Beden Eğitimi ve Spor Tarihi
TÜRKLERDE SPOR İnsanlık tarihinin her döneminde görülen avcılık Türkler için de önemli bir tutkudur. Önceleri beslenme daha sonraları ise savaş taklidi ve talim aracı olarak kullanılan avcılık eski Türk topluluklarının tümünde iştigal olunan faaliyetlerden birisidir. Avcılık, Osmanlı padişahlarının çok sevdiği için devlet kuruluşuna aldıkları sporlardan birisidir. Padişahlar İstanbul, Edirne ve Bursa gibi yerlerde özel av yerleri yaptırmış, Osmanlı sarayında da avcılık ile ilgili kuruluşlar oluşturulmuştur.
TÜRKLERDE SPOR Osmanlı Devleti’nde kısa süreliğine, az personelle saraya yakın yerlerde yapılan av törensiz yapılan avdır. Uygun törenlerle uzun zaman alacak ve günlerce sürecek avlar ise törenle yapılan av olarak adlandırılmıştır. Türklerin yaşama zorunluluğunun bir parçası olarak geliştirdikleri diğer bir spor da kayaktır. Kayak ve kızak, coğrafi özellikler ve iklim koşullarından dolayı avlanma, kaçma-kovalama, taşıma ve ulaştırma amacıyla kullanılmıştır
TÜRKLERDE SPOR Kaşgarlı Mahmut’un 11 TÜRKLERDE SPOR Kaşgarlı Mahmut’un 11. yüzyılda yazdığı Divan-ı Lûgat-it Türk adlı eserinde bahsettiği tepük ismindeki oyun ayakla tepmek esasına dayandığı için Türklerde futbolun önceli olarak gösterilmiştir. Türklerin bu oyunda kullandıkları toplar, oval kalıplara dökülen, “iğ ağırşağı” biçiminde kurşun kitlesinin üzerine, keçi kılı ya da keçe sarılmak suretiyle yapılırdı. Ağırşak, ip eğirmede kullanılan taştan ya da kemikten yapılmış, yassı, yuvarlak ya da yarım küre biçiminde, ortası delik bir cisimdir. Yörelere göre top yapısı değişiklik göstermektedir.
TÜRKLERDE SPOR Bazı bölgelerde sert cisimlere ayakla vurmak yerine daha yumuşak cisimlerle top oynanması tercih edilirdi. İçi hava ile doldurulmuş, yuvarlakça küçük tulumların bu amaçla kullanıldığı görülür. Aynı amaçla, bir derinin içine yün, keçi kılı ya da tüy konularak top biçimine getirilirdi. Çin kaynaklarında, MÖ II. yüzyılda, İç Asya toplumlarının ayak topunu ustaca oynadıkları kaydedilmiştir. Aynı zamanda, Kaşgarlı Mahmut Divânü Lügati’t-Türk adlı eserinde tepük oyunundan bahsetmiştir.
TÜRKLERDE SPOR Tepük oyunu genellikle altışar oyuncudan oluşan, karşılıklı iki takım arasında oynanırdı. Takımlarda bayan oyuncular da yer alırdı. Tepük oyunu, topu belli kurallar içerisinde, karşılıklı olarak dikilen kalelerden geçirmek suretiyle sayı kazanmak esasına göre oynanırdı. Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen Hıtay Türklerinin oynadıkları ayak topu ile günümüzün futbolu arasında, özdeki benzerlik çok büyüktür.
TÜRKLERDE SPOR
TÜRKLERDE SPOR Osmanlı döneminde içi doldurulmuş yumruk büyüklüğünde bir topun iple bağlanması ile oluşturulan tomak ise, ipin ucundaki saptan tutularak oynanan bir oyundur. Oyunun amacı top kısmıyla rakibin sırtına vurmaktır.
TÜRKLERDE SPOR Enderunu Hümayunda oynanan tomak oyunu Yeniçeri Ocağının da idman programı arasında bulunmaktaydı. Tomak oyunu, “tomak topu” ile oynanırdı. Tomak topu, içi kar keçesi ile doldurulmuş, yumruk büyüklüğündeki meşin topun, kamçı şeklinde sırımdan örülmüş bir sapa bağlanmasıyla yapılırdı. Tomak oyununu oynayan oyunculara “tomakçı”, usta oyunculara “tomakçıbaşı” denirdi.
TÜRKLERDE SPOR 16. yüzyılda Matrakçı Nasuh tarafından oluşturulan, kılıç kullanma becerisini kazanmaya ve geliştirmeye yönelik olan bir oyun olan matrak, adını oyuncuların ellerinde tuttukları matrak denilen şimşirden yapılan cilalı uzun lobuttan almıştır. Rakiplerin birbirine matrakla vurmaları ve darbelerden kaçmaları biçimindeki oyunda, oyuncular sağ ellerinde matraklarını, sol ellerinde ise rakibin vuruşunu karşıladıkları kırmızı renkteki yastık benzeri kalkanlarını tutarlar