Serbestleşmeye doğru Türkiye’de Telekomünikasyon Gürkan Ergenekon H.Ö. Sabancı Holding A.Ş.
Global ekonomik trendler Sektör Dünya GSMH’den aldığı pay Trend Tarım < 10% Üretim < 20% Servis sektörü >30% Bilgi ve Telekomünikasyon >40% Kaynak: Dünya Bankası Bilgi ve telekomünikasyon hizmetleri dünyada hala hızla büyüyen sektörlerin başında gelmektedir ve dünyada üretilen mal ve hizmetlerden de en büyük payı almaktadır.
İletişimde yaşanan gelişmeler... milyon kullanıcı 2002’de mobil Sabit hattı geçmiştir Sabit hat mobil Mobil iletişim hızla gelişmiş olup dünyada Türkiye de dahil olmak üzere 197 ülkede mobil kullanıcılar sabit hat kullanıcıları sayısını geçmiştir.
Regülasyonlar = Dijital uçurum Telekomünikasyon sektöründe artan rekabet fiyatların düşmesine neden olmuştur. Özellikle 1998 yılından bu yana artan liberalizasyon neticesinde elektronik ticaretin altyapısını teşkil eden kiralık hat fiyatları oldukça düşmüştür. Türkiye’de telekomünikasyon pazarının bir türlü tam rekabete açılamaması ve Türk Telekom’un tekel konumunu sürdürmesi ve uygulamaları, bilgi toplumu olma yolunda en önemli engellerden birini teşkil etmektedir. Yandaki tablodan da anlaşılacağı gibi erişim ülkemizde gelişmiş birçok Avrupa ülkesinden daha pahalıdır. Bilgiye erişimin hızlı ve düşük maliyetli olması gelişimin önünü açacak en önemli etkendir. Sabit hat penetrasyonu: %30 (hane başına: %120) Tüm Avrupa’da en altta (Macar, Çek ve Polonya’nın üzerinde) Telekom yatırımı/GDP: %0.5’in altında: en alt Kaynak OECD
Türkiye bu uçurumun neresinde ? Türkiye’de altyapıya bağlı olarak broadband erişim oldukça düşük seviyelerdedir. Bilgiye erişimin hızlı ve düşük maliyetli olması gelişimin önünü açacak en önemli etkendir. Tabloda en yüksek oran Kore’ye aittir, bu sonuç bir rastlantı değildir zira Kore Bilgi ve Telekom alanına büyük yatırım yapmış ve bunun sonucunda sektör ülkede tek başına 119 milyar Euro’luk üretim gerçekleştirmiştir (2000 yılı rakamları ile). Kaynak OECD
Tekel ortamında bunlar gerçekleşebilir mi ?? Telekomünikasyon sektörünün ekonomik büyümeye katkıda bulunması Kullanıcıların isteklerinin farklılaşması ve bunlara yönelik yatırımların yapılması Servis kalitesinin yükselmesi için çaba sarfedilmesi ve müşteri hizmetlerine önem verilmesi Fiyatların düşmesi ve herkesin asgari hizmetlerden faydalanabilmesi için maliyet bazlı fiyatlandırma sistemine geçilmesi
Kanun No. 4502 Kabul Tarihi: 27.1.2000 Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür TEKEL BİTİYOR
Liberalizasyon sürecinin getireceği faydalar Doğrudan faydalar Fiyatların düşmesi Servis kalitesinin artması Hizmetlere hızlı ve kolay erişim Dolaylı faydalar Verimlilik artışı ve getireceği kazançlar Konuya hakim iş gücünün oluşması Yatırımların yeni iş alanları yaratması ve istihdam oluşturması Teknolojik gelişmelerin hızlı ve dünya ile eş zamanlı adaptasyonu
Dikkat edilmesi gereken hususlar Ocak 2004 tarihi Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır, bu konuda kesinlikle taviz verilmemelidir Telekomünikasyon Kurumu’nun bugüne kadar pazarın rekabete açılmasına yönelik çabalarını bu sene içerisinde arttırarak sürdüreceğini umut etmekteyiz, düzenlemelerin bir an önce hazırlanması gerekmektedir Kısa vadeli fayda kazanmak uğruna yatırımcıların önünde engel oluşturulmamalıdır, özellikle operatörlerin gelirlerinden alınan paylar ve ruhsat ücretleri bu faktör gözönüne alınarak yapılmalıdır Yerli ve yabancı yatırımcıyı koruyan, haksız rekabeti önleyici ve girişimciliği özendirici hukuksal düzenlemelerin yapılması ve düzenleyici kurulların etkin olarak çalışması gerekmektedir Pazara yeni girecek operatörlerin ülkedeki altyapıya eşit şartlarda ve rekabetçi fiyatlarla ulaşabilmelerini sağlayacak düzenlemeler vakit geçirilmeden hazırlanmalıdır
Özelleştirme/Liberalizasyon-İki ayrı süreç Türkiye’de libealizasyon süreci Türk Telekom’un özelleştirilmesi ile bir tutulmaktadır, her ne kadar özelleştirmeyi düzenleyen son kanun iki konuyu ilişkilendirmiş olsa da birbirinden bağımsız olmaları gerekmektedir Türkiye özelleştirme sürecinde gecikmiştir ve sabit hatlı operatörü hala devlete ait olan Azerbeycan, Kırgızistan, Ukrayna gibi ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Hükümetin bu konudaki kararlı tutumu bize umut vermektedir ve belki de Ocak 2004’den önce oluşacak şartlar hem özelleştirmenin gerçekleşmesine hem de liberalizasyon sürecinin öne çekilmesine neden olacaktır