Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

W-2- TİCARİ İŞ, TİCARİ HÜKÜM VE TİCARİ YARGI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "W-2- TİCARİ İŞ, TİCARİ HÜKÜM VE TİCARİ YARGI"— Sunum transkripti:

1 W-2- TİCARİ İŞ, TİCARİ HÜKÜM VE TİCARİ YARGI
LAW 202 W-2- TİCARİ İŞ, TİCARİ HÜKÜM VE TİCARİ YARGI

2 TİCARİ İŞ Ticari iş, ticari ilişkileri ticari olmayan ilişkilerden ayırmak üzere kullanılan ve TTK’da yer bulan bir kavramdır. TTK ve diğer özel kanunlarda öngörülen ticari hükümler adi ilişkilere uygulanmaz. TTK m. 3 ve m.19 TTK m. 3 uyarınca, bu kanunda düzenlenen konularla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. TTK m. 19 f.1 uyarınca, bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak gerçek kişi tacir işlemi yaptığı esnada bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını karşı tarafa açıkça bildirir veya yapılan işlemin niteliği işin ticari sayılmasına engel ise bu borç adi borç sayılır. TTK m. 19 f.2 uyarınca ise, işlemin yalnızca taraflarından yalnız birisi için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır.

3 TİCARİ İŞ NİTELENDİRMESİNDE ÖLÇÜTLER
1. TTK’da düzenlenen konular ticari iş sayılır. TTK’da düzenlenen bir konunun ticari iş sayılması için işin mutlaka ticari işletmeyle ilgili olması veya işlemin taraflarının tacir olması şart değildir. 2. Bir ticari işletmeyi ilgilendiren işler ticari iş sayılır.

4 TİCARİ İŞ KARİNESİ TTK m. 19’da ticari iş karinesi öngörülmüştür. Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Buna göre, kural olarak tacirin yaptığı tüm işlemlerin ticari işletmesiyle ilgili olduğu varsayımı geçerli olacaktır. Gerçek kişi taciler- tüzel kişi tacirler. Tüzel kişi tacirler bakımından aksi ispatlanamaz bir karine ortaya konmuştur. Gerçek kişi tacirler bakımından da karine söz konusudur ancak iki istisna verilerek hükümde bu aksi kanıtlanabilir bir karine haline gelmiştir. Gerçek kişi tacir hukuki işlemi yaptığı esnada işlemin ticari işletmesiyle ilgili olmadığını karşı tarafa açıkça bildirirse, Işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde.

5 BİR TARAF İÇİN TİCARİ SAYILAN İŞLER
TTK m. 19/2- taraflardan yalnızca birisi için ticari iş niteliğinde olan mukaveleler kanunda tersine hüküm olmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır. Örneğin bir oto galerisi işleten bir tacir, tacir olmayan bir kişiye örneğin bir memura bir otomobil satsa bu satım sözleşmesi tacir bakımından ticari iş olmakla birlikle sözleşmenin diğer tarafı için de ticari iştir. Ancak bu satım sözleşmesi her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı içim uyuşmazlık halinde ticari sayılmaz ve ticaret mahkemesinde görülmez. (TTK m. 4)

6 TİCARİ İŞ SAYILMAYA BAĞLANAN HUKUKİ SONUÇLAR
1. Ticari İşlerde Teselsül Karinesi Iki veya daha fazla kimse içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari iş niteliğindeki bir iş için diğer bir kimseye karşı müştereken borç altına girerlerse sözleşmede aksi kararlaştırılmış olmadıkça müteselsilen sorumlu olurlar. Ticari borçlara kefalet halinde gerek asıl borçlu ile kefil ve gerek kefiller arasındaki ilişkilerde de hüküm böyledir. (TTK m. 7)- emredici düzenleme değildir, aksi kararlaştırılabilir.

7 TİCARİ İŞ SAYILMAYA BAĞLANAN HUKUKİ SONUÇLAR
2. Ticari İşlerde Faiz Faiz getirisinin yüksekliği anaparanın miktarına, süreye ve faiz oranına bağlıdır. Faiz alacağı anaparaya bağlı feri bir hak olup kural olarak asıl borç ödeme veya başka bir nedenle sona ererse faiz alacağı da sona erer. Alacaklı anapara için makbuz vermişse faizleri de tahsil edilmiş sayılır. Asıl alacak zamanaşımına uğrarsa faiz hakkında da zamanaşımı gerçekleşmiş sayılır.

