTELİKTE FAALİYETLER GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR. BU FAALİYETLER İŞLETMENİN İÇİNDE BULUNDUĞU SEKTÖRE GÖRE FARKLILIK GÖSTERMEKTE, İŞLETMENİN BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE BAĞIMSIZ DEPARTMANLAR HALİNDE GRUPLANDIRILMAKTA VEYA GRUPLANDIRILMAMAKTADIR. GENEL ANLAMDA BİR İŞLETMEDE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK FARKLI NİTELİKTEKİ FONKSİYONLAR ŞÖYLE BELİRTİLEBİLİR: - ÜRETİM - PAZARLAMA - FİNANSMAN - İNSAN KAYNAKLARI - MUHASEBE - AR-GE - HALKLA İLİŞKİLER - YÖNETİM - TEDARİK

İŞLETMENİN FONKSİYONLARI BU FONKSİYONLARDAN; ÜRETİM, PAZARLAMA, İNSAN KAYNAKLARI VE FİNANSMAN FONKSİYONLARI İŞLETMENİN TEMEL FONKSİYONLARINI OLUŞTURMAKTADIR. YÖNETİM İSE İŞLETMENİN GENEL FONKSİYONUDUR. YÖNETİM DİĞER BÜTÜN FONKSİYONLARA YÖNELİKTİR. İŞLETMENİN BÜTÜN FONKSİYONLARININ PLANLANMASI, ÖRGÜTLENMESİ, YÖNELTİLMESİ, KOORDİNASYONU VE KONTROLÜ; DİĞER BİR İFADEYLE YÖNETİMİ SÖZ KONUSUDUR. DİĞER FONKSİYONLAR İSE İŞLETMENİN YARDIMCI FONKSİYONLARI OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR.

İŞLETMENİN ÇEVRESİ BİR ÖRGÜTÜN ÇEVRESİ, ÖRGÜTÜN PERFORMANSIN ETKİLEYEN İÇ VE DIŞ FAKTÖRLERİN TOPLAMINDAN OLUŞUR. İŞLETMENİN DIŞ ÇEVRESİ, İŞLETMENİN SINIRLARI DIŞINDA KALAN ANCAK ONUN FAALİYETLERİNİ ETKİLEYEN HER ŞEY OLARAK KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR. İŞLETMENİN YAPI VE İŞLEYİŞİNİ ETKİLEYEN ÇEVRESEL UNSURLAR YAKIN ÇEVRE VE GENEL ÇEVRE İLE BU ÇEVRELERDE YER ALAN FAKTÖRLERİN KÜRESEL BOYUTUNU İFADE EDEN KÜRESEL ÇEVRE OLARAK ÜÇ GRUPTA İNCELENEBİLİR.

İŞLETMENİN ÇEVRESİ İŞLETMENİN İÇ ÇEVRESİ ÇALIŞANLAR KURUM KÜLTÜRÜ YÖNETİM YAPI VE SİSTEMLERİ DAVRANIŞ, İLİŞKİLER VE DİNAMİKLER YAKIN ÇEVRE: TÜKETİCİLER, FİNANS KURULUŞLARI, SENDİKALAR, TEDARİKÇİLER VE RAKİPLERDEN OLUŞUR. BU KURUM VE KURULUŞLAR İŞLETMENİN FAALİYETLERİ ÜZERİNDE DOĞRUDAN ETKİLİDİRLER.

İŞLETMENİN ÇEVRESİ GENEL ÇEVRE: İŞLETMENİN FAALİYETLERİ ÜZERİNDE DOLAYLI BİR ETKİYE SAHİPTİR. BU KAPSAMDA YER ALAN FAKTÖRLER ŞUNLARDIR: -TEKNOLOJİK ÇEVRE -SOSYO-KÜLTÜREL ÇEVRE -POLİTİK ÇEVRE -YASAL ÇEVRE -EKONOMİK ÇEVRE -DOĞAL ÇEVRE -DEMOGRAFİK ÇEVRE KÜRESEL ÇEVRE: FAALİYET GÖSTERİLEN VEYA İŞBİRLİĞİ YAPILAN ÜLKELER VE BU ÜLKELERDE YER ALAN KURUM VE KURULUŞLAR.

İŞLETMENİN DIŞ ÇEVRESİ GENEL (MAKRO) ÇEVRE POLİTİK ÇEVRE YASAL ÇEVRE EKONOMİK ÇEVRE TEKNOLOJİK ÇEVRE SOSYOKÜLTÜREL ÇEVRE DEMOGRAFİK ÇEVRE YAKIN (SEKTÖR/İŞ) ÇEVRESİ RAKİPLER TEDARİKÇİLER TÜKETİCİLER SENDİKALAR FİNANS KURULUŞLARI KÜRESEL ÇEVRE FAALİYET GÖSTERİLEN YABANCI ÜLKELERDEKİ KURUM/KURULUŞLAR (TEDARİKÇİLER, TÜKETİCİLER, VB.) İŞLETMENİN İÇ ÇEVRESİ ÇALIŞANLAR KURUM KÜLTÜRÜ YÖNETİM YAPI VE SİSTEMLERİ DAVRANIŞ, İLİŞKİLER VE DİNAMİKLER ©2004 S.K.Mirze

GENEL ÇEVRE YAKIN(SEKTÖREL) ÇEVRE İŞLETME İÇİ ÇEVRE DEMOGRAFİK ULUSLARARASI ÇEVRE TEKNOLOJİK POLİTİK YASAL EKONOMİK SOSYOKÜLTÜREL RAKİPLER TEDARİKÇİLER TÜKETİCİLER ÇALIŞANLAR KURUM KÜLTÜRÜ DAVRANIŞ, İLİŞKİLER, DİNAMİKLER YÖNETİM YAPISI SİSTEMLER

DIŞ ÇEVRE: GENEL/MAKRO ÇEVRE VE SEKTÖR/İŞ ÇEVRESİ HUKUK SOSYAL YAPI SİYASİ TEKNOLOJİ EKONOMİ İŞLETME TEDARİKÇİLER İKAMELER ALICILAR MUHTEMEL RAKİPLER  YAKIN (SEKTÖR/İŞ) ÇEVRESİ

POLİTİK ÇEVRE İŞLETMENİN FAALİYETTE BULUNDUĞU ÜLKEDE, MERKEZİ VE YEREL RESMİ MAKAMLARIN VE BUNLARIN BAĞLI KURULUŞLARININ SİYASİ OTORİTESİNİ SAĞLADIĞI VE KULLANDIĞI ORTAM REJİMLER İKTİDAR-MUHALEFET İLİŞKİLERİ POLİTİK İSTİKRAR İŞ HAYATINA MÜDAHALE ÖZELLİŞTİRME EĞİLİMLERİ …. vb. YASAL ÇEVRE POLİTİK ÇEVRE UNSURLARININ SOMUT KURALLAR HALİNE DÖNÜŞMÜŞ ŞEKLİDİR. KAMU HUKUKU CEZA HUKUKU İDARE HUKUK VB. ÖZEL HUKUK MEDENİ HUKUK TİCARET HUKUKU BORÇLAR HUKUKU VB.

EKONOMİK ÇEVRE UNSURLARI: MAL VE HİZMETLERİN SINIRLI KAYNAKLARLA ÜRETİLDİĞİ, TÜKETİLDİĞİ; KAYNAKLARIN, MAL VE HİZMETLERİN, GELİRİN BÖLÜŞÜLDÜĞÜ ORTAMDIR. EKONOMİK ÇEVRE UNSURLARI: GSMH ENFLASYON VERİMLİLİK ORANLARI İŞSİZLİK ÖDEMELER DENGESİ FAİZ ORANLARI VERGİ ORANLARI MÜŞTERİLERİN GELİR, BORÇLANMA, HARCAMA GÖSTERGELERİ EKONOMİK KONJOKTÖR DEVRELERİ KRİZ DÖNEMİ CANLANMA DÖNEMİ REFAH DÖNEMİ GERİLEME DÖNEMİ

SOSYO-KÜLTÜREL ÇEVRE İNSANLARIN DEĞER YARGILARINI, TUTUM VE DAVRANIŞLARINI, KÜLTÜREL ALIŞKANLIKLARINI, YAŞAM BİÇİMLERİNİ OLUŞTURAN VE ETKİLEYEN UNSURLARIN BULUNDUĞU ÇEVREDİR. DEMOGRAFİK ÇEVRE NÜFUSUN YAPISI, ÖZELLİKLERİ, TRENDLERİ TEKNOLOJİK ÇEVRE YENİ ÜRÜNLER, SÜREÇLER, YENİ YAŞAM BİÇİMLERİ, BANKACILIK, İLETİŞİM, İŞ HAYATI, REKABET AVANTAJI, TEKNOLOJİK GELİŞMELER, DİĞER ÇEVRESEL UNSURLARDA DEĞİŞİM. KÜRESEL ÇEVRE ÜLKE DIŞINDAKİ FIRSAT VE TEHDİTLERİ BARINDIRAN POLİTİK, YASAL, EKONOMİK VE SEKTÖREL OLAYLAR VE OYUNCULARI KAPSAR. SAVAŞ OLASILIKLARI, ÜLKELER ARASI BİRLEŞME / AYRILMALAR, SERBEST TİCARET BÖLGELERİ, GÜMRÜK BİRLİĞİ ANTLAŞMALARI, ORTAK PAZAR ANTLAŞMALARI, GLOBALLEŞME EĞİLİMLERİ, AMBARGOLAR VE KOTALAR.

