Borçlar Hukuku 10.hafta
BORÇLARIN SONA ERMESİ VE ZAMANAŞIMI Borcun sona ermesi, bir edimi yerine getirme yükümlülüğünün hukuken ortadan kalkmasını ifade eder. Böylece borçlu borçtan kurtulur, alacaklının alacak hakkı kalmaz. TBK m.131-161- Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, Zamanaşımı
Borcu Sona Erdiren Sebepler TBK’da borcu sona erdiren sebepler olarak, ibra, yenileme, birleşme, ifa imkansızlığı, aşırı ifa güçsüzlüğü, takas ve zamanaşımı düzenlenmiştir. Borcu sona erdiren sebepler burada düzenlenenlerden ibaret değildir. Ör. İfa Bazı borç türleri bakımından özel sona erme sebepleri vardır. TBK m.447, 296
Borcun Sona Ermesinin Etkisi TBK m.131/1- borcun sona ermesi alacağa bağlı feri hakların da sona ermesine yol açar. TBK m.131/2-3 Asıl alacağın sona ermesinin etkileyeceği diğer bir alacak da cezai şart alacağıdır.
İBRA İbra, borçluyu borcu ifa etmeden borçtan kurtarmak hususunda alacaklı ile borçlunun anlaşmasıdır. TBK m.132 İbra anlaşması şekle tabi değildir. Bazen ibra bunu gizlemek için alacağı tahsil etmeksizin makbuz verilmesi tarzında yapılır. Muvazaalı olması sebebiyle makbuz olarak geçersiz olan vesika, ibra olarak geçerli olabilir.
İBRA Şayet alacaklı ile borçlu borcun ortadan kaldırılması için değil de sadece alacaklının borçludan ifa istemeyeceği hususunda anlaşmışlarsa, ortada ibra değil, alacak hakkını kullanmama taahhüdü vardır. Bu hallerde alacaklı alacak hakkını muhafaza etmek istemektedir. Özellikle alacaklının bir rehin hakkını kaybetmemek istemediği veya takas beyanını saklı tutmak istediği zaman İbradan farklı olarak hakim resen gözetmez.
İBRA İbra bir anlaşma olması bakımından tek taraflı feragatten farklıdır. Borçlu ibrayı kabul etmedikçe borç devam eder. İbra bir tasarruf işlemidir. Dolayısıyla alacaklının sadece fiil ehliyetine sahip olması yetmez, tasarruf yetkisi de aranır. İbra alacaklının borçluya yaptığı bir kazandırmadır. Çoğu zaman sebebi bağışlamadır. İbranın sebepten soyut bir işlem olduğu, sebepteki sakatlığın ibrayı etkilemeyeceği ancak bir sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olacağı görüşü hakimdir.
İBRA Bazı durumlarda özel kanun hükümleri ibra imkanını sınırlamıştır: TMK m.820-821,961 İbra borcu sona erdirir. Borcun ne miktarda ibra edildiği bir yorum meselesidir. Aksi anlaşılmadıkça ibra borcun tamamı için yapılmıştır. TBK m. 131 ibrada da geçerlidir.
YENİLEME(TECDİD) Yenileme, yeni bir borç meydana getirerek önceki bir borcun sona erdirilmesidir. TBK m.133 Borcu sona erdiren yenileme, ya borcun konusunun ya tabi olduğu hükümlerin, ya borcun sebebinin veya tarafların değiştirilmesi tarzında olabilir. Ör: bir şey verme borcu yerine para verme borcunun kabulü
YENİLEME(TECDİD) Yenileme tarafların anlaşması ile olur. Bu anlaşma da, diğer sözleşmelerin tabi olduğu ehliyet ve sair şartlara tabidir. Ayrıca tasarruf yetkisi de aranır. Önem taşıyan bir unsur da yenileme niyetidir. Bu niyet, yapılmak istenen değişikliğin önceki borcu sona erdirip yeni borç doğurma tarzında olacağını gösterir. TBK m.133- borçta değişikliği öngören anlaşmanın karine olarak yenileme sayılamayacağını belirtmiş.
YENİLEME(TECDİD) Yenilemeyle önceki borç ve buna bağlı haklar sona erer. Yeni borç bağımsız bir varlık taşır. Önceki borca ait defiler yeni borç için ileri sürülemez. Yenilemede kefalet ve rehin hakkı saklı tutulması anlaşması hüküm ifade etmez. Kefil ve rehin veren ile yenilenen alacağın sahibinin ayrıca anlaşması gerekir. Eski alacak başka bir zamanaşımına tabi olsa bile yeni alacak on yıllık zamanaşımına tabi olur.
YENİLEME(TECDİD) Cari hesap, iki kimsenin, birbirlerinden olan alacaklarını talep etmeyip bunların bir hesaba aktif ve pasif olarak kaydedilmesi ve belirli devreler sonunda aktif ve pasifte yer alan alacak ve borçların topluca takas edilerek kalan miktarı borçlanma hususunda yaptıkları sözleşme uyarınca tutulan hesaba cari hesap denir. Çok kere taraflardan biri bir bankadır. Alacağın bu hesaba geçirilmesi yenileme değildir. Hesaba yazılan alaca eski varlığını devam ettirir fakat talep edilemez. TBK m.134
ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BİRLEŞMESİ Bir borcun alacaklı ve borçlusu sıfatlarının aynı kişide toplanması çeşitli sebeplerle gerçekleşebilir. A’ya borçlu olan B ölür ve A B’nin tek mirasçısı olursa A borcun hem alacaklısı hem borçlusu durumuna gelmiş olur. Birleşme miras dışında da olabilir. Örneğin A B’den olan alacağını B’ye devrederse; alacaklı ve borçlu iki şirket birleşirse; bir kimse alacaklısı bulunduğu bir işletmeyi devralırsa alacaklı ve borçlu sıfatları birleşmiş olur. TBK m.135
İFA İMKANSIZLIĞI Borcu sona erdiren ifa imkansızlığı borcun doğumundan sonra ifanın elde edilemez hale gelmesidir. Borçlunun sorumlu olmadığı imkansızlık TBK m. 136
İfa imkansızlığından borçlunun sorumlu olup olmamasının rolü Baskın görüş, borcun ifasının borçlunun kusuru bulunmaksızın imkansız hale gelmesi durumunda borç sona erer; imkansızlık borçlunun kusurundan ileri gelmişse borç sona ermez sadece içeriği değişir ve edimin yerini alacaklının zararını tazmin yükümlülüğü alır. Oğuzman/Öz aksi görüş- kusurlu imkansızlık varsa TBK m.112 yoksa TBK m. 136 TBK m. 136-137
İfa Güçlüğü ve Sonuçları Şayet bir borcun ifası imkansızlaşmış olmamakla beraber, borçlunun sorunlu olmadığı sebeplerle aşırı derecede güçleşmiş ise, bu durumun borç ilişkisine ne gibi etki yapacağı hususu TBK’da ilk kez düzenlemiştir. Eski Bk’da buna benzer hüküm sadece eser sözleşmeleri için özel bir duruma mahsus olarak yükleniciye bedel arttırma ve sözleşmeyi fesih imkanı veren madde. TBK m. 480/2 TBK m.138
TAKAS Takas, birbirine karşı aynı cins alacağa sahip kişilerden birinin tek taraflı beyanı ile bu alacakları az olanı tutarında sona erdirmesidir. Böylece takas ifa masraf ve külfetine katlanmadan, her iki tarafı da borcunu ifa etmiş ve alacağını tahsil etmiş durumuna getirir. Örneğin A B’ye 1000 lira borçlu 1200 lira alacaklı ise, A ve B takas yapınca, A sadece 200 lira alacaklı olacak ve bu miktar ifa edilecektir.
Takasın Şartları A)Takas hakkının varlığı için gerekli şartlar Taraflar birbirinden alacaklı olmalıdır. Tarafların birbirlerinden olan alacaklarının konusu aynı türden olmalıdır. Takası yapmak isteyenin alacağı ifası istenebilir, borcu d ifa edilebilir olmalıdır. Takastan feragat etmiş olmamalıdır. B)Takas hakkının kullanılması: Takas beyanı
Takas Beyanı Bir yenilik doğuran işlem olan takas beyanı, karşı tarafa yöneltilmek gerekir ve beyan varma ile hüküm ifade eder. Takas beyanının geçerliliği hukuki işlemlerin geçerliliğine ait genel esaslara tabidir. Takas beyanının geçerliliği bir şekle tabi değildir. Takas bildirimi karşı tarafa varınca hüküm ifade eder ve artık bundan dönmek mümkün değildir. Karşı taraf öğreninceye kadar geri alınabilir.
Takas Beyanı Kural takasın tek taraflı beyanla yapılması ise de, istisnaen bazı borçların takası alacaklının rızasına bağlıdır. TBK m. 144, 123/b.3, 407/2
Takasın Hükmü Geçerli şekilde yapılan takas beyanı, bildirimde bulunanın karşı tarafa olan borcu ile ondan alacağını azı tutarında sona erdirir. Takas beyanı bu sonucu geriye etkili olarak sağlar. Takasa ait hükümler emredici nitelikte değildir.
ZAMANAŞIMI Zamanın geçmesi haklar bakımından çeşitli şekilde etki yapar. Bazen zaman geçmesi bir kimsenin ayni hak kazanmasını sağlar. (kazandırıcı zamanaşımı) Bazen hakkın sona ermesine yol açar. Bazen de zamanın geçmesi, o süre içinde alacaklının alacağını elde etmek hususunda hareketsiz kalması yüzünden artık borçluya ifadan süresiz kaçınma hakkı verir.
Zamanaşımı vs. Hak Düşürücü Süre Hakim hak düşürücü süreyi kendiliğinden göz önüne alabildiği halde, zamanaşımını kendiliğinden göz önüne alamaz. Zamanaşımı süresinin işlemesinin durması veya kesilmesi mümkün olduğu halde hak düşürücü sürenin işlemesi durmaz veya kesilmez. Alacak hakkına ait bir talep söz konusu olan hallerde sürenin zamanaşımı, bir yenilik doğuran hakkın kullanılması söz konusu olan hallerde sürenin hak düşürücü süre olduğu kural olarak kabul edilmelidir.
ZAMANAŞIMININ ŞARTLARI İki şart söz konusudur: 1.Alacak zamanaşımına tabi olmalıdır. 2.Zamanaşımı süresi geçmelidir.
1. Alacağın zamanaşımına tabi olması TBK m.146 Aynı borç ilişkisinden doğmuş her alacak ayrı ayrı dikkate alınır ve farklı zamanaşımlarına sahip olabilir. Satılanın teslimi için kararlaştırılan vade ile bedelin ödenmesi için kararlaştırılan vade farklı olabilir. Bazı hallerde alacak için zamanaşımı işlemez. BK m.153- zamanaşımını durduran sebepler
2.Zamanaşımı süresinin geçmesi Zamanaşımına tabi bir alacak için zamanaşımı süresinin dolup dolmadığını anlayabilmek için, alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresini; bu sürenin başlangıç tarihini ve sürenin nasıl hesaplanacağını Zamanaşımını durduran veya kesen bir sebep bulunup bulunmadığını tespit etmek gerekir
Zamanaşımı süreleri TBK m.146 uyarınca normal zamanaşımı süresi 10 yıldır. Fakat kanunun daha uzun veya daha kısa süre koyduğu hallerde o süre göz önüne alınır. Daha uzun zamanaşımı süreleri- örneğin TBK m.244/3 ve 478 zamanaşımı süresi 20 yıldır. 10 yıldan kısa zamanaşımı halleri daha çoktur. TBK m.147- beş yıllık zamanaşımına tabi alacaklar
Sürenin başlangıcı ve hesabı TBK m.149/1- zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu zamandan itibaren işlemeye başlar. Diğer bir ifade ile, zamanaşımı alacaklının alacağını talep edebileceği andan itibaren başlar. Şu halde: İfası derhal talep edilebilen alacaklarda zamanaşımı, alacağın doğumu ile başlar. Geciktirici koşula bağlı alacaklarda, alacak koşulun gerçekleşmesi ile doğar ve zamanaşımı bu tarihten itibaren işler. Muacceliyeti bir vadeye bağlı alacaklarda, zamanaşımı, vadeden itibaren işleyecektir. Borca aykırılık halinde tazminat alacağının zamanaşımı, bu alacağın doğduğu andan itibaren işlemeye başlar.
Sürenin başlangıcı ve hesabı Rücu yolu ile talep edilecek alacaklarda kural olarak rücu için dayanılan esasa göre zamanaşımı süresi ve başlangıcı belirlenir. Rücu halefiyete dayanıyorsa evvelki alacaklı zamanında işlemeye başlayan zamanaşımı devam eder. Haksız fiillerde rücu bakımından özel hüküm TBK m.73 Prensip zamanaşımının alacağın muacceliyetinden itibaren işlemesi ise de, muacceliyetleri alacaklının muacceliyet bildirimine bağlı alacaklarda zorunlu olarak bu kuraldan ayrılmak gerekmiştir. Zira aksi halde alacaklı zamanaşımı başlaması diye ihbardan kaçınabilecektir. TBK m.149/2 Zamanaşımının işlemeye başlaması için alacaklının alacağının muaccel olduğunu hatta alacağı bulunduğunu bilmesi gerekli değildir. Fakat haksız fiilden doğan tazminat alacağında TBK m.72 ve sebepsiz zenginleşmede iade talebinde TBK m.82 iki yıllık zamanaşımının işlemeye başlaması için alacaklının bazı hususları bilmesi aranmıştır.
Sürenin başlangıcı ve hesabı Zamanaşımı süresinin hesaplanmasına gelince; TBK m. 151 Vade bakımından sürelerin hesabına ait TBK m.92 vd burada da uygulanır. Örneğin 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunup 1.5.2002’de muaccel olan bir alacak 1.5.2012’de zamanaşımına uğrar ve artık 2.5.2012’de açılan davaya karşı alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürülebilir. TBK m.93- tatile rastlarsa takip eden ilk iş günü
Zamanaşımın Durması Bazı sebepleri bulunması ya toplumsal ilişkiler bakımından veya fiili durum itibariyle alacağın dava edilmesini çok güç hale sokabilir. Böyle durumlarda alacaklıyı korumak isteyen hukuk düzenine göre, bu durum ortaya çıkınca zamanaşımın işlemesi durur. Bu sebeplere zamanaşımı durduran sebepler denir. Söz konusu sebepler zamanaşımının işlemeye başlayacağı sırada mevcutsa zamanaşımı işlemeye başlamaz; zamanaşımı işlerken ortaya çıkarsa zamanaşımı işlemeye devam etmez.
Zamanaşımın Durması Sebep devam ettikçe zamanaşımı işlemez ve sebep ortadan kalkınca zamanaşımı kaldığı yerden işlemeye başlar. İşlemeye başlama, durdurma sebebinin ortadan kalktığı günün bitmesi ile olur. Yani ertesi günden itibaren geriye kalan süre işleyecektir. TBK m.153 Başka kanunlarda da zamanaşımın işlemesine engel olan başka sebeplere de yer verilmiştir. Ör: MK m.884, İİK m.194,289
Zamanaşımın Kesilmesi Zamanaşımı kesilmesinden maksat kanunen belirli bazı olayların gerçekleşmesi üzerine, işlemekte olan zamanaşımının işlemiş kısmının hiçbir etkisi kalmamasıdır. Zamanaşımını kesen olaydan itibaren yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar.
Zamanaşımını Kesen Sebepler Zamanaşımının kesilmesinden maksat, kanunen belirli bazı olayların gerçekleşmesi üzerine, işlemekte olan zamanaşımının işlemiş kısmının hiçbir etkisi kalmamasıdır. Zamanaşımını kesen olaydan itibaren yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. TBK m.154 TBK m.156,157,158 Zamanaşımı kesilmesinin borçludan başka kişilere etkisi –TBK m.155
ZAMANAŞIMININ HÜKÜMLERİ 1. Zamanaşımın asıl alacak bakımından hükümleri, kullanılması, feragat edilmesi Zamanaşımı borçluya borcu ifadan kaçınmak hususunda bir def’i hakkı sağlar. Borçlu borcunu zamanaşımına uğradığını bilerek ifa ederse TBK m.160 anlamında feragat etmiş demektir. İki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde bir tarafın alacağı zamanaşımına uğrasa bile o kimse bu alacağa dayanarak ödemezlik defini ileri sürebilir. Alacak zamanaşımına uğrasa bile, bu alacağı teminat altına alan taşınır rehni devam eder ve alacaklı cebri icra yolu ile rehni paraya çevirebilir. TBK m.159 Alacak zamanaşımına uğramış olsa bile, takas hakkı doğduğu anda henüz zamanaşımı tamamlanmış değil idiyse, takas yolu ile elde edilebilir. 2.Zamanaşımın bağlı haklar bakımından hükümleri-TBK m.152,150
Zamanaşımı defini ileri sürme hakkının kötüye kullanılması Bir borçlunun, borcunun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi bu yolla borcu ödemekten kaçınması, kanunen kendisine tanınmış olan bir haktır. Zamanaşımını ileri süren borçlunun davranışının dürüstlüğe aykırı olduğundan bahsedilemez. Fakat bazı hallerde bir borçlunun zamanaşımı def’ini ileri sürmesi dürüstlükle bağdaşmayabilir. Örneğin alacaklının dava açmasına engel olmak için onu oyalayacak hareketlerde bulunmak suretiyle zamanaşımı süresini geçirten borçlunun bu defi ileri sürmesi dürüstlüğe aykırıdır.