8 Türk hukukunda faizle ilgili temel kurallar:
TTK TBK Bankacılık Kanunu 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi Hakkında Kanun Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun TC Merkez Bankası Kanunu’nda yer almaktadır.

9 FAİZ ÇEŞİTLERİ Anapara faizi- temerrüt faizi ayırımı
Anapara faizi, belli bir miktar paradan belli bir süre ayrı kalma nedeniyle vadeye kadar işleyen faizdir. Temerrüt faizi ise, vadesinde ödenmeyen bir para borcundan dolayı vadeyi takip eden günden itibaren işlemeye başlayan faizdir. Anapara faizi ve temerrüt faizi taraflarca önceden kararlaştırılabildikleri gibi eğer bilerek ya da bilmeyerek kararlaştırmayı unutmuşlarsa kanuni anapara ve temerrüt faizi oranları o hukuki ilişki bakımından geçerlilik kazancaktır.

10 FAİZ ÇEŞİTLERİ Kanuni- Akdi Faiz Basit- Bileşik Faiz Tazminat Faizi
Kanuni faiz oranı yasa tarafından belirlenen anapara veya temerrüt faizini, akdi faiz ise oranı taraflarca akitle kararlaştırılan anapara veya temerrüt faizini ifade eder. Basit- Bileşik Faiz Basit faiz, belirli bir miktar para borcuna belirli bir süre için faiz oranı dikkate alınarak faiz tahakkuk ettirilmesidir. Bileşik faiz ise belirli bir para borcuna eklenerek oluşan toplam miktara belirli dönemler sonunda tekrar faiz işletilmesi ve bu işlemin her defasında tekerrür etmesi yoluyla oluşan faizdir. Tazminat Faizi Haksız fiil neticesinde oluşan zarara karşılık hesaplanan para borcuna zararın gerçekleşmesinden itibaren işletilen faizdir.

11 TİCARİ İŞLERDE FAİZİN ÖZELLİĞİ
Ticari işlerde taraflar faizin işlemeye başlayacağı tarihi serbestçe kararlaştırabilirler. Taraflar kararlaştırmamışsa faiz vade tarihinden itibaren işleyecektir. Belirli bir vade yoksa faiz ihtar tarihinden itibaren işlemeye başlar. TTK m. 20 uyarınca, tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet gören tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Bundan başka verdiği avans veya yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır. (kararlaştırılmamış olsa dahi)

12 TİCARİ İŞLERDE FAİZİN ÖZELLİĞİ
3095 sayılı Faiz Kanunu m.3: Kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemez. Bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır. TTK m. 8 f. 2 Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir. Şu şartla ki, bu fıkra, sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmaz.

13 CARİ HESAP A) Tanım ve şekil
MADDE 89- (1) İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. (2) Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.

14 Tacir A İzmir’de uluslararası taşıma ve inşaat işleriyle uğraşmaktadır
Tacir A İzmir’de uluslararası taşıma ve inşaat işleriyle uğraşmaktadır. Tacir B ise İstanbul’da çimento fabrikasına sahiptir. A ile B bir yıl boyunca B’nin A’ya inşaatlarda kullanılmak üzere ihtiyaç oranında çimento satımı ve ayrıca A’nın da İtalya’ya B’nin çimentolarını nakletmesi hususunda anlaşırlar. Ayrıca taraflar bu süre içinde alacakların karşılıklı olarak istenmesinden de vazgeçerek cari hesaba geçirilmesi, cari hesabın B tarafından tutulması ve hesap devrelerinin üçer ay olarak kabul edilmesi ve bileşik faiz uygulanması hususunda da yazılı sözleşme yaparlar.

15 TİCARİ İŞLERDE FAİZİN ÖZELLİĞİ
Adi işlerde anapara faizinin kararlaştırıldığı ancak faiz oranının belli olmadığı hallerde faiz oranı: %9 (3095 sayılı Faiz Kanunu) Adi işlerde eğer sözleşmeyle kararlaştırılan faiz oranı kanuni faiz oranından yüksek ise ve taraflar temerrüt faizi oranını belirlememişlerse, temerrüt faizi sözleşmeyle belirlenen faiz oranından az olamayacağından tarafların belirlediği faiz oranı temerrüt faizi oranı olarak geçerli olacaktır. Adi işlerde temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa, temerrüt faizi kanunen en fazla sözleşmeyle belirlenen ana para faizi oranı kadar olacaktır. Adi iş- ticari iş ayırımı Ticari işlerde, ana para faiz oranının temerrüt faizi olarak da geçerli olabilmesi için akdi faizin Merkez Bankası’nın belirlediği avans faizinden daha fazla olması gerekir. Aksi halde sözleşmeyle berlilenen fazidan daha yüksek olan avans faiz oranı uygulanacaktır.

16 Temerrüt faizi Madde 2 – (Değişik : 15/12/ /2 md.) Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur. Temerrüt faizi miktarının sözleşmede kararlaştırılmamış olduğu hallerde, akdi faiz miktarı yukarıdaki fıkralarda öngörülen miktarın üstünde ise, temerrüt faizi, akdi faiz miktarından az olamaz.

17 FAİZ ORANLARI Akdi ve ticari işlerde faiz oranı taraflarca serbestçe kararlaştırılabilir. Adi işler bakımından: TBK m. 88 MADDE 88- Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz TBK m. 120 Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.

18 EN YÜKSEK SINIRI AŞAN TİCARİ İŞLEMLERİN HUKUKSAL DURUMU
MADDE (1) Aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ve şartlar batıldır. Ancak, sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken edimler için kanunun veya yetkili makamların koymuş olduğu en yüksek sınırı aşan sözleşmeler en yüksek sınır üzerinden yapılmış sayılır; sınırı aşan edimler hata ile yerine getirilmiş olmasa bile, geri alınır. Bu sınırlarda, Türk Borçlar Kanununun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uygulanmaz

19 TİCARİ HÜKÜMLER VE TİCARİ HÜKÜMLERİN UYGULANMA SIRASI
I - Ticari hükümler MADDE 1- (1) Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu Kanundaki hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir. (2) Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir.

20 Bir ticari işletmeyle ilgili olsun ya da olmasın TTK’da yer alan bütün kurallar ticaridir. Örneğin iki öğrenci, iki memur veya işçi arasında düzenlenen çek veya bonoya uygulanacak kurallar yalnızca TTK’da yer aldığı için ticari nitelikte hükümleridir. TTK’da düzenlenmese de başka özel kanunlarda yer alan ve bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün kurallar ticari hükümdür. SPK, KTK, Türk Sivil Havacılık Kanunu, Bankacılık Kanunu

21 Ticari kurallardan yazılı olmayan ticari hükümler ise, yazılı ticari kuralların tamamlayıcısı niteliğinde, uzun zaman uygulanarak bir kanun gücü kazanan ticari örf ve adet hukuku ile ticari teamüllerdir.

22 TİCARİ İŞLERE UYGULANACAK HÜKÜMLERİN SIRASI
Hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkeme, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir. (TTK m. 1 f.2) 1.Emredici Hükümler Emredici kurallara aykırı ticari işler geçersizdir. Örneğin iki tacir arasındaki bir sözleşmede satıcıdan fatura istenemeyeceğine dair bir mukavele hükmü, her taciri fatura vermekle yükümlü ve sorumlu tutan TTK m. 21/1 ve VUK M.230’un emredici kurallarına aykırıdır. 2.Sözleşme Hükümleri 3.Tamamlayıcı ve Yorumlayıcı Ticari Hükümler 4.Ticari Örf ve Adet 5.Genel Hükümler

23 TİCARİ YARGI Özel bazı istisnai hükümler dışında Türkiye’de ticari davalar için ayrı usul kuralları yoktur. Ticari davalarda da kural olarak genel usul kuralları geçerlidir. Ticari uyuşmazlıkların bir diğer çözüm yolu da tahkimdir. TTK m. 4’e göre ticari davalar iki gruba ayrılabilir. Bir grup, ticari uyuşmazlığın taraflarının sıfatına ve uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili olmasına bakılmaksızın mutlak olarak ticari sayılan davalardır. (TTK m. 4/1 bent 1-6 ile özel kanunlarda sayılan bazı davalar) Diğer grup ise, her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan ile belli konularda bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlerden doğan davalardır. (Nispi ticari davalar)

24 TİCARİ DAVALARA BAKAN MAHKEMELER
TTK m. 5 f.1 Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.

25 TİCARİ DAVALARDA UYGULANACAK HÜKÜMLER
TTK m. 18 f. 3 Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. Tacirler arasındaki ticari davalarda ticari defterler özel delil olarak kullanılabilmektedir. HMK m. 222 TTK m. 21 f. 3 Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.


"W-2- TİCARİ İŞ, TİCARİ HÜKÜM VE TİCARİ YARGI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları