İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ÇEVRESİ İNSAN KAYNAKLARIYÖNETİMİNİ ETKİLEYEN ETMENLER İKY’nin işlev ve görevlerini gerçekleştirmesinde dikkate alınması gereken bir çok çevresel etmen bulunmaktadır. Bu etmenlerin çoğu birbirleriyle ilişkili ve bağımlıdırlar. Bu etmenleri iki grupta toplamak mümkündür iç ve dış çevre etmenleri. A-Dış Etmenler 1-Yasalar Ve Diğer Mevzuatlar; devletin çıkardığı çeşitli mevzuatlar personel politikalarını tümüyle etkilemektedir. Her ne kadar personel yöneticisinin yapıp yapamayacağı eylemleri belirten çok sayıda yasal mevzuat bulunmakla birlikte yöneticiler bu gibi yasal konulara neleri yapabileceklerini gösteren yöntemler olarak bakmak yerine yetki alanlarını belirleyen sınırlayıcılar olarak görmektedirler. Bununla birlikte personel yöneticisinin uygulamalarında geniş esneklik alanları vardır.
Personel yöneticisini etkileyen yasal kuralların bazıları şunlardır: İş kanunları Tüzük,kararname ve yönetmelikler Temel haklar ve insan hakları Toplu iş sözleşmeleri İki ve çok taraflı uluslar arası antlaşmalar ve uluslar arası çalışma sözleşmeleri
2- İşgücü; iş gücü piyasasındaki kişilerin sayısı ve özellikleri bir değer dış etmendir.bir örgütün personel gereklerini karşılama yeteneği büyük ölçüde kendine yararlı kişileri sağlayabilmesine bağladır iş gücü sayısı yada bunların yaş cinsiyet ve eğitim yönünden özellikleri kamu ve özel kesim örgütlerini çok Yakında ilgilendirmektedir 3- Halk (toplumsal çevre); genel olarak İKY üzerinde büyük etkileri vardır. Özellikle özel kesim örgütlerinde halkın işletme faaliyetlerini artık sorgusuz-sualsiz benimsemelerini kabul etmek mümkün değildir. Son yıllarda çevre bilincinin büyük ölçüde gelişmesi sonucu halk gerek eylemleri gerekse oylarıyla sesleri duyurmaya başlamışlar ve bu konuda bir çok yasanın çıkmasına neden olduğu gibi bazı girişimcilerinde geri adım atmasında başarılı olmuştur.
Son yıllarda gittikçe artan bir biçimde önem kazanan toplumsal sorumluluk kavramı örgütün vereceği kararların toplumun ilgi ve ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunun bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Elbette işletmelerin yaşamlarını devam ettirebilmesi için kar etme kavramının temel amaç olması kaçınılmazdır ancak diğer yandan bir işletme toplumun ihtiyaçlarını karşılamada başarısız oluyorsa uzun donemde varlığını sürdürmesi mümkün olmayacaktır. Özel kesimin toplumsal sorumluluk alanları arasında şunları sıralayabiliriz. Irk, renk, cinsiyet ve yaş ayrımı olmaksızın eşit iş ve eğitim imkanları sağlamak. Tüm toplum bireylerine yeterli miktarda iş ve kariyer yaratmak Fakirlikle savaşmak Nitelikli sağlık hizmetleri sunmak Çevreyi korumak Çalışanların iş yaşamlarının niteliğini sürdürmek Bu sayılanlar tüm örgütlerin sorumluluğundadır ama İKY’yi ne derecede ilgilendirdikleri de ortadadır.
4-Sendikalar; işverene eşit koşullarda pazarlık gücü oluşturabilmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Gerek işletmelerin gerekse işçi çalıştıran kamu örgütlerin dış çevrelerini oluşturulur, çünkü örgütle ilişkileri üçüncü kişi niteliğindedir. Personel hak ve ayrıcalıklarının en temel temsilcileri olduklarından İKY’yi en fazla etkileyen grup sendikalardır. 5-Pay Sahipleri; bir işletmenin karından pay alanlar yanı hissedarlar örgütün etkinliğiyle çok yakından ilgilidirler.Gerçi işletmeleri yöneten profesyonel yöneticilerdir ama bu yöneticilerin pay sahiplerinin ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmaları kaçınılmazdır. 6-Müşteriler; bir örgütün dış çevresini oluşturan en önemli gruplardan biride o örgütün sunduğu mal ve hizmetlere yararlanan müşterilerdir. Örgüt için ürettiği mal veya hizmetin satışı örgütün yaşamını devam ettirmesi için çok önemlidir. Bu nedenle hizmet ettiği pazarı oluşturan müşterilerin eleştirilerine neden olacak personel politikalarından uzak durmak zorundadır.
7- Teknoloji; örgütsel karar vermeyi etkileyen en önemli etmenlerden birisi hızlı değişimler bilgisayar kullanımı ve otomasyonun artması hemen hemen bütün örgütlerin işleyişini etkilemiş ve değiştirmiştir. Yeni teknolojinin gereklerini karşılamak için yeni beceriler gerekmektedir. Bu becerilere sahip kişileri hemen bulmak zordur. 8- Ekonomi; personel faaliyetleri içinde bulundukları ekonomik durumdan da büyük ölçüde etkilenirler. Faiz hadleri, enflasyon, parasal politikalar hatta sermaye piyasasının örgütün personel faaliyetleri üzerine büyük bir etkisi vardır. Bu nedenle İK yöneticilerinin ekonomik faaliyet tahminlerinin kesinliği tartışılmalıdır ancak İK yöneticileri gayrı safi milli hasıla, rekabet, işsizlik düzeyi ve üretkenlik gibi geleceğe yönelik ekonomik göstergeleri yakından izlemelidirler.
B-İç Çevre 1-Örgütün Görevi ve Amaçları; Bir örgütün görevi ve amaçları örgütün var oluş nedenidir. İki örgütü ele alalım bunlardan birincisinin amacı içinde bulunduğu endüstride önder olmak olsun buna karşılık ikinci örgüt daha tutucu bir büyümeyi amaçlasın.İlk örgüt amaçları gerçekleştirebilmek için yeni fikirleri destekleyen yaratıcı bir çevreye ihtiyaç duyar ve yüksek becerili personelin sağlanması işe alınması ve bunların sürekli eğitilmesiyle bunu gerçekleştirir. 2-Politikalar; Genel kurallar ve politikalar yöneticiye karar vermedi ışık tutar. Yönetim amaçlarının başarılması için örgütün her işlevsel alanında politikalar belirler.
İK yöneticisinin faaliyetlerini etkileyebilecek bazı politikaları şunlardır; Personele emir ve güvenli bir iş ortamı sağlamak Personelin yeteneklerinden en üst derecede yararlanabilmek için teşvik etmek Kalite ve miktar yönünden yüksek derecede iş başarısını sağlayacak ücret ve diğer yararlar sistemi geliştirmek Piyasadaki mevcut iş gücünden yararlanmada eşit istihdam imkanı tanımak Boş kadroların öncelikle iç kaynaklarından doldurmak Bu tür personel politikaları yöneticin günlük faaliyetlerine ışık tutar. Ancak uygulamada taktir hakkı yine yöneticinindir.
3-Örgütsel İklim ; Örgütsel iklim bir örgütün psikolojik çevresi demektir.Örgütlerin iklimi çeşitlidir.Kapalı ve tehtit edici iklimin egemen olduğu örgütlerde kararlar üst makamlarca alınır ve bu durum astlarda güven duygusunun yok olmasına neden olur.Örgütte sır hakim olduğundan çalışanların yaratıcı olmaları sorun çözme faaliyetlerine katılmaları yönünden güdüleme eksikliği vardır. Açık ve demokratik bir iklimde ise kararlar alt kademelerle birlikte alındığından güven duygusu gelişmiştir. Açık bir iletişim sistemi vardır, bu da sorun çözme ve yaratıcılık yönünden güdüleyici olmaktadır. Bu tür bir iklimin örgütün iş başarısı üzerinde de önemli etkisi vardır.Bu tür uygulamalar İK yöneticisinin faaliyetlerini çok yakından ilgilendirmektedir.
4-İş Yaşamının Kalitesi; Son yıllarda insan kaynakları yönetimince büyük önem kazanan bir kavram iş yaşamının kalitesidir. Görevlerde çeşitlilik ve bağımsızlık sağlayacak biçimde yeniden düzenlemek, personele gelişme ve yenili yönünden daha fazla imkan sağlamak, kararlara katılma iş gurubu etkileşimlerini geliştirmek, gözetimi azaltarak kendi kendilerini yönetmeye ağırlık vermek ve genişletmek personel-yönetim iş birliğini teşvik etmek iş yaşamının kalitesini arttırma örnekleridir.