TASAVVUF II VII. YARIYIL GÜZ DÖNEMİ PROF. DR. AHMET CAHİD HAKSEVER
TASAVVUF II DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TASAVVUFİ KAVRAMLAR VE DEYİMLER 3. HAFTA Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır?
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA İlim kelimesi müştaklarıyla birlikte Kuran-ı Kerim’de yedi yüz elli yerde geçmektedir. Daha çok İlâhî bilgi veya vahiy anlamında kullanılmıştır. İnsana Rabbini tanıtan, kulu Allah’a yaklaştıran iki türlü ilim vardır. Biri, zahiri diğeri ise batıni ilim
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Tasavvufu diğer İslami disiplinlerden ayıran öğelerden biri, bilgi edinme yöntemidir. Sûfîler, filozof ve kelamcılardan farklı olarak bilgiye akıl, nakil ve duyu yollarının ötesinde, almış oldukları manevî eğitimin beraberinde getirdiği tasavvufi tecrübe ve zevk yoluyla da ulaştıklarını iddia ederler.
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Sûfîler keşf ve ilhâm yoluyla ulaştıkları bu bilgi için ilm-i ledün, mükâşefe, muhâdara ve marifet terimlerini de kullanmaktadırlar.
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Keşf ve İlhâm Keşf, sözlükte perdenin açılması demektir. Tasavvuf ıstılahında, akıl ve duyularla ulaşılamayan bazı bilgilerin, doğrudan kişinin kalbinde uyanmasıdır
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA İlham ise sözlükte yutturup yok etmek anlamındadır. Istılahta takvâ, riyâzet ve mücâhedeye bağlı olarak kalbe atılan şey, kalpte hâsıl olan ilim anlamındadır. Keşf ve ilhâmın duyular ve kıyas yoluyla elde edilen bilgiden farkı, manevî eğitim sürecinde bilginin (marifet), kalpte “aydınlanma” tarzında âniden hâsıl olmasıdır
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Burada ilhâm ile sezgi arasındaki farka işaret etmekte fayda vardır. İlham, feyz yoluyla kalbe gelen mânâdır. Sezgi ise mantıktaki hadsiyyât ya da diğer ilim dallarında bir konu üzerinde yoğunlaşma sonucu ortaya çıkan buluşlardır. İbn Arabi, İlâhîyat konularında ilhâmla hâsıl olan bilginin, kişi açısından akıl ve fikirle kazanılan bilgiden daha sağlıklı ve güvenilir olduğunu savunur. Zira ilhâm, vasıtasız ve doğrudan kalpte hâsıl olmaktadır
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA İbn Arabi, İlâhîyat konularında ilhâmla hâsıl olan bilginin, kişi açısından akıl ve fikirle kazanılan bilgiden daha sağlıklı ve güvenilir olduğunu savunur. Zira ilhâm, vasıtasız ve doğrudan kalpte hâsıl olmaktadır
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Peygamberlere Allah’tan gelen bilgiye vahiy denilmekte olup bunun çeşitli şekilleri vardır ve Allah tarafından korunmuştur. Ancak korunma durumu, peygamberler dışında keşf ve ilhâma maruz kalanlar için geçerli değildir
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Peygamberler dışındaki insanlara gelen keşf ve ilhâma Kur’an’da da işaret edilmiştir. Hz. Meryem’e ve Hz. Musa’nın annesine peygamber olmadıkları halde “vahyedilmesi” bu duruma misal gösterilir. Burada geçen “vahiy” kelimesi, “ilhâm” anlamındadır
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Allah Rasûlü (s.)’nün “sizden önce yaşamış ümmetler içinde kendisine muhaddes/ilhâm edilen kişiler vardı. Ümmetim içinde onlardan biri varsa şüphesiz o, Ömer b. Hattâb’dır” hadisi sûfîlerce ilhâm konusuna delil kabul edilir.
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Hz. Ömer’in Medine’de hutbe esnasında Sâriye’nin komutasında savaşmakta olan ordunun konumunu görüp onu yönlendirmesi, Hz. Sâriye’nin de bu hitabı duyup askerlere bu yönde direktif vermesi; Useyd bin Hudayr (r.a.)’ın atı yanında bağlı olduğu halde, gece Kur’an okurken gökyüzünde gördüğü şeyin melekler olduğunu Allah Rasûlü (s.)’nün ona söylemesi, Sahabe’nin maruz kaldığı keşf ve ilhâma dair misallerdendir
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA İbn Teymiyye harikulade hallerin bir kısmının fiilî olduğunu ve bun¬lara kerâmet denildiğini, diğer kısmının bilgiyle ilgili olduğunu söyler. Ona göre bir kimsenin başkalarının işitmediği bir sesi işitmesi, görmediği şeyi görmesi, bilmediği şeyleri ilhâm yoluyla bilmesi gibi olaylar bilgiyle alâkalı hariku¬lade hâllerdir
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA İlm-i Ledün, Muhâdara, Mükâşefe, Müşâhede Tasavvuf ıstılahında keşf ve ilhâm yoluyla bilgi edinmeye dair ilm-i ledün, muhâdara, mükâşefe, müşâhede kavramları da kullanılmaktadır
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA İlm-i ledün, “Biz ona katımızdan (ledün) bir ilim öğrettik” âyetinde buyrulduğu üzere Hz. Hızır’a verilen ilmi tanımlamada kullanılmaktadır. Peygamberlere verilen ilim dini hükümler, ibadet, muamelât ve ahlâk bilgisidir. Hz. Hızır’a verilen bilgi ise keşf ve ilhâm yoluyla olayların ve eşyanın sırlarını kavramaktır.
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Muhâdara, sözlükte alışveriş, hakkını aramak için mücadeleye girişme, padişahın huzurunda bulunanlarla yan yana oturması anlamındadır. Istılahta kişinin Allah’ın isimlerinden feyizlenmek sûretiyle O’nun huzurunda bulunduğu bilincine varması, kalbin itminana ermesi anlamına gelmektedir. Sâlikin yaptığı zikirler kalbe yerleşip tesirini göstermeye başlayınca muhâdara etkisini göstermeye başlar.
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Mükâşefe ortaya çıkarmak, bir şeyi örten perdeyi kaldırmak, keşfetmek, sırlarını birbirine açmak anlamındadır. Istılahta bir hususun keşif yoluyla bilinmesi demektir. İbn Arabi, “mükâşefenin konusu, mânâlar yani gözle görünmeyen şeyler iken; müşâhedeninki gözle görünen şeylerdir” der.
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Sûfî bu ilmi elde edebilmek için yorucu bir eğitim sürecinden geçer. Riyazet ve mücâhede ile masivadan temizlenen kalbin, keşf ve ilhâmla bilgileri alma kabiliyeti ortaya çıkar. Yaygın tabirle kalp gözü açılan sâlik, keşf ve ilhâma maruz kalır. Bu durum, her hangi bir uydu vericinin sinyallerini almak amacıyla alıcının ortam ve şartlarının oluşturulmasına benzetilebilir.
Keşf ve ilhâmın tasavvuftaki yeri nedir? 3. HAFTA Müşâhede ise şuhûd ve huzur kavramı ile yakın anlamda kullanılmaktadır. Tasavvuf ıstılahında, seyr ü sülûkla sâlikin gözü önünden eşyanın hakikatini gizleyen perdenin kalkması, eşyayı Hakk’ın birliğine delil görmesidir. Mücâhede ile nefisler ölürken müşâhede ile kalpler dirilir. Mücâhede ‘’arınma’’yı öngörürken müşâhede “aydınlanma”yı ifade eder
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Epistemik Değeri Epistemolojik açıdan keşf ve ilhâm; akıl, nass ve duyular yoluyla elde edilen bir bilgi çeşidi olmadığı gibi, şeytanın müdahalesinden de korunmuş değildir. Vahiyden ayrılan yönü ise başkası için delil kabul edilememesidir. Sûfînin maruz kaldığı ilhâm, dinin hükümlerine uygunsa kendisi uygulayabilir
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Bu durum, keşf ve ilhâm ile elde edilen bilginin güvenilmez olduğu anlamına gelmez. Zira nakil, rivâyet, rey ve içtihadı bilgi kaynağı kabul eden tefsir, hadis, kelâm ve fıkıh gibi ilim dalları aynı yöntemleri kullandıkları halde farklı sonuçlara, hükümlere ulaşabilmektedirler.
