Uygarlık Tarihi Hafta 4.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Tarih Bilimleri.
Advertisements

DOĞAL KAYNAKLAR VE İNSAN
İnsanın Evrimi Bölüm 20 sf:
Yeryüzünde Yaşam
HAZIRLAYAN : BUSE DANIŞMAN 6-B
ANTROPOLOJİ.
YARINDAN SONRA.
Anadolu Arkeolojisi GSB 109 Doç. Dr. Billur Tekkök Güz 2006
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER Hazırlayan BARIŞ KIRCALI ÖZEL MERVE KOLEJİ.
TARİH ÖNCESİ DÖNEM Tarih öncesi dönemi genel olarak üç bölüme ayırmak mümkündür. Paleolitik Dönem (Eski Taş Çağı) Mezolitik Dönem (Orta Taş Çağı) Neolitik.
Uygarlık nedir? Uygarlık ve Çağdaşlık Bilgilendirme
Evrimsel Biyocoğrafya
ÇAĞLAR 600, ,000 > aşağı paleolitik
SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI.
Müze Nedir?.
A.TAŞ ÇAĞI TARİH ÖNCESİ ÇAĞLAR 1.ESKİ TAŞ (Kabataş-Paleolitik ) ÇAĞI
TOPLUMSAL DEĞİŞME NEDİR? Toplumsal değişme, toplumsal yapının, kurumların, toplumsal ilişkiler ağının, davranış kalıplarının, toplumsal norm ve değerlerin.
İHSAN DOĞRAMACI VAKFI ÖZEL BİLKENT ERZURUM LABORATUVAR LİSESİ
Makalenin Yazarları: Vehbi Aytekin SANALAN Esra TELLİ Yavuz SELİM
MERKANTİLİZM TANIM Orta çağın sonları ile sanayi devrimi arasında kalan dönem. Ticaret Ev-sanayi şeklinde başlayan sanayi Kapitalist sınıf: sanayiciler,
Kültür.
25 Aralık’la başlayan ve yaklaşık bir hafta süreyle kutlanan Noel ve yılbaşı, başta Avrupa ve Amerika kıtası ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok.
TÜRKİYE’NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ
Konu : türkiye’de iklim bölgeleri
YERKABUĞU NELERDEN OLUŞUR?
EKONOMİK FAALİYET ALANI (SEKTÖR):
ADIM ADIM TÜRKİYE.
ALACAHÖYÜK.
TÜRKİYE’ DE YAŞLI İNTİHARLARI. Yapılan son sayımda elde edilen verilere göre Türkiye’ de 70 milyon 586 bin 256 kişi yaşamakta ve bunların % 7.1’ i 65.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YERLEŞME
TARIM ÖNCESİ YAŞAM.
PSİKOLOJİ İLE DİĞER BİLİM DALLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
PANDAAAAAAAAAA Panda yavruları yetişkin pandalara göre çok küçüktür. Doğduklarında ortalama 100 gram ağırlığında olurlar. Başka hiçbir memeli hayvan yavrusu.
BAZI TASARIM ÖRNEKLERİ
 1957 Fethiye Depremi ile evler harabeye dönüşmüş olsa da, canlı müze niteliği ile turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Eski Kayaköy'de halen yaklaşık.
Salih Zeki Anadolu Lisesi
ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ 2.KONU: UYGARLIKLAR
Eğitimin ve Toplum.
Doç.Dr. Sebahattin DEVECİOĞLU Fırat Üniversitesi
GEZEGENİMİZ DÜNYA.
TARİH ÖNCESİ VE TARİH ÇAĞLARI
Bölümün Amacı Bu bölüm, yöneticilerin uluslararası çevre için örgütleri nasıl tasarladığını keşfediyor. Bölüme, öncelikle, küresel büyümeyi harekete.
GİRİŞİMCİLİK VE LİDERLİK
TARİH BİLİMİNE GİRİŞ.
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER TA®İH NOTLA®I.
BİLİM:İnsanlar yaşadığı doğal çevreyi her dönemde kendi ihtiyaçlarına göre düzenlemeye çalışmıştır.Bunun için öncelikle doğanın yasalarını araştırmıştır.bu.
Fiziki Faktörler İklim iklim elemanlarından sıcaklık, bitki türlerinin çeşitliliği ve bunların yayılış alanları üzerinde etkilidir. Çünkü her bitkinin.
3. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
TARİH ÖNCESİ DEVİRLER Hazırlayan BARIŞ KIRCALI ÖZEL MERVE KOLEJİ.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ
Kırsal sosyoloji ve çalışma alanları-görevleri Prof. Dr
Kırsal Alanları Kentlerden Ayıran Farklılıklar Prof. Dr
KÜRESEL ISINMA (DÜNYAMIZ YOK OLUYOR ! ).
İSLAMİYET ÖNCESİ EĞİTİM
Sosyal Bilgiler Tarih Öncesi-Sonrası Devirler Konu Anlatımı.
SOSYAL BİLGİLER 6.SINIF YERYÜZÜNDE YAŞAM ETKİNLİĞİ
Gücün maddi ve temel kaynakları. Orta Asya, çöllerden, ıssız düzlüklerden ve geniş bozkırlardan oluşur. Bu coğrafi bölgedeki bozkırların kışı çok soğuk.
MAĞARADAN BÜYÜK ŞEHRE İNSANIN SERÜVENİ. TARİH’İN TANIMI:Toplumların geçmişteki yaşayışlarını, oluşturdukları kültür ve uygarlığı, yer ve zaman göstererek,
- Coğrafi konum (yeryüzü şekli, iklim…) Dinsel inanışlar
DEMOGRAFI.
İKLİMLER GÖZDE KISACIK 98 F\9-B.
İŞLETME YÖNETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ
MÜZE EĞİTİMİ VE DÜNYADA MÜZE EĞİTİMİ UYGULAMALARI
Sosyoloji Tarihi-A- Klasik Sosyoloji Tarihi
Osmanlı Devleti’nin Tarihî Coğrafyası
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ TURİZM COĞRAFYASI
Birinci Hafta Antropolojinin rehberliğinde tarih öncesine yolculuk
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
SAYILARIN TARİHİ.
Sunum transkripti:

Uygarlık Tarihi Hafta 4

Paleolitik Vahşet Eski Taş Çağı ya da Yontma Taş Devri olarak bilinen Paleolitik Çağ insanlık tarihinin başlangıç evresini oluşturan tarih öncesi (g.ö.- günümüz öncesi) dönemdir. İnsan denen canlının kültürel bir varlık olarak ortaya çıktığı Paleolitik Çağ'a "besin toplayıcılığı dönemi" de denmektedir. İnsanlar avcılık ve toplayıcılıkla geçinmişler, göçebe bir yaşam sürmüşler, doğal mağaralar ve kaya altı sığınaklarda geçici olarak barınmışlardır. Kullandıkları aletleri çakmaktaşı, volkanik cam, işlenebilir taşlar, hayvan kemikleri ve boynuzlardan yapmışlardır.

Paleolitik Vahşet Kendi içinde üçe ayrılan Paleolitik Çağ; Alt (vahşi hayvanlardan korunma, beslenme, avlanmak için birbirleriyle mücadele) Orta (ılıman iklimin yerini bol kar yağışı alarak buzullaşma olmuş, insanın yaşayışı ve teknolojisinde bir dizi değişiklikler meydana getirmiş) Üst (en gelişmiş ama en kısa dönem olmakla birlikte, kemik ve boynuzdan yapılmış aletlerde büyük bir artış olmuş) Paleolitik olarak evrelere bölünmüştür. Buluntular sırasında Orta Paleolitik Çağ'a ait ocak ve odun kalıntıları Anadolu'da insanın ateşi kullanmaya başladığını, dolayısıyla yemekleri pişirmeyi öğrendiğini göstermektedir.

Paleolitik Vahşet Yine Orta Paleolitik'te Homo Sapiens Neanderthalensis (Neandertal ya da Neandertal insanı, mağara adamı kalıbını yaratan tarih öncesi insan türü) türündeki insana ait kalıntılardan başka antik fil, su aygırı, mağara ayısı, at, geyik gibi hayvanlara ait kemikler de bulunmuştur (Karain Mağarası'nda). Homo Sapiens türü, insanın yapmış olduğu aletlerdeki büyük gelişme ve çeşitlilikle bu dönemdeki en dikkat çekici özelliği yaratmış ve kemik iğne, cımbız, süs eşyaları ve delici aletler de bu evrenin ürününü oluşturmuştur.

Paleolitik Vahşet Paleolitik Çağ'a ait üzerinde durulması gereken bir diğer önemli özelliği de, sanatsal etkinliklerdir. Mağara duvarlarındaki gravür ve kabartmalar Sanat Tarihi için önemli rol oynamıştır (süslenme de görülmüş; diş, kemik ve kabuklardan süs eşyaları yapılmıştır). Karain ve Öküzini Mağaraları'nın (Antalya) duvarlarında ve çakıl taşlarının üzerindeki kazıma, boya ve kabartmayla yapılmış insan figürleri birçok araştırmacı tarafından av törenleriyle ilişkilendirilmiştir. Bu da av kültürünün daha tarih öncesi dönemde ortaya çıktığını göstermektedir.

Pleitosen Çağ Pleistosen Çağ, genellikle 2.6 milyon yıl önce başlayan ve yaklaşık 11.700 yıl öncesine kadar süren zaman periyodu arasındaki zaman olarak tanımlanır. Son buzul dönemi olarak da bilinen bu dönemde, gezegenimizin büyük bir bölümü buzullar ile örtülüydü.

5 büyük buzul çağı Dünya oluştuktan beri, yani yaklaşık 4.6 milyar yıllık süre içerisinde, bugüne kadar belgelenen 5 büyük buzul çağı var. Bu buzul çağlarının çoğunluğu ise insanın tarih sahnesine çıkışından önce yaşandı.

Homo sapiens Türümüzün birebir deneyimlediği buzul dönemi olan Pleistosen Çağ içerisinde, insanın kültür ve evrim tarihinde yavaş ancak güçlü atılımlar gerçekleşti. Homo sapiens türü, bu çağ içerisinde ilk evrimsel atağını yaptı ve çağın sonuna yaklaşıldığında insanlık neredeyse dünyanın tüm bölgelerine yerleşebilecek teknolojik yeterliliğe sahipti.

insan Homo sapiens sapiens, Homo sapiens (insan) türünün üçlü isimlendirilmiş alt türlerinden birisi, modern insan. Homo sapiensin soyu tükenmemiş tek alt türüdür. 1997'de keşfedilen yakın akrabası Homo sapiens idaltu, yaklaşık 160.000 yıl önce Afrika'da yaşamıştır. Homo sapiens sapiens, "düşündüğünün üstüne düşünebilen insan" demektir. Bu düşünceyi ortaya ilk Rene Descartes atmıştır. Günümüz modern insanı bu alt türe mensuptur ancak çoğunlukla sadece Homo sapiens olarak anılır.

Primatlar İçinde

Türleri Homo sapiens- Akıllı insan † Homo sapiens idaltu - Yaşlı bilge insan Homo sapiens sapiens † Homo habilis - Hünerli insan † Homo rudolfensis † Homo ergaster - Çalışkan insan † Homo erectus - Dik insan † Homo floresiensis † Homo antecessor † Homo heidelbergensis - Heidelberg insanı: Almanya'nın Heidelberg bölgesinde 1. 5-2 milyon yıl kadar önce yaşamış ilkel insan fosili. † Homo neanderthalensis  -Neandertal insanı † Homo rhodesiensis † Homo cepranensis † Homo georgicus - Gürcü insanı † Homo naledi

Neandertal insanı Neandertal ya da Neandertal insanı, günümüzden yaklaşık 200 bin ila 28 bin yıl önce yaşamış insan türüdür. İkili adlandırmada Homo neanderthalensisdir. Fosilleri muhafaza etmeye müsait kireç taşı mağaralarda yaşadıkları için haklarında en fazla bilgi sahibi olunan ve bunun bir sonucu olarak modern kültürde tipik "mağara adamı" kalıbını yaratan tarih öncesi insan türüdür

Neandertaller İlk neandertal fosili Almanya'nın Düsseldorf kenti yakınlarındaki Neander vadisinde 1856'da bulundu. Bu nedenle Neandertal ismi verildi.Almanca "tal" ve eski Almanca'da "thal" sözcükleri vadi anlamına gelir. Neandertaller günümüzden yaklaşık 200 ila 100 bin yıl önce ortaya çıkmışlardır. Soyları yaklaşık 28 ila 35 bin yıl önce tükenmiştir.

Neandertaller Atlantik kıyılarından Orta Asya'ya, en kuzeyde Belçika'dan, güneyde Akdeniz ve güneybatı Asya'ya kadar olan bölgede yaşamışlardır. Neandertaller muhtemelen Avrupa'da, soğuk iklim koşullarına uyum sağlayabilmek amacıyla ortaya çıktı. Daha sonra batı Asya'ya ulaştı ve muhtemelen Levant'da (doğu Akdeniz) Homo sapiens ile karşılaştı. Neandertalların Afrika'ya ya da Özbekistan'ın doğusuna ulaştıkları konusunda herhangi bir iskeletsel kanıt yoktur.

Homo erectus Yaklaşık olarak 1,9 milyon yıl öncesinden 250 bin yıl öncesine kadar var olmuştur. Bu zaman dilimi, Pleistosen’in başlangıcından ortalarına kadar uzanır. Homo erectus’un fosil kalıntılarına ilk kez 1890’larda rastlandı; ancak o tarihlerde insan evrimi konusunda yeterli bilgi bulunmadığından bulunan her Homo erectus fosili ayrı insan türü olarak adlandırıldı. Günümüzde bu kalıntıların tümü Homo erectus olarak sınıflandırılır.

Holosen Dönem Pleistosen jeoloji biliminde dördüncü zaman olarak bilinen Kuvaterner dönemin ilk ve en uzun evresi konumunda. Pleistosen dönemde yaratılan birikim, ondan sonra gelen Holosen dönemde devrimsel nitelikteki yeniliklere kapı araladı.

Büyük Rift Kenya’da yeni bulunan fosiller erken bir hominid türü olan Australopithecus afarensis‘in Büyük Rift Vadisi’nin doğusundaki bölgede, sanılandan çok daha uzakta yaşadığını ortaya koydu. Böylece Australopithecus’un yaşam alanı genişlemiş oldu ve bu türün çevresine uyum sağlama yeteneğinin sanılandan daha fazla olduğu fark edildi. Araştırmada Nairobi’nin biraz dışındaki bir yerleşim olan Ongata- Rongai’de, erozyon nedeniyle açığa çıkmış bir alanda, yetişkin bir erkek ve iki çocuk Australopithecus‘a ait fosil dişler ve ulna kemiği bulundu.

Pithecanthropus erectus Java Adamı; (Homo erectus erectus) 1891'de Endonezya'nın Java Adası'nda bulunan insan(Homo) fosillerine verilen isim. Eugène Dubois'in öncülük ettiği kazı grubu; diş, kafatası parçası ve uyluk kemiği keşfetti. Fosillerin, insanlar ve maymunlar arasındaki "kaybolan halka" olduğunu savunan Dubois, türe "Anthropopithecus erectus" ismini verdi, fakat sonra "Pithecanthropus erectus" olarak değiştirdi.

