Kur’ân Buluşmaları: 16 ÜMİT ŞİMŞEK
وَعَلَّمَ اٰدَمَ الْاَسْمَٓاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلٰٓئِكَةِ فَقَالَ اَنْبِؤُ۫ن۪ي بِاَسْمَٓاءِ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ Âdem’e bütün isimleri öğretti, sonra da onları meleklere gösterip “Sözünüzde doğru iseniz, haydi, bunların isimlerini Bana söyleyin” buyurdu.
قَالُوا سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ Melekler “Seni her türlü noksandan yüce tutarız,” dediler. “Senin bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yoktur. Hiç şüphesiz Sen Alîmsin, Hakîmsin.”
قَالَ يَٓا اٰدَمُ اَنْبِئْهُمْ بِاَسْمَٓائِهِمْۚ فَلَمَّٓا اَنْبَاَهُمْ بِاَسْمَٓائِهِمْۙ قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكُمْ اِنّ۪ٓي اَعْلَمُ غَيْبَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا كُنْتُمْ تَكْتُمُونَ Allah “Ey Âdem, bunların isimlerini onlara söyle” buyurdu. Âdem onların isimlerini meleklere bildirince, Allah “Ben size demedim mi,” buyurdu, “Ben göklerin ve yerin gizliliklerini de bilirim, sizin açığa vurduğunuz ve saklamış olduğunuz şeyi de bilirim diye?”
Âdem’e öğretilen isimler: eşyanın isimleri kavram bilgisi isimlendirme kabiliyeti bütün ilimler, fen ve san’atlar Esmâ-i İlâhiye
Âdem’e bütün isimlerin öğretilmesi: hilâfet-i kübrâ – ilim münasebeti meleklere karşı mucizesi insanı insan yapan: ilim
Yaratan Rabbinin adıyla oku. ... Kalemle yazmayı öğreten Odur. İnsana bilmediklerini öğreten Odur. Alâk, 96:1-5 Nûn. And olsun kaleme ve yazdıklarına. Kalem, 68:1
Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler altın ve gümüşü miras bırakmazlar, ancak ilim bırakırlar. Kim o mirası alırsa, pek büyük bir kısmete konmuş demektir. Ebû Dâvud, İlim: 1; Tirmizî, İlim: 19
Âlimin âbide üstünlüğü, sizin en aşağıda olanınıza benim üstünlüğüm gibidir. İnsanlara hayrı öğretenlere Allah rahmet eder; Onun melekleri, gökler ve yer ahalisi, hattâ yuvasındaki karınca, hattâ balıklar bile ona dua eder. Tirmizî, İlim: 19
Melekçe itiraf: Her türlü ilim Allah’tan O herşeyi bilir; biz Onun öğrettiği kadar biliriz Kime ne nasip edeceğini de O bilir Onun her işi hikmetlidir; dilediği kuluna ilim vermesi de sonsuz hikmetiyledir Alîm ve Hakîm Onun sıfatıdır
Meleklerin Âdem karşısında acze düşmesi: Kendilerine verilen ilim ve kabiliyet ile Âdem’e verilenin farkını gördüler Bir tür istişare dersi: Keyfî değil, ilme dayanan rey: “Ben sizin bilmediğinizi biliyorum” Sana gelen ilimden sonra sen onların heveslerine uyacak olursan, işte o zaman zalimlerden olursun. Bakara, 2:145
وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِر۪ينَ Meleklere “Âdem’e secde edin” dediğimizde, İblis’ten başka hepsi secdeye kapandı. O ise bundan kaçındı ve büyüklük taslayarak kâfir oldu.
Secde: saygı secdesi Hani Yusuf babasına demişti ki: “Babacığım, ben on bir yıldız ile Güneşin ve Ayın bana secde ettiklerini gördüm.” Yusuf, 12:4 Anne ve babasını tahtına çıkardı. Hepsi birden onun önünde secdeye kapandılar. Yusuf, 12:100
Mescidler Allah içindir; sakın Allah ile beraber başka birisine dua etmeyin. Cin, 72:18 Gece, gündüz, Güneş ve Ay da Onun âyetlerindendir. Siz ne Güneşe, ne de Aya secde etmeyin; bütün bunları yaratan Allah’a secde edin — eğer sadece Ona kulluk edecekseniz. Fussılet, 41:37
Hani Rabbin meleklere “Âdem’e secde edin” demişti de, İblis hariç hepsi secde etmişti. O ise cinlerden idi ve Rabbinin emrinden çıkmıştı. Şimdi siz, Beni bırakıp da, düşmanınız oldukları halde onu ve soyunu mu dost edineceksiniz? Zalimler için ne kötü bir takastır bu! Kehf, 18:50
Biz sizi yarattık, size bir suret verdik, meleklere de “Âdem’e secde edin” dedik. Onlar da secde ettiler—İblis hariç. O, secde edenlerden değildi. Allah “Ben emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan nedir?” buyurdu. İblis “Ben ondan üstünüm,” dedi. “Sen beni ateşten, onu ise topraktan yarattın.” A’râf, 7:11-12
Hani Rabbin meleklere demişti ki: “Ben biçimlenmiş kupkuru balçıktan bir beşer yaratacağım. “Onu güzelce düzenleyip insan şekline koyduğum ve ona ruhumdan üflediğim zaman, karşısında secdeye kapanın.” Meleklerin hepsi birden secde etti. İblis hariç. O secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı. Allah buyurdu ki: “Ey İblis, secde edenlerle beraber olmaktan seni alıkoyan nedir?” İblis “Ben Senin biçimlenmiş bir kuru balçıktan yarattığın beşere secde edecek değilim” dedi. Hicr, 15:28-33
Hani Rabbin meleklere demişti ki: “Ben çamurdan bir beşer yaratacağım. “Ben ona güzel ve düzgün bir biçim verip ruhumdan üflediğim zaman, onun önünde secdeye kapanın.” Meleklerin hepsi secde etti. İblis müstesna. O büyüklük tasladı ve kâfir olup çıktı. Allah buyurdu: “Ey İblis, Kendi elimle yarattığım şeye secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük mü taslıyorsun, yoksa gerçekten yücelerden misin?” İblis “Ben ondan hayırlıyım,” dedi. “Çünkü beni ateşten, onu çamurdan yarattın.” Sâd, 38:72-74
Meleklere “Âdem’e secde edin” buyurduğumuzda, İblis hariç hepsi secdeye kapanmıştı. O ise “Çamurdan yarattığın şeye mi secde edeceğim?” dedi. İsrâ, 17:61 “Âdem’e secde edin” dediğimizde, İblis hariç hepsi secde etti. O ise bundan geri durdu. Tâhâ, 20:116
Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyor? Zuhruf, 43:32 O, dilediğini rahmetiyle seçkin kılar. Çünkü Allah pek büyük lütuf sahibidir. Bakara, 2:105; Âl-i İmrân, 3:74
Allah “Cennetten in,” buyurdu. “Senin orada böbürlenmeye hakkın yok. Çık oradan; sen artık küçük düşenlerdensin.” İblis, “Öyleyse onların diriltileceği güne kadar bana mühlet ver” dedi. Allah “Sen mühlet verilenlerdensin” buyurdu. İblis dedi ki: “Beni azdırmana karşılık, ben de Senin doğru yolun üzerinde onların önüne oturacağım. “Sonra önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından onların üzerine varacağım. Sen ise onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.” Allah buyurdu ki: “Oradan kınanmış ve kovulmuş olarak çık. Onlardan kim sana uyarsa, hepinizi birden Cehenneme tıkacağım. A’râf, 7:13-18
