Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I Bölüm – 12
Bölüm - 12 Milli Mücadele’de Cepheler: Güney Cephesi Doğu Cephesi Batı Cephesi Sakarya Savaşı Büyük Taarruz Diğer Alanlarda Yaşanan Gelişmeler 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun Kabulü (20 Ocak 1921) Londra Konferansı (21 Şubat-12 Mart 1921) İstiklal Marşının Kabulü (12 Mart 1921) Moskova Antlaşması (16 Mart 1921) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
Bölüm - 12 Temel Kavramlar Taarruz: Bir şey veya bir kimse üzerine şiddetle saldırma. Düşmana hücum etme, saldırma. Müdafaa: Bir kimse veya düşmandan korunma, savunma. Başkomutan: Savaşta bir devletin bütün kara, deniz ve hava kuvvetlerine komuta eden en büyük komutan, başkumandan, serdar.
CEPHELERİN OLUŞMASI Milli Cepheler Merkezi otoriteye, emir komuta zincirine bağlı olmayan kendi yasalarını ve kurallarını kendisi koyan Kuvayi Milliye güçleri düzenli ordu birlikleri kuruluncaya kadar işgalci güçlere karşı büyük bir dirençle karşı koymuştur. Kuvayi Milliye’ce oluşturan cepheler şu şekilde özetlenebilir: Güney ve Güneydoğu Cephesi İşgal hareketini İngilizler başlatmıştır. Mondros Mütarekesini müteakiben mütareke koşullarına aykırı olarak Musul, İskenderun, Kilis işgal edilmiştir. Antep’i de işgal eden İngilizler buradaki aydın ve ileri gelen kent halkını Mısır’a sürmüştür. Yine mütarekenin yedinci maddesine dayanarak Maraş ve Urfa’yı da işgal etmişlerdir. Fransızlar ise, Adana, Mersin ve Osmaniye’yi işgal etmişler ve buralardaki Ermeniler ile de işbirliği yapmışlardır. İngiltere ile Fransa 15 Eylül 1919’da ikili bir andlaşma yaparak Ortadoğu’yu nasıl paylaşacaklarını belirlemişlerdir. Irak ve Filistin İngiliz Mandası, Suriye ve Lübnan da Fransız mandası altına sokulmuştur. Antep, Maraş, Urfa da el değiştirerek Fransa’ya geçmiştir. İngiltere ve Fransa arasındaki bu el değiştirme Türk halkının tepkisine neden olmuştur. İngilizler Türk halkının onurunu kırıcı ve Türk yönetimine müdahale edici davranışlardan kaçınmıştı. Fransızlar ise Ermenilerle işbirliği yapmışlardır ve Ermeniler cana, mala, onura, namusa yönelik hoş görülemeyecek ve benimsenemeyecek eylemlerde bulunmuşlardır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
CEPHELER Maraş Savunması Fransızlar kente tutunabilmek için güçlerini artırırken Türkler de Fransızlara karşı örgütlenmişlerdir. Kentin kalesindeki Türk bayrağının indirilmesi suçsuz kişilerin öldürülmesi ve Maraş ileri gelenlerinin tutuklanması Fransızlara karşı olan tepkiyi artırmıştır. Sütçü İmam’ın “kalesinde bayrağı dalgalanmayan ülkede Cuma namazı kılınamaz” demesi halkı eyleme itmiş ve kent içi savaşı başlatmıştır. 11 Şubat 1920’ye kadar 72 gün kent savaşı sürmüştür. Fransızlar kenti terk etmek zorunda kalmıştır. Urfa Savunması İngilizlerden sonra Urfa’ya giren Fransızlar burada da Ermenilerle işbirliği yapmışlar ve onur kırıcı hareketlere girişmişlerdir. Ali Saip Bey’in jandarma komutanı olarak Urfa’ya atanmasından sonra halkın örgütlenmesi daha düzenli bir şekle dönmüştür. 7 Şubat 1920’de Fransız Komutanlığı’na kentin boşaltılmasını isteyen bir ültimatom verilmiştir. 9 Şubat’ta kentin yarısı kurtarılmıştır. 10 Nisan’a kadar süren çatışmalarda Türkler galip gelmiş ve kent kurtarılmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
