SAN MARCO KİLİSESİ
San Marco bir Bizans kilisesidir San Marco bir Bizans kilisesidir.Cumhuriyetin devlet kilisesi olan kilise 1063 ve 1073 yılları arasında Avrupa ve Bizans karışımı bir tarzda inşa edilmiştir.Rönesans döneminde ve 17.yy da bazı değişiklikler yapılmış olan kilisenin süslemeleri olağanüstü derecede bol ve harikuladedir.
Zemini eğimli ve düzensizdir. Batı ucunda alçak bir narteks vardır Zemini eğimli ve düzensizdir.Batı ucunda alçak bir narteks vardır.Mozaikle kaplıdır ve kubbesinde pencereler açılmıştır.Merkezi kubbe 12,6cm çapındadır.Büyük payeler vardır.Kesişme yerindeki masif payeler kemerlerle açılmıştır.
Kiliseye eklenen narteks ve vaftizhane planı dikdörtgenleştirir Kiliseye eklenen narteks ve vaftizhane planı dikdörtgenleştirir.Absid giriş ekseni üstündeki bir nişin içindedir.Kilisenin duvarları tamamen renkli mermerlerle,tonoz ve kubbeler parlak mermer ve cam mozaiklerle kaplıdır.
Kilise, Bizans mimarisinde bir dönem sıkça uygulanan Yunan haçı planındadır.Dört eşit kolun herbiri bir koridor ve kolların kesişiminde oluşmuş bir orta açıklık planın esasını oluşturur.Her kol ve orta açıklık birer kubbe ile örtülüdür.Kubbeler pandantifler yardımıyla ayaklara ve sütunlara otururlar.
Yapının içinde kubbe içleri, pandantifler, kemer ve tonozlar dışta ise ön cephede yer alan kemer alınlıkları mozaikler tekniği ile resimlenmiştir. Zengin süslemeleri ve tavanındaki mozaiklerin altın tozundan yapılmış olması nedeniyle ‘Altın Kilise’ denilmektedir.
Meydana adını veren kilisede ise haçlı seferleri sırasında İstanbul’dan çalınan bronz atların kopyaları sergileniyor. Mimarlar Bizans’ın şark tarzını kullanmış kubbeleri ve mozaikleri ile tamamen eski İstanbul hatta cami havası hissedilir.
Ön cephede bulunan beş yarım daire şeklindeki bölümün herbirinde şehrin tarihi ile ilgili freskler yer alıyor.Biride Osmanlı sultanlarını gösteriyor. Kilisenin tam karşısında da kırmızı kare prizma şeklindeki tepesi üçgen çan veya gözetleme kulesi yer alıyor.
SAN MARCO MEYDANI
Venedik’in ana meydanı yani merkezidir. Tüm önemli ofisler burada ve 19. yy dan bu yana başpiskoposluk da burada bulunuyor.Venedik festivalleri burada düzenleniyor. Meydan uzunluğu 175 metre genişliği 82 metredir.Meydanın geçmişi 9.yy dayanmaktadır.O zamanlar meydan düklerin aldıkları kararları açıkladıkları kilisenin önündeki küçük bir alandı.
12. ve 13. yy da yapılan değişiklikler sonrası şehrin dini ve siyasi merkezi haline gelmiş. Meydanda taklar kurulmuş. Cenevizlilere veya Osmanlılara karşı zafer kazanmış komutanlar savaştan döndüklerinde kilisenin önünde onların şerefine törenler düzenlermiş.
Meydan günümüzde bir uygarlık merkezi olmayı sürdürmektedir Meydan günümüzde bir uygarlık merkezi olmayı sürdürmektedir.Napoleon’un San Marco Meydanı için “Avrupa’nın Salonu” dediği söylenir. Dünya’da bu kadar zarif orantılara sahip,üç tarafı revaklı muhteşem heykellerle çevrelenmiş trafiğe tamamen kapalı başka bir meydan yoktur.
Meydan aslında yamuk şeklindedir Meydan aslında yamuk şeklindedir.Dzensiz döşenmiş meydan zemini kiliseye doğru hafif eğimlidir. Girişte iki granit sütun vardır. Bunlar 1125 yılında Doğu’dan çalınıp kaçırılarak getirilmiştir.1172 yılında buraya yerleştirilmiştir Sütunların arasındaki alan 15.yy dan 18.yy ın ortalarına kadar suçluların idam edildiği bir meydan olarak kullanılmıştır.
GEÇ BİZANS MİMARLIĞI Bu çağda haçlı ordusu kenti tahrip ederek 1204-1261 yılları arasında Bizans’ta bir Latin devleti kurdu.Paleologlar ülkeyü yeniden ele geçirdiklerinde, Bizans çok fakirleşmişti , buna rağmen yoğun bie imar faaliyetine girişildi. Yunan haçı şeklinde muhafaza ediliyordu, fakat çizgiler incelmiş mimariye dikey elemanlar hakim olmuştu.
Dış cephe süslemesine herzamandan fazla önem verilerek , motifli tuğla tezyinat , sağır kemerler, kıvrımlı ve yüksek kubbe kasnaklarıyla binaların dış görüntüsüne hareket sağlandı. Naos ve Bema bölümleri önem kazanmıştı.Naostaki kubbe 4 kemer üstünde yükseltilmiş bu orta mekanı 3 tarafından at nalı gibi çeviren basık tonozlu bir dehliz meydana getirilmiştir.
Dehlizler ikişer sütunla orta mekandan ayrılırlar Dehlizler ikişer sütunla orta mekandan ayrılırlar.Naos abside doğru uzanır.Dışarıdan orta bölüm kübik bir kule gibi yükselir,yüksek kasnaklı ,zengin tuğla tezyinatlı kubbe bunun üstündedir.
BİZANS KENTİ Bugun bizans dediğimiz uygarlık Roma İmparatorluğu’nun varlığını Doğu topraklarında Hristiyanlaşarak sürdürmesinden ibarettir. M.E 7.yy da Yunanlılar tarafından kurulan Bizans kenti Sarayburnu’yla Gülhane Parkı arasındaki alanı kaplıyordu.
Daha sonra ikinci üçüncü ve son olarak dördüncü surlar yapılarak kara surları haliçten marmaraya kadar uzanmıştır.6.5 km uzunluğundadır. 5 kalınlıktaki surda 96tane dörtgen veya sekizgen 12m yüksekliğinde kule bu surların önünde kuleli ve daha alçak bir sur vardır.
Hipodrom Bizansın en önemli anıtlarındandı.Burada araba yarışları yapılıyordu.150.000kişi alan Hipodrom’da 40 tane oturma sırası vardı.İmparator locasına saraydan bir geçit yapılmıştı.Spinanın ortasında ünlü atletlerin koşu hayvanlarının heykelleri ve dikili taşlar yerleştirilmişti.
Çemberlitaş Büyük Konstantin tarafından Roma’dan getirildi.Üstünde İmparatorun altın yaldızlı bir heykeli vardı. Bizans sanatı tüccarlar tarafından Yunanistan Sırbistan Rusya Anadolu Kuzey Afrika ve Venedik’e kadar yayıldı.Fakat üslup bölgesel geleneklerin etkisinde kaldığı için Türkiye İtalya Yunanistan Makedonya Ermenistan Suriye Rusya ve Fransa’da değişiklikler yapıldı.