HADİS Mİ DEĞİL Mİ?.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Kur'an Aklımızı Kullanmamızı İster. Konuyla ilgili ayetler: 1- "Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
Advertisements

Rivayet Dönemi 2. Ders.
dİn kültürü ve ahlak bİlgİsİ
Özgürlük nedir? Nasıl anlaşılmalıdır?
1 K-3 AKAİD İLMİNİN GEÇİRDİĞİ MERHALELER A. Asrı Saadetteki Durumu Asr-ı Saadette itikadi konularda mutlak bir teslimiyet hakimdir. Peygamberimizin irşadının.
(Ravi Modelleri) Sunum 2 Doç. Dr. Halis AYDEMİR. Rivayet, bir aktarıcının kaynak ile muhatabı arasında oluşturduğu bilgi akışının yahut başka bir ifadeyle,
1. ÜNİTE: KAZA VE KADER 4. Allah’a Güvenmek (Tevekkül)
MED İ NEL İ LERLE GÖRÜ Ş ME VE AKABE ANLA Ş MALARI.
EYÜP SULTAN. Medineli müslümanlardan ve hicret sırasında Hz. Peygamber'i evinde misafir eden sahâbidir... Bütün Müslümanlar Peygamber efendimizi kendi.
Ramazan ayı girdiği zaman Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, Şeytanlar zincire vurulur. (Hz.Muhammed)
GÜNLÜK HAYATTA HZ. MUHAMMED 2. ÜNİTE: GİYİM KUŞAM 1
Osmanlı Padişahlarının yedincisi. İstanbul’un fatihi, II.Murad Han’ın oğlu. 30 Mart 1431 Pazar günü Edirne’de dünyaya geldi. Babası II.Murat, annesi Hümâ.
Kur’an-ı Kerim’i Anlama Yolları
K-4 Kelam ilminin doğuşu ve Mutezile kelamı
PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED (sav)’İN HAYATI BİLGİ YARIŞMASI
KONUŞMA VE BİZ Emin ÖZDEMİR. Bizi biz kılan konuşma gücümüzdür.Bu gücü yitirdiğimizde, dilsizleştiğimizi düşünelim. Suskunun dayanılmaz köleliğine düşeriz.Dış.
PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMA İBADETİ OLARAK ZEKAT
RAMAZAN. ÖYLE BİR AY Kİ O !!! RAMAZAN.
ASR SURESİ MEALİ VE TEFSİRİ
M Ü ŞRİKLERİN BOYKOT İLÂNI. Mekke m ü şrikleri, İslâm n û runun s ö nmesi i ç in, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Alay, hakaret ve işkencenin her.
Hazırlayan İSMAİL ŞAHİNER. SORU ÇÖZERKEN!!! Önce soru okunur. Daha sonra parça (metin) okunur. Önce soru okunur. Daha sonra parça (metin) okunur.
ÜNİTE 2: SAĞLIK.
Mustafa Kemal, bir gezisinde öyle bir kişi görürki, dayanamayıp yanındaki valinin kulağına eğilerek sorar: Kimdir bu?" "Efendim, kendisi Şıh'tır, yörede.
NİYAZİ MEMUR KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10. SINIFLAR ARASI SİYER YARIŞMASINA HOŞGELDİNİZ.
SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED. HZ. MUHAMMED’IN DOĞUMU Hz. Muhammed; 571 yılında fil yılında fil olayından gün sonra Rebiul-evvel ayının 12. günü Pazartesi.
SOKRATES VE İNSAN ANLAYIŞI. M.Ö yillari arasinda yasamis olan ünlü Yunanli düsünürdür Sokrates, M.Ö 470 – 399 yılları arasında yaşamış ünlü yunanlı.
İran ile birlikte Mısır ve Suriye’de de faaliyet gösteren Haşhaşiler, dinî tarikat ve aynı zamanda siyasi hedefleri olan bir terör örgütü gibi hareket.
MALIN VE CANIN BEREKETİ ZEKAT
Metinlerin Sınıflandırması
VATAN SEVGİSİ VE ŞEHİTLİK
Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gece
Değerlendirme Soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni
İLK EMRİ ‘OKU’ OLAN BİR DİNİN MENSUPLARIYIZ
RIYAZU’S SALIHIN (Imam Nevevi )
Oryantalistlerin Yöntemleri ve Eleştirisi
Hz. İsa Prof. Dr. Şadi Eren.
Son İlahi Kitap Kur’an-ı Kerim
Sabreden Zafere Ulaşır
Hadis Alimlerin Uydurma Hadislerin Cazibesine Katıldıkları İddiası ve Eleştirisi
Aile Okulu Dersleri-1 Hoş geldiniz.
MÜNAZARA.
BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR. BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR.
DİN VE DİN ANLAYIŞI.
TEMEL GEOMETRİK KAVRAMLAR VE ÇİZİMLER
Bu Slayt gösterisi www. varolmak. com sitesi tarafından hazırlanmıştır
Bireysel Konularda İstişare
Bugün neler öğreneceğiz?
BÖLÜM 1 Kuvvet ve Hareket. BÖLÜM 1 Kuvvet ve Hareket.
Bugün neler öğreneceğiz?
Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak.
BÖLÜM 7 SIVILAR VE GAZLAR. BÖLÜM 7 SIVILAR VE GAZLAR.
Din Dersi Paylaşım Portalı
Kimsesizlere Yardım Hz. Muhammed (s.a.v), hayatının her aşamasında fakir ve kimsesizlerle yakından ilgilenmişti. Onun bu güzel tavrı başta sevgili eşi.
KÜTÜB-İ SİTTE MUSANNİFLERİ
BÖLÜM 2 BİLİŞSEL GELİŞİM.
HADİS Mİ DEĞİL Mİ?. “Vatan sevgisi imandandır.” Bu sözün halk arasında Peygamber Aleyhisselam’a nispeti pek yaygındır. Fakat kaynaklarda bunun hadis olmadığı.
Tenvin (اَلتَّنْوِينُ) sözlükte, nûn’lama demektir
6. Sınıf 2. Ünite: Namaz ÜNİTE KONULARI Namaz İbadeti ve Önemi
6. Sınıf 2. Ünite: Namaz ÜNİTE KONULARI Namaz İbadeti ve Önemi
ENİSE ERKOÇ- AYDIN İL MÜFTÜ YARDIMCISI
KOMŞULUK.
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
7. Sınıf 2. Ünite: HAC VE KURBAN
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
6. Sınıf 3. Ünite: ZARARLI ALIŞKANLIKLAR
Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Salih (a. s.)
Hicret Olayı.
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
MALIN VE CANIN BEREKETİ ZEKAT
5. SINIF 1. ÜNİTE ALLAH İNANCI.
Sunum transkripti:

HADİS Mİ DEĞİL Mİ?

“Vatan sevgisi imandandır.” Bu sözün halk arasında Peygamber Aleyhisselam’a nispeti pek yaygındır. Fakat kaynaklarda bunun hadis olmadığı bilakis manası doğru olan bir söz olduğu yer alır. Nitekim Aclûni, İmam Sâğâni’den bu sözün uydurma olduğunu nakleder. İmam Sehâvi ise, “böyle bir söze hadis olarak rastlamadım ama manası sahihtir.” der. Mana olarak doğruluğu üzerinde bazı hadisleri dile getirir ve Peygamberimizin Mekke’ye olan sevgisinden bahseder. Son olarak, Ali el- Kâri: “Hadis hafızlarına göre (bu sözün hadis olarak bir) aslı yoktur.” der. Manasının doğruluğunun kabul edilebilmesi için de kişinin vatan sevgisini toprağındaki akrabalarına sıla-i rahim, fakir ve yetimlerine yardım arzusu şartına bağlar.

“Bir Müslüman’ın kalbini kırmak yedi Beytullah yıkmaktan kötüdür.” Hadis olarak bu lafızlarla herhangi bir söze rastlayamadım. Buna yakın olarak kaynaklarda “Kâbe’yi taş taş yıkmak bir Müslüman’ı öldürmekten evladır” şeklinde bir söze açıklama düşülmüştür. Şöyle ki: Bir muhaddis olarak Sehâvi bu sözün bu lafızlarla sahih hadis olmadığını söyler ve içerdiği mana hakkında birçok hadisin mevcut olduğunu belirtir. Ardından halkımız arasında hadis olarak meşhur olana, mânen daha çok yakınlık arz eden “her kim bir Müslüman’a eziyet ederse Kâbe’yi yıkmış gibi olur” şeklinde Rasulullah Aleyhisselam’dan başka bir hadis nakleder. (Taberânî’nin Mu’cemu’s Sağır’i kaynak olarak gösterilmiştir.) 

“Temizlik imanın yarısıdır.”  Bu ifade “Temizlik imanın yarısıdır. Elhamdülillah kelimesi (nin sevabı) mizanı doldurur. Subhanellah ve’l-hamdülillah kelimesi (nin sevabı) yer ile gök arasını doldurur. Namaz nurdur. Sadaka (kıyamette) delildir. Sabır aydınlıktır…” Şeklindeki Rasulüllah Efendimizin ifade buyurduğu sahih bir hadisin ilk kelimesi olarak kaynaklarda aktarılmıştır. Müslim, Tirmizi, Ahmet bin Hanbel’in Müsnedi, Musannef İbn Ebi Şeybe gibi birçok Müsned, Sünen, Musannef gibi hadis kaynaklarında mevcuttur. Ve sahih olduğunda görüş birliği sağlanan bir hadis-i şeriftir.

“Ölmeden önce ölünüz.” Sehâvi, Molla Ali el- Kâri ve Aclûni gibi imamların aktardığına göre İbn Hacer bu sözün hadis olarak bir aslının sabit olmadığını söylemiştir.   Buna ilaveten Ali el- Kâri “ölmeden önce ölünüz” sözünün sûfilere ait bir kelam olarak bilindiğini de belirtmiştir. Sûfiler, “hakiki ölümle mecburen ölmeden evvel, nefse hoş gelen şeyleri terk etmek suretiyle iradenizle (mecazen) ölün” manasında kullanmışlardır bunu.

“Dünya müminin hapsi, kâfirin cennetidir.”  Ebû Hureyre’nin Hz. Peygamberden naklettiği bu söz Sahih Müslim de mevcuttur. Müsnedi Bezzar adlı hadis kitabında Hz. Ömer’în oğlu İbn Ömer’den rivayet edilmiştir. Hadis âlimlerinden Tâberâni ve Ebû Nuaym’ın İbn Ömer’den merfu olarak rivayeti de kaynaklarda şu şekilde yerini almıştır: “ Ey Ebû Zer! Dünya müminin hapsi, kabir emniyeti, cennet ise varacağı yerdir. Ey Ebû Zer! Dünya kâfirin cenneti, kabir azabı, cehennem ise varacağı yerdir…” Hâkim Nisâbûri ise bu hadisi sahih kabul etmiştir.

“Çin’de dahi olsa ilmi talep edin!”  Bu sözün kendisinden nakledildiği sahabe ravisi Hz. Enes’tir. Ulemadan İbn Abdi’l-Ber, Hatip el-Bağdâdi ve Beyhaki eserlerinde bu sözü aktarmışlardır. Ancak İbn Hibban, bu kelam hakkında “aslı yoktur ve batıldır” der. Hz. Enes’den aktarılan, kendisinde “ilim Çin’de olsa bile onu talep edin” kaydı bulunan hadislerin tamamı sened yönünden illetlidir. Bezzar, bu söz Hz. Enes’den vâhi (işe yaramaz) senetlerle rivayet edilmiştir der. İbn Cevzi’den öğreniyoruz ki Ahmet bin Hanbel, İshak bin Râhuveyh ve Ebû Ali en-Nisâbûri bu sözün konusu hakkında hadislerde sabit bir şey yoktur der. Yani bu sözün Hz. Peygambere nispetinde kendisine itimad edebileceğimiz sahih, sağlam bir sened yoktur. Hicri 5. asrın âlimlerinden Beyhaki kendi döneminde bu sözün pek meşhur olduğunu söylemiştir ki biz de 15. asırda halen bu şöhretinden hiçbir şey kaybetmediğini ekleyelim. Ve yukarıda aktarmaya çalıştığımız sözlerin bir neticesi olarak bu sözün Hz. Peygamber Aleyhisselam’a ait bir kelam olmadığını ona ait bir kelamın başına sonradan eklendiğini belirtelim.

“Ben bilinmeyen gizli bir hazine idim. Ne zaman ki bilinmek istedim “Ben bilinmeyen gizli bir hazine idim. Ne zaman ki bilinmek istedim. Mahlûkatı yarattım, kendimi anlattım ve beni bildiler.” Sûfiler nezdinde pek meşhur bir sözdür ve hadis olduğuna inanılır! Fakat hakikat böyle değildir. Kitaplara inildiğinde imamların, bu sözün Peygambere ait bir hadis olmadığı hakkındaki görüşü nettir. İbn Teymiyye der ki: Bu Peygamber a.s’ın kelamı değildir. Ve bu sözün ne sahih ne de zayıf bir senedi bile mevcut değildir. Zerkeşi, İbn Hacer ve başkaları da bu görüşünde İbn Teymiye’ye katılmışlardır. (el- Mekâsıdü’l-Hasene, 386.)

“Ben bilinmeyen gizli bir hazine idim. Ne zaman ki bilinmek istedim “Ben bilinmeyen gizli bir hazine idim. Ne zaman ki bilinmek istedim. Mahlûkatı yarattım, kendimi anlattım ve beni bildiler.” Alûsi: “ ‘Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım’  (Zâriyât/51, 56) ayetinin tefsirinde yukarıdaki sözü verir ve Said el-Fergânî ile Muhyiddin İbn Arabî’nin kitaplarında bu sözü naklettiklerini söyler. Ve der ki: İbn Teymiye bunları eleştirir. İbn Hacer, Zerkeşi ve başkaları da İbn Teymiyye’ye tabi olurlar. Sufilerden bu sözü rivayet edenler de bunun naklinin sabit olmadığını itiraf ederler. Fakat bu sözün keşif yoluyla sabit olduğunu söylerler. İbn Arabî bunu açıkça anlatır. Keşif yoluyla bir hadisin sahih olduğunu kabul etmek ise sûfilerin âdetidir ya!” 

“Ben bilinmeyen gizli bir hazine idim. Ne zaman ki bilinmek istedim “Ben bilinmeyen gizli bir hazine idim. Ne zaman ki bilinmek istedim. Mahlûkatı yarattım, kendimi anlattım ve beni bildiler.” Alûsi’nin bu sözlerini Abdulfettah Ebû Ğudde rahmetullahi aleyh nakleder ve ardından der ki: “Alûsi bu sözleriyle muhaddislere göre keşif yoluyla hadisi sahih kabul etmenin muteber olmadığına işaret eder ki: el-hak bu böyledir. Hadis ilmini bilen muhaddis hafız imamların sözlerine fazlasıyla bağlılık gerekir. Bir hadisin sahih ya da zayıflığı hususunda kendilerine güvenilen, tabi olunan hak ehli onlardır. Zira onlar Efendimize ait olmayan bir sözün ona ait olanlara karışmaması için koydukları kural ve kaidelere uyan kimselerdir.” (el-Masnu’, 141,142/2 Nolu dipnot.)

“Kendini bilen Rabbini bilmiş olur.”   Yahyâ bin Muaz er-Râzi’nin sözüdür. Âlim Sehâvi, İmam Semâni’den naklen der ki: “Merfu olarak (Peygamber a.s’a ait) bilinen bir hadis değildir. İmam Nevevî bunun (hadis olarak) sabit olmadığını söyler. İbn Teymiyye uydurma olduğunu söyler. (el- Mekâsıdü’l-Hasene, 490. Keşfü’l-Hafâ, 2/309.) İbn Arabî’nin, bu sözü rivayet yoluyla sahih görmemekle birlikte keşf yoluyla sahih bir hadis olarak kabul ettiği, sûfi bazı âlimlerden menkuldür. (A.g.e ) Sûfiler nezdinde keşf yoluyla hadisleri sahih kabul etme gibi adetler vardır ki bu, ümmetin muhaddis ve cumhuru uleması tarafından hoş karşılanmamış ve asla da benimsenmemiştir. (Nüzhetü’n-Nazar’ın Mevzu hadis bölümüne bakılabilir.) 

“Beyaz gül Peygamber Aleyhisselam’ın, kırmızı gül Cebrail Aleyhisselam’ın, sarı gül ise Burak’ın terinden yaratılmıştır.” Müsnedü’l-Firdevs adlı eserde yer bulan bu rivayet hakkında İmam Nevevi sahih değildir derken, İbn Hacer Mevzu/uydurma hadis olduğunu söylemiştir. İbn Asâkir de bu görüştedir. Bu rivayetin senedinde Mekki bin Bündâr ez- Zencâni adlı bir ravi vardır ki bu rivayette teferrüd etmiş olmakla birlikte Dârekutnî tarafından hadis uydurmakla itham edilmiştir. el-Mekâsıdü’l-Hasene adlı eserin sahibi bu sözü işlerken “Her kim kokumu koklamak isterse kırmızı gül koklasın” rivayetini söz konusu eder ki yazdıklarından anlaşılan bu sözü de uydurma hadis olarak gördüğüdür. (el- Mekâsıdü’l-Hasene, 159.)  Nitekim Mahmut Sabbağ, Suyûti’nin “Hüsnü’l-Muhadara” da bu rivayetin mevzu/uydurma olduğunu söylediğini nakleder. (Bknz. el-Esrârü’l-Merfûa, 152/ 2.dipnot.)