CEPHELER Antep Savunması Antep’de önce İngilizlere sonra da Fransızlara geçmiştir. Fransızlar burada da Ermenilerle işbirliği yapmıştır ki bu durum halkın tepkisine yol açmıştır. Antep’de bir Milli Ermeni Fırkası kurulmuştur. Akyol Camii’ne asılan Türk bayrağı indirilmiş ve kadınların çarşafına saldırılmıştır. Annesini korumaya çalışan 12 yaşındaki bir çocuk öldürülmüştür. Yaşanan bu gelişmeler Fransızlara karşı eyleme geçilmesinin koşullarını hazırlamıştır. Anadolu Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin bir şubesinin açılması, halktan para toplanarak Kuvayı Milliye teşkilatının yapılması, Üsteğmen Salih’in “Şahin” takma adıyla Kuvayı Milliye Komutanlığına atanması halkı daha da örgütlü bir güç haline getirmiştir. Ocak 1920’de Maraş’ta savaşan Fransızlara yardıma giden Fransızlar Araplar Köyü halkını evlerinden atmışlar ve eşyalarını yağmalamışlardır.Bunun üzerine halk, Fransızlara karşı taarruza geçmiştir. Bir Fransız askeri gücü imha edilirken, Şahin Bey emrindeki askerlerle Kilis yolunu kontrolüne alarak bir Fransız birliğini yok etmiştir. Antepliler, Antep’teki Ermeni kıtalarının çıkarılması, Türk idaresine Fransızların karışmaması, Antep’e yeni Fransız kıtalarının getirilmemesi, iç güvenliği sağlamak için iki Türk taburunun gelmesine izin verilmesini isteyen bir nota verilmiştir. Fransızlar bu notayı reddetmişlerdir. Ve Antep’e saldırmışlardır. Şahin Bey, sonunda kendisinin de öldüğü bir direniş gerçekleştirmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Antep’e gelen Kılıç Ali Bey’den sonra 1 Nisan 1920’de çatışmalar daha da şiddetlenmiştir. Antep halkı 1921’e kadar karşı koymuştur. Tüm olanaksızlıkları yaşadıktan ve altı bin şehit verdikten sonra 9 Şubat 1921’de düşmana teslim olmuştur.TBMM Antep’in direnişini ödüllendirmek için kente Gazi sanını vermiştir.
CEPHELER Pozantı Cephesi İtilaf devletleri mütarekeden sonra Adana’yı da işgal etmişlerdir ve kente bir Ermeni akımı başlamıştır. Fransızlardan güç alan Ermeniler yörede bir çok çiftliği ve köyü yakıp yıkması üzerine halk Toroslara çekilmiştir. Fransızlar Pozantı’ya kadar ilerlemiştir. Fransızlarla Kuvayi Milliye arasında savaşlar başlamıştır. 11. Tümen’in de desteklediği Kuvayi Milliye, Fransız gücüne büyük darbeler indirmiş ve bir Fransız taburu, komutanı ile tutsak alınmıştır. Bölgedeki Türk direnişini kırmak için Gülek Boğazı’nı kontrol altına almak amacıyla Binbaşı Menil komutasında bir birlik bölgeye gönderilir. Ancak Binbaşı Meni Kuvayi Milliye karşısında başarısız olmuş ve teslim olmuştur (28 Mayıs 1920) Adana bölgesindeki savaş Ankara Antlaşması’nın imzalanmasına kadar sürmüştür. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
CEPHELER Doğu Cephesi Kurtuluş Savaşı başlamadan önce Doğu Anadolu'nun Ermenilerin eline geçmesine mani olmak için Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla bir örgüt kurulmuştu. Bu kuvvetler Ermenilerle Oltu’da çatışmaya girmişlerdi. TBMM Hükümeti artan Ermeni sorunlarına ve yayılmacılığına son vermek amacıyla 20 Eylül 1920'de bölgede bir askeri harekat yapılmasına karar verdi. 15. Kolordu Komutanı Musa Kâzım Karabekir'i tam yetkiyle Doğu Cephesi Komutanlığına atadı. 29 Eylül 1920'de saldırıya geçen Kâzım Karabekir kuvvetleri, birkaç gün içerisinde Ardeşen-Yusufeli-Oltu-Bayezit hattını aşarak Drastamat Kanayan komutasında Ermeni kuvvetleriyle çatışmaya girdi. İlk cephe Oltu Muharebesi olmuştur. Daha sonra Simon Vratsian ve Artashes Babalian komutasında olan Ermeni güçleriyle Sarıkamış Muharebesi (1920) ve Kars Muharebesi yapılmıştır. Kars'ın doğusuna çekilen Ermeniler Bolşevik Rusya'dan ve ABD'den yardım istedi. Bolşevik Rusya bu Kafkasya'yı kendi nüfuz alanı olarak gördüğünden dolayı ve Türk Kurtuluş Savaşı'nı desteklediği için yardım etmeyi reddetti. ABD'den de olumlu yanıt alamayan Ermeniler, işgal ettikleri Erzurum, Kars, ve çevresini Kazım Karabekir kuvvetlerine bıraktı ve bugünkü Ermenistan'ın batısına çekildi. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
CEPHELER Kazım Karabekir’in kuvvetleri Ermeni birliklerini daha ileri giderek Gümrü'ye kadar takip etti. Burada Gümrü Muharebesi yapıldı. Yenilen Ermeniler barış istemek zorunda kaldı. Barış isteğini kabul eden TBMM Hükümeti 2 Aralık 1920'de Ermenilerle Gümrü Antlaşması’nı imzaladı. Antlaşmaya göre Batum, Sarıkamış, Kars, Ağrı, Erzurum, Artvin, Oltu ve çevresi TBMM Hükümetine bırakılırken savaş esnasında Kazım Karabekir kuvvetlerinin eline geçen Gümrü kenti ise Ermenistan'a bırakıldı. Ayrıca, Mondros sonrasında Ermenistan'a bırakılan Kulp(Tuzluca)kazası da TBMM hükümetinin kontrolüne kaldı. Gümrü Antlaşması'na Göre: Sevr Antlaşması'nın geçersiz olduğu Ermenilerce de benimsenmiştir. Ermeniler Doğu Anadolu'daki her türlü isteklerinden vazgeçmişlerdir. Büyük Ermenistan kurma girişimleri sona ermiştir. 1878'de elden çıkan Kars ve çevresi Türk topraklarına katıldı. Gümrü Antlaşması TBMM'nin uluslararası alanda ilk siyasi başarısıdır. Misak-ı Milli'nin doğu sınırları kısmen de olsa belirlendi. Halk üzerinde ordu ve meclisin güveni artmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
Trakya’daki Direniş ve Mücadele Yunanlılar, sadece Batı Anadolu’yu değil, aynı zamanda Trakya’yı da işgal ederek büyümek istiyorlardı İtilaf Devletleri Çatalca’ya kadar Trakya topraklarını Yunanlılara vermeye razı olmuşlardır. Yunanistan’ın Trakya topraklarını ele geçirmek için çalışacağını bilen Türk halkı örgütlenerek karşı koymaya karar vermiştir. Mustafa Kemal Paşa’da Trakya’da bulunan 1. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Bey’den milli güçlere yardım etmesini istemiştir. Trakya’daki Müdafaa-i Hukuk Dernekleri’nin sorunu politik yolla çözmeyi tercih etmeleri işi biraz zorlaşmıştır. Aslında Padişah’ın yayınladığı bildiriler bir çok kamu görevlisinin hükümet yanlısı tavır ve davranışı, milli güçlerin parçalanmasına neden olmuştur. Trakya’nın işgal edilmesi için üç tümenle harekete geçen Yunan güçleri durdurulmamış ve 27 Temmuz 1920’de Trakya Yunan işgali altına girmiştir. Merkez Ordusu’nun Kurulması 1904’ten beri hazırlık yapan Rumlar Mondros Mütarekesi’nden sonra beklenen günün geldiğini düşünerek Karadeniz’de harekete geçmişlerdir. Nitekim onların eylemleri Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçmesine neden olmuştur. Pontus devleti kurmak için faaliyet gösteren Rumların eylemleri polis ve jandarma gücüyle önlenemedi. Anadolu’nun ortasındaki güvenlik sorununu çözmek için büyük bir gücün oluşturulması düşünüldü. 9 Aralık 1920’de 407 sayılı kararname ile Merkez Ordusu kuruldu. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
