5510 SAYILI KANUN İLE 5763 SAYILI KANUNUN PRİME İLİŞKİN GETİRDİĞİ DEĞİŞİKLİKLER Doç. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU
Primler Bilindiği gibi, sosyal güvenlik Kurumlarının en önemli gelir kalemini primler oluşturmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 79. maddesinde de, “Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır” denilmektedir. Kurum bakımından yaşamsal önem taşıyan primler işveren ve sigortalılar bakımından da büyük önem taşımaktadır. Zira prim oranlarının çok yüksek belirlenmesi, ücret üzerindeki yükleri aşırı artırdığı için istihdamı olumsuz etkilemektedir. Aynı şekilde prime esas kazançlara ilişkin düzenlemeler ücret ve ücret eklerinin şekillenmesinde de etkili olmaktadır.
Genel toplamın dışında Prim Oranları Sigorta kolları İşveren Payı Sigortalı Devlet payı Toplam Kısa vadeli sig. kolları %1-%6,5 - Uzun vadeli Sig.Kol. (MYÖ) % 11 % 9 % 5 Genel toplamın dışında % 20 GSS Primi % 7,5 % 3 % 12,5 SGDP %22,5 Ayrıca %1-%6,5
Prim Oranları Görüldüğü gibi, yeni Kanun döneminde ödenmesi sosyal sigorta primlerinin isimleri değişiyor: Kısa vadeli sigorta kolu primi Uzun vadeli sigorta kolu primi ve Genel sağlık sigortası primi Oranlar da değişiyor… Ama nihai olarak ödenmesi gereken primlerde bir değişiklik yok! (%33,5-%39) İşsizlik sigortası primi hariç Yeni Kanunun önemli bir başka değişikliği daha var. Artık Devlet de sosyal sigorta primlerine kurumsal olarak, düzenli bir biçimde katkıda bulunacak
Kısa vadeli sigorta kolu Daha önce iş kazası ve meslek hastalığı sigorta koluna ilişkin oranların yerini 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte kısa vadeli sigorta kolu primi alacak Halen en az % 1,5, en fazla % 7 olan bu oran, yeni dönemde %1 ila % 6,5 arasında belirlenecek Dolayısıyla halen işverenlerin ödemek zorunda oldukları İKMH prim oranları Ekim ayından itibaren değişecek Nitekim yeni Kısa Vadeli Sigorta Prim Tarifesi yayınlandı Tarifeye bir geçici madde eklendi ve mevcut iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primlerinin 0,5 puan düşürülerek uygulanacağı belirtildi
Fiili hizmet süresi zammı kapsamına giren işyerleri için prim oranları Bazı ağır ve yıpratıcı işlerde çalışan sigortalılar için, Kanunda sayılan işyerleri ve işlerde geçirdikleri sürelerin belirli bir oranı sanki çalışmış gibi sigortalılık süresinde dikkate alınmaktadır. SSK Ek m. 5’de düzenlenen itibari hizmet süresi 5510 sayılı Kanunda çok daha farklı düzenlenmiştir. Hemen şunu belirtelim, Ekim ayından itibaren kaynak işinde çalışanlar artık itibari hizmet süresinden yararlanamayacaklar Kanunun 40 maddesinde sayılan işyerlerinde ve işlerde çalışanlar ise yeni dönemde itibari hizmet süresinden yararlanabileceklerdir. Ancak 5510 sayılı Kanuna göre, bu haktan yararlanmak için sigortalının belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalması şarttır.
İtibari Hizmet Süresi Kanunda sayılan işyerlerinde ve sayılan işlerde çalışan sigortalılar için ise işveren normalde ödemesi gereken prime ilaveten daha fazla prim ödeyecek Bu primlerin oranı da, sigortalıların yapmakta oldukları işin karşılığı prim ödeme gün sayısına eklenecek süreye göre değişkenlik gösterecek Eğer, bu işlerde geçirdiği her 360 gün için sigortalıya 180 gün fiili hizmet süresi hakkı verilmişse, MYÖ primi % 3, 90 gün verilmişse % 1,5, 60 gün verilmişse % 1 Oranında ilave prim ödenecek.
Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödeyerek Çalışma 5510 sayılı Kanunu değiştiren 5754 sayılı Kanunla sosyal güvenlik destek primi ile çalışma kaldırılıyor. Ama hemen değil…. Yeni düzenlemeye göre; İlk defa 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı olup, kendisine yaşlılık aylığı bağlanan sigortalı tekrar çalışmak isterse yaşlılık aylığı kesilecek Yani hem çalışıp ücretini hem de yaşlılık aylığına alma hakkı olmayacak Ancak belirtelim ki, bağımsız çalışanlar bakımından bu hak devam ettiriliyor
Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödeyerek Çalışma 5510 sayılı Kanundan önce sigortalı olanlar için ise bir geçici madde öngörüldü: Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlar, malullük ve yaşlılık aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primi bakımından tabi oldukları 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Sosyal Güvenlik Destek Primi Ödeyerek Çalışma Ancak bu kişiler için sosyal güvenlik destek primi oranı prime esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30 oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. Yani % 30 oranı üzerine işyerinin tehlike sınıfına göre ödenmesi gereken kısa vadeli sigorta primi de ilave edilecek Yani SGDP en az % 31, en fazla %36,5 olacak Yüzde 30 oranın dörtte biri sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir.
Prime Esas Kazançlar Prime esas kazançlar konusundaki genel düzenleme esas itibariyle 506 sayılı Kanundaki gibi, fakat ayrıntılarda oldukça farklı düzenlemeler de getirildi Öncelikle, prim yine İşçinin ücretinden (hak edildiği ayda) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki ödemelerle özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının (ödendiği ayda) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı üzerinden hesaplanır
Prime Tabi Tutulmayacak Kazançlar Yeni Kanuna göre, Ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları, emekli ikramiyesi aynî yardımlar PRİME ESAS KAZANÇ SAYILMAZ
Prime esas sayılmayan kazançlar Kanun, daha önce ayni yardım konusunda ayırım yapıyordu. Hizmetin gereği olarak verilen ayni yardımlar prime esas kazancın dışında tutuluyor, Sosyal yardım amaçlı ayni yardımlar da kendi içinde tekrar ikiye ayrılıyor, Ayni yardım Bakanlıkça belirlenen yardımlar arasında sayılacaksa, asgarî ücretin % 30‘u geçen kısmı primlendirilecek, Bakanlıkça belirlenmemişse, ayni yardımın tamamı prime esas kazanç sayılacaktı Artık bu ayırım kalkıyor Ama 5754 sayılı Kanunla bir hüküm getirildi. Buna göre, AYNİ YARDIMIN YERİNE PARA VERİLİYORSA, BU ÖDEMEDEN PRİM KESİLMESİ GEREKİYOR
Prime esas sayılmayan kazançlar Dolayısıyla bu açık hüküm karşısında, Yargıtayın 2007 yılında verdiği ve “ayni yardım yerine parası ödense dahi bu ödemeler prime esas kazanç sayılmaz” şeklindeki karar, 5510 sayılı Kanun döneminde uygulanma olanağını yitirmiştir.
Kısmen Prime Esas Kazançlar Bakanlıkça tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları ile özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, Prime esas kazanç sayılmamaktadır. Aşan kısım ise prime tabi tutulacaktır Kanuna göre: “BU İSTİSNALAR DIŞINDA HER NE ADLA YAPILIRSA YAPILSIN TÜM ÖDEMELER PRİME ESAS KAZANCA TABİ TUTULUR”.
Prime esas sayılmayan kazançlar Yeni Kanunda da iş güvencesi tazminatının prime esas kazanç olup olmadığı konusu yine açıklığa kavuşturulmamıştır Bu ödemenin prime esas kazanç olmadığı Kanunda belirtilse çok daha isabetli olurdu. Fakat, Kurum 506 sayılı Kanun döneminde yayınladığı bir genelge hükümlerini yeni yasa döneminde yayınlamış olduğu bir tebliğle tekrar aynı şekilde yayınladı ve iş güvencesi tazminatının prime esas kazanç olmadığını belirtti Yeni dönemde bu Tebliğe göre işlem yapılacaktır
Prime Esas Kazanç Sınırları Prime esas kazancın alt sınırı asgari ücret esas alınarak belirlenmiştir Dikkat: Prime esas kazanç sınırı 16 yaşından büyükler için belirlenen asgari ücrettir Yani; 16 yaşından küçüklere ödenen asgari ücret en az kazanç sınırının altında olacağı için bu sigortalılar için yine aradaki farkı işveren ödeyecek Üst kazanç sınırı ise 6,5 katıdır Yani 4.151,70 YTL.
Prime Esas Kazacın üst sınırı 5510 sayılı Kanuna göre, ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tâbi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin üst sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak İKİ AYI GEÇMEMEK ÜZERE ÜST SINIRIN ALTINDA KALAN, sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edilir.
Prime Esas Kazancın Üst Sınırı Bu konuda gelecek aylarda takip edilecek ödeme İKRAMİYE, PRİM VE BU NİTELİKTEKİ ÖDEMELER Dolayısıyla ücretler ancak ilgili ayda prime esas kazanca dahil edilecek Üst sınırı aşan kısım gelecek aylarda takip edilip, primlendirilmeyecek Yani sigortalının ücreti zaten 5.000 YTL ise ona ödenecek ikramiyelerin de takip edilmesi söz konusu olmayacak Ama ücreti 3.500. YTL ise ve aynı ay içinde ücrete ilaveten ücreti tutarında ikramiye de ödenmişse, iki ay daha, önceki ödemeden dolayı prim takibi yapılacak ve üst kazanç sınırı altında kalan kısma ilave edilecek
Prime Esas Kazancın Üst Sınırı Ayrıca belirtelim ki, ücretten ne anlaşılması gerektiği de önemli. Temel ücret mi? Yoksa fazla çalışma, tatil ücretleri de bu konuda ücret mi sayılacak. Herhalde fazla çalışma ve diğer ücretler de bu konuda ücretlere dahil sayılmalı. Yani ücret bunlarla üst sınırı aşıyorsa ayrıca gelecek aylarda prim takibi yapılmayacak
İşverenin Vermesi Gereken Prim Belgesi Kanuna göre, işveren, çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların; Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, prime esas kazançlarını, Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak Yönetmelikte öngörülen prim belgelerini düzenleyip Kuruma vermelidir Yeni yönetmelikte çıkarılıncaya kadar prim belgesi olarak Aylık Prim ve Hizmet Belgesi uygulanacaktır
Aylık Prim Ve Hizmet Belgesi İşverenler, prim hizmet belgesini ait olduğu ayı takip eden ayda KURUMUN BELİRLEDİĞİ tarihe kadar vermekle yükümlü. Kurum bu tarihi belirledi Ücretleri ayın başında ödenen işyerleri APHB’sini ayın 23’üne kadar Kuruma verecekler
Primlerin Ödenmesi İşveren, bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek EN GEÇ ERTESİ AYDA KURUMUN BELİRLEDİĞİ TARİHE KADAR öder Bu ödemenin tarihi de Tebliğle belirlendi ve 506 sayılı Kanundaki hüküm aynen belirlendi Yani… Ödeme yine takip eden ayın sonuna kadar yapılacak
Prim Oranında İndirim ya da Teşvikler Bu arada, her ne kadar işverenler yukarıda belirtildiği oranda prim ödemekle yükümlü iseler de, Mayıs ayında çıkarılan 5763 sayılı Kanunla, ödenmesi gereken primlerde bazı indirimler öngörülmüştür Bu indirimler; 5510 sayılı Kanunun 81. maddesine bir bent eklenerek 4857 sayılı İş Kanununun 30. maddesine eklenen bir hükümle ve 4447 sayılı Kanuna eklenen bir geçici madde ile, yapılmıştır. Belirtelim ki, bu hükümlerle getirilen maddelerden aynı anda birlikte yararlanılması olanağı da tanınmamıştır. Yine getirilen prim indirimleri özünde bir çok sınırlamaya tabi tutulmuş ve hatta işverenler açısından ek külfet oluşturabilecek kayıt ve koşullara tabi tutulmuştur…
Hazinece karşılanacak yüzde beş oranında indirim 5763 sayılı Kanunun öngördüğü en temel ve geniş kapsamda yararlanılacak indirim, 5510 sayılı Kanunun 81. maddesine eklenen (ı) bendiyle gerçekleştirilmiştir. Buna göre, 4/a’lı sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesine düşen kısmın yüzde beşi Hazinece karşılanır. Ancak bunun için bazı koşullar var. Öncelikle; aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmesi, sigortalıların tamamına ait primlerin yasal süresinde ödenmesi, Kuruma, prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.
Hazinece karşılanacak yüzde beş oranında indirim Görüldüğü gibi, İşverenin bu indirimden yararlanabilmesi için, idari para cezası da dahil Kuruma hiç borcunun olmaması gerekir. Borcun olması halinde, bu indirimden yararlanma mümkün olmayacaksa da, borcun ödenmesi ile birlikte bu olanaktan yararlanma hakkının tekrar başlayacağını da kabul etmek gerekir.
Hazinece karşılanacak yüzde beş oranında indirim Ancak, Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler ile Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna göre yapılandıran işverenler bu tecil ve taksitlendirme ile yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır.
Hazinece karşılanacak yüzde beş oranında indirim Kanuna göre, bu fıkrayla düzenlenen destek unsurundan, diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır. Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu fıkrayla sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.
Özürlü çalışanlara ilişkin primlerdeki teşvikler 4857 sayılı Kanunun 30. maddesinde de değişiklik yapıldı. Buna göre, Özel sektör işverenlerince özürlü sigortalılar ile korumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, eğer işveren, kontenjan fazlası özürlü çalıştırıyorsa, ya da yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştırıyorsa, bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi HAZİNECE KARŞILANIR
Özürlü çalıştırmada primler Ancak bunun için de, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Görüldüğü gibi, bu haktan yararlanma bakımından, yüzde beş indirimden yararlanma olanağından farklı olarak, işverenin Kuruma idari para cezasının olup olmaması önem taşımamaktadır.
Özürlü çalıştırmada primler Ancak, bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Yine Kanuna göre, Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu konuda tespit edilmesi gereken bir diğer husus da, Hazinece karşılanacak kısım 506 sayılı Kanunda öngörülen primlerdir. Yani işsizlik sigortası primi Hazinece karşılanmayacaktır. Bu hüküm 1.7.2008 tarihinde yürürlüğe girdi ve bu konuda bir genelge de çıktı.
Özürlü çalıştırmada primler Genelgeye göre, işverenler, Türkiye İş Kurumu İl/Şube Müdürlüklerinden onaylatacakları ve Özürlü Statüsünde çalıştırdıkları sigortalıların, T.C. Kimlik numarası, Adı-soyadı, İş Kurumuna tescil tarihini, Kontenjan dahilinde ya da daha fazla ya da yükümlü olmadığı halde çalışma durumunu belgeleyen ve genelge ekinde yer alan Ek 1 belgesi ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine başvurmak zorundalar
Özürlü çalıştırmada primler Bu sigortalılar hakkında değişiklik oldukça, Örn. kontenjan dahilinde iken fazlası duruma geçtiğinde ya da tersi olduğunda Bu durumun da en Ek 1 belgesi ile Kuruma bildirilmesi şart
Özürlü çalıştırmada primler Bunun dışında, işverenler her yıl ocak ayı içinde Çalıştırdıkları özürlülerin son durumlarını gösteren bir belgeyi de Kuruma vermekle yükümlüler Daha önce İş Kanununu 30. maddesindeki düzenlemeden yararlanan işverenler de yeni durumlarını gösterir belgeyi Kuruma vermekle yükümlüler Ek 1 belgesi Kuruma verilmediği sürece bu teşvikten yararlanmak mümkün değil
Özürlü çalıştırmada primler İşverenin başvurusu üzerine Kurum işverenin bu teşvike uygun belge türü ile sisteme giriş yapabilmesi için işlem yapacak Yani işverenin sisteme kaydedecek % 3 oranında özürlü çalıştırmakla yükümlü olan özel sektör işyerleri için Hazine payı bölümüne 1, Kontenjan fazlası ya da yükümlü olmadığı halde özürlü çalıştıranlar için bu kısma 2 kodu verilecek
Genç erkek işçi ve kadın işçi çalıştırmada primler 5763 sayılı Kanunla genç işçi ile kadın işçi çalıştırmak teşvik ediliyor ve bu amaçla işverenlerin ödemesi gereken primlerin belirli bir kısmının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması söz konusu Buna göre; 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük olanlar ile yaş şartı aranmaksızın 18 yaşından büyük kadınlardan; bu maddenin yürürlük tarihinden önceki altı aylık dönemde prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olması şartıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki bir yıllık dönemde, işyerine ait prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama sigortalı sayısına ilave olarak bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde işe alınan ve fiilen çalıştırılanlar için;
Genç erkek işçi ve kadın işçi çalıştırmada primler 506 sayılı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin; Birinci yıl için yüzde yüzü, İkinci yıl için yüzde sekseni, Üçüncü yıl için yüzde altmışı, Dördüncü yıl için yüzde kırkı, Beşinci yıl için yüzde yirmisi, İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.
Genç erkek işçi ve kadın işçi çalıştırmada primler İşveren hissesine ait primlerin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanabilmesi için aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu maddeye göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, İşsizlik Sigortası Fonundan Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Bu hüküm de 1.7.2008 tarihinde yürürlüğe girdi ve ayrıca bir genelge de yayınlandı.
Genç İşçi ve kadın istihdamı teşviki Aylık prim hizmet belgesinde kayıtlı olmama işverene ait aylık prim ve hizmet belgesinde değil, Türkiye’de, yani SGK’na verilen herhangi bir aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı olmama anlamına geliyor Bunu da işveren araştıracak
Genç İşçi ve kadın istihdamı teşviki İşveren bu hususu Kurumun internet sitesinden yapacak Altı aylık dönemde, örneğin iki gün bile olsa bir hizmet görünüyorsa bu sigortalıdan dolayı teşvik söz konusu olmayacaktır Genelgeye göre, Sigortalı, istirahatte olsa ya da ücretsiz izinli dahi olsa, aylık prim hizmet belgesinde görünüyorsa, Onun hakkında teşvikten yararlanma mümkün olmayacaktır
Genç işçi ve kadın istihdamı teşviki Bu teşvikten yararlanmak için sigortalının fiilen çalıştırılması da şart Buna göre; İşyerinde çalışan, ama ay içinde çeşitli nedenlerle, örneğin yıllık ücretli izin, istirahatli olması gibi sebeplerle Fiilen çalışmayan sigortalıya ücret ödenmişse, Bu kısım için teşvikten yararlanmak mümkün değil
Genç işçi ve kadın istihdamı teşviki Buna karşılık Hafta tatili bakımından farklı işlem yapılması gerekmiyor Yani hafta tatili ücreti fiili çalışma karşılığı olarak kabul ediliyor Kurum Genelgesine göre, Sigortalı ay içinde 20 gün çalıştı, 10 gün yıllık izin kullandı ise, Bu sigortalıdan dolayı sadece 20 günlük süre için teşvikten yararlanmak mümkün olacak
Genç işçi ve kadın istihdamı teşviki Böyle hakkında iki farklı belge türü verilen sigortalılar için de eksik gün bildirimi yapılması gerekecek Bunun için de Ek 8 formları arasından “diğer” seçeneği seçilerek Diğer belge türüne göre doldurulan APHB’nin bir sureti, eksik günü ispatlayıcı belge olarak APHB’sine eklenecek
Genç işçi çalıştırmada primler İşverenin yararlanacağı yüzdelik indirim dilimleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe göre değil işçinin işe girdiği tarihe göre belirlenecek
Genç işçi çalıştırmada primler Genelge; alt işveren olan işyerlerinde ortalama işçi sayısı tespit edilirken alt işverenlerin işçilerini de dikkate alarak bir hesaplama yapılacağını belirtiyor. Hangi alt işverenin bu teşvikten yararlanacağına karar verme yetkisi de asıl işverene ait
Genç işçi çalıştırmada primler İşveren hissesine ait primlerin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu maddeye göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, İşsizlik Sigortası Fonundan Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Bu hüküm 1.7.2008 tarihinde yürürlüğe girecek.
Genç işçi çalıştırmada primler İşverenler bu teşvikten yararlanmak istiyorlarsa sigorta müdürlüklerine başvurarak talepte bulunmak zorundalar Bu talep üzerine işyeri kodlanarak sisteme giriliyor, ardından bu işçiler için düzenlenmesi gereken APHB, “4447 sayılı Kanun” seçeneğini seçilerek işlem yapılması gerekiyor Eğer işverenin kayıt dışı bir sigortalı çalıştırdığı tespit edilirse işveren bir yıl boyunca sistemden çıkarılacak
Teşviklerden yararlanmada tercih Gerek yüzde beş indirimde gerek genç işçi çalıştırma nedeniyle yapılacak indirimlerde mükerrer teşvikten yararlanma olamayacağı belirtilmektedir. Bu açık hüküm karşısında, işverenlerin aynı anda hem yüzde beşlik indirimden hem de diğer indirimlerden yararlanması mümkün değildir. Bu durumda hangi indirimden yararlanacağı işverenin tercihine bırakılmıştır Burada sorun, işverenin işyeri düzeyinde mi? Yoksa sigortalı düzeyinde mi? Tercih hakkını kullanacağıdır.
Teşviklerden yararlanmada tercih Teşviklerden yararlanmada sigortalı bazında işlem yapılması gerekir. Yani, işverenler artık işyerinde her bir sigortalı için en uygun indirim olanağının hangi hüküm çerçevesinde olacağını ayrı ayrı değerlendirmek zorundadırlar. Bu durumda, yüksek ücreti olan sigortalılar için yüzde beş oranındaki hazine katkısı, düşük ücretli sigortalılar için ise özürlü indirimi ya da genç işçi indiriminden yararlanmak daha isabetli olacaktır.