Allah “Öyleyse çık oradan,” buyurdu. “Sen artık kovulmuş birisin. “Hesap gününe kadar bu lânet senin üzerinde kalacaktır.” İblis “Yâ Rabbi, o zaman bana onların diriltilecekleri güne kadar süre tanı” dedi. Allah buyurdu ki: “Sana süre tanınmıştır. “Vakti belirli bir güne kadar.” İblis dedi ki: “Yâ Rabbi, beni saptırmana karşılık, ben de yeryüzünde kötülükleri onlara hoş gösterip hepsini azdıracağım. “Ancak ihlâsa erdirdiğin kulların müstesna.” Allah buyurdu ki: İşte bu Bana ulaşan dosdoğru yoldur. Sana uyan azgınların dışında, Benim kullarıma senin gücün yetmez. Hicr, 15:34-42
“Bana üstün kıldığın şu kimseye bak,” dedi. “Eğer beni kıyamet gününe kadar bırakacak olursan, and olsun ki, pek azı dışında ben onun neslini kendime bağlarım.” Allah ona “Çık, git,” buyurdu. “Onlardan kim sana uyacak olursa, hepinizin cezası Cehennemdir. İşte size lâyık bir ceza! “Onlardan gücünün yettiğini sesinle yoldan çıkar. Süvarilerinle, piyadelerinle onların üzerine yürü. Mallarına, evlâtlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun. Ama Şeytanın onlara vaad edeceği, bir aldatmadan başka nedir ki? “Benim kullarım üzerinde ise senin hiçbir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin onlara yeter.” İsrâ, 17:62-65
Allah “Çık oradan,” buyurdu. “Artık kovulmuş birisin. “Hesap gününe kadar lânetim senin üzerindedir.” İblis “Yâ Rabbi, onların diriltilecekleri güne kadar bana süre tanı” dedi. Allah buyurdu ki: “Sana süre tanındı. “Bu süre, vakti belirlenmiş bir güne kadardır.” İblis dedi ki: “İzzetin hakkı için, onların hepsini azdıracağım. “Ancak içlerinden Senin ihlâsa erdirdiğin kulların müstesna.” Allah buyurdu ki: “İşte bu gerçek. Ben şu gerçeği de söylüyorum: “Cehennemi seninle ve sana uyanların hepsiyle birden dolduracağım.” Sâd, 38:77-85
Şeytana ise Allah lânet etti. O da dedi ki: “Ben de Senin kullarından kendime belli bir pay çıkaracağım. “Onları saptıracağım, onları kuruntularla avutacağım. Ben onlara emredeceğim, onlar da hayvanlarının kulaklarını kesecekler. Ben onlara emredeceğim, onlar da Allah’ın yarattığını değiştirecekler.” Artık kim Allah’ı bırakıp da kendisine şeytanı dost ve yardımcı edinirse, apaçık bir hüsrana düşmüş olur. Şeytan onlara vaadlerde bulunur, onları kuruntularla oyalar. Lâkin şeytanın onlara vaad ettiği, bir aldatmadan başka birşey değildir. Öylelerinin varacakları yer Cehennemdir; oradan kaçıp sığınacak bir yer de bulamazlar. Nisâ, 4:
Ey insanlar! Allah’ın vaadi gerçektir; sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O çok aldatıcı olan Şeytan da sizi Allah ile aldatmasın. Şeytan size düşmandır; siz de onu düşman belleyin. O, kendi taraftarlarını alevli ateşte barınmaya çağırır. İnkâr edenlerin hakkı şiddetli bir azaptır. İman edip güzel işler yapanlar için ise bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Fâtır, 35:5-7
Ayrılın bugün, ey mücrimler! Ben size ant vermedim mi, ey Âdem oğulları, “Şeytana kul olmayın; o sizin apaçık düşmanınızdır. “Yalnız Bana kulluk edin; dosdoğru yol işte budur” diye? Gerçekten de o sizden nice nesilleri saptırdı. Hiç mi aklınızı kullanmadınız? İşte size vaad olunan Cehennem! İnkâr edişiniz yüzünden şimdi girin oraya. Yâsin, 36:59-64
Gerçekten de İblis onlar hakkındaki zannını doğruladı ve mü’minlerden bir topluluk dışındakiler ona uyup gittiler. Aslında, İblis’in onlar üzerinde hiçbir gücü yoktur; âhirete iman edenlerle ondan şüphe edenleri Biz böylece ayırt ediyoruz. Rabbin ise herşeyi gözetip koruyucudur. Sebe’, 34:20-21
Özet: Âdem’in (insanın) diğer mahlûkata üstünlük sebebi: ilim Meleklerin cevabı: secde İblis’in cevabı: isyan
İnternet adresleri utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek