Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
NEREDE VE NASIL YAŞIYORUZ
Advertisements

NEREDE VE NASIL YAŞIYORUZ
DOĞAL KAYNAKLAR VE İNSAN
ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR EKONOMİSİ
NECDET YILMAZ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ 2008 ISPARTA
TURİZMİN GELİŞMESİNE ETKİ EDEN UNSURLAR
Türkiye’de kentleşme.
Nerede, Nasıl Yaşıyoruz?
TÜRKİYE’DE KIR YERLEŞMELERİ
2. Türkiye’de İçgöç Süreci ve Kentteki Sorunları.
Buharla Çalışan Su Pompaları
TOPLUMSAL YAPIYI OLUŞTURAN ÖĞELER
Farklı Sistemlerde Kentleşme ve Kentleşme Politikası
SAĞLIKSIZ KENTLEŞME (ÇARPIK KENTLEŞME)
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER Hazırlayan BARIŞ KIRCALI ÖZEL MERVE KOLEJİ.
Sanayi kentleri ve gelişimi
SAĞLIKLI YAŞLANMA: SOSYAL BİR OLGU
Uygarlık nedir? Uygarlık ve Çağdaşlık Bilgilendirme
COĞRAFYA İÇERİSİNDEKİ YERİ
Anadolu Uygarlıkları Lidyalılar.
SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI.
Farklı Sistemlerde Kentleşme ve Kentleşme Politikası
KENT SINIFLANDIRILMALARI
KIRSAL SOSYOLOJİ. KIRSAL SOSYOLOJİ “Kırsal Alanda Yaşayan Her İnsan Geçimini Tarımsal Faaliyet İle Sağlar” “Geçimini Tarımsal Faaliyetlerden Elde Ettiği.
TOPLUMSAL DEĞİŞME NEDİR? Toplumsal değişme, toplumsal yapının, kurumların, toplumsal ilişkiler ağının, davranış kalıplarının, toplumsal norm ve değerlerin.
KENT TARİHİ VE KENTLEŞME
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
KONU:TÜRKİYE’DE NÜFUS
DERS-2: Milli Güvenlik Stratejimiz
NÜFUSUN GELİŞİMİ DAĞILIŞI ve NİTELİKLERİ
Terakki Vakfı Özel Şişli Terakki Lisesi Sosyal Bilimler Bölümü
ÇEVRE SORUNLARI VE POLİTİKASI
Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi İİBF
EKONOMİK FAALİYET ALANI (SEKTÖR):
DİN ANLAYIŞINDAKİ YORUM FARKLILIKLARININ SEBEPLERİ
TARİHSEL SÜREÇTE ŞEHİRLER
Zaman içinde bilim.
SANAYİ DEVRİMİ Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi, Avrupa'da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinelerin.
ANADOLU UYGARLIKLARI.
Sosyal Bilgiler TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖZELLİKLERİ.
Dönemlere Ayrılma Her dönüm noktası, hem yeni bir gelişmenin başlangıç noktası, hem de bir önceki gelişmenin doruk noktası olmaktadır.
YERLEŞME TİPLERİ,KÖYALTI YERLEŞMELER,DAĞINIK VE TOPLU YERLEŞME
NÜFUS : Belli bir yerde yaşayan insan sayısına denir.
Karanlık çağ İlk çağ Orta çağ Yakın çağ
DÜNYADA NÜFUSUN ALANSAL DAĞILIŞI
SANAT TARİHİ.
ŞEHİRLER VE KENTSEL ALANLAR
ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ 2.KONU: UYGARLIKLAR
KENTSEL SİYASET-2. KENTSEL SİYASET-2 Kentsel Siyaset-4 Doç.Dr. Ahmet MUTLU.
KENTSEL SİYASET-5. KENTSEL SİYASET-5 Kentsel Siyaset-5 Doç.Dr. Ahmet MUTLU.
NÜFUS ÖZELLİKLERİ VE NÜFUSUN ÖNEMİ
Kalkolitik Çağ Neolitik Çağ’ın sonuna doğru ölülerin evlerin tabanına gömülmesi adeti ortadan kalkmış ve ölüler yerleşim yerlerinin dışına gömülmeye başlanmıştır.
KENTSEL SİYASET. KENTSEL SİYASET Kentsel Siyaset Doç.Dr. Ahmet MUTLU.
KIRSAL KALKINMA ve ÖRNEK PROJELER
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER TA®İH NOTLA®I.
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER Hazırlayan BARIŞ KIRCALI ÖZEL MERVE KOLEJİ.
ÜLKEMİZDE EKONOMİK FAALİYETLER
ÜLKEMİZDE NÜFUS / Nüfusumuzun Özellikleri
Kırsal sosyoloji ve çalışma alanları-görevleri Prof. Dr
Kırsal Alanları Kentlerden Ayıran Farklılıklar Prof. Dr
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ
Toplum ve Toplumsal Yapı
SOSYAL YAPI İlin Türkiye'deki konumu Edirne haritası Çalışma alanı
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
TOPLUMSAL BİR BİLİM OLARAK SOSYOLOJİ
Rönesans. Rönesans "yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir. 15. yüzyılda başlayan bu süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı. Bu yenilikte,
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
İş ve Meslek Sosyolojisi
Sunum transkripti:

Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi ahmet.mutlu@omu.edu.tr KENT VE KENTLEŞME Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi ahmet.mutlu@omu.edu.tr

Kent Evrensel olarak geçerli bir kent tanımı yoktur. Kent, farklı coğrafyalarda farklı biçimlerde gelişmiştir. Kent tanımını zorlaştıran noktalardan birisi de “kent” ile “köy”ün her zaman birbirinden kesin biçimde ayrılamamasıdır. Dolayısıyla kentin ne olduğunu anlamaya yönelik tek bir tanım yerine çok ve çeşitli tanımlar yapılabilir.

Kent tanımları MAUNIER: “nüfusuna oranla coğrafi temeli dar olan ve aileler, meslek grupları, sosyal sınıflar, mezhepler, vs. gibi çeşitli heterojen grupları içine alan karmaşık bir yerleşme grubu». SPENGLER: “toprağa meydan okuyan, dış hatları itibariyle doğayla çelişen, bütün tabiatı inkâr eden, tabiattan daha başka, daha yüksek bir şey olmayı talep eden»dir. LE CORBUSIER : “Kent, doğaya insan tarafından el konulmasıdır.» HUOT: “insanların birbirleriyle buluştukları, malların değiş tokuş edildiği ve fikirlerin yayıldığı bir ilişkiler ve kararlar merkezidir.»

Kent tanımları KELEŞ: “sürekli toplumsal gelişme içinde bulunan ve toplumun, yerleşme, barınma, gidiş-geliş, çalışma, dinlenme, eğlenme gibi gereksinimlerinin karşılandığı, pek az kimsenin tarımsal uğraşılarda bulunduğu, köylere bakarak nüfus yönünden daha yoğun olan ve küçük komşuluk birimlerinden oluşan yerleşme birimleridir.» Ülkemizde kent kavramının farklı yasalarda, farklı ölçütlere göre belirlendiği görülür. DİE: "il ve ilçe merkezlerinin belediye sınırları içerisinde kalan alan" . 442 Sayılı Köy Kanunu: "Vilayet ve kaza merkezlerinde nüfusları ne olursa olsun belediye kurulması mecburidir«. DPT: 20.000 kişinin yaşadığı yerleri kent olarak kabul edilir.

Kent Sınıflandırmaları Kentler, işlevsel, demografik, fiziki sınırları, morfolojik yapıları geçirdikleri kronolojik safhalar açısından sınıflandırılırlar.

İşlevsel Bakımdan Kentler İşlevsel olarak kentler, o kentteki hâkim faaliyet tarzına göre sınıflandırılır. Bir kentte hâkim ekonomik faaliyet ticaret ise “ticaret kenti” Turizm ise “turizm kenti” Sanayi ise “sanayi kenti”dir. Coğrafi açıdan kentlerin sınıflandırılmasında kapladıkları coğrafi alanlar esastır. küçük,/dar kentler büyük/geniş kentler Nüfus büyüklüklerine göre yapılan sınıflandırmada; büyük (ana) ölçekli kentler orta ölçekli kentler küçük ölçekli kentler

Demografik Bakımdan Kentler Kentlerin sadece nüfus miktarları dikkate alınarak gruplandırılmaları günümüzde çok önemli değildir. Çünkü kentler ekonomik, sosyal ve kültürel fonksiyonları dolayısıyla önem kazanmaktadırlar.

Fiziksel Bakımdan Kentler Kapladıkları fiziki alanın genişliği dikkate alınarak yapılan sınıflandırmadır. Lakin, geniş bir sahaya yayılmış bulunması her zaman kentin "büyük ölçekli" olduğunu göstermez. Gelişen inşaat teknolojisi ve "dikey büyüme" de büyük ölçekliği sağlayabilir.

Biçimsel Bakımdan Kentler Kentler, yerleşme alanının biçimine göre gruplanabilir: Dairevi şekle sahip kentler Şerit şekline sahip kentler Parçalı şekle sahip kentler Çok merkezli şekle sahip kentler

Kronoloji Bakımından Kentler Kentleri, kentleşmenin kronolojik evreleri açısından gruplanır: Tarih öncesi (Prehistorya) devir kentleri Klasik devir kentleri Roma kentleri Orta Çağ başındaki kentler Modern kentler

Biyolojik nitelikleri bakımından kentler Kentlerin biyolojik varlıklar gibi geliştiğini düşünenlere göre; ● Eopolis: Kent topluluğundan önceki köy topluluğunun oluşması. ● Polis: Belirli bir üretim sektörünün/sanayi kolunun ve örgütlenmenin bulunduğu yerleşme alanları. ● Metropolis: Bazı küçük kentlerin ve diğer yerleşme alanlarının birleşmesiyle ortaya çıkan büyük kentler. ● Megalopolis: Metropolis şeklinde gelişen büyük kentin fiziki sınırlar açısından genişleyerek sosyo-ekonomik ve kültürel etkilerini ülke sınırları dışına kadar götürebilen kentler. ● Tyrannopolis: Genel olarak büyümekle birlikte, ekonomik ve ticari hayatında,sosyo-kültürel işlevlerinde gerileme başlamış olan kentler. ● Nekropolis: Her bakımdan çöküş içerisindedir ve harabe haline gelmiş olan kentler.

Kentleşme Kentleşme, her şeyden önce kentin ortaya çıkmasıyla başlamış bir süreçtir. Kentleşme; sayısal olarak kentlerin artışı ile kentte yaşayan insan sayısındaki artıştır. Kentleşme, dönemlere göre farklı tanımlanabilmiştir. 1960’lı yıllarda yapılan kentleşme tanımı daha çok “demografik” niteliklidir. Günümüzde demografik nitelikli tanım “dar anlamda kentleşme” iken, Geniş anlamda kentleşmenin demografinin yanı sıra ekonomik ve toplumsal yapıdaki gelişmeleri de kapsadığı ileri sürülür.

Kentleşme Kentleşme farklı biçimlerde tanımlanabilmektedir: Kentleşme: “kır-kent nüfus oranının kentler lehine değişmesi… ekonominin gereklerinin biçimlendirdiği şekillerde gelişen bir toplumsal ve mekânsal dönüşümün ana adı”. Kentleşme (kapsayıcı tanım): “temelinde kırdan kente göç bulunan ve bu göçle kır-kent nüfusu dengesinin kentler lehine değiştiği, buna bağlı olarak kent sayısının ve büyüklüğünün arttığı ve bireyler üzerinde kente özgü davranış değişliklerine yol açabilme potansiyeli taşıyan bir değişim süreci”.

Kent Tarihi Kentlerin Doğuşu İlk kentlerin ortaya çıkışı; tarımsal üretim sistemli tarımsal teknik ve sulama düzeni maden devri Öncül kentler M.Ö. 6.000 yıllarında, Yetkin kentler MÖ 4.000-3.000 yıllarında ilk kentler Nil, Fırat-Dicle ve İndüs nehirleri civarlarında.

Kentlerin Doğuşu Kentin varlık koşullarını hazırlayan (neolitik çağ) teknoloji ve icatlar: tekerlek, dingil, pulluk, metalürji, toprağın işlenmesi hayvanların evcilleştirilmesi gibi Bu teknoloji ve buluşlar, kentte yoğunlaşmayı sağlamıştır.

İlk kentler nasıl ortaya çıktı? FRANKFORT: “dinsel ve ekonomik teşkilatlanma» kuramı. CARTER’ın kuramı; • Hidrolik (sulu tarıma dayalı) toplum, • Artı Ürün, • Ticaret, • Savunma, • Dinsel inançlar. • SJOBERG’in kuramI; Uygun ekolojik taban Göreli olarak gelişmiş bir teknoloji Sosyal örgütlenme. HARVEY: “artı ürün” üretiminin coğrafi olarak yoğunlaşmasıyla.

İlk kentler nasıl ortaya çıktı? MUMFORD, “kent, neolitik çağ kültürüyle ondan daha eski Paleolitik çağ kültürünün birleşmesinin en önemli meyvesidir”. CHILDE; Neolitik dönemin sonunda ortaya çıkmasından hareketle, kentlerin ortaya çıkışını “Kent Devrimi” olarak niteler.

İlk kentler İlk kent toplulukları Nil nehri vadisiyle, Fırat-Dicle nehirleri arasındaki vadilerde, İndüs Nehri Civarında, Hwang Ho Nehri civarı Akdeniz kıyılarında kurulmaya başlamış Doğu ve Batı yönlerinde olmak üzere iki yönlü bir gelişme göstermiştir. Belirgin ilk kentler: Ur, Eridu, Nippur, Uruk, Teb, Heliopolis, Memfis, Babil, Ninova ve Fenike.

İlk kentler İlk kentlerin nüfusu; 2.000 ile 20.000 arasında. Eski bir kentin normal nüfusu 5.000 kadar. M.Ö. 6. yüzyılda Babil 350.000; MÖ yy. Syracuse 400.000 nüfuslu. İlk kentlerin yüz ölçümü; bir yerden bir yere kolayca yürünebilecek veya bir uçtan diğer uca sesin kolayca ulaşabileceği bir mesafe kadar. Ur antik kenti 890.000 m2 Uruk’un surları 3 km2’yi kuşatmakta, Ninova 7.300.000 m2’yi Babil’in etrafı 18 km’lik surla çevrili.

Kentlerin Gelişmesi Batı dünyasında gerçek anlamıyla kent, Antik Yunan kültürüyle ortaya çıkmıştır. Atina, Korent, Isparta, Siraküza ve Miletos gibi kentler, hem askeri, ticari, politik ve idari birimlerdir. Yunan Uygarlığının çöküşü sonrası bu miras üzerine ilk çağın en büyük ve görkemli kenti Roma’yı kurulmuştur. Ayrıca Roma İmparatorluğu döneminde Avrupa’nın başka yerlerinde, özellikle ticari nitelikli önemli kentler kurulmuştur. Fakat Roma İmparatorluğu’nun görkemli pek çok kenti, Germen ve Hun saldırıları sonucunda yok olmuş ya da küçük kasaba/köylere dönüşmüşlerdir.

Kentlerin Gelişmesi Orta Çağ’da/feodalizm döneminde kentler, daha ziyade “kale kentler” olup, niteliği sosyal, ekonomik ya da yasal anlamda kent yoktur. Bu dönemde Akdeniz’i çevreleyen bölgelerde İslam kentlerinde yükseliş başlamıştır. 10. yüzyılda ticaretin gelişmesiyle Avrupa’da kent yeniden önem kazanmaya başlamıştır.

Kentlerin Gelişmesi Ticaretin gelişmesi ve önem kazanması sonucu, 11. yüzyıldan itibaren Akdeniz kıyılarından başlamak üzere, Avrupa’da kent yaşamı yeniden canlanmaya başlamıştır Floransa, Venedik ve Cenova gibi ticarete elverişli kentler gelişimi Rusya’da da Baltık Denizi’nden Karadeniz’e giden ticaret yolu üzerinde; Kiev, Novgorod, Moskova ticaret kentleri Orta Çağ sonunda Avrupa’da kentin gelişmesinde temel belirleyici faktör: “ticaret ve zanaat”. Tüccarların sürekli olarak nüfuzu sonucu «charte (berat)»larla komün geleneği başlamış ve özgür kentler kurulmuştur.

Kentlerin Gelişmesi 18. yüzyılın sonlarında Avrupa’da Fransız Devrimi ve özellikle “Endüstri Devrimi” ile kentlerin asıl gelişmesi gerçekleşmiştir. Endüstri Devrimi’yle kentler, büyük endüstri merkezleri haline dönüşmüş, kırsaldan kente doğru göçler hızlanmış hızlı bir kentleşme ile büyük kent tipleri (metropol) ortaya çıkmıştır. 19. ve 20. yüzyılları kent ve kentleşme çağı; kent ise “Modern Çağ Kenti”, “20. Yüzyıl Kenti”, “Sanayi Sonrası Kent” olmuştur.

“Modern Çağ Kenti”, Bu kent, 19. yüzyılın ürünü olan endüstri kentidir. “Kale-kent” ortadan kalkmıştır. Savunma sadece bir kentin değil, bütün bir ülkenin savunmasına yönelik olmuştur. Kentle kır arasında ve kentteki sosyal tabakalar arasında ayrım kalktı; evrensel oy hakkı ve eşit siyasal haklar. Siyasi olarak kentler sadece yerel özerkliği olan birer idari merkez durumundadır. Egemenlik hakkı yoktur. Modern kentte sınıf yapısında hukuki eşitlik söz konusudur. (Ancak, grup prestiji, statü ve ekonomik koşullardan kaynaklanan farklılıklar vardır ve bunlar gerilim yaratma potansiyeline sahiptirler.)

Sanayi Kenti SJOBERG’in en önemli kentsel çözümlemesi sanayi kenti üzerinedir. Sanayileşmiş ülke kentleri “sanayi kenti” ve sanayileşmemiş ülke kentleri “sanayi öncesi kent”. Ayrımda belirleyici faktörler: teknoloji kullanılan enerji türü (organik-mekanik enerji) ekonomik eylemlerin örgütlenme biçimi sosyal kontrol Merkezin işlevi (SÖ=idari+dini+Pazar+değişim merkezi; SS=sanayi ve ticaret merkezi) Sanayi kentinin ekonomik yapısı çok gelişmiştir. Etkili bir örgütlenme, rasyonel çalışma koşulları ve standardizasyon esastır. Gelişmiş teknolojiye bağlı olarak elde edilen artı üretim, yarı üretici ve üretici olmayan grupları yaşatmaya yeterlidir.

Metropolitan Kent Metropolitan alan: Bir büyük kent ile merkezle aralarında sosyo-ekonomik ilişkiler olan kent yerleşmelerinin oluşturdukları bir bütün. MK, geleneksel kentte olduğunun aksine sınırları belli olmayıp, kendilerine özgü nitelik taşır. Metropolitan alan sorunları, geleneksel kent anlayışına uygun yönetsel yapılar, teknik ve ekonomik olanaklar ile çözülemeyecek niteliktedir. Metropolitan alanlar, geleneksel kent yapısından toplam nüfusu itibariyle ve merkez kentin belli eşiklerin üstünde olan nüfusu ile farklılıklar gösterir.

Türkiye’de Kentleşme Osmanlı İmparatorluğu Dönemi: Cumhuriyet Dönemi Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki kentleşmeden söz etmek çok olanaklı değildir. kentsel gelişme ve yeniliklerin İstanbul merkezli Cumhuriyet Dönemi Cumhuriyet döneminde kır/kent oranı %75-%25 biçimindedir. Cumhuriyet döneminde kentleşmenin 1950’lerden sonra ivme kazanmıştır. Söz konusu ivme 1980’li daha da artmıştır. 2008 yılından sonra kent nüfusunun toplam nüfus içindeki oranının %75 olmuştur.

Türkiye’de Kentleşme Yıl Kır Kent Kır (%) Kent (%) 1927 10.342.391 3.305.879 75,8 24,2 1935 12.355.376 3.802.642 76,5 23,5 1940 13.474.701 4.346.249 75,6 24,4 1945 14.103.072 4.687.102 75,1 24,9 1950 15.702.851 5.244.337 75,0 25,0 1955 17.137.420 6.927.343 71,2 28,8 1960 18.895.089 8.859.731 68,1 31,9 1965 20.585.604 10.805.817 65,6 34,4 1970 21.914.075 13.691.101 61,5 38,5 1975 23.478.651 16.869.068 58,2 41,8 1980 25.091.950 19.645.007 56,1 43,7 1985 23.798.701 26.865.757 47,0 53,0 1990 23.146.684 33.326.351 41,0 59,0 2000 23.797.653 44.006.274 35,1 64,9 2010 17.500.632 56.222.356 23,7 76,2 2012 17.178.953 58.448.431 22,7 77,2

1950’lerden sonra kent sayısı ve nüfusu artmıştır   1945 1965 2000 Kent Sayısı Nüfus (%) 10.000- 20.000 62 23,2 79 11,6 273 7,0 20.001-50.000 30 30,6 68 22,6 182 10,8 50.001-100.000 6 9,4 16 12,6 83 10,9 100.001-500.000 4 38,5 14 53,2 96 41,3 500.001+ - 10 12,2

kentleşme süreci yükselen bir eğilime sahiptir   Sayım Yılı Ülke Nüfusu Kentsel Nüfus 1927 13.648.270 3.305.879 1950 20.947.188 5.244.337 1960 27.754.820 8.885.731 1970 35.605.176 13.691.101 1980 44.736.957 19.645.007 1985 50.664.458 26.865.757 1990 56.473.035 33.326.351 2000 67.803.927 44.000.274 2007 70.586.256 49.747.859 2008 71.517.100 53.611.723 2009 72.561.312 54.807.219 2010 73.722.988 56.222.356 2012 75.627.384 58.448.431

Teşekkür ederim. Doç.Dr. Ahmet MUTLU ahmet.mutlu@omu.edu.tr