Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı Stratejik Plan Sürdürülebilir Orman Yönetimi Kriter ve Göstergeleri Yönetim Bilgi Sistemi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı U. Ahmet ŞEKERCAN Orman Mühendisi Kamu Yönetimi Uzmanı Ankara_2011
Stratejik Plan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Kamu yönetiminde kuruluş düzeyinde stratejik planlamaya geçilmiştir. 5018 sayılı kanunda; kamu idarelerine stratejik plan hazırlama görevi verilmiştir. kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda ölçmek ve uygulamanın izleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla katılımcı yöntemlerle
Kamuda Stratejik Planlamanın Hukuki Çerçevesi Bütçe, stratejik plana dayalı olmak zorundadır. Harcamalar, stratejik plana uygun olmak zorundadır. Faaliyet raporu verme zorunludur. İç Denetim Dış Denetim Hesap Verme Sorumluluğu Kamu idareleri bütçelerini, stratejik planlarına dayalı olarak hazırlarlar. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının stratejik plana, bütçe ilke ve esaslarına, mevzuata uygun olmasından sorumludurlar. Hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, her yıl faaliyet raporu hazırlanır. Rapor kamuoyuna açıklanır, birer örneği Sayıştay ve Maliye Bakanlığına gönderilir. Harcamaların, Mali İşlemlere İlişkin Karar ve Tasarrufların Stratejik Plana Uygunluğu İç Denetime tabidir. Mali faaliyet, karar ve işlemler Stratejik Plana Uygunluk Yönünden Sayıştay Denetimine Tabidir. Görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.
Stratejik Plan: Örgütün bulunduğu nokta ile ulaşmayı arzu ettiği durum arasındaki yolu tarif eder. Orta ve uzun vadeli amaçlarını, Temel ilke ve politikalarını, Hedef ve önceliklerini, Performans ölçütlerini, Bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemleri ve kaynak dağılımlarını içeren plandır.
STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ Mevzuat Analizi Üst Yöneticinin Desteğinin sağlanması İlke ve Değerler Misyon Vizyon Stratejik Plan Ekibinin Oluşturulması Stratejik Konular Takım Bilincinin Oluşturulması Çalışma Normlarının Belirlenmesi Stratejik Amaçlar İş Takviminin Oluşturulması Hedefler Durum Analizi Performans Kriterleri Stratejiler Paydaş Belirleme Faaliyet ve Projeler Paydaş Analizi Paydaş Görüşmeleri Görüşlerin Alınması GZFT ve Öneriler UYGULAMA Nihai Stratejik Plan Performans Planı Stratejik Konular
SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİ(SOY) KRİTER VE GÖSTERGELER(K&G) 1992, Rio Zirvesinde alınan kararların uygulamaya konmaması üzerine 1995 yılında kurulan “Hükümetler arası Ormancılık Paneli” 16 başlık altında toplam 150 Eylem Önerisi kararı almıştır. Bunlar; uluslararası ormancılık süreci çalışmalarını yönlendiren en önemli belgeler arasındadır. Bu 16 başlıktan en önemlisi her ülkenin; “Ulusal Ormancılık Programını” hazırlaması” diğer önemli bir başlık ise “Sürdürülebilir Orman Yönetimi Kriter ve Göstergelerinin” belirlenmesidir.
Sürecin devamında Dünya’nın değişik bölgelerinde 9 Bölgesel Süreç başlatılmıştır. Pan-Avrupa Yakın Doğu
Sürdürülebilir Orman Yönetimi Ormanların ve orman alanlarının yerel, ulusal ve küresel düzeyde, biyolojik çeşitliliğini, prodüktivitesini, kendini yenileme kabiliyetini ve yaşama enerjisini, ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarını yerine getirebilme potansiyelini şimdi ve gelecekte koruyacak ve diğer ekosistemlere zarar vermeyecek bir şekilde düzenleme ve yararlanma biçimi olarak tanımlanmıştır.