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Gerekli ortam oluşturulduğunda hâsıl olan ilim tümel değil tikel, yani genel değil özel mahiyettedir. Belli bir olay, kişi ve hâlle ilgilidir. Bu tarzda elde edilen bilgi şer’î bir hüküm niteliğinde olmadığından başkalarını bağlamaz. Bu durum, keşf ve ilhâma maruz kalan kişi için de geçerlidir.
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Keşf ve ilhâm yoluyla elde edilen bilgiye, duyu tecrübelerindeki kadar yaygınlık ve paylaşılabilirliğinin bulunmamasından ötürü eleştiri getirilebilir
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Elbetteki duyu tecrübesinin bu özelliği, keşf ve ilhâm karşısında ona epistemik bir üstünlük sağlayacaktır. Bu iki tecrübenin epistemik açıdan tıpa tıp aynı düzlemeye yerleştirilemeyeceği de doğru ve kabul edilebilir bir iddiadır. Ancak tüm bu öncüllerden yola çıkılarak keşf ve ilhâmın bilgi değeri taşımadığı ileri sürülemez.
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Zira yaygınlık ve paylaşılabilirlik epistemik statünün mutlak ve nihai belirleyicileri arasında yer almadığı gibi her alanda gerekli ve geçerli olan bir kriter de değildir. Spesifik bilim ve sanat alanları bu tür alanlardır. Kaldı ki paylaşılabilirlik alanında tasavvufun kendine has bir terminolojisi bulunmaktadır.
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Keşf ve ilhâma dayalı bilgi, şer’î hükme kaynaklık etmese bile tamamen sübjektif de olmayıp kendi içinde test ve kontrol mekanizmaları vardır. Bu test ve kontrol mekanizmaları şunlardır:
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA 1. “Keşf ve ilhâma dair bilginin içeriğinin doğru ve geçerli sayılabilmesi için her şeyden önce Kur’an ve sahih Sünnet’e uygun olmalı, onlarla çelişmemelidir. Yaşanan bu tecrübenin Rahmânî mi yoksa şeytânî mi olduğu konusunda karar vermek için Kur’an ve Sünnet, temel mekanizmalardan biridir.
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Kehf Suresi’nde kendisine ilm-i ledün verilen zâtın (Hızır) yaptıklarını, şeriatı tebliğle yükümlü bir peygamber olan Hz. Musa’nın sorgulaması doğaldır. Ancak Hızır (a.s.)’ın bu durumu, diğer insanların keşf ve ilhâmının dini hükümlere aykırı olmasına meşruiyet kazandırmaz. Hz. Hızır ile ilhâma maruz kalan diğer sûfîler arasındaki fark, Hz. Hızır’ın İlahî te’yidle hareket ettiğinin, bizzat Kur’an-ı Kerim’le sabit olmasıdır
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA 2. Bu tarz bir bilgi, kendini kanıtlamış, otorite sayılan uzman ve öncü kişilerin yaşamış oldukları tecrübelerle de test ve kontrol edilir. Dolayısıyla asırlar boyunca şekillenmiş olan sûfî tecrübe geleneği ve bu geleneğin arşiv kayıtları hükmündeki tasavvuf literatürü, bireysel sûfî tecrübe iddiaları için birer test ve kontrol mekanizmasıdır.
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA 3. Sûfî tecrübenin bir diğer test ve kontrol mekanizması, onun ürün ve meyveleridir. Tıpkı duyu tecrübesinde olduğu gibi sûfî tecrübe de onu yaşayan kişilerin hayatlarında gerek teorik gerekse pratik düzlemde bir takım değişikliklere neden olmaktadır
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Sonuç itibariyle ilim, sadece duyular, nazariyat ve rivâyetle elde edilen zahiri bilgiden ibaret değildir. Keşf ve ilhâm denilen, akıl ve kalp birlikteliğiyle elde edilen bu bâtınî ilim, farklı bir eğitim modeli ve bilgi edinme yöntemi sunar.
Keşf ve ilhâmın herhangi bir test ve kontrol mekanizması var mıdır? 3. HAFTA Keşif ve ilhâm, akıl yürütme ya da zahirî eğitimle değil, müridin seyr ü sülûk yolunda farz ve nafilelere devam ederek, çile ve mücâhede ile ortaya çıkabilen tecrübî bilgilerdir. Bu durum, televizyon vericisinin sinyallerini almak amacıyla kurulan (yerleştirilen) alıcının ortam ve şartlarının oluşturulmasına benzer.