CEPHELER Batı Cephesi 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkan Yunanlılar 25 Mayıs’ta Manisa’yı, 27 Mayıs’ta Aydın’ı, 29 Mayıs’ta Ayvalık’ı ve 1 Haziran 1919’da Ödemiş’i işgal etmiştir. Yunanlılar’ın bu işgallaeri, mütareke koşullarına aykırı bulunmuş ve halkın tepkisine neden olmuştur. Ordunun terhis edilmiş olması, İstanbul’da bulunan İstanbul Hükümeti’nin işgalleri durdurucu tavır ve davranış sergilememesi, halkı silahlanarak bağımsızlığını korumakla karşı karşıya getirmiştir. Kuvayi Milliye adı verilen halk hareketi bu bölgede de ortaya çıkmıştır. Bekir Sami (Anday), Köprülü Kazım (Özalp), Mehmet Şefik (Aka) Bey gibi asker Vasıf (Çınar), Hacim Muhittin (Çarıklı), Mahmut Celal (Bayar) gibi sivil kişilerin öncülüğünde Kuvayi Milliye genişlemiştir.
Batı Cephesi Askeri ve Diğer Alanlarda Yaşanan Gelişmeler I. İnönü Muharebesi (6-11 Ocak 1921) 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun Kabulü (20 Ocak 1921) Londra Konferansı (21 Şubat-12 Mart 1921) İstiklal Marşının Kabulü (12 Mart 1921) Moskova Antlaşması (16 Mart 1921) İkinci İnönü Muharebesi (23 Mart- 1 Nisan 1921) Kütahya ve Eskişehir Savaşları (10 Temmuz-24 Temmuz 1921)
Sakarya Meydan Muharebesi I. ve II. İnönü Savaşları’yla hem Anadolu’nun dirayeti, gücü ortaya çıkmış, hem de Türk ordusunun ve Milli Mücadele’nin kendine olan güveni artmıştır. Bu gelişmeler şüphesiz Milli Mücadele’ye halkın katılımını da olumlu yönde etkilemiştir. Fransa ve İtalya artık yavaş yavaş gerçeği görmeye başlarlarken, İngiltere ve Yunanistan hem bilenmişler, hem de gerekli dersi aldıklarından çok daha düzenli ve takviyeli güçlerle hareket etmeye başlamışlardır. Yunanlıların taarruza geçmeleri üzerine, Türk birlikleri Mustafa Kemal’in emriyle hızlı, düzenli ve kayıpsız olarak önce Eskişehir’e sonra Sakarya’nın doğusuna çekilmişti. Ordunun geri çekilmesi tartışmalara yol açtı. Bazıları M. Kemal’i suçlarken sorumluluk almasını ve başa geçmesini istiyorlardı. Böylece, yıpranmış olacaktı. Bazıları ise, M. Kemal’in başarılı bir komutan olduğunu biliyorlardı ve ona güveniyorlardı fakat geri çekilmenin nedenini anlamamışlardı. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
Sakarya Meydan Muharebesi Mustafa Kemal’in amacı orduyu iyice geri çekerek Yunanlılarla Türk ordusu arasındaki mesafeyi açmak ve bu süreden istifade ederek hazırlık yapmaktı. Bununla birlikte hızlı ilerleyişte olan Yunan ordusunu merkezden uzaklaştırarak, ikmal ve takviyesinin zorlaşmasını da sağlamayı düşünüyordu. Fakat temel düşünce, en elverişli ve en avantajlı şartlarda çatışmaya girmekti. Aksi takdirde her şey en başta kaybedilebilirdi. İşte Meclis’in görmediği de bu idi. Ne olursa olsun çetin tartışmalardan sonra Mustafa Kemal üç ay süre ile Meclis’in tüm yetkilerine sahip olarak 5 Ağustos’ta başkumandan seçildi. 8 Ağustos günü hemen Tekalif-i Milliye emirlerini yayınlayarak hazırlıklara başladı. Tekalif-i Milliye ile milletin anlayışına sığınılarak elindeki son kaynaklar da savaş için alınıyordu. Bunları toplamak için her ilçede Tekalif-i Milliye Komisyonları kurulmuş, bunlar İstiklâl Mahkemeleri’nin denetiminde toplananları istenen cephelere göndermekle beraber halkın hizmet yükümlülüklerini gerçekleştirmelerini de sağlamıştı. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
Sakarya Meydan Muharebesi Tekalif-i Milliye Emirleri 1. Her ev, aile birer takım çamaşır, birer çift çorap, çarık hazırlayıp ulusal vergi komisyonuna verecektir. 2. Ticaret adamlarının ve halkın elinde bulunan her çeşit kumaş, bez, yapağı, pamuk, tiftik, kösele, meşin, ip, papuç, başlık gibi giyim kuşama yönelik nesnelerin yüzde kırkına, sonradan ödenmek üzere el konacaktır. 3. Ticaret adamları ve halkın elindeki her türlü yiyecek maddesinin yüzde kırkına sonradan ödenmek üzere el konulacaktır. 4. Herkes elinde kalan her türlü taşıma araçlar ile savaş araç ve gereçlerini ayda bir kez 100 kilometre taşıyacaktır. 5. Ordunun yiyecek ve giyeceği için yararlı olabilecek tüm sahipsiz mallara el konacaktır. 6. Halkın elindeki tüm silah ve cephane üç gün içerisinde orduya teslim edilecektir. 7. Ülkede bulunan her türlü makineli araç ve gerecin yüzde kırkına el konacaktır. 8. Ülkedeki bütün demirci, dökümcü, nalbant, terzi, marangoz gibi zanaatkarlar ordu buyruğunda çalışacaktır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
Sakarya Meydan Muharebesi Tekalif-i Milliye çerçevesinde hazırlıklar tamamlandıktan sonra taraflar Sakarya’da karşılaştılar. 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında Yunan saldırısı ile başlayan savaş aralıksız 22 gün ve 22 gece devam etmiştir. Mustafa Kemal’in “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır” stratejisi ile Türk ordusu cephe savunması yerine alan savunması yaparak, yarılan noktalarda geriye gelerek gerçek anlamda bütün Anadolu’yu savunmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi bittiğinde artık Yunanistan’ın Anadolu’daki ilerleyişi de son bulmuştur. Yunanistan için artık geriye dönüş başlamıştır. Sakarya Savaşı sonrasında 19 Eylül tarihinde Mustafa Kemal’e Meclis tarafından Mareşallik rütbesi ve Gazi ünvanı verilmiştir. Bu arada savaşın dış yankıları da çok güçlü olmuş, Fransızlarla 20 Ekim 1921 Ankara, Ruslarla-Güney Kafkas Sovyet Cumhuriyetleri ile 13 Ekim 1921 Kars Antlaşmaları yapılmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I
Sakarya Meydan Muharebesi Sakarya Savaşı, bütün Ulusun, dahi Başkomutan'ın üstün önderliğinde kazandığı top yekün bir özverinin sağladığı başarı idi. Bu büyük zafer, Ulusun temsilcisi olan TBMM'nin saygınlığını çok artırdı. Gazi Mustafa Kemal Paşanın otoritesi artık her yanda kabul ediliyordu. Anadolu'da devlet gücü kesin olarak kurulmuştu. Sakarya Savaşı öncesi iyice azalan ayaklanmalar, artık bir daha anımsanmayacak olaylar dizisi durumuna geldi. Bu zafer, TBMM Hükümeti'nin özellikle dış siyaset alanında çok önemli ve olumlu sonuçlara ulaşmasını sağladı. Her şeyden önce, o zamana kadar Anlaşma Devletleri arasında iyi-kötü sürdürülen dayanışma sona erdi. Fransa ile İtalya, İngiltere'den iyice koptular. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I