KADEMELİ KESİNTİLİ EĞİTİM KADEMELİ KESİNTİLİ EĞİTİM NE GETİRİYOR?
= 12 Yıl Kademeli Kesintili Eğitim (?)
3 Zorunlu eğitim, bir yurttaşın belirtilen bir çağa girince, eğitim kurumlarında belli bir süre öğrenim görmesini zorunlu kılan yasal bir deyimdir… Zorunlu eğitim, devletin her vatandaşını devamla yükümlü kıldığı eğitim süresini ifade eder… Zorunlu eğitim kimi ülkelerde yalnızca ilköğretimi içine alırken, kimi ülkelerde ortaöğretim sürecini tümüyle içine aldığı bilinmektedir… İlköğretim örgün eğitimin ilk evresidir. Daha ileri eğitim kademelerinin tabanını oluşturması ve özellikle çocuğun ortaöğretimde izleyeceği programı seçmesinde oynadığı rol ve bireylerin kendilerini gerçekleştirmeleri açısından önemlidir… Zorunlu Eğitim Nedir?
4 kademeli zorunlu eğitim, Başbakanın “Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz” söylemlerinden hemen sonra gündeme getirildi… AKP hükümeti, düzenleme ile gerçekte zorunlu eğitimin süresini arttırmaktan çok, eğitim sistemini kendi siyasal ve ideolojik amaçlarına paralel olarak şekillendirmek istiyor… Düzenlemeye yönelik itirazların büyük bölümünde eğitimin dinselleştirilmesi vurguları ön plana çıkıyor. Ancak aynı düzenleme ile temel eğitimin günümüz piyasa ilişkilerine uygun hale getirilmesi öncelikli hedefler arasında… Eğitimde piyasalaştırma ve dinselleştirme uygulamalarının iç içe geçtiği bir ortamda modeli ile eğitimi dinselleştirmenin yanı sıra, “piyasa” değerlerini, “rekabeti” ve “girişimciliği” yücelten, okul-piyasa ilişkilerini ilköğretimden itibaren kuracak adımlar atılmak isteniyor… ile Ne Amaçlanıyor?
Kademeli Zorunlu Eğitim Ne Getiriyor? “İlköğretim devlet okullarında parasızdır” ifadesi çıkarılarak, ilköğretimin tamamen paralı hale getirilmesinin ilk adımları atılıyor… Zorunlu ilköğretim iki kademeye ayrılıyor. 4 yıllık birinci kademede herkes aynı eğitimi alıp, temel derslere girecek. İkinci kademede ise “mesleğe yönlendirme” adı altında seçmeli dersler başlayacak… Değişiklik yürürlüğe girdikten sonra 5. sınıf okutan bütün öğretmenler “norm fazlası” haline gelecek ve bakanlık tarafından başka görevlerde görevlendirilebilecek… Daha önce 4. sınıf sonrası için öngörülen “açık öğretim” sistemi tepkiler üzerine 8. sınıf sonrası için getirildi. Çocuk gelinlerin ağırlıklı olarak 13, 14, 15 yaşında olduğu düşünüldüğünde, mevcut düzenleme ile “çocuk gelinler” uygulamasına resmen onay veriliyor…
6 Çocuk Gelinlerin Sayısı Artacak! 31,7 TBMM Kadın-erkek eşitliği komisyonunun tespitine göre Türkiye’de çocuk gelinlerin oranı yüzde 31,7… Evlenen kızların yüzde 33'ü “çocuk gelin” tanımının içine giriyor. Her üç evlilikten biri erken yaş evliliği. Türkiye’de okur-yazar olmayanların yüzde 47'si 18 yaş altında evlilik yapıyor. Okur-yazar olup hiç okula gitmeyenlerin yüzde 32'si 18 yaş altında evlenmiş.
7 Okula Başlama Yaşı 5’e İndiriliyor! Mevcut sistemde eğitime başlama yaşında alt limit 72 iken, yeni düzenlemeyle eğitim yaşı, 1 yıl öne alınarak 5 yaşa indirildi… Eğitime başlama alt sınırı 60 aya çekilirken, üst sınır 72 ay oldu... Sosyal ve duygusal olarak bu yaş aralığındaki çocuklar ilköğretim kurallarını yerine getirmekte zorlanırlar. 5 yaşındaki çocukların dikkat süreleri bir ders süresi boyunca dersi takip etme ve oturma gibi gereklilikleri yerine getirmek için uygun değil... Bu yaş grubu çocuklar duygusal olarak ebeveynlerinin yakından ilgisine ihtiyaç duyarlar ve sosyal kural ve normları oyunları içerisinde deneyimleri ile içselleştirmeye çalışırlar… 5 yaş çocuğu hayal ve gerçeği ayırmakta sıkıntı çekebilir. Bu nedenle “somut işlemler” yapmayı gerektiren birinci sınıf çalışmalarında sorunlar yaşayabilir…
8 Eğitim sistemi ve çocukların gelişimi açısından son derece önemli olan okulöncesi eğitimin zorunlu eğitimin kapsamı içine alınmaması büyük bir eksiklik olarak dikkat çekmektedir… Çocukların zihinsel gelişimi en etkili şekilde 0-6 yaş grubu arasında gerçekleşmektedir. Yapılan araştırmalar okulöncesi eğitimi alan ve almayan çocukların gelişimlerinde belirgin farklılıklar olduğunu kanıtlamaktadır… İlköğretim sürecinin daha sağlıklı bir şekilde yaşanabilmesi için okulöncesi eğitimin önemi ortadadır… Yıllardır okulöncesi eğitimi yaygınlaştırmak için çalışmalar yapılmasına rağmen, yasa teklifinde okulöncesi eğitimin zorunlu eğitimin kapsamı dışında bırakılmış olması düşündürücüdür… Okulöncesi Eğitim Neden Kapsam Dışında?
9
10 8. sınıftan sonra hedeflenen “açık öğretim” sistemi ile zorunlu eğitimin “esnekleştirilmesi” arasında doğrudan bağ kuruluyor. Bu şekilde eğitim sisteminin piyasa ile ilişkilendirilmesi ve özellikle mesleki eğitim ile sermayeye ucuz işgücü sağlanmak isteniyor… Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Danıştay’ın Zorunlu din dersinin kaldırılması yönündeki kararlarına rağmen düzenleme yapmayanlar, zorunlu din dersleri yanında seçmeli din dersleri getirerek, “dindar gençlik” projelerini güçlendirmek istiyorlar… Bütün okulların ikinci kademesine seçmeli Arapça, Fıkıh ve Kur’an dersleri konularak temel eğitimde fiilen imam hatip modeline geçilmek isteniyor… düzenlemesi ile bir taraftan uzun vadede seçme sınavlarının kaldırılacağı iddia edilirken, diğer taraftan kademeli eğitim uygulaması ile çocuklarımızın daha erken yaşlarda dershaneye gitmeleri teşvik ediliyor…
11 Mesleki Eğitim ve “Ucuz İşgücü” Mesleki eğitim bahanesiyle patronlar tarafından açılacak meslek okulları aracılığıyla sermayeye “ucuz işgücü” sağlanacak… Meslek okulu açan patronlara kamu kaynaklarından öğrenci başına para ödenecek ve devlet mesleki eğitimden kademeli olarak çekilecek…
12 Mesleğe Yönlendirme Nasıl Olmalıdır? sisteminde ilk 4 yıldan sonra gelen 4 yılın (10-14 yaş dilimi) “Yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık” olarak planlanmaktadır… Öğrencilerin ergenlik çağının başında, henüz her alanda gelişimlerinin sürdüğü, ilgi ve yeteneklerinin belirgin ve tutarlı hale gelmediği bir dönemde mesleki eğitime yöneltilmeleri bilimsel ilkelere uygun ve gerçekçi değildir… Bu konuda yurtiçi ve yurtdışında yapılan yüzlerce araştırma sonuçları, gencin ilgi ve yeteneklerinin belirgin ve tutarlı hale gelerek kariyer kararları için gerekli olgunluğa tam anlamıyla olmasa da kısmen ulaştığı dönemin yaşları olduğunu ortaya koymaktadır… Dünya ülkeleri mesleğe yöneltme yaşını ortaöğretim (lise) başlangıcına doğru yönlendirirken, pedagojik olarak hiçbir faydası olmayan erken yaşta mesleğe yönlendirme uygulaması öğrencilerimize yapılacak en büyük kötülüktür…
13 Sınav Odaklı Eğitim Sürecek! düzenlemesi ile bir taraftan uzun vadede seçme sınavlarının kaldırılacağı iddia edilirken, diğer taraftan çocukların daha erken yaşlarda dershaneye gitmeleri teşvik ediliyor. Yıllardır eğitimin bütün kademelerini “sınav odaklı” hale getirenler, dershaneye gitme yaşını 8’e indirerek öğrencilere en büyük kötülüğü yapıyorlar.
14 Zorunlu Din Dersi Uygulamasına Devam Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Danıştay’ın zorunlu din dersinin kaldırılması yönündeki kararlarına rağmen düzenleme yapmayanlar, zorunlu din dersleri yanında seçmeli din dersleri getirerek, “dindar gençlik” projelerini güçlendirmek istiyorlar… Bütün okulların ikinci kademesine seçmeli Arapça, Fıkıh ve Kur’an dersleri konularak eğitimde fiilen imam hatip modeline geçilmek isteniyor…
15
16 NE İSTİYORUZ? Eğitim bir insan hakkıdır. Eğitim hakkından herkesin eşit, parasız ve kendi anadilinde yararlanması sağlanmalıdır… Eğitim politikaları iktidarı siyasal hedefleri ve piyasa ihtiyaçlarına göre değil, bilimsel veriler, toplumsal ihtiyaçlar ve halkın talepleri gözetilerek sunulmalıdır… Eğitimde ‘müşteri’ bilinci değil, yurttaşlık bilinci geliştirilmelidir... Eğitim hizmetlerinin sunumunda proje temelli, piyasacı ve stratejik planlama değil, demokratik planlama yapılmalıdır… Zorunlu din dersi uygulamasına son verilmeli, farklı dil, din ve kültürlere yönelik ayrımcı uygulamalara son verilmelidir. Demokratik, laik ve bilimsel eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır…