Çeşitleri ve Zararları İSRAF Çeşitleri ve Zararları
Kıymetli müminler! Bugünkü sohbetimizde, hoş görmediği bir huy olan İSRAF ’tan bahsetmek istiyorum. Rabbim cümlemizi ve cümle ümmeti Muhammedî dinleyip belleyen ve belledikleriyle amel eden kullar zümresine dahil eylesin. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de; وكُلُواْ وَاشْرَبُواْ وَلاَ تُسْرِفُواْ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ ‘… Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.’ buyurarak israfın haram olduğunu açıkça beyan etmiştir. İsraf tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Eğer hastalık tedavi edilmez ise, bunun ileride telafisi mümkün olmayan problemleri karşımıza getireceği aşikardır.
Değerli kardeşlerim, O halde bu kadar önemli ve bu kadar zararlı olan israfı tanıyalım. Nedir israf? İsraf, haddi aşmak ve eldeki nimetleri meşru olmayan amaçlar için saçıp savurmaktır. Rabbimiz bizleri; لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ ‘Şüphesiz biz insanı en mükemmel şekilde yarattık.’ buyurduğu gibi mükemmel yaratmıştır. Bu kadar mükemmel yaratılan biz kullar, en azından mükemmel olmak için çalışmalıyız.
Elimizde hem dünya hem ahiret mutluluğunu sağlayacak Kur’an-ı Kerim ve her konuda örnek, rehber, model olan peygamberimiz varken. Konumuz israf olduğu için hayatımızı, yaşantımızı şöyle bir gözden geçirmekte fayda vardır. Değerli kardeşlerim, Allah(cc)’ın nimetlerini saymaya kalksak sayamayız. Buna gücümüz yetmez. Yüce Rabbimiz; يَا بَنِي آدَمَ خُذُوا زِينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُوا ۚ إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ
‘Ey Ademoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyerek gidin; yiyin, için fakat israf etmeyin, çünkü Allah müsrifleri sevmez.’ buyurmuştur. Neleri israf ediyoruz? Bana göre, telafisi olmayan ve asla geriye getiremeyeceğimiz zamanı o kadar israf ediyoruz ki farkında bile değiliz. Acaba günün kaç saatini internet karşısında, televizyon karşısında ve telefon başında geçiriyoruz? Eminim ki günde 5 vakit kıldığımız namazdan daha fazla vakti boş işler peşinde geçiriyoruz. Bu sadece israf ettiğimiz nimetlerden biri, ZAMAN.
Peygamber efendimiz ‘Üç defa (söz ve davranışlarda) haddini aşanlar, taşkınlık yapanlar helak olmuştur.’ buyurmuştur. Hz. Ayşe (R.A) diyor ki, yanımda bir kadınla otururken peygamberimiz içeri girdi ve ‘Bu kadın kimdir?’ diye sordu. Ben uyumayan, devamlı namaz kılan bir kadın dedim. Bunun üzerine peygamberimiz: ‘Gücünüzün yettiğini yapın. Allah’a yemin ederim ki, siz usanmadıkça Allah usanmaz ( yani sizin gücünüzü kat kat aşacak şekilde dahi olsa yapacağınız ibadetleri Allah kabul eder. Fakat hiçbir zaman işinizi gücünüzü bırakıp bütün vaktinizi ibadete vermenizi istemez.) Onun en sevdiği ibadet az da olsa devamlı yapılan ibadettir.
Giyim kuşamda israfa gelince, gardıroplarımız tıklım tıklım elbise dolu. Çoğunu da giymiyoruz. Ama üstünü örtebilecek bir elbisesi olmayan garipleri de unutmamak lazım. Bundan 20-30 yıl evvel elbiselerimizde yama vardı, ayağımızda lastik ayakkabılar vardı, şimdi onların yüzüne bakmıyoruz. Nimetler içinde yüzüyoruz ama, nimetlerin kıymetini bilmiyoruz.
Muhterem kardeşlerim, Yaşamış olduğumuz yüzyılın içerisinde, israf konusunu ciddiye almak zorundayız. Mübarek ramazan ayında, iftar sofralarındaki israf düşünülmesi gereken bir konudur. Yüce Rabbimiz, ihtiyacımız olan gıdayı gereğinden fazla yiyip içmeyi yasaklamıştır. Hz. Peygamber (s.a.v); ‘Ademoğlu, karnından daha şerli bir kap doldurmamıştır. İnsana belini doğrultacak birkaç lokma yeter. Yemek yediği zaman, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes almaya ayırsın.’ sözüyle haddinden fazla yemenin insanı sürükleyeceği zarara dikkat çekmektedir. Bizler de bu kadar nimetin içinde yaşarken açlıktan ölen insanların da var olduğunu bilmeliyiz.
Değerli kardeşlerim, İsraf ettiğimiz konulardan biri de lüks ihtiyaçlarımızı temin etmede kazandığımız malımızı ve paramızı hesapsız kullanmak. Her türlüsü haram olan faizi neredeyse bütün insanlar öyle veya böyle kullanır oldu. Her kardeşimizin cebinde kredi kartları var ve çoğu sıkıntı içerisinde. Yüce peygamberimizin her konuda bize örnek olarak gönderildiğini bilmek ve örnek almak durumundayız. Onun sade ve mütevazi hayatı bize örnek olmalı. Oysa bizler, ömrümüzü nerede ve nasıl geçirdiğimizden, Allah’ın verdiği nimetleri nereden kazanıp, nerede harcadığımızdan ve ilmimiz ile amel edip etmediğimizden hesaba çekileceğiz. Bunları düşünüp, kendimizi düzeltmek zorundayız.
Bir defasında Hz. Peygamberimiz Sad'a uğradı Bir defasında Hz. Peygamberimiz Sad'a uğradı. Sad bu sırada abdest alıyordu. Resulûllah onun suyu aşırı kullandığını görünce: -Bu israf nedir ? diye sordu. Sad de: Abdestte de israf olur mu ? Dediğinde: -Evet. Hatta akmakta olan bir nehirde abdest alsan bile, şeklinde cevap verdi. Yüce peygamberimiz Sad’a böyle buyurduğuna göre, bizler de o kutlu elçinin ümmeti olduğumuza göre, kendimizi sigaya çekmemiz gerekir.
وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ Muhterem cemaatim, Cemiyetlerde, törenlerde çok israf yapıyoruz, törenlerdeki giyim kuşamdan tutun da abartılı takılara, deste deste paraları saçıp savurmaya kadar israf ediyoruz. Oysa Alemlere Rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (s.a.v)’in biricik kızı Hz. Fatma validemizin düğünündeki çeyizinin ne olduğunu bilirsek o zaman konuyu daha iyi anlayabiliriz. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de; وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ ‘Onlar ki boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.’ buyurarak mümin kullarının özelliklerinden birini de bu şekilde beyan etmiştir.
İsraf ettiğimiz bir diğer konu da ; ‘’ Doğal Kaynaklarımız’’.
Değerli kardeşlerim, Sonuç olarak israf, bizim hayatımızın her noktasında dikkat etmemiz gereken bir husustur. İsrafın hangi alanlarda olduğunu ve bu hastalıklardan kurtulabilmek için israf çeşitlerini iyice öğrenerek hayatımıza geçirmeliyiz.
Eğer bu konuda size bir faydam dokundu ise , ne mutlu bana… 13.01.2014 Ali ALTINTAŞ