Şizofreni Nedir? Şