EVRİMSEL AÇIDAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Prof Dr Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi
Evrim İnsanoğlu enerji alış-verişi yapan açık bir sistem, entropiye eğilimli Enerjiyi korumak ve iyi kullanmak zorunda Evrim az maliyetle daha çok ürün alabilme tasarımı olarak tanımlanıyor Geçmişte uyum sağlamaya yarayan mekanizmalar günümüzün değişen koşullarındauyuma yönelik olmayan, patolojik sonuçlara yol açabilirler
Sağlık Hastalık Vücudumuz bir uzlaşmalar zeminidir Normal vücut diye bir şey yoktur. Normal insan genomu yoktur. Hastalıklara yol açan bazı genlerin yararları da vardır ve diğer zararlı genler de ancak kendileri için çok uygun koşullar sağlandığında etkili olmaya başlarlar. Savunma ve belirtiler hastalığın farklı iki gösterimidir Savunmayı önlemenin hem yararları hem de zararları vardır
Neden hasta oluruz? Nesse & Williams (1998) ağrı, öksürük, diyare, enflamasyon, ateş bulantı anksiyete gibi rahatsızlık verici durumları birer savunma mekanizması olarak görür. Bireyin varkalımı ve üreme döneminin uzaması için gereklilik olarak düşünürler. Ateş enfeksiyonla mücadele için ortaya çıkar, ateşi düşürdüğünüzde organizmanın enfeksiyonla mücadelesini zayıflatmış olursunuz.
Nesse ve Williams (1996, Stevens ve Price (1996) gibi araştırmacılar mental hastalıkların varlığını ve şekillenmesini fizyoloji ve davranışın gelişimine ilişkin evrimsel ilkelerle açıklanabileceğini ileri sürmektedirler.
Evrim, uyumdur Canlının hayatta kalması için temel şart, bulunduğu fiziksel ve sosyal çevreye uyum sağlamaktır İnsan davranışlarının amacı, kısa süreli hedefleri başarmak (hayatta kalması için gerekli kaynakları temin etmek, arkadaş edinmek, eş bulmak ve hoşa gitmeyen emosyonların etkilerini azaltmak) üzerine kurulmuştur Daha az enerji ile kısa süreli hedefleri başarmak, üreme şansını da arttıracaktır.
Kısa süreli hedefleri başarma Depresyon Geçmişte hedefleri başarmak içim yapılan teşebbüslerin mâliyetinin gereğinden fazla olduğu bilgisini verir. Anksiyete Gelecekteki kısa süreli hedeflerin ya başarılamayacağı ya da kâr-zarar dengesinde zarara uğranılacağı bilgisini verir Engellenme Mevcut durumda zararda olunduğu anlamına gelir. Hoşnutluk Hedefleri başarma mâliyetinin çok düşük olmasına işaret eder.
Mental açıdan sorun gibi görünen duygu ve davranışlar, genetik kalıtım, evrimsel uyum sağlama ve yaşamda kalma işlevleri açısından ele alındığında, bozukluk gibi görünen bu durumların yaşamda kalışa ve uyuma hizmet ettikleri için genetikle ilişkilendirilip kalıtıldığı düşünülebilir
Niye bozukluk gibi değerlendiriliyorlar? Yararlı ve uyumsal bir özelliğin aşırı ifadesi söz konusu Artık modern dünya için uygun değiller
Niye hâlâ varlar? Uygun olmayan duygu ve davranışların seçilip, kullanılmaması, sıklığınınve şiddetinin azalması gerekirken, mental hastalıklar varlığını koruyor. Çünkü; Uyumsal davranış genleriyle güçlü bir şekilde bağlantılılar Genetik akrabalarının günümüzde de yararları devam ediyor Genetik yatkınlık çevresel ipuçları ile ifade edilir hale gelebiliyor Ortadan kalkmaları için evrimsel açıdan yeterince zaman geçmemiş olabilir
Hastalık davranışı Hayvanlarda görülen hastalık davranışı bir adaptasyon mekanizmasıdır Akut bir enfeksiyon veya enflamatuvar hastalığa karşı geliştirilen fizyolojik ve psikolojik uyum sürecidir Etolojik gözlemlerde, hastalık davranışı gösteren hayvanların, ateş, yorgunluk, uykululuk, psikomotor rötardasyon, anhedoni (yeme ve seks yapma gibi hoşa giden aktivitelerden uzak durmak) ve kognitif işlevlerde bozulma sergiledikleri görülmüştür. Bu tablo ateş ve uykululuk hâli hâriç, insanlardaki majör depresyon semptomlarının aynıdır. Hastalık davranışı, enerjiyi korumak, riskleri azaltmak, immün cevabı arttırmak gibi işlevleri yerine getirir.
Depresyon Depresyonun yararları; Nesse ve Williams (1995) bazı durumlarda oturup hiçbir şey yapmamanın daha iyi bir strateji olduğunu ileri sürüyorlar. Örneğin avcı atalarımız için kötü havalarda duygulanım larının düşmesi, evde kalmalarına ve riski azaltmalarına hizmet ediyordu.
Depresyon Savaşta kaybedenin daha ileri düzeyde yaralanmasını ve ölmesini engellemek için kaybı kabullenip, hareketsiz kalması olumlu bir durumdu Günümüz rekabetçi kapitalist kent toplumunda depresyonun giderek artması, bireyin ideal yaşam tarzına kavuşamamasının sonucu olarak düşünülebilir (Nesse and Williams 1995).
Depresyon Kişiyi enerji tüketici davranışlardan uzak tutarak, onun mevcut enerjisini korumasına ve yeniden normale dönmesine imkân sağlar Yapılan bir hatayı izleyerek gelişen çökkün duygudurumunu bir hastalık olarak ele alıp ilaç tedavisine başlamak, kişinin adaptif savunmalarını kıracak, yanlışlıklarından ders ve ibret almasına engel olacaktır. Komplike olmamış yas tepkilerini “tedavi etmek” kişilere yarar değil zarar verecektir çünkü adaptif süreç (kaybedilen nesnesiz yaşamayı öğrenme) kırılacaktır
Depresyon İsveçli psikanalist Emmy Gut’a göre “hastalığın” dışavurum biçimi olan eylemsizlik, sürekli düşünme hali, aslında sağlıklı bir durum değerlendirmesidir. Birinin yaşamı çok çakıllı bir yolda ilerliyorsa bazen hiç bir şey yapmamanın ve durup durumu değerlendirmenin en akıllıca yol olduğunu düşünüyor.
Bipolar Bozukluk Bipolar bozukluğun genetik geçişi depresyondan daha güçlü Manik fazdaki yaratıcılık, enerji artışı, karizmatik liderlik uyumsal bir özellik olabilir Birçok ünlü insan başarısını bipolaritesine borçlu Winston Churchill, Abraham Lincoln, Vincent Van Gogh … …
Anksiyete bozuklukları Çevresel tehdit ve tehlikelere karşı uyarılma ve harekete geçmeyi sağlar Tehlike potansiyeli olan durumlarda tedbirli olmayı, önlem almayı sağlar Aşırı, yersiz olduğunda işlevselliğini kaybeder
Fobiler Korku duygusunun uyumsal bir değeri vardır Seligman (1970) fobinin işlevini edinilmiş bazı koşullu tepkilere “hazırlıklı olma” olarak tanımlamaktadır İlkel insan için yılan, zehirli örümcek, yükseklik gerçekten risk içeren korkulacak durumlardı
Obsesif Kompulsif Bozukluk Evrimsel açıdan temizleme ve kontrol etme artı bir dikkat ve uyarılmış sağlayarak hayatta kalmaya hizmet ediyor Kompulsif ritüeller, olası bulaşmayı önlemeye, hijyeni sağlamaya hizmet ediyordu Hijyen ritüelleri bulaşla ilgili anksiyeteyi azaltırken, ödül mekanizmalarını harekete geçirmekte, bu da edimsel koşullanmayla davranışın tekrarlanmasına yol açmakta