2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZİ VE TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNE ETKİSİ SELİN YILDIZ TUĞBA YALÇIN
2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZİ ABD’de ekonominin temel dinamiklerinden olan mortgage şirketlerinin yetersiz geliri olan müşterilerine verdikleri kredileri tahsil edememesiyle finansal kriz patlak vermiştir. Mortgage temelli ekonomik kriz, adeta ekonomik bir hastalık olarak hızla dünyaya yayılmıştır.
2008 KRİZİ ABD’de ekonominin temel dinamiklerinden olan mortgage şirketlerinin yetersiz geliri olan müşterilerine verdikleri kredileri tahsil edememesiyle finansal kriz patlak vermiştir. Mortgage temelli ekonomik kriz, adeta ekonomik bir hastalık gibi hızla dünyaya yayılmıştır. Mortgage krizi, likidite krizine, likidite krizi reel sektör krizine o da küresel ekonomik krizine dönüşmüştür. ABD kaynaklı bu finansal kriz, küreselleşme olgusunun dezavantajını ABD ve AB’ye gerçekleştirdiğimiz ihracatımızı olumsuz etkileyerek bizlere kendini iyiden iyiye hissettirmiştir
2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZİN ÖNEMİ 2008 Krizi küresel sistemin ilk krizidir. Etkileri halen devam etmekte olan son finansal krizdir. ABD kaynaklı bu finansal kriz, ABD’ye ve AB’ye gerçekleştirdiğimiz ihracatımızı olumsuz etkilemiştir. Krizin etkilerini tespit etmek, bir finansal krize karşı önlemler ortaya koymak ve uygulayabilmek, ülkemizin dış ticareti, finansal istikrar ve kalkınması açısından önem arz etmektedir.
LİTERATÜRDE 2008 KRİZİ ALGISI Literatürde, Türkiye’de krize yönelik bir önlem paketinin açıklanmasında gecikilmiş olmasına yönelik olumsuz eleştiriler bulunmaktadır. Yapılan akademik çalışmalarda, etkili bir kriz yönetimi için kriz gelmeden hazır bulunmak ve ekonomik sinyalleri iyi okumak gerektiği önemle vurgulanmıştır. Genel algı, Türkiye krizden önemli ölçüde etkilenmiştir. Ancak diğer gelişmekte olan ülkelere nispeten kendisini çabuk toparlamıştır. Türkiye, kriz döneminde uyguladığı politikalarla ABD’ye ders verebilecek bir ülkedir . (JOSEPH STIGLITZ)
UYGULAMA PORTSAN’la yaptığımız mülakat çalışması sonucunda; Krizin şiddeti sektörel olarak farklıdır. Krizde firma pazar yönünü değiştirerek krizi fırsata çevirebilir. Krizle firmalar ‘’esnek’’ davranarak mücadele edebilir. Döviz kuru etkisinden kurtulmak, dış ticarette kullanılan para biriminin değişimiyle mümkün olabilir. Dış ticarette en büyük risk, risk alabilmektir. Geleceğe yönelik kriz beklentisi yoktur.
SONUÇ Krizin küresel nitelikte olması sebebiyle, - küresel kredi musluklarının kısılması, -kredi maliyetlerinin artışı, -yurtdışı pazarların daralması gibi daha birçok nedenden ötürü reel sektör büyük kayıplar yaşamıştır. Türkiye’de ; Konjonktürel dalgalanmaların sık gerçekleşmesi, Finansal sistemin kırılgan olması, Sistemin işleyişini düzenleyen yasa ve kuralların yetersiz olması, Gerekli önlem politikalarının oluşturulması hususunda geç kalınmış olması gibi sebeplerden ötürü kriz etkileri azaltılabilecekken derinleşmiştir. 2008’in yarısından itibaren sanayi üretiminde yaşanan düşüşlerle birlikte Türkiye ekonomisinde küçülme yaşanmaya başlanmıştır. İşsizlik artmıştır.
SONUÇ Tüm bunlarla birlikte 2001 krizi sonrasında bankacılık sistemindeki yapısal dönüşüm sayesinde; küresel krizin finans sektörüne etkisi diğer ülkelerdeki kadar etkili olmamıştır. Kriz Etkisinde Hazırlanan Orta Vadeli Program ve Mali Kural çalışmasının etkili şekilde yürütülebilmesi, özel sektörün başka pazarlara yönelmesi gibi stratejik önlemler alabilmesi krizden çıkışı hızlandırmıştır. Temel sektörler bazında, tarım sektörü en az etkilenen sektördür çünkü ürünleri zorunlu ihtiyaç kapsamındadır. Krizden en çok sanayi sektörü etkilenmiştir.
ÖNERİLER
ÖNERİLER Türkiye’nin dış ticaretini olumsuz yönde etkileyen en önemli faktör küresel talep yetersizliğidir. Bu zayıflığımızı gidermek için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Düzenleme ve denetlemedeki boşluk ve zaaflar giderilmeli ve küresel işbirlikleriyle finansal sistem güçlendirilmelidir. İhracatın artışı açısından finansman olanaklarının genişletilmelidir. Uluslararası Ticarette istihbarat sistemi kanalları yakından takip edilmeli ve erken uyarı sistemleri geliştirilmelidir. Krize karşı her zaman hazırlıklı olunmalıdır. Özel sektör firmalarına kriz yönetimiyle ilgili destek ve eğitimler sağlanarak olası finansal krizlere karşı özel sektör firmaları güçlendirilmelidir.