İngiltere'de Yükseköğretim İşi Ken Jones
İngiliz Yükseköğretiminden Resimler, 1980 öncesi (Oxford, Birmingham)
döneminin özellikleri Nüfusun %15’inden daha az. Seçkinci, ama neoliberal değil. Akademik özgürlüklere sahip: öğretim, personel ataması, araştırma.
Yükseköğretim nerede konumlanmıştır?
Yükseköğretim ve bilgi ekonomisi Gelişmiş bir ülke olarak bilginin sınırlarında iş görüyoruz. Küreselleşen dünyada artık düşük ücretler ve vasıflar üzerinden rekabet etmek gibi bir seçeneğimiz yoktur. Bilgi, bilginin üretilmesi, elde edilmesi ve ticari başarı amacıyla kullanılacak şekilde dönüştürülmesi üzerinden rekabet edebiliriz... Üniversiteler bu süreçte merkezidir. (İ. Y. Y. Bakanlığı, "Yüksek Hedefler: Bilgi Ekonomisinde Üniversitenin Geleceği", 2010)
Dünya Bankası’nın “Ulusal Yenilik Sistemi” Kavramı “Küresel bilgiden yararlanabilmek, onu özümsemek ve yerel ihtiyaçlara uyarlamak ve böylelikle yeni teknoloji yaratmak için birlikte çalışan firmalar, araştırma merkezleri, üniversiteler ve düşünce kuruluşlarının iyi bir şekilde eklemlenmesiyle oluşmuş bir şebeke. Bu gibi sistemlerde, yükseköğretim sistemleri sadece üst-düzey becerilerin omurgası olarak değil, temel ve uygulamalı araştırmaların merkezi olarak boy gösterir” alıntı: BK Üniversiteler, 2012
Seçkin Britanya üniversiteleri ulusal olduğu kadar küresek ölçekte de düşünür. Birinci sınıf kuruluşlar, uluslararası araştırma uzmanlığı için önemli mecralar oluşturmakta, bir ülkedeki beşeri sermayeyi kendine çekip korumakta ve uluslararası işletmeleri kurumsallaşmaya teşvik etmektedir. Bunlar, küresel bilgi ekonomisinde ulusal rekabet avantajı elde edilmesine önemli ölçüde katkı yapan tüm etmenlerin içerildiğini göstermektedir. (BK Üniversiteler, 2012)
Yükseköğretim ideali “Kendini çevreleyen dünyanın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için üniversite, ahlaki ve entelektüel açından tüm siyasi otoritelerden ve iktisadi güçlerden bağımsız olmalıdır” Avrupa Eğitim Bakanları Bologna Deklarasyonu (1999)
Toplumsal sınıf ve üniversite İşçi sınıfından gelen öğrencilerinin oranının en düşük olduğu kurum, %11,5 ile Oxford Üniversitesi’dir. En yüksek orana, %57,2 ile Londra Metropolitan Üniversitesi sahiptir.
İdeale meydan okunuyor Özellikle 2010’dan beri, İngiltere’de yükseköğretim hükümetin siyasi otoritesine ve piyasanın iktisadi gücüne tabi durumdadır.
Britanya üniversitesinin küresel olarak rekabetçi kılınmasını sağlayan araçlar 1.Üniversiteler arasında öğrenci tahsisatını denetleyen bir hükümet kurulunun denetiminde, öğretimin hükümet tarafından finansmanından öğrenci tarafından finansmanına geçiş. 2.Tüm öğrenciler her yıl için £9.000’e varan bir harç ödeyecektir. Çoğu öğrenci bunu ödemek ve yaşam maliyetlerini karşılamak için kredi kullanacaktır. Üç yıllık bir bölümü tamamladığında öğrencinin borcunun varacağı rakam: £ Üniversiteler arasında araştırmalara hükümet fonları bulmak ve öğrenci sayısını artırmak için rekabeti yaratmak.
Özelleştirme Üniversite finansmanın öğrenci kredileri aracılığıyla özelleştirilmesi kazanç amaçlı yükseköğretimin gelişmesine yol açmaktadır. Hükümet özel üniversitelerin diploma (üniversite sertifikaları) vermesine müsaade etmektedir.
Bir ihraç malı olarak yükseköğretim Uluslararası (AB dışı) öğrenci kabulü yılı için öğrenim harçları ve BK vatandaşı olmayan öğrencilerin harcamaları dahil, elde edilen ihracat gelirleri £7,9 milyar olarak tahmin ediliyor. Bu sektörün büyüme potansiyelinin 2025 yılında £16,9 milyara varacağı düşünülüyor. (BK Üniversiteler, 2012) “İhracat kampanyası” ile göçmen kısıtlamaları arasındaki çelişki.
AB dışı öğrencilerin yurtdışına atılması tehdidine karşı 2012 öğrenci protestoları
Eğitimin anlamı Yükseköğretim bireylere sağlayacağı finansal yarar ile tarif ediliyor. “Hangi iş £40.000’lik borcu ödememi sağlayacak bir kazanç getirebilir?”
Yükseköğretim ve toplumsal sınıf * İşçi Partisi hükümeti, yükseköğretimim kapsamını genişletirken, onun içindeki statü farklılaşmalarını korudu. * Hedefi: Yükseköğretim yaş grubundakilerin %50’si. * Şimdiki durum -başvuru sayılarının düşmesiyle- yaş grubunun %33’ü biçimindedir. Düşüş en fazla işçi sınıfından gelen öğrenciler arasındadır.
Kriz noktaları nerededir? Öğrencilerin katlandığı maliyet ve toplumsal eşitlik üzerindeki etkiler. Eğitimin “ekonomileşmesi”: Eğitimin yararlarının ekonomik terimlerle tarif edilmesi. Üniversitelerin rekabet durumunda maliyetleri düşürme arayışına girmesi yüzünden eğitim işçileri üzerinde oluşan baskı.
Londra 2010, £9.000 harçlarla ilgili protestolar
Protestoların başka bir yanı: dışarıda- eğitim
Sendika eylemcilerinin işten çıkarılmasını protesto eden eğitim işçileri (UCU)
İmkânlar ve ihtimaller Yükseköğretim maliyetlerini karşılayamadığı için dışlananların protestosu. Kredi alabildiği halde, ömrünü borç içinde geçirmeyi bekleyenlerin protestosu. Ücretleri düşüşte olan ve iş koşulları giderek zorlaşan eğitim işçilerinin eylemleri. Ekonomileşmiş eğitime ideolojik meydan okuma.