STRATEJİLERİ VE YETENEKLERİ ARAŞTIRILIR. YAKIN (SEKTÖR/İŞ) ÇEVRE ANALİZİ İŞLETMENİN YAKIN ÇEVRESİ; GİRDİLERİNİ TEMİN ETTİĞİ, ÜRETİM FAALİYETİNDE BULUNARAK ÜRETTİĞİ MAL VE HİZMETLERİ MÜŞTERİLERİNE SATTIĞI VE BENZER MAL ÜRETEN RAKİPLERİ İLE MÜCADELE ETTİĞİ ÇEVREDİR. 1. ANA PAZAR İNCELEMESİ PAZARIN YAPISI; FİRMA SAYISI,REKABET DURUMU, PAZARA GİRİŞ ZORLUK DERECESİ PAZARIN SINIRLARI; ÜRÜN YAPISININ ÖZELLİĞİ, COĞRAFİ KONUM … MİSYONDA YER ALIR. PAZARIN GELİŞME HIZI VE PAZAR HAYAT EVRESİ; 2. RAKİP FİRMA ANALİZİ ESAS RAKİPLER: COCA COLA-PEPSİ, KODAK-FUJİ ,NİKE-ADİDAS,ÜLKER-ETİ, İÇİM SÜT-PINAR SÜT. RAKİPLERİN MİSYONLARI, AMAÇLARI, VİZYONLARI, STRATEJİLERİ VE YETENEKLERİ ARAŞTIRILIR.

3. REKABET ANALİZİ (PORTER’IN 5 GÜÇ FAKTÖRÜ) OLASI RAKİPLERİN TEHDİDİ İKAME ÜRÜNLERİN TEHDİDİ TEDARİKÇİLERİN GÜCÜ MÜŞTERİLERİN GÜCÜ RAKİPLER ARASI REKABETİN ŞİDDETİ BEŞ GÜÇ FAKTÖRÜNE GÖRE CAZİP SEKTÖRLER: SEKTÖRE YENİ FİRMA GİRİŞLERİNİN ZOR OLDUĞU İKAME SEKTÖRLERİN ÖNEMLİ ALTERNATİF OLMADIĞI TEDARİKÇİLERİN VE MÜŞTERİLERİN PAZARLIK GÜCÜNÜN DÜŞÜK OLDUĞU RAKİPLER ARASI REKABETİN ŞİDDETLİ OLMADIĞI SEKTÖRLERDİR.

ÖRNEK: FREŞA’NIN YAKIN ÇEVRESİ İÇ ÇEVRE ENDÜSTRİ ÇEVRESİ ÖRNEK: FREŞA’NIN YAKIN ÇEVRESİ FREŞA RAKİPLER AKMİNA ANATOLİA ALICILAR BİREYLER TOPTANCILAR ZİNCİR MAĞAZA BAYİLER TEDARİKÇİLER MEYVE AROMASI ŞİŞE CAM METAL KAPAK ETİKET AMBALAJ POTANSİYEL RAKİPLER SABANCI ÜLKER COCA COLA PEPSİ SODACILAR İKAME ÜRÜNLER KOLALAR AYRAN SU SODALAR MEYVE SULARI

4. İÇ ÇEVRE ANALİZİ ÖRGÜTÜN İÇ ÇEVRESİNİN ANALİZİ İLE ÜSTÜNLÜKLERİN VE ZAYIFLIKLARIN BELİRLENMESİ MÜMKÜN OLUR. ETKİN STRATEJİ OLUŞTURMAK İÇİN YÖNETİCİ ÖRGÜTÜ TANIMAK ZORUNDADIR. İÇ ÇEVRE FAKTÖRLERİ ÖRGÜTÜN BÜNYESİNDE YER ALAN VE ÖRGÜTÜN PERFORMANSINI YAKINDAN ETKİLEYEN GÜÇLERDİR. İÇ ÇEVRE ANALİZİNİN YAPILMASI İLE ÖRGÜTÜN HEM GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKEN YÖNLERİ, HEM DE YETKİNLİKLERİ (RAKİPLERİNE KARŞI ÜSTÜN OLDUĞU ALANLAR) BELİRLENİR.

