TÜRKİYE’DE LOJİSTİK: MEVCUT DURUM VE STRATEJİLER Prof. Dr. Okan TUNA Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu
MEVCUT DURUM
GENEL DEĞERLENDİRME Türkiye’nin GSYİH’dan hareketle potansiyel lojistik pazarının 90-100 milyar dolar olduğu söylenebilir. Bu potansiyelin, 2011 yılı sonu itibarıyla 40-45 milyar dolarlık kısmı lojistik işletmeleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu değerin, önemli bir kısmının ulaştırma hizmetlerinden elde edildiği önemli bir gerçektir.
GENEL DEĞERLENDİRME Türkiye’de lojistik sektörü hem yurtiçindeki hızlı gelişmesi hem de bölgesel bir lojistik üs olma iddiası nedeniyle uzun vadeli bir planlamaya ihtiyaç duymaktadır. Buna yönelik olarak “Türkiye Lojistik Master Planı İçin Strateji Belgesi” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hazırlanmıştır. Ancak bu konuda çalışmalara da devam edilmektedir. Kalkınma planı kapsamında, hazırlanan Master Planın ve bu çerçevede yapılan tartışmaların ele alınması gerekliliği bulunmaktadır.
KATMA DEĞERLİ LOJİSTİK FAALİYETLER Türkiye’nin bu güne kadar, planlama düzeyinde, lojistik fonksiyonları bütünleşik bir açıdan ele almadığı sadece ulaştırma kavramını öne aldığı gözlenmektedir. Türkiye’nin lojistik altyapısı planlanırken ürün özeliklerinin göz önüne alınması ve buna göre yapılanmalar gerçekleştirilmesi gerekliliği de söz konusudur. Lojistik etkinliğin en önemli unsurlarından biri bilgi akışıdır. Bu çerçevedeki gelişmelerin büyük bir hızla uygulanması gerekliliği ortadadır. Türkiye’nin lojistik hizmetlerle ilgili karar verme ve planlama sürecinde bütünleşik bir veri tabanına sahip olmaması sağlıklı stratejilerin belirlenmesini engellemektedir.
LOJİSTİK VE AB Avrupa Komisyonu tarafından 28.3.2011 tarihinde Brüksel’de yayınlanan Beyaz Kitap (White Paper) Avrupa Birliği’nin (AB) lojistik ve taşımacılıkta yeni bir kavşak noktasında olduğunu göstermektedir. “Tek Avrupa Taşımacılık Alanı için Yol Haritası – Rekabetçi ve Verimli Kaynak Kullanımına Dayalı Taşımacılık Sistemine Doğru” alt başlığı ile yayınlanan kitap 2001 yılında yayınlanan Beyaz Kitap gibi hareketliliği/serbest dolaşımı/mobilite (mobility) ön plana çıkarmaktadır.
TÜRKİYE’DE LOJİSTİK MERKEZ ÇALIŞMALARI Türkiye’de 2000’li yıllar ile birlikte Lojistik Merkez girişimleri hem kamu hem de özel sektör tarafından başlatılmıştır. Lojistik merkezlere yönelik yasal bir çerçevenin olmaması bu girişimlerin birbirinden kopuk hatta bazı bölgelerde birbirine zarar verebilecek şekilde ilerlemesine neden olmaktadır. Bazıları Batı ülkelerinde görülen lojistik merkez/köy, bazıları ise aktarma terminali ölçeğinde olan bu lojistik merkezlerin ülke genelinde iyi planlanmaması, bölgesel mevcut ve potansiyel gereksinimlere uygun fonksiyon, büyüklük ve konumda olmaması verimsiz yatırımlara neden olacaktır. Bu konuda kamu ve özel sektör işbirliği kaçınılmaz gözükmektedir. İhtiyaç analizi yapılarak kamu ve özel sektör tarafında yapılacak yatırımların en verimli bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
TÜRKİYE’DE ÜÇÜNCÜ TARAF LOJİSTİK HİZMETLERİ Türkiye’de üçüncü taraf lojistik hizmetleri pazarının henüz gelişme aşamasında olduğunu göstermektedir. Lojistik hizmetlerin yürütülmesinde önemli bir işlev gören üçüncü taraf lojistik işletmelerinin ölçek ve yönetimsel problemleri olduğu söylenebilir. Lojistik pazarı çok sayıda küçük ölçekli kuruluş tarafından paylaşılmaktadır. Pazarın en büyüğünün pazar payının %3 olması, sektörün dağınık bir yapıda olduğunu ve ölçeklerin küçük olduğunu göstermektedir. Lojistik; ölçek büyüklüğü, konsolidasyon ve verimlilik artışı gerektirir. Bu nedenle global kuruluşlar için cazip bir iş haline gelmektedir.Bu çerçevede bu işletmelerin müşteri yönlü olarak yeniden yapılanması gerekliliği söz konusudur.
LOJİSTİK BİR ÜS OLARAK TÜRKİYE Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika gibi üç büyük kıtanın tam ortasında yer almaktadır. Balkanlar, Kafkaslar, Karadeniz, Akdeniz ve Ortadoğu gibi stratejik öneme sahip bölgelere, deniz, kara, hava ve demiryolu ile ulaşım sağlanabilen dünyada sayılı ülkelerden biridir. Dünyanın kuzey-güney ve doğu-batı arasındaki ender kavşaklarından bir tanesidir. Ancak Türkiye hep söylene gelen ve dünyada eşi benzeri olmayan coğrafi üstünlüğünü ekonomik gelişmeye ve ticaret hacmine yeterince yansıtamamaktadır.
LOJİSTİK SÜREÇTE AR-GE ve TEST FAALİYETLERİ Türkiye’de ambalaj ve ambalajlama alanında (mukavva dayanıklılık test vb) test ve danışmanlık, gerektiği yerde test ve kalite geliştirmeye yönelik Ar-Ge (ürün ve ambalaj prototipleme, modelleme, tasarım, depo ve yük optimizasyonu) hizmeti verecek destek birimlerinin hizmet vermesi lojistik sektörü için önem taşımaktadır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenmekte olan Ar-Ge merkezleri anlamında; lojistik sektöründen sadece bir işletmenin olduğu gözlenmektedir. Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin önemli olduğu bu sektörde, Ar-Ge merkezlerinin sayısının artması Türkiye’deki lojistik hizmetlerinin etkinliğinin artırılmasına önemli bir katkıda bulunacaktır.
KENTSEL LOJİSTİK HİZMETLERİ Türkiye’de kentsel lojistiğe bakış anlamında bilimsel bir yaklaşımın olmadığı ve bu kapsamda önemli problemlerin yaşandığı gözlenmektedir . Bu çerçevede, ortaya konulacak çözümler hem maliyet hem de çevre yönlü önemli katkıları ortaya çıkaracaktır.
STRATEJİLER
SON SÖZ