TÜRKLERİN VE MOĞOLLARIN ESKİ DİNİ F.ZEHRA EVCİMİK
Tengri inancında iki türlü adak vardır; kanlı ve kansız adaklar. Kanlı adaklar:En çok makbule geçtiğine inanılan adak hayvanları beyaz atlardır. Atların dışında koyun, keçi ve sığır da kurban edilir. Kansız adaklar:Kansız adak olarak özel seçilmiş çeşitli gıda malzemeleri, içki, tütün, silah, ev eşyaları ve at yarışları ile güreş gibi farklı şeyler kullanılırmış. Örneğin gök gürüldediğinde bir tas kımız, yoğurt ya da ayran ile üç kez çadırın etrafında dolanılır. Yıldırımın düştüğü noktada gençler Tengrinin hoşnutluğunu tekrar kazanmak için güreşler ederler. Bu gelenek günümüze kadar tüm Sibirya’da ve özellikle Moğolistan’da yaygındır.
Tengri İnancında Din Adamları Tengricilik’te Kam (Şaman) kutsal sadece ruhlar ile iletişim kurabildiği için toplum ona saygı gösterir. Kam’ın en önemli görevleri bozulan dengeyi tekrar yerine getirmek ve hastaları iyileştirmektir. İnsanlar günlük ibadetleri için bir kam’a ihtiyaçları yoktur. Bazı kamlar daha güçlü ruhlar ile iletişim kurabilir ve diğer kamlardan daha güçlü olur. Ak- ve Kara kamlar vardır. Ak kamlar gök’e bağlı ruhlar ile iletişim kurar, kara kamlar ise yere ve yeraltı alemine bağlı ruhlar ile. Kamların giysilerine Manyak denir. Kam’ın manyağına asılı bir sürü kendisine güç veren, ya da kendisini kötü ruhlara karşı koruyan eşyalar vardır.
Doğaya saygı, çevreyi koruma, ihtiyaçtan fazlasını tüketmeme veya şaman dininde hâkim-sahipleri incitmeme endişesi, oldukça iyi bilinen birçok töre ve geleneğin kaynağını oluşturur Cengiz Han döneminde yasak altında yasalaştırılmışlardır. Türklerde de Moğollarda da liderlerin sözleri kanun sayılır ve dinsel bir bağlantısının olduğu görülüyor.
Ateşinde kutsal sayıldığı Moğollarda ve Türklerde ortak olduğu görülüyor. Her şeyin ateşle arındırıldığına inanıyorlar. Dolayısıyla elçilerin veya prenslerin veya diğer herhangi bir yabancı kişinin gelmesi halinde, bu kişilerin ve getirdikleri hediyelerin tehlikeli olması, büyü yapmaları, zehir getirmeleri veya herhangi bir kötülük yapmaları olasılığına karşı arınmalarını sağlamak için ateş arasından geçerlermiş.
Aldatma veya zina suçu ise çok büyük suçlardan sayılmakta ve cezası çok ağır olmaktadır.Bu suçu işleyen kişiler bir ağaca bağlanmakta ve ağaçla birlikte kesilmektedir.Ağacın kesilmesi aldatılan kişinin acılarını simgelemektedir.
Kan kardeşliği ise her iki millette de ortak görülmektedir Kan kardeşliği ise her iki millette de ortak görülmektedir.Kan kardeşi olacak insanlar bileklerini keser ve bileklerini birleştirirlermiş .Bu kan kardeşliğiyle beraber, bu insanlar birbirlerine kardeş diye hitap ederlermiş.Bu gelenek günümüzde de hala hükmünü sürdürmektedir.