Pithecanthropus erectus Fosil çok tartışma yarattı. 1891'den sonra on yıldan kısa bir süre içerisinde, Dubois'in bulgularını konu alan yaklaşık seksen kitap yayınlandı. Dubois'in görüşüne rağmen, az kişi Java Adamı'nın insanlar ve maymunlar arasındaki bir geçiş formu olduğunu kabul etti. Kimileri fosilleri maymun olarak niteleyerek, bazıları da insan olarak niteleyerek reddetti. Oysa çoğu bilim insanı, Java Adamı'nı, modern insan ile hiç ilgilendirmeden, evrimin ilkel yan dalı olarak dikkate almışlardı. Dubois, 1930'larda, Pithecanthropus'un "dev gibon" gibi olduğunu iddia etti. .

Pithecanthropus erectus Nihayet, "Pithecanthropus erectus (Java Adamı)" ve "Sinanthropus pekinensis " arasındaki benzerlik; Ernst Mayr'rın 1950'de ikisini de "Homo erectus" olarak isimlendirmesine ve direkt olarak insanın evrim ağacına yerleştirmesine olanak tanıdı. Java Adamı'nı diğer Homo erectus populasyonlarından ayırmak için, bazı bilim insanları bunu 1970'lerde "Homo erectus erectus" olarak nitelediler. Diğer fosiller, 20. yüzyılın ikinci yarısı Java Adası'nda bulundular. Dubois'in bulduklarından daha eskiydiler ve ayrıca Homo erectus'un bir parçası olarak düşünüldüler. 700,000 ve 1,000,000 yıllık olduğu düşünülen Java Adamı, bulundukları zamanlarda, keşfedilen en eski hominini fosilleriydi. Java Adamı'nın fosilleri 1900 yılından beri Hollanda'da bulunmaktadır

Göç –Çin ve Doğu Bir dönem sonra Homo erectus göç etmeye devam ederek Güneydoğu Asya’ya ve oradan Endonezya’ya da ulaşır. Bu göçün tam olarak ne zaman gerçekleştiği henüz tam olarak bilinmemektedir. Endonezya’nın Java Adasında bulunan kalıntılar 1,5 milyon yıl öncesini gösteriyor. Kalıntıların yaşına dair diğer tahminler ise 700.000 yıl öncesini öne sürüyor. Buna karşın Pekin Adamının günümüzden 500.000 yıl önce Çin’de yaşamış olduğu ise açık bir şekilde belgelenebilmiştir.

Sinanthropus Homo erectus türü insanlarına yaklaşık 1.5 milyon yıl öncelerinden itibaren dünyanındeğişik yerlerinde çok geniş bir alanda farklı ortamlarda rastlanıldığı için bu fosil insantürünün kendi içinde bazı bölgesel farklar göstermesi doğaldır. Bu fosillerin aralarındamorfolojik nitelikle büyük ayrımlar olmamasına karşın Pithecanthropus erectus,Meganthropus paleojavanicus, Sinanthropus pekinensis, Archanthropus vb. şeklindeadlandırılmıştır. 1960'lı yıllardan bu yana bütün bu fosil buluntuları bilimsel bir kargaşaçıkarmaması amacıyla Homo erectus adı altında toplama eğilimi gelişmiştir. Bunlardan Sinanthropus ve Solo Adamı'na ait az sayıda da olsa iskelet kalıntılarincelenmiş ve aşağıdaki demografik sonuçlar elde edilmiştir

Ölü Gömme Paleolitik Çağın sonlarına doğru görülen Batı Akdeniz in Grimaldiyan ve Cro-Magnon insanları ise bu geleneklerden biraz ileri giderek ölülerini kırmızı aşı boyası ile boyadılar. Bu şekilde belki de ölünün solan vücudunu canlandırmayı ve yiten yaşamı geri getirmeyi denediler Ölen Grimaldiyanlar ve Cro-Magnonlar, hatta Neanderthallilerden daha büyük törenlerle ölü gömdüler

Klan Yaşamı Mağaraların ısıtılması, yakacak temini, aydınlatılması ve temizliği buralarda yaşayan insanlararasında bir iş bölümünü de beraberinde getirmiştir18. Esasen zaten mağara hayatı kolektif hayatızaruri klan bir yapıdır. Bu yapı içinde herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır. Mağaralardayaşayan toplumların giysilerinin deri, yataklarının da yerde bazı bitkilerle hazırlanmış alanlarolduğu tahmin edilmektedi

Neandertal tükenişi Neandertal soyu yüz binlerce yıl içinde Avrasya’nın batısında başarılı bir şekilde gelişmiş ve buz devrinin değişken döngülerini atlatmaya başarmıştı. Fakat günümüzden yaklaşık olarak 40.000 yıl önce dondurucu iklim en uç noktasına ulaştı. Değişen yalnızca iklim de değildi, bölgeye yeni bir insan türü geldi: Homo sapiens. Ve modern insanın Avrupa’ya göçmesinden sonra Neandertal insanının soyu da tükendi. Neandertal insanın tükenişiyle ilgili bazı teoriler varsa da hala kesin bir sonuca varılmış değil. Uluslararası bir araştırma ekibi şimdi bu konuya farklı bir soruyla yaklaştı: Beslenme stratejileri insanın gelişimi üzerinde ne tür etkiler bıraktı?

Neandertal tükenişi Araştırmacılar Neandertal ve üst Paleolitik insanların azı dişlerindeki mikro aşınma izlerini inceleyerek insanların beslenme biçimleri hakkında bilgi edindi ve iklim koşullarıyla zamansal bağlantılar kurdu. Bu şekilde iki insan türü arasında belirgin davranış biçimleri ortaya çıkmış: Neandertaller kolay ulaşılabilir besi kaynaklarına bağlı kalırken, modern insanlar zor ulaşılabilir besinlerden yararlanabilmek için çaba harcamışlar. Bu farklılık yeni teknolojilerin kullanımıyla ilgili. Bilim insanları modern insanın farklı beslenme stratejileri sayesinde Neandertal insanından daha üstün duruma geldiğini düşünüyorlar.

Neandertal tükenişi Araştırma çerçevesinde günümüzden 500.000 ila 12.000 yıl önce Avrupa ve Akdeniz ülkelerindeki 37 buluntu yerinden çıkarılan, Neandertal ve Homo sapiens’e ait 52 azı dişi incelenmiş. Dönüşümlü olarak yaşanan soğuk ve sıcak dönemler doğal çevreyi hep yeniden biçimlendiriyordu, bazen bozkırlar bazense ormanlık alanlar vardı diyor uzmanlar. Analizler Neandertal insanın önemli ölçüde doğal çevreye bağımlı kaldıklarını göstermekte.

Neandertal tükenişi Bozkırlarda daha çok etle beslenen Neandertal, ormanlarda etin yanında örneğin sert tohumlar veya fındık gibi bitkiler de tüketmişti ki bu yiyecekler dişlerde daha karmaşık motifler bırakmış. Bu verilerden anlaşıldığı üzere Neandertal insanı değişen çevre koşullarının sunduğu besinlerle yetinmişti. Oysa modern insanın beslenme biçimindeki değişim daha çok kültürel gelişimle ilgiliydi. Farklı çevre koşullarında beslenme biçimini değiştirmeyen Homo sapiens, bozkırlarda da göreceli olarak bol miktarda bitki tüketmeye devam etmişti. Bunun için de örneğin toprağın içindeki bitki kökleri çıkarabilmek için aletler geliştirmişti.

Neandertal tükenişi Bilim insanları sonuçların Neandertal insanının esnek olmadığının veya değişimlere uyum sağlayamadığının bir kanıtı olmadığını söylüyorlar. Fakat Buz devrinde iklimin çok fazla soğuması ve besinlerin kıtlaşmasından sonra Neandertal insanının oportünist beslenme biçimi hayatta kalabilmek için yeterli olmamıştı. Modern insan ise kötü iklim koşullarında bile yeni teknolojileri sayesinde çevresindeki besin kaynaklarında daha verimli bir şekilde yararlanarak üstün konuma gelmiş ve yaşamını sürdürmeye başarmıştır.

Üretim öncesi dönemin geçim biçimi "toplayıcılık ve avcılık", yaşam biçimi "eşitlikçi ilkel yaşam biçimi"dir; düşün biçimi ise "sihirsel düşünüş"tür. Bu dönemin toplum biçimi "ilkel topluluk"tur. Üretimin bilinmediği ilkel topluluktan sonra, bir üretim toplumu olan "uygar toplum" biçimi ile karşılaşırız

Klan toplumu Klan toplumu yerine "gentilice toplum" teriminin de kullanüışına ve daha sonra yazılan bazı yapıtlarda "ilkel topluluk", "köleci toplum" gibi sınıflandırmalara bakılırsa; günümüz yazarları arasında da bir görüş birliği, kullandıkları terimlerde bir yerleşmişlik görülmemektedir

Tarım tarımsal üretim biçiminin yapısında, klan toplumunu parçalayı- cı eğilimler vardır. Bu eğilimlerin gelişmesi sonucunda, kandaş birlik doğal aile birimine kadar gerilemiş; klan ailelere bölünmüş olur. Gerçekten, neolitiğin başındaki bu uzun, büyük ve bitişik evlere karşılık (Yakındoğu'da bitişik evler geleneği sürmekle birlikte) Avrupa'daki ve Rusya'daki, neolitiğin geç dönemlerine ait tek tek küçük evler bu olguyu yansıtıyor olmalılar.

Köy Öte yandan köyün nüfusunun artışı ile çevresindeki tarlaların uzaklığı arasındaki doğru orantının, uzak tarlaların ekonomik olarak işletilmesi sınırına varılmasıyla, köyün bir yavru köy oluşturması kaçınılmaz olacaktır. Aynı soydan gelmekle birlikte, ana köye komşu olan yavru köy ile ana köy arasındaki ilişkiler, toprak rekabetinden dolayı, kandaş ilişkilerin dışına çıkacaktır. Yer bağı kan bağının önüne geçecektir.Bundan sonra köyün birliğini kan bağından çok yer bağı sağlayacaktır. Geçim birimi aile; toplumsal yaşam birimi ise köy olur.

Yukarı paleolitik Yukarı paleolitik uzman avcı topluluklarının artı besinin verdiği olanaklarla geçim dışı etkinliklerde kullanabildikleri bir boş zamana sahip olmaları ve bu boş zamanı toplumsal etkinliklerde kullanmaları sonucunda, doğa yanında toplum da insanın ilgi alanı içine girmeye başlamıştır. Bıraktıkları "sanat" yapıtlarında çok az sayıda olmakla birlikte insanlar da görünüyor.

Doğa Dönemin sonuna doğru bu topluluklarm toplumsal yapılarında "klan" örgütüne ve onun düşünüş biçimi olan totemciliğe geçildiği varsayımı doğru ise, bu sonuca varan gelişmeler daha önce başlamış olmalı. Avcı ve toplayıcı takımlarda düşüncenin konusunun, odağının doğa olduğunu söylemiştim. Çağdaş klan topluluklarında ve tarihte klanın totemci düşüncesinin sistemleştirilmiş biçimleri olan mitolojilerde sfenkslerin, karışık yaratıkların da göstereceği gibi; düşüncenin konusu doğa ve insan olarak iki odağının olduğunu görüyoruz. Doğayı odak alan düşünce, klanların kendilerini bazı hayvan, bitki hatta doğal nesnelerle özdeşleştirmelerine yol açarken;toplumu odak alan düşüncenin, doğayı o topluluk gibi, örneğin erkek ve dişi güçler biçiminde görüp sınıflandırmasıyla, doğaya uzatılışma tanık oluruz