ÖRNEK İÇ ÇEVRE FAKTÖRLERİ ÖRGÜTSEL FAKTÖRLER İK FAKTÖRLERİ PAZARLAMA FAKTÖRLERİ ÜRETİM FAKTÖRLERİ FİNANSAL FAKTÖRLER *İLETİŞİM AĞI *ÖRGÜTSEL YAPI *HEDEFLER *BAŞARILAR *POLİTİKA, *KURALLAR *YÖNETİM YETENEĞİ *ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ *İNSAN KAYNAKLARI TEMİNİ *EĞİTİM PROGRAMLARI *TEŞVİK SİSTEMİ *İŞGÜCÜ DEVRİ VE *DEVAMSIZLIK *PAZAR SEGMENTİ *ÜRETİM STR. *FİYATLAMA STR. *TUTUNDURMA STR. *DAĞITIM STR. *FABRİKA FAALİYET ŞEMASI *AR-GE TEKNOLOJİ *HAMMADDE ALIMI *STOK KONTROLÜ *TAŞERON KULLANIMI *FİNANSAL DURUM *KARLILIK *FAALİYETLER *YATIRIM FIRSATLARI

5. DIŞ ÇEVRE ANALİZİ VE YARARLANILAN TEKNİKLER SWOT ANALİZİ VARSAYIM / TAHMİN SAYISAL OLMAYAN – KALİTATİF SAYISAL - KANTİTATİF YARATICI TAHMİN TEKNİKLERİ SENARYO PLANLAMASI

SWOT ANALİZİ: S : STRENGTH ORGANİZASYONUN GÜÇLÜ/ÜSTÜN OLDUĞU YÖNLERİNİN TESPİT EDİLMESİ DEMEKTİR. W :WEAKNESS ORGANİZASYONUN GÜÇSÜZ/ZAYIF OLDUĞU YÖNLERİNİN TESPİT EDİLMESİ DEMEKTİR. O :OPPORTUNİTY ORGANİZASYONUN SAHİP OLDUĞU FIRSATLARI İFADE ETMEKTEDİR. T :THREAT ORGANİZASYONUN KARŞI KARŞIYA BULUNDUĞU TEHDİT VE TEHLİKELERİ İFADE ETMEKTEDİR. FIRSATLAR ÜSTÜNLÜKLER TEHDİTLER ZAYIFLIKLAR REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ FAALİYETLERİN TERKİ

İŞLETMENİN KAYNAKLARI DIŞ ÇEVRE VE PAZAR İŞLETMENİN KAYNAKLARI STRATEJİK KARARLAR FIRSATLAR TEHDİTLER DIŞ ÇEVRE DIŞ ÇEVRE STRATEJİK KARARLAR ÜSTÜNLÜKLER ZAYIFLIKLAR

İŞLETMENİN AMAÇLARI GENEL ANLAMDA İŞLETMELERİN İKİ TÜR AMACA SAHİP OLDUKLARI SÖYLENEBİLİR: EKONOMİK AMAÇLAR SOSYAL AMAÇLAR. EKONOMİK AMAÇLAR, FAALİYETLERDEN OPTİMAL BİR KAR ELDE ETMEYE YÖNELİKKEN, SOSYAL AMAÇLAR, İŞLETMENİN FAALİYETLERİ ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN ÇIKAR VE BASKI GRUPLARININ BEKLENTİLERİYLE İLGİLİDİR.

İŞLETMENİN AMAÇLARI BAŞLICA EKONOMİK AMAÇLAR: KARLILIK BÜYÜME SÜREKLİLİK

İŞLETMENİN AMAÇLARI SOSYAL NİTELİKLİ AMAÇLAR: TÜKETİCİNİN KORUNMASI DOĞANIN VE KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI EĞİTİM VE KÜLTÜR, SANAT FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ TOPLUMSAL DEĞERLER VE İŞ AHLAKI AYRIMCILIK YAPMAMA ÇALIŞMA HAYATININ NİTELİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