İzlenme ve değerlendirilmenin sağlanması için bazı mekanizmalara ihtiyaç duyulmuş bu amaçla uzmanlarca Kriter ve Göstergeler geliştirilmiştir. Kriter ve Göstergeler; orman durumunu ve SOY için kaydedilen gelişmeyi değerlendiren araçlardır. Her bir kriter SOY' un değerlendirebileceği, temel elementleri oluştururlar ve bir bakıma sürdürülebilirliğin anahtarıdırlar. Kriterler; SOY' un izlenmesi, gelişiminin takip edilmesi ve uygulanması için gerekli araçlardır. Ancak SOY' un standartlarını belirlemezler. Zaman içerisinde değişen şartlara göre değişebilirler.
Kriterler esas itibariyle ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye fazla bir değişiklik göstermemektedir. Dolayısıyla SOY için aşağıdaki altı kriter bir bakıma küresel mutabakat ile belirlenmiştir; 1- Orman kaynakları, 2- Biyolojik çeşitlilik, 3- Ormanların sağlığı ve canlılığı, 4- Ormanların üretim fonksiyonları, 5- Ormanların koruma fonksiyonları, 6- Ormanların sosyo-ekonomik fonksiyonları, Bazı bölgesel süreçlerde ise bu kriterlere bir yedincisi olan “Politik, yasal ve kurumsal çerçeve” İlave edilmiştir.
Kriterler sürdürülebilir orman yönetiminin temel prensiplerini oluşturmakla birlikte, kriter bazında ölçümleme ve değerlendirme yapabilmek için her bir kriteri oluşturan ölçülebilen göstergelerin belirlenmesi gerekmektedir. Göstergeler ise; her bir kriteri tanımlamak veya ölçmek için kullanılan araçlardır. Bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye, uygulama alanından bir diğerine değişiklikler gösterebilir. Burada önemli olan husus, göstergelerin uygulama düzeyinde belirlenmesi, ölçümlenmesi ve değerlendirilmesi hususudur. Sürdürülebilir orman yönetiminin en kilit noktasını bu teşkil eder.
3 Tür göstergeden bahsedebiliriz Kantitatif göstergeler: Somut değerlerle (sayılarla) ifade edilebilen; “Alan (179 Ha), yaş(5)” Kalitatif göstergeler: Soyut değerlerle ifade edilebilen : “Çok iyi, iyi, normal, kötü, çok kötü, az, çok,”, Tarif edici göstergeler:Cümlelerle ifade edilebilen; “Satışlar dalgalı bir seyir izlemektedir.”
ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞIDIR Uluslararası ormancılık süreci dikkate alındığında, ülkemiz için SOY Ulusal Kriter ve Gösterge uygulamalarında muhatap; ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞIDIR ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sadece ve sadece kendi yetki ve sorumluluk alanı ile ilgilidir
SOY K&G Uygulamaları Nasıl Başladı? Pan-Avrupa ve Yakın Doğu sürecinde kabul edilen K&G setlerini harmanlamış, daha geniş bir yelpazeden oluşması ve Pan-Avrupa K&G seti ile örtüşmesi nedeniyle Yakın Doğu K&G setini temel alınarak görev alanına giren göstergelerden oluşan Ulusal K&G seti oluşturma çalışmasını 1999 yılında test mahiyetinde başlatmıştır. Üç yıl süren denemeden sonra elde edilen bulgular ve yapılan tespitler 2003 yılında Bursa’da yapılan bir çalıştay’da ele alınmış ve Plan Proje Şube Müdürlerimiz ile 11 sivil örgüt temsilcisi ve diğer ilgili kuruluşların Bursa ili temsilcilerinden oluşan çalışma gruplarında Genel Müdürlüğümüz Ulusal Kriter ve Gösterge seti katılımcı bir yaklaşımla belirlenmiştir.
OGM; 2006 Yılında son şeklini almış olan SOY K&G çalışmalarını Bölge düzeyine indirgemiş ve bölge müdürlüklerince hazırlanan SOY K&G Raporlarının il düzeyinde yapılan çalıştaylarda katılımcı yaklaşımla değerlendirilmesi sonucu hazırlanan raporlar merkezde kurulan komisyon tarafından değerlendirilmiş ve “OGM, 2006 YILI SOY K&G RAPORU” hazırlanarak yayınlanmıştır. Hazırlanan bu rapor Bakanlığımıza, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına, üniversitelere ve diğer sivil toplum örgütlerine gönderilmiştir.
OGM 2009 yılında SOY K&G çalışmalarını orman işletme müdürlüğü düzeyine indirgemiş ve 217 Orman İşletme Müdürlüğüne ait SOY K&G Setlerinin katılımcı yaklaşımla belirlenmesi, ölçümlenmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve raporlanması çalışmasını 2009 yılında başlatmıştır.
YÖNETİM BİLGİ SİSTEMLERİ Bilgi çağının en belirgin özelliği yoğun bilgi üretimi, dağıtımı ve tüketimidir. Teknoloji örgütün veya insanın çalışma biçiminde çarpıcı değişikliklere yol açmaktadır. Örgütler rekabet avantajı sağlayabilmek ve ayakta kalabilmek için bilgi teknolojilerini kullanmalıdır.
Veri (Data) : Bilgiye ulaşmak amacıyla yapılan gözlemlerin, metin veya sayı olarak nesnelleştirilmiş haline denir. Enformasyon (Information) : Veri işlem sonunda elde edilen anlamlı sonuçlara denir. Diğer bir adı da genel bilgidir. Bilgisayar: Girdi, işlem, çıktı, depolama ve kontrol bileşenlerinin oluşturduğu sistemlerdir. Türkiye’de bilgisayarı ilk kullanan ( 1960’lı yıllar ) kurum Karayolları Genel Müdürlüğüdür. Daha sonra ODTÜ, İTÜ 1976 yılında ise Anadolu Üniversitesi kullanmıştır. Donanım: Bir bilgisayarın değişmez parçasıdır.
Yazılım: Bir bilgisayarın değişebilir parçasıdır Yazılım: Bir bilgisayarın değişebilir parçasıdır. Yazılım sınıflandırılması şöyle yapılabilir; Özel yazılım: Belli bir örgüt için geliştirilmiş yazılımlardır. Ticari yazılım: Kar elde etmek için geliştirilmiş yazılımlardır. Açık kodlu yazılım: Yazılıma katkıda bulunmak isteyenlere izin veren programlama standartlarını kullanarak bir uygulamayı geliştirmesidir. Ticari Uygulama yazılımları: Kurumsal Kaynak Planlaması, Müşteri İlişkileri Yönetimi Tedarik Zinciri Yönetimi, İnsan kaynakları yönetimi, Muhasebe ve Finans, E-Ticaret vb. İnternet: İlk kez 1969 yılında Amerika savunma bakanlığında kullanılmıştır. 1980’li yıllarda Amerikan Ulusal Bilim Kurulu, araştırma merkezleri ile üniversiteleri birbirine bağlayan yapı olan NFSNET’ savunma bakanlığının ağına eklemiştir. Böylece ağ daha da genişleyerek günümüze kadar gelmiştir.
İntranet: Örgütün internet teknolojilerini kullanarak oluşturdukları kendi özel ağıdır. Extranet: Örgütlerin özel ağlarının müşterileri, tedarikçileri ve iş ortaklarının da katılımıyla genişleyen ağ bütünüdür. e-imza: Binlerce kodun şifreli biçimde bir araya gelmesi ile oluşan elektronik veridir. Elle atılan imza ile aynı hukuki sonuçları doğurur. Elektronik İmzanın Özellikleri; Veri Bütünlüğü Kimlik Doğrulama ve Onaylama İnkâr Edilemezlik Elektronik İmzanın Kamusal Alandaki Uygulamaları; Her türlü başvurular ( ÖSS, KPS, LES… vs ), Kurumlar arası iletişim, Sosyal güvenlik uygulamaları, Sağlık uygulamaları, Vergi Ödemeleri, Elektronik oy verme işlemleri… Elektronik İmzanın Ticari Alandaki Uygulamaları; İnternet bankacılığı, Sigortacılık işlemleri, Kâğıtsız ofisler, E-Sözleşmeler, E-Sipariş…
Örgüt için rekabet avantajı sağlayacak amaçları, ileri ve güvenilir teknolojileri, sorunsuz çalışan iş süreçlerini tasarlayıp uygulamaya koyan kişilere “Bilgi Çalışanı”(Knowledge Worker) denilmektedir. Bilgi ve teknolojiyi bilen bir bilgi çalışanı en az şu konularda yetkinlik sahibi olması gerekmektedir; Hangi bilgiye gereksinim duyduğunun belirlemesi Bilginin nasıl ve nerden elde edileceğinin bilmesi Elde edilen bilgiye dayanarak Örgüte rekabet üstünlüğü kazandırması
Bilginin dört düzeyde hareketi söz konusudur. Yukarı Bilgi akışı: Örgütün günlük işlerine dayalı güncel durumunu tanımlar. Aşağı Bilgi Akışı: Üst düzeyde oluşturulan ve daha aşağıdaki birimlere aktarılan bilgilerdir. Yatay Bilgi Akışı: İşlevsel Örgüt birimleri ile çalışma grupları arasındaki bilgi akışıdır. İç/Dış Bilgi Akışı: Müşterilerin, tedarikçilerin, dağıtımcıların, ortakların ve diğer çevrelerin arasında gerçekleşen bilgi akışıdır.
Bilgi Sistemlerinin Gelişimi Bütünleşik bilgi sistemi geliştirme konusunda başlıca 3 yönteme bağlı kalınmıştır; Bireysel Bilgi Sistemi Geliştirme Yaklaşımı Yukarıdan Aşağıya Bilgi Sistemi Geliştirme Yaklaşımı Aşağıdan Yukarıya Bilgi Sistemi Geliştirme Yaklaşımı Konunun uzmanı olan bir yazılımcı ve sistem yöneticisi, kendi bireysel yeteneklerine ve uzmanlığına dayanarak, bilgi sisteminin tasarımını yapar ve yukarıdan aşağıya örgütün tüm birimlerine uygulatır. Tüm örgüt kapsamındaki sorunları bulmak ve tanımlamaktır. Bu yaklaşım özellikle örgütün değişik kesimlerindeki sorunları birbiriyle karşılaştırmada büyük yarar sağlar. Bu sistem en büyük zorluk, sürecin bitmez tükenmez bir zaman alması ve sonsuza kadar işleme devam edilmesidir. Ne zaman bir sorun ortaya çıkarsa, ilk amaç onu hemen orda çözümlemektir. Sorun ait olduğu birimlerde belirlenerek çözülür. Bu yöntemin en büyük yararı, her bir sorunun hızla çözüme kavuşturulması ve kullanıcıların sistemin nasıl işlediğini görmesidir. Yöntemin sakıncası ise, örgütün birlikte çalışmayan farklı bölümlerinin birbirleriyle ilişkilerini yok eder.
Bilgi Sistemlerinin Gelişimi 1960’lı yıllarda basit ve temel düzeydeydi. O günün bilgi sistemlerinin görevleri; veri işleme, kayıt tutma, muhasebe ve diğer elektronik veri işleme uygulamaları yer almaktaydı. 1970’li yıllarda karar destek sistemleri ortaya çıktı. 1980’li yıllarda bilgi sistemlerinde önemli gelişmeler meydana geldi. 1980’lerde ortaya çıkan ve 1990’lı yıllarda devam eden bir diğer gelişme Stratejik Bilgi Sistemleridir. 1990’lar Kurumsal Kaynak Planlaması Sistemlerinin ortaya çıktığı yıllardır.
Bilgi Sistemleri Karar verirken yöneticiye destek sağlayan, ancak hiçbir zaman yöneticinin yerini alamayan sistemler olarak tanımlanır. Karar alma olgusuna çok geniş açıdan bakarak, yöneticilerin sorunu bir bütün olarak görmelerini sağlarlar. Yöneticiye karar alma sürecinde ışık tutarlar. Karar almaya hız ve güvenirlik kazandırır. Soruna uygun matematik ve istatistik modeller kullanmayı sağlalar. Örgütteki birimlerin ve birim yöneticilerine karar desteği sağlar ve cesaretlerini artırırlar. Kapsamlı veri tabanları sağlayarak arzu edilen verilere kolayca ulaşılmasını sağlar.
TEŞEKKÜRLER U. Ahmet ŞEKERCAN Orman Mühendisi Kamu Yönetimi Uzmanı