Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Fiyat İstikrarı ve Büyüme
Advertisements

24 Mart 2006 TBB EKONOMİ ÇALIŞMA GRUBU. Rezerv Politikası Üzerine Türkiye’de kriz sonrası dönemde rezerv hareketleri ve kısa bir “güvence” değerlendirmesi.
EKONOMİ ALANI’NDA YAPILAN İNKİLAPLAR
Bazı Ekonomilere İlişkin Büyüme Tahminleri
VI. Ders notları: DÖNÜŞÜM EKONOMİLERİNDE İSTİKRAR POLİTİKALARI
GLOBAL FİNANSAL KRİZİN TÜRK KAMU MALİYESİNE YANSIMALARI
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 05 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
TARİHİ GELİŞİMİ İLE AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN ÇIKMAZI
KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER
Türkiye’nin Rekabet Gücü Üzerine Gözlemler
HAZIRLAYANLAR YUSUF ŞEFLEK EMRE ÇİMEN EMİN DAĞYIKAN.
Krizin gelişimi 2000’li yılların başında Yunanistan Ekonomisi Avrupa Bölgesinin en hızlı gelişen ekonomilerinden biriydi yılında Küresel krizYunanistan’ı.
YASED BAROMETRE 2006 AĞUSTOS.
1 YASED BAROMETRE 18 MART 2008 İSTANBUL.
TÜRKİYE-AB KATILIM SÜRECİ VE KADIN İSTİHDAMI I
GÜNCEL EKONOMİK GELİŞMELER VE 2008 OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 10 Temmuz 2008 T.C. MALİYE.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 5 Eylül 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
FİNANS SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE ARALIK TSPAKB 2 İSTİKRAR  Siyasi istikrar Uluslararası yatırımcıların güvenini sağlayan tek parti hükümeti 
İKT-102 İktisata Giriş II Makro İktisatın Temelleri
DIŞ TİCARET POLİTİKALARI
SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ SONRASINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Ülkemizde Uygulanan Ekonomik Politikaların Temel Amacı -Doğal ve beşeri kaynakları en iyi şekilde değerlendirebilmek.
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
Küresel Piyasalardaki Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisine ve Bankacılık Sistemine İlişkin Değerlendirmeler Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı 1 Şubat.
DEMOKRASİ YOLUNDA TÜRKİYE
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE
Küresel Kriz Sonrası Türkiye’de Finansal Sistem “Bankacılık Sektörü” Ekrem Keskin Mayıs 2010.
Yüksek ve İstikrarlı Büyüme Perspektifinde Türkiye Ekonomisi
KAMU İSTİHDAM POLİTİKALARI-2
DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER İSA COŞKUN MÜSTEŞAR YARDIMCISI … Mayıs 2009 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI Bişkek 13 Nisan 2009 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
TÜRKİYE’ NİN CUMHURİYETTEN GÜNÜMÜZE UYGULADIĞI EKONOMİ POLİTİKALARI
2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler Raporu.
Türkiye Siyasi Tarihi.
GENEL MAKRO EKONOMİK DEĞERLENDİRME VE 2008 YILI BÜTÇESİ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI 3 Ocak 2008 – İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
Makro İktisat İktisadi Analiz
2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI 18 EKİM 2011.
SİYASİ PARTİ NE DEMEKTİR?
İlaç Sektöründe Ufuk Turu AİFD Tuncay Teksöz Pfizer,Türkiye
Türkiye Bankalar Birliği 49. Genel Kurulu 1 Türkiye Ekonomisi ve Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler Ersin Özince Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 15 Ekim 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
SEZGİN ÖZTEK ŞEREF AYAN
Bankacılık sektörü Nisan-Haziran 2011 dönemindeki gelişmeler 27 Temmuz 2011.
ABD’deki yüksek riskli mortgage kredilerinden kaynaklanan endişeler artmış ve bankacılık sisteminde bu kredilere ilişkin zararlar derinleşmiştir. Finansal.
MAKRO EKONOMİYE GENEL BAKIŞ
Ders 8 Temel Analiz Hüseyin İlker Erçen
Soru 7 Gümrük Birliğinin Türkiye’nin ekonomisi üzerinde etkilerini Türkiye’nin beklentileri ve gerçekleşenler üzerinden tartışınız?
SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE
1929 BUHRANI VE türkİye ekonomisi üzerİne etkİleri
YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE SUNUŞ KONUŞMASI (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu) MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI 26 Ekim 2010.
2010 YILI BÜTÇE SUNUŞ KONUŞMASI (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu) Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı 26 Ekim 2009.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ VE SON GELİŞMELER KEMAL UNAKITAN MALİYE BAKANI 15 Ekim 2008 T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
BATMAN İL EKONOMİK RAPORU. İÇİNDEKİLER 1.Türkiye Ekonomisi Genel Değerlendirme 1.1.Büyüme 1.2.İstihdam 1.3.İhracat 1.4.Enflasyon 2.Batman İli Ekonomik.
Mali Alan ve İhtiyari Maliye Politikası: Küresel Kriz Sürecinde Türkiye Örneği Erhan USTA Müsteşar Yardımcısı 14 Ekim Ulusal İktisat Sempozyumu,
DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI
DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI
MAKRO EKONOMİYE GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR
MAKROEKONOMİYE GİRİŞ Oya Cesur Demir.
ULUSLARARASI İKTİSAT TEORİSİ
plan modelinin ana öğeleri
PLANLI KALKINMANIN DEĞİŞME DÖNEMİ (1980 Sonrası)
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ( ):
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
Para, Banka ve Finansal Piyasaları Niye Çalışıyoruz?
2018 OCAK AYI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
İNKILAPLAR. Siyasi Alanda Yapılan İnkılaplar  Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)  Ankara’nın başkent olması(13 Ekim 1923)  Cumhuriyetin ilanı (29.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
PLANLI KALKINMANIN DEĞİŞME DÖNEMİ (1980 Sonrası)
Sunum transkripti:

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Ünite 5 1938’den 2002’ye Ekonomik Gelişmeler

II. DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA VE SONRASINDA EKONOMİK DURUM (1939-1945) Devletçiliğin Duraklama Yılları Atatürk sonrasında kurulan Dr. Refik Saydam Hükümeti’nin programında üç konu ağırlık ve öncelik taşıyordu: Demiryolu yapımının devamı, denk bütçe politikası ve ‘devletçilik’ ilkelerine bağlılık. Avrupa’da savaş başlayınca Türk hükümeti bir milyon genci silah altına almıştı. Sanayi ve hizmet sektörlerindeki yetişmiş iş gücü azlığı üretim ve verimliliğin düşmesine yol açmıştı.

II. DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA VE SONRASINDA EKONOMİK DURUM (1939-1945) 26 Ocak 1940 tarihinde Milli Korunma Kanunu çıkarıldı. Bu kanun, olağanüstü koşullar karşısında ulusal ekonomiyi ve savunmayı ilgilendiren konularda hükümete geniş yetkiler veriyordu. II. Dünya Savaşı’nın üçüncü yılında Türkiye’de karaborsa ve stokçuluk kontrolden çıkmıştı. Bu yüzden Ocak 1942’de Ankara ve İstanbul’da ekmek karneye bağlandı. 12 Kasım 1942 tarihinde Varlık Vergisi kabul edildi. Bu vergi ile olağanüstü ekonomik ve mali koşullar çerçevesinde “bir defaya mahsus” olarak yapılan bu düzenlemeyle; piyasadan para çekerek enflasyonla mücadele etmek, savaş yıllarının artılarından yararlanarak ‘çok para kazanmış ancak bu kazancın vergisini vermemiş olanlardan’ vergi almak ve devlet gelirlerini artırmak amaçlanmıştı.

II. DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA VE SONRASINDA EKONOMİK DURUM (1939-1945) Devletçiliğin Gerileme Dönemi (1946-1950) II. Dünya Savaşı’ndan sonra Hükümet Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nu çıkardı. Kanun, özel ormanların ve büyük toprak sahibi ailelerin arazilerinin bir kısmının kamulaştırılmasını öngörmekteydi. Temel amaç topraksız çiftçileri toprak sahibi yapmaktı. Ancak kanunun çıkmasına ve uygulamaya konmasına büyük toprak sahiplerinden Adnan Menderes, Emin Sazak, Cavit Oral ve Fevzi Karaosmanoğlu gibi ünlü politikacılar karşı çıktı. Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü tarafından verilen dörtlü takrir reddedildi. Bunun üzerine 7 Ocak 1946 yılında Demokrat Parti kuruldu. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde DP tek başına iktidara geldi.

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ (1950-1960) Menderes hükûmetinin üç temel ekonomik hedefi vardı. Bunlar; 1) Tarıma öncelik verilecek, 2) Sanayileşme özel kesim öncülüğünde yürütülecek, 3) Dış ekonomik ilişkilerde devlet müdahaleleri asgari düzeye indirilecek. Tarım Sektörüne Öncelik Menderes Hükümeti iktidara gelmesinde önemli payı olan köylüleri memnun etmek için bazı önlemleri yürürlüğe koydu. Bunlar; Yeni toprakların tarıma açılması Çiftçinin ürettiği buğdayı dünya fiyatlarının üstünde bir fiyatla alınırken, fiyat artışının tüketiciye yansıtılmaması Tarımda makineleşme hızlandırılması

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ (1950-1960) Özel Sektör Öncülüğünde Sanayileşme Bu dönemde tarımdan ve ticaretten zengin olan ailelerin bir kısmı banka kurarken bir kısmı sanayiye girmişti. 1950’de kurulan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, özel kesime orta ve uzun vadeli sanayi yatırım kredisi vermek üzere, büyük ticaret bankaları tarafından örgütlendi. 1954 yılında ortaya çıkan döviz darboğazını aşmak için, hükümet ithalatta liberalizme son verdi. İthal ikame yoluna gidilmesi için KİT’lere yeniden yatırım yapma yetkisi verdi. Dış Ekonomik İlişkilerde Liberalleşme Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın faaliyete geçmesi ile özellikle ABD kaynaklı sermaye Türkiye’ye gelmeye ve özel kuruluşlarla iş birliğine başladı. Menderes Hükümeti OEEC ve ABD’nin ekonomik ve teknik kaynakları olmadan ülkenin kalkınamayacağına inanıyordu.

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ (1950-1960) Menderes Hükümeti ekonomik sorunları çözmek için OEEC’den teknik ve mali yardım istedi. OEEC uzmanlarının hazırladığı rapor Türkiye’ye bir istikrar paketi olarak verildi. Buna göre; Türk lirasının değeri düşürülecek ve “katlı kur” sistemine geçilerek ihraç malının cinsine göre prim uygulanacak. Para arzı sıkı kontrol altına alınacak. Kamu iktisadi kuruluşlarının ürünlerinin fiyatları yükseltilecek ve açıkları kapatılacak. İthalat rejimi yeniden düzenlenecek, ihtiyaçlar için üç aylık kotalarla ve bir program içinde yürütülecek. Bütçe denkliği için gelir artırılırken harcamalar kısılacak. Yatırım projelerinde verimli ve kısa vadeli olanlara öncelik verilecek.

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ 27 Mayıs 1960 İnkılabının ardından Devlet Planlama Teşkilatı kuruldu. Kurumun iki temel görevi vardı. Bunlardan birincisi; hükümete iktisadi ve sosyal konularda danışmanlık yapmak, ikincisi; hükümetçe kabul edilen hedefleri gerçekleştirecek uzun ve kısa vadeli planları hazırlamak. DPT, Plan hedefleri ve Stratejilerini hazırladı. Buna göre ; Özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi içinde kalkınma planı yapılacak, On beş yıllık perspektif içinde beş yıllık planlar hazırlanacak, Karma ekonomi düzeni içinde ‘plan’, kamu kesimi için emredici, özel kesim yönünden yol gösterici nitelik taşıyacak, Plan tüm sektörleri kapsayan “makro plan” niteliğinde olacak.

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ BİRİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA DÖNEMİ (1963-1967) Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Cumhuriyet Halk Partisi-Adalet Partisi koalisyon hükümeti zamanında yürürlüğe girdi. Hükümet ulusal tasarrufun arttırılması yönünde vergi ve KİT reformları yapılması hedeflerini gerçekleştiremedi. Planın ikinci yılında yurt dışına giden işçiler döviz göndermeye başladı. 1 Aralık 1964 yılında AET ile Ankara Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile hükümet itibar kazanmıştı. 1965 yılında erken seçim yapıldı. Adalet Partisi çoğunluğu sağladı. Demirel Hükümeti Sovyetler Birliği ile kurulan ekonomik ilişkileri sürdürdü. Sovyetler Birliği’nden teknik ve mali yardım sağlandı. Planın öngördüğü temel sanayi projeleri gerçekleştirildi. Bu projeler arasında İskenderun Demir Çelik, Bandırma Sülfirik Asit, Artvin Orman ürünleri gibi projeler yer almıştı. Birinci Plan döneminde, ekonomik istikrar içinde hızlı büyüme sağlandı. Enflasyon oranı ortalama %5.3 civarında gerçekleşti. Ancak ülke kalkınmasını hızlandıracak temel reformlar ihmal edilmişti.

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ İKİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI DÖNEMİ (1968-1972) İkinci Beş Yıllık Plan hazırlanırken hükümetin elinde iki önemli koz vardı. Bunlardan ilki işçi dövizlerinin yıldan yıla artması, ikincisi ise Sovyet Rusya’nın teknik ve mali yardımına devam etmesi idi. Demirel Hükümeti özel sektör yatırımlarını desteklemeyi kolaylaştırmak ve yasallaştırmak için Kalkınma Planı’nın Uygulanması Esaslarına Dair Kanun’u yürürlüğe koydu. Bu kapsamda Teşvik Belgesi dağıtıldı. Bu belgeyi alan girişimciler kredi ve döviz bulmakta devletten yardım gördü. Vergi indirimi ve yatırım indiriminden yararlandı. İkinci Planda sanayi sektörü için öngörülen ortalama büyüme hızına ulaşılamadı.

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA DÖNEMİ (1973-1977) AET ile imzalanan Katma Protokol uyarınca 22 yıl sonra gümrük duvarlarının tamamen kalkması öngörülmüştü. Bu açıdan plan hızlı sanayileşmeyi ve tüketim malları yerine ara ve yatırım malları üretiminin ağırlık kazandığı bir sanayi yapısına ulaşmayı hedef almıştı. Bu plan döneminde dış ekonomik ilişkilerde şok etkisi yapan büyük iniş çıkışlar olmuştur. 1974 yılında bir yandan petrol krizi diğer yandan Kıbrıs Barış Harekâtı dış açığın yaklaşık üç misli büyümesine neden olmuştur. Bu eğilim sonucu dış ticaret açığının GSMH’ye oranı 1975 yılında planlı dönemin en yüksek oranına, %8,7’ye çıkmıştır. Bunun diğer yüzü ekonomi tarihimizde ilk defa ihracatın ithalatı karşılama oranı %29,6’ya düşmüştür. Bu dönemdeki olumlu gelişme ise 1973 yılında işçi dövizlerinde giriş %50 civarında artmış ve dış ticaret açığını bu döviz gelirleriyle karşılamak mümkün olmuştur.

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ DÖRDÜNCÜ PLAN DÖNEMİ (1979-1983) Dördüncü plan döneminin hazırlanmasında ve uygulamaya geçtiği ilk yıllarda siyasal bunalım ortaya çıktı. Süleyman Demirel’in altıncı başbakanlığı döneminde Turgut Özal Başbakanlık Müsteşarlığına ve DTP Müsteşar Vekilliğine getirildi ve 24 Ocak Kararları olarak bilinen istikrar programı hazırlandı. 24 Ocak 1980’de yürürlüğe konan istikrar tedbirlerine rağmen ekonomi tarihimizde ilk kez 1946’dan sonra enflasyon üç haneli rakamlara ulaşarak 1980’de %107 olmuştur. Yaşanan döviz kıtlığı Kasım 1979’da petrol fiyatlarının 24 dolara çıkmasıyla daha da büyümüş, yatırımların ertelenmesine, üretimin daralmasına, mal kıtlıklarının ve kuyruklarının yaygınlaşmasına neden olmuştu. Yer altı ekonomisi (kaçak ithalat ve ihracat) büyük boyutlara ulaşmıştı. Her iktisadî faaliyette hemen hemen resmî ve karaborsa olarak ‘iki fiyat’ oluşmuştu.

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ Silahlı Kuvvetlerin desteğinde kurulan Bülent Ulusu Hükûmeti döneminde, enflasyon oranı büyük oranda düşmüş, büyüme hızı negatif iken %4,1’lik pozitif bir orana yükselmişti. Dış ticaret açığı ihracatta sağlanan önemli artışla küçülmüştü. İran-Irak arasında 1980 yılı sonunda başlayan ve hızla genişleyen savaş, Türkiye’nin bu iki sınır komşusuna yönelik ihracatının hızla artmasına olanak vermişti. Ayrıca petrol zengini Körfez Ülkelerinden de büyük mal ve hizmet talebi gelmişti. 24 Ocak Kararları olarak bilenen istikrar programının kısa vadede öngördüğü hedefler şöyleydi: Mal darlıklarını gidermek, kuyrukları kaldırmak, enflasyonu aşağıya çekmek, ihracatı artırarak dış ticaret açığını küçültmek, büyüme hızını pozitif yapmak ve yükseltmek, piyasa ekonomisine işlerlik kazandırmak. Dördüncü Plan dönemi kapanırken ülke yeniden çoğulcu demokrasiye dönmüştü. Enflasyon aşağı çekilmiş, ihracat GSMH’nin %11’i düzeyine çıkmış fakat temel çarpıklıklar işsizlik, tekelleşme, hayali ihracat ve gelir dağılımında dengesizliklerin artması önlenememiştir.

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ Beşinci Plan Dönemi (1985-1989) Beşinci Plan dönemi planlama tarihimizin en şanslı dönemidir. Çünkü ilk kez bir siyasi iktidar veya bir hükûmet hazırladığı planı beş yıl kesintisiz uygulama olanağı bulmuştur. Özal Hükûmeti 1984 yılı başından itibaren iki temel hedefe yönelik önlemlere öncelik vereceğini her fırsatta belirtmişti: 1) Enflasyonu aşağıya çekmek, 2) Ödemeler bilançosu sorununu çözmek. Devlet müdahalelerinin asgariye indirilip serbest piyasa ekonomisinin erdemlerine bağlı kalarak yürürlüğe konan temel iktisat politikaları şunlardı:

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ Sıkı para politikası ve mevduata pozitif reel faiz verilmesi; Özel yabancı sermayenin tüm faaliyet alanlarına girişinin serbest bırakılması; KİT’lerin özelleştirilmesine başlanılması; Kamu yatırımlarının altyapı alanlarında yoğunlaştırılması; Günlük döviz kuru ilanına geçilmesi; Döviz işlemlerinde büyük ölçüde serbestiye geçilmesi, İthalatta serbestliğe (liberasyon) geçilmesi, yasakların ve miktar kısıtlamalarının istisnai kılınması; İhracatın çok yönlü olarak teşvikine devam edilmesi; Altın ithalatının ve ihracatının serbest bırakılması, İstanbul Menkul Değerler Borsasının açılması ve işlemeye başlaması.

BÜYÜK SİYASİ VE EKONOMİK GELİŞMELER EŞİĞİNDE ALTINCI PLAN DÖNEMİ (1990-1994) Plan Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde hazırlandı. Ancak uygulama döneminde Turgut Özal Cumhurbaşkanlığına seçildi. Altıncı Planın üretim; genel denge, kamu finansmanı ve ödemeler dengesi konusunda belirleyici hedefleri Beşinci Plandan farklı değildi. Dışa açık büyümenin yıllık ortalama %7 düzeyinde gerçekleşeceği öngörülmüştü. Türkiye Altıncı Planın birinci yılını tamamlarken dünyada siyasal, ekonomik ve askerî dengeler altüst olmuştu. Doğu Bloku ülkeleri başta Sovyet Rusya olmak üzere teker teker sosyalizmi terk ettiklerini ve Batı tipi çoğulcu demokrasiye geçmeye karar verdiklerini ilan etmeye başlamıştı.

BÜYÜK SİYASİ VE EKONOMİK GELİŞMELER EŞİĞİNDE ALTINCI PLAN DÖNEMİ (1990-1994) BÜYÜK KRİZ VE EKONOMİK SEFERBERLİK YILI (1994) Altıncı Planın son yılı olan 1994 yılına girilirken Türkiye içte ve dışta ülkeyi parçalamaya çalışan örgütlü güçlerle mücadele etmekteydi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da can ve mal güvenliği kalmadığı için bu bölge illerine yönelik ticaret asgariye inmiş, yatırımlar durmuştu. Merkez Bankası para piyasalarındaki yönlendirme ve denetim görevini yapamayınca spekülatörler etkili olmaya başlamıştır.

BÜYÜK SİYASİ VE EKONOMİK GELİŞMELER EŞİĞİNDE ALTINCI PLAN DÖNEMİ (1990-1994) 5 NİSAN KARARLARI Tansu Çiller, 5 Nisan günü Olağanüstü İstikrar Tedbirlerini açıkladı. Bu tedbirlerin üç hedefi vardı. Bunlar; Enflasyonu hızla düşürmek, Türk lirasına istikrar kazandırmak, ihracat artışını hızlandırmak, ekonomik ve sosyal kalkınmayı, sosyal dengeleri de gözeten sürdürülebilir bir temele oturtmak Bir taraftan ekonominin hızla istikrara kavuşturulması amaçlanırken, diğer taraftan istikrarı sürekli kılacak yapısal reformları gerçekleştirmek Kamu açıkları hızla aşağı çekilirken kamunun ekonomideki rolünün yeniden tanımlanması ve yeniden örgütlenmesini sağlamak; üretim yapan sübvansiyon dağıtan bir devlet yapısından piyasa mekanizmasının tüm kurum ve kurallarıyla işlemesini sağlayan ve sosyal dengeleri gözeten bir devlet yapısına geçmek

BÜYÜK SİYASİ VE EKONOMİK GELİŞMELER EŞİĞİNDE ALTINCI PLAN DÖNEMİ (1990-1994) 1995 Geçiş Programı Yaşanan büyük kriz sonrasında 1995 Yılı Geçiş Programı hazırlanarak yürürlüğe girdi. 1995 Geçiş Programı’nın temel sonuçları üzerinde etkili olan biri olumlu, diğeri olumsuz iki önemli gelişme yaşandı. Olumlu gelişme 6 Mart 1995’te Avrupa Birliği ile ‘Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalanması, olumsuz gelişme ise yılın ikinci yarısından itibaren ülkenin siyasal belirsizliklere doğru sürüklenmeye başlaması ve sonunda 24 Aralık’ta erken genel seçime gidilmesiydi.

YEDİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA DÖNEMİ (1996-2000) 1 Ocak 1996 tarihinde ülke ekonomisi için iki önemli karar yürürlüğe girdi. Birincisi “Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı” diğeriyse “Gümrük Birliği Anlaşması” idi. 22 Temmuz 1998 tarihinde Vergi Reformu Kanun Tasarısı TBMM’de kabul edildi. 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan erken genel seçim sonrası Bülent Ecevit Başbakan oldu. Bu dönemde PKK elebaşısı Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirildi. Ardından, hükümet Doğu ve Güneydoğu illerini kapsayan 15 maddelik yardım ve yatırım paketi açıkladı.

YEDİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA DÖNEMİ (1996-2000) Buna göre; Altyapı eksikliklerinin giderilmesinin hızlandırılması, Yarım kalmış yatırımların tamamlanmasının sağlanması, Yeni yatırımlara uzun vadeli ucuz kredi verilmesi, Köye dönüşlerin kolaylaştırılması ve hayvancılığın teşvik edilmesi, Uzman personel, eğitim ve sağlık hizmetleri açığının kapatılması. 17 Ağustos 1999 yılında Marmara bölgesinde büyük bir deprem meydana geldi. Ülke sanayi üretiminin adeta merkezi olan Marmara Bölgesi’nin büyük yıkıma uğraması, 1999 yılının ikinci yarısında “büyüme hızının” negatif olmasına ve işsizliğin artmasına yol açtı. Bölgenin altyapısının ve konutlarının yeniden inşası için iç ve dış kaynaklardan oluşan bir “Deprem Fonu” oluşturuldu.

2000 YILINDA EKONOMİK GELİŞMELER: SİYASAL İSTİKRAR EKONOMİK İSTİKRARSIZLIK Türkiye’de 2000 yılında üç olumlu gelişme yaşandı. Birincisi, Avrupa Birliği’ne Aday Ülke Statüsü kazanılması, İkincisi Enflasyonu aşağıya çekme programının yürürlüğe konulması, Üçüncüsü üçlü koalisyon hükümetinin uyum içinde çalışması ve siyasal istikrarı sürdürmesiydi. Bu dönemde hükümet istikrar programını yürürlüğü koydu. Programın hedefleri arasında Üç yıl sonunda enflasyonu tek haneli orana indirmek, Reel faizleri süratle aşağıya çekmek, Kamu finansman dengesini sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak, Ekonomide sürdürülebilir bir büyüme ortamını tesis etmek, Yapısal reformları hızla gerçekleştirmek.

SEKİZİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA DÖNEMİ (2001-2005) Sekizinci Plan Bülent Ecevit’in başında bulunduğu hükümet tarafından hazırlandı. Plan, enflasyonu AB kriterleri ile uyumlu düzeye düşürmeyi, ekonomide sürdürülebilir bir büyüme ortamı tesis etmeyi ve AB’ne tam üyelik hedefi doğrultusunda ekonominin rekabet ve uyum gücünü artırmayı öne çıkarmaktaydı.

SEKİZİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA DÖNEMİ (2001-2005) 2001 yılında cumhurbaşkanı ile başbakan arasında bir kriz meydana geldi. Bu kriz ekonomiyi de etkiledi. Krizden çıkmanın üç yolu vardı. Borçlarını para basarak ödemek, Borçlarını ödeyemeyeceğini ilan etmek (Moratoryum), Güçlü bir ekonomik reform programı hazırlayıp dış kaynak sağlamak. Ecevit hükümeti üçüncü yolu tercih etti. Dünya Bankası Başkan yardımcısı Kemal Derviş Türkiye’ye davet edildi. Derviş Türkiye’nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını hazırladı.