Benzodiazepinlerin 5 Temel Farmakolojik Etkisi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Hipoglisemi Dr. E. Nazlı Gönç.
Advertisements

OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ)
Depresyonun ele alınması
HİPNOSEDATİF İLAÇLAR II: BARBİTÜRATLAR VE DİĞERLERİ
DİYABET (Şeker Hastalığı) ve BESLENME
HİPOKSİ VE HİPERVENTİLASYON
Damar dışı nedenlerle bacak-ayak şişliği
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
T.Ü.T.F Aile Hekimliği AD Araş. Gör. Dr. Dilek YETİM Aralık 2006
METOKLOPRAMİD KULLANIMINA BAĞLI GELİŞEN AKUT DİSTONİ: İKİ OLGU SUNUMU
HIZLI SERİ ENTÜBASYON Dr. Kıvanç Sakarya.
ANTİBİYOTİK KOMBİNASYONLARI
Fluoksetin Majör depresif bozukluk Obsesif kompulsif bozukluk
DOLAŞIM SİSTEMİ İLAÇLARI
PSİKİYATRİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR
KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ
ADIYAMAN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ RUH SAĞLIĞI VE SOSYAL HASTALIKLAR ŞUBESİ
EPİLEPSİ.
Acil Serviste Geriatrik Hastaya Yaklaşım
Gabapentin.
HİPNOSEDATİF İLAÇLAR 1. Benzodiazepinler 2. Barbitüratlar.
Antidepresanların klinik kullanımı
TİK BOZUKLUKLARI.
Kanserli hasta ve iletişim becerileri
Yönetimde stres kaynakları
RİTİM BOZUKLUKLARI.
ULUSAL DİYABET KONGRESİ KONSENSUS GRUBU
İlaçlar Tedavi edici ilaçlar
UYKU BOZUKLUKLARI UZM. DR. CAHİT ÖZER KASIM 2000.
EPİLEPSİ.
DSM-IV tanı ölçütlerine göre Major Depresyon
RİTİM BOZUKLUKLARI.
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
ANTİDEPRESAN İLAÇ ÇEŞİTLERİ
ALKOL YOKSUNLUĞU Doç. Dr. Duran Çakmak.
ALKOLLER Alkoller SSSde genel depresyona neden olurlar
ANTİDOTLAR Akut zehirlenmelere neden olan kimyasal etkenlerin ancak bazılarına karşı spesifik antidot vardır. 4 ana grupta sınıflandırılabilirler 1) kimyasal.
PARKiNSON tremor, kas rijidetisi (kas sertleşmesi),
MADDE BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİ Dr. Serdar Nurmedov
HAZIRLAYAN SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI
UÇUCU MADDE BAĞIMLILIĞI Dr. Mustafa Babacan Ocak 2013
PREANESTEZİK MEDİKASYON
MADDE YOKSUNLUĞU Doç. Dr. Duran Çakmak.
Delirium ve Status Epileptikus
TÜRKİYE’ DE YAŞLI İNTİHARLARI. Yapılan son sayımda elde edilen verilere göre Türkiye’ de 70 milyon 586 bin 256 kişi yaşamakta ve bunların % 7.1’ i 65.
Farmakodinami.
SOLUNUM SİSTEMİ İLAÇLARI
KTÜ FARABİ HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ A.D DR. SELMAN DEMİRCİ
PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ
MADDE BAĞIMLILIĞI.
ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR Hemş. Özlem KAYNAK Hemş. Fatma ÜNLÜ
PSİKOTERAPİ.
KONVULZİYON GEÇİREN HASTAYA MÜDAHALE Hemş. Rukiye AKDENİZ Hemş
Anksiyete ve depresyonla karışan durumlar Prof. Dr. Kültegin Ögel Acıbadem Üniversitesi
Tik bozukluğu. Tik bozukluğu nedir? Tikler ani ve tekrarlayıcı kas kasılmaları sonucu yarı istemli bir şekilde ortaya çıkan hareket ve sesler olarak tanımlanabilir.
İV. DESTEK TEDAVi KULLANIMI: “ Pratik ipuçları ile” Hemşire pratiği: YATAKBAŞI İV. DESTEK TEDAVi KULLANIMI: Vazoaktif ilaçlar “ Pratik ipuçları ile” Prof.
YAŞLILIKTA DEPRESYON ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
MADDE BAĞIMLILIĞI ŞEHİT RAMAZAN OKUR ORTAOKULU Rehberlik Servisi.
Acil Serviste Geriatrik Hastaya Yaklaşım
HAZIRLAYAN MİRAC ULUDAĞ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI.
Yrd. Doç. DR. Tülay KUZLU AYYILDIZ ERGENLİK DÖNEMİ SAĞLIK SORUNLARI
Faktör EKSİKLİKLERİNE BAĞLI KANAMALAR
Burak Okumuş, Mine Toptan, Fatma Kitapçı, Çiçek Hocaoğlu
Prof Dr Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
BAĞIMLILIK YAPICI MADDELER VE ETKİLERİ
İkinci trimester başlangıçlı preeklampside tedavi yaklaşımları
Volume 6 Issue:2 February,2017 Arş.Gör. Dr. Merve BULUT ADAŞ
SANTRAL SİNİR SİSTEMİNE ETKİLİ İLAÇLAR
ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR
Sunum transkripti:

Benzodiazepinlerin 5 Temel Farmakolojik Etkisi 1- Anksiyete gidericidirler. 2- Sedatif Hipnotik özellik gösterirler. Kortikal uyarılabilme eşiğini belirgin düzeyde artırırlar. Psikomotor işlevleri bozarlar. 3- Antikonvülzandırlar. 4- Kas gevşetici özellikleri vardır. 5- Amnestik özellikleri vardır. Anterograd amnezi yaparlar. Bu özellikleri nedeniyle anestezi öncesi premedikasyon olarak kullanılırlar.

Yan etkileri: Davranışsal Yan etkiler: BDZ kullanan kişiler dezinhibe bir duruma gelebilirler. Bu yan etki alkolün etkisine benzer. Oksazepamda bu yan etki diğerlerine göre daha azdır. Sedasyon da önemli bir yan etki olup kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkiler. KVS Yan etkileri: Ventriküler aritmilere, hipotansiyon ve taşikardiye yada kardiyak arreste neden olabilmektedirler. Dizaepam IV verildiğinde kalp hızında artma, kan basıncında artma, kardiyak atımda azalmaya neden olur. Total periferik direnç azalır. Hızlı IV verilmesi durumunda geçici bradikardi ortaya çıkabilir.

BDZ yan etkiler devam: Solunum Sistemi Üzerine Yan etkileri: Yüksek dozlarda solunum depresyonuna neden olabilir. Yaşlılarda, solunum sistemi işlevleri bozuk olanlarda, MSS depresanı alan kişilerde yüksek dozlarda ciddi solunum depresyonuna neden olurlar. Alprazolam farmakolojik olarak diğer BDZ’lerden farklıdır. Bu ilaca bağlı yan etkiler de farklıdır. Uzun süreli kullanımında eklem ve kemik ağrıları, nedensiz gözyaşı, interkostal kaslarda sertlik, solunum güçlüğü, hava açlığı, akomodasyon güçlüğü, görmede bulanıklık, aşırı terleme, duygudurumda hızlı değişmeler izlenebilir.

Tolerans, Bağımlılık ve Yoksunluk Reaksiyonları BDZ’lerin ani olarak kesilmesi ile relaps ve rebaund gelişebilir. Relaps, başlangıçtaki belirtilerin yavaş bir şekilde geri dönmesi, rebaund ise başlangıç semptomlarının daha ağır bir şekilde tekrar oluşması anlamına gelmektedir. Yoksunluk riski, kullanılan ilacın dozuna, kullanılan süreye, kullanılan forma, daha önce yoksunluk belirtilerin görülmesine bağlı olarak değişir.

Yosunluktan kaçınmak için uzun etkili BDZ alanlarda ilaç dozu haftada %20 azaltılmalıdır. Kısa etkililerde ya ilaç azaltılarak kesilir, yada önce uzun etkili diazepam veya klonozepama geçilir, sonra azaltılıp kesilir. Yoksunluk tedavisinde propranolol, karbamazepin ve klonidin de kullanılabilir. Sık görülen yoksunluk belirtileri: Uykusuzluk, anksiyete, ajitasyon, bulantı, kusma, başağrısı, bulanık görme, başdönmesi, irritabilite, tremor, letarji, kordinasyon bozukluğu, depersonalizasyon, ışık ve ses algısında değişiklikler sayılabilir. Major yoksunlukta bu belirtilere ek olarak, nöbet, yönelim bozukluğu, psikotik belirtiler ve depresyon tabloya eşlik eder.

Flumazenil (Anexate) BDZ antagonistidir. Damar içi kullanımda hızlı etkilidir. IV verilmesi durumunda diazemin etkisini 1-2 dakikada tersine çevirir. Antagonist etki 1-2 saat sürer. BDZ ile zehirlenmelerde kullanılır. En sık görülen yan etki kusma ve ajitasyondur. Nöbet, aritmi, hipotansiyon da yan etkiler arasında sayılabilir.

Benzodiazepinlerin Kullanımı Anksiyete ile giden psikiyatrik hastalığı olanlarda yapılan çalışmaların çoğunda BDZ lerin en fazla yararının ilk 6 haftada görüldüğü saptanmıştır. FDA 4 aydan daha uzun süreli BDZ kullanımını önermemektedir. BDZ lerin sedatif etkileri yaşlılarda ve organik beyin bozukluğu olanlarda daha belirgindir. Solunumu deprese edici etkileri nedeniyle AC sorunu olanlarda dikkat edilmelidir. Lorazepam, oksazepam ve triazolam eleminasyon özellikleri nedeniyle KC hastalığı olanlarda öncelikle seçilir. Diazepam, fenitoin ve digoksinin serum düzeylerini artırdığından birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Antiasitlerle birlikte kullanımında BDZ lerin emilimi engellenebilir. Böbrek hastalarında toksisiteye neden olur. Oksazepam en hızlı metabolize olan ve vücuttan en hızlı atılan BDZ dir. Oksazepam aynı zamanda antikonvülzandır. Kısa etki süreli BDZ ler yaşlılarda ve KC yetmezliği olanlarda daha güvenlidir. BDZ lerin IM enjeksiyon yerinden iyi emilmedikleri bilinmekle birlikte deltoid kasından verildiğinde lorazepam ve diazepam oldukça iyi şekilde emilir. BDZ lerin özel bir kullanım alanı da LSD ve fensiklidin gibi halusünojenik maddelerin yaptığı akut toksik psikozlardır.

IV diazepam status epileptikusta, Klonazepam da petitmal epilepside kullanılır. Klonazepamın son dönemde antimanik etkisinin olduğu bulunmuştur. Lorazepamın katatonik belirtilerde yararlıdır. Uzun etki süreli BDZ ler alkol yoksunluk sendromunda kullanılırlar. Bdz lerde çapraz tolerans gelişir. Yaygın anksiyete bozukluğunda ilaç tedavisine iyi yanıt belirleyicileri şu şekilde sıralanır: Akut ve yoğun anksiyetenin varlığı, tedavinin ilk haftasında düzelmenin başlaması, hastalığın etkeni olan stresin varlığı.

Buspiron Temel kullanım alanı Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğudur. Farmakokinetik: Temel olarak CYP450 3A4 tarafından metabolize olmaktadır. Eliminasyon yarı ömrü aşağı yukarı 2 – 3 saattir. Normal doz aralığı 15-60 mg / gündür. Ortalama 20 mg / gündür. Etkisi 1-2 haftada başlar. Alkolün etkisini artırmaz. GAB kontrollü çalışmalarda BDZ ler kadar etkin olup, sedasyona yol açmaması da önemli bir üstünlüğüdür.

(Buspiron Devam) Kullanım özellikleri: Buspiron bağımlılığa sebep olmaz ve hemen hemen hiç yoksunluk semptomu göstermemektedir. Benzodiazepinlere oranla daha az ciddi yan etkileri olabilir. Buspiron genellikle cinsel bozukluğa sebep olmamaktadır. Buspiron, serotonerjik antidepresanlarla ilişkili olarak gelişen cinsel işlev bozukluklarını azaltabilir. Sedatif etkileri 20 mg/gün den fazla olan dozlarda görülebilir. Bazı hastalar için benzodiazepinlere oranla daha az anksiyolitik etkinliği vardır. Buspiron genellikle anksiyeteyi tedavi etmek için ilave ajan olarak kullanılır.

Zopiklon Farmakokinetik: CYP 450 3A4 ile metabolize edilir. Eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 3,5-6,5 saattir. Farmakolojik etkileri BDZ’lere benzer. REM e geçiş süresini uzatır. 7.5 mg dozunda toplam REM süresini etkilemez. Daha yüksek dozlarda ise toplam REM süresini azaltır. Yoksunluğu seyrek olarak rebound insomniye neden olur. Hayvan deneylerinde anksiyeteye etkisi gösterilmiştir.

(Zopiklon Devam) Kullanım özellikleri: Etkisinin hızlı ortaya çıkması kısa etki süresi ve günlük profili nedeniyle benzodiazepinlerden daha çok tercih edilebilir. Zopiklon yüksek oranda bağımlılık yapıcı bir ilaç gibi görünmemektedir, en azından ilaç kötüye kullanım öyküsü olmayan hastalarda durum böyledir. Rebound uykusuzluk çok sık görülmez. Benzodiazepin değildir, ancak benzodiazepin reseptörüne bağlanır. Diğer bazı sedatif hipnotiklere göre daha az artık etki yapar.

Antihistaminikler Merkezi ve periferik histamin reseptörlerini bloke eden ilaçlar anksiyete tedavisinde kullanılır. Bu amaçla Hidroksizin (Vistaril, atarax), difenhidramin (Benadryl) ve doksilamin (Unisom) kullanılmaktadır. Hidroksizin orta derecede sedatiftir. Antikolinerjik etkileri vardır. Doz aralığı 10- 200 mg kadardır. Anti anksiyete etkisi dışında taşıt tutmalarında da kullanılabilmektedir. Difenhidramin 50-100 mg dozunda kullanılması önerilmektedir. Antihistaminikler nöbet eşiğini düşürür. Bu nedenle epileptik olgularda dikkatli olunmalıdır.

Beta Blokerler İlk kullanılanı propronololdür. Anksiyetenin periferik belirtilerini yüksek oranda düzeltirler. Bu maddeler MSS depresanı değillerdir. İlaç bağımlılığı yapmazlar. Propronolol günde 10-20 mg kullanılır.Performans anksiyetesinde oldukça etkindirler. Ayrıca anksiyeteye bağlı tremoru da ciddi oranda düzeltir. Ayrıca esansiyel tremor ve lityuma bağlı tremorda da etkindir. Dozla bağlantılı olarak depresyonu kötüleştirir veya depresyon oluşturabilir. Propronolol seçici değildir. Atenolol ise kardioselektiftir.

Diğerleri Suriklon Zolpidem Zaleplon

Anksiyete Bozukluklarında ; İlaçla tedaviye başlamadan önce fizik ve somatik anksiyetenin altta yatan mekanizması hastaya açıklanmalıdır. İlaç tedavisi için hastayla işbirliğinde; etkinin geç başlayacağı, ilaçla tedavinin avantaj ve dezavantajları, başlangıçta oluşacak yan etkiler dikkatlice açıklandığında hastanın ilaç tedavisine uyumu artmaktadır.

İlaç Tedavisinin Süresi: Çoğu zaman anksiyete bozuklukları alevlenme ve şiddetinin azalması ile seyreder . Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Posttravmatik Stres Bozukluğunda tedaviye, geç ortaya çıkabilen remisyondan sonra, nüksü önlemek için aylarca devam edilmelidir. Tedavi süresi en az 12-14 ay olarak tavsiye edilmektedir.

Doz SSRI’ lar düz cevap eğrisine sahiptirler. Hastaların yaklaşık %75’i başlangıçta düşük doza cevap verirler. Bazı vakalarda tedaviye tavsiye edilen dozun yarısı ile başlanabilir. Özellikle panik bozukluğu olan hastalar antidepresanlara hassastırlar ve başlangıçtaki yan etkiler sebebiyle tedaviyi kolayca kesebilirler. Trisiklik antidepresanlar için de, tedaviye düşük dozlarda başlanılması ve dozun her 3-5 günde bir arttırılması tavsiye edilir. Tedavi başlangıcında düşük ve orta dozlarda yetersiz cevap alındığında dozun artırılması gerekir.

Obsesif kompulsif bozukluk ve posttravmatik stres bozukluğunda istenilen cevap için doz daha yüksek olabilir. İdame tedavisinde de kontrollü veriler eksik olmasına rağmen akut fazda kullanılan dozlar tavsiye edilmektedir. İlaç uyumunu arttırmak için hastanın toleransına bağlı olarak antidepresanın tek doz verilmesi mümkündür. Yaşlı hastalarda özellikle trisiklik antidepresan verildiğinde düşük dozlar kullanılır. Benzodiazepin dozları mümkün olduğu kadar düşük olmalıdır.

Tedaviye Direnç Hastanın geçmiş tedavi anamnezi pratikte yol gösterici olmalıdır. Hastanın tedaviye dirençli olduğuna karar vermeden önce teşhisin doğru, tedavi ile uyumlu ve terapötik dozda olması ve tedavi süresinin uygun ve yeterli olması gerekir. Tesadüfi yazılan ilaçlar metabolizmayı arttırıcı veya inhibe edici olarak ilaç etkisini olumsuz etkileyebilir. Psikososyal faktörler cevabı etkileyebilir. Birlikte olan kişilik bozuklukları kötü sonuçlara yol açabilir. Depresyon ve madde kötüye kullanımı anksiyete bozukluğunu komplike etmesi mümkündür. Kognitif davranış terapisi gibi psikolojik tedaviler dikkate alınmalıdır.

Başlangıç tedavisi yetersiz olduğu zaman tedavi değişikliği yapılabilir. Eğer hastalar yeterli dozda 4-6 haftalık tedaviye cevap vermez ise (obsesif kompulsif bozukluklar ve posttravmatik stres bozukluğunda 8-12 hafta) tedavi değiştirilmelidir. Eğer kısmi bir cevap görülürse tedavinin ikinci 4-6 haftasında hastanın cevap verme şansının hala var olduğu düşünülmelidir. Yaşlı hastalarda cevap daha geç olabilir. Bir grup antidepresandan diğer grup antidepresana geçme çalışmaları eksikse de pek çok tedaviye dirençli hastanın farklı bir antidepresan grubu denendiğinde tedaviye cevap verdiği bildirilmiştir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Buspiron,Paroksetin,Venlafaksin,Essitalopram,Benzo-diazepinler Panik Bozukluk: Fluoksetin,Sertralin,Paroksetin,Alprazolam, Klonazepam Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Sertralin, Paroksetin Obsesif Kompulsif Bozukluk: Fluoksetin, Fluvoksamin, Sertralin, Paroksetin Travma Sonrası Stres Bozukluğu: