1. Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin Savaştığı Cepheler
Kafkasya Cephesi I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya İmparatorluğu, daha sonra Britanya (Dunsterforce), Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ve Merkezi Hazar Diktatörlüğü ile karşı karşıya geldikleri cepheye verilen isimdir. Kafkasya Cephesi, savaş sırasında Doğu Anadolu içlerine kadar genişlemiş, Trabzon, Bitlis, Muş ve Van şehirlerine kadar yayılmıştır. Kara harbi, Karadeniz Bölgesinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu deniz gücü ve Rus donanması tarafından desteklenmiştir. Rusya'daki Çarlık rejiminin yıkılmasıyla savaşın son yılında bu cephede farklılıklar doğmuştur. 1918'de kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti de Osmanlı İmparatorluğu'nun yanında yer almış ve Bakü Muharebesi müttefik olmuştur. Alman İmparatorluğu ise Haziran ve Ekim ayları arasındaki Alman Kafkas Seferleri sırasında Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti'nin yanında Osmanlı'ya karşı savaşmıştır.
Sina Ve Filistin Cephesi I. Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın isteği üzerine açılan bir cephedir. Osmanlı Ordusu, 1915'te Birinci Kanal Harekâtı'nı, 1916'da İkinci Kanal Harekâtı'nı düzenledi. Amaç; Osmanlı İmparatorluğu'nun Süveyş Kanalı'nı ele geçirmesi, ve Mısır'a yeniden sahip olmasıydı. Başarılı olunursa İngilizlerin Uzak Doğu'daki sömürgeleri ile bağlantısı kesilecekti. Ancak harekatlar başarısızlıkla sonuçlandı, ve Arapların da etkisiyle Osmanlı Ordusu Suriye'ye kadar geri çekilmek zorunda kaldı.
Irak Cephesi İngilizlerin petrol sahalarını ele geçirmek amacıyla, 15 Ekim 1914'te Bahreyn'i ve 23 Kasım 1914'te Basra'yı işgali üzerine açıldı. Yerli askerlerle karışık Osmanlı kuvvetleri işgale karşı koyamadı. İngilizler, İran'da Ahvaz'ı da ele geçirdiler
Hicaz Ve Yemen Cephesi Halk arasında Yemen Cephesi adıyla da anılır. I. Dünya Savaşı boyunca Osmanlı İmparatorluğu 4 Tümenlik bir kuvvetle Arabistan'daki kutsal İslam şehirlerini korumaya çalıştı. 7. Kolordu'nun birer tümeni Hicaz, Asir, San'a ve Hudeybe 'de konuşlandırılmıştı. Uzaklık sebebiyle bu tümenlere yeni asker, malzeme ve silah desteği sağlanamıyordu. 1916 yılında İngilizlerin kışkırtmasıyla, Araplar kendilerini koruyan Osmanlı Kuvvetlerine karşı ayaklandı..
Hicaz Ve Yemen Cephesi Mekke Emiri Şerif Hüseyin, bağımsızlığını ilan ederek Hicaz'ı büyük oranda ele geçirdi. Buradaki Osmanlı direnişinin sembolü Medine müdafaası oldu. Yemen'de İmam Yahya Osmanlılara bağlı kalırken Asir'de Seyyid İdris de ayaklanmaya katıldı.
Hicaz Ve Yemen Cephesi Osmanlı Devleti, 1917'de Şerif Hüseyin isyanının yayılmasını engellemek için Arap kabilelerine para, altın ve iaşe yardımı yaparken, bir yandan da malzeme ve yiyecek sıkıntısı içindeki Medine kuvvetlerinin tahliyesi için Hicaz Demiryolu'nu açık tutmaya çalışmaktaydı
Hicaz Ve Yemen Cephesi Şerif Hüseyin ve oğulları ise aynı dönemde İngiliz yardımıyla Arap kabilelerini örgütlemiş, Medine'nin Şam ile demiryolu bağlantısını kesmeye çalışmışlardır. El-Vech ve Akabe'nin isyancıların eline geçmesi, Osmanlı ordusuna stratejik ve psikolojik açıdan darbe vurmuş, Cemal Paşa ve Fahreddin Paşa’nın uğraşına rağmen savunma başarısız olmuştur
Hicaz Ve Yemen Cephesi Mart 1917'de Medine'nin tahliyesi için alınan karar uygulanmamış, ancak Enver Paşa'nın 16 Kasım 1917’de ordunun iaşe durumunun ve stratejik konumunun kötüleşmesi üzerine verdiği emirle Medine'nin boşaltılması planını uygulamaya konulmuştur.
Çanakkale Cephesi I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
Çanakkale Cephesi İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zaptetmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir.
Çanakkale Cephesi Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
HAZIRLAYAN AYLİN KAYA AYŞE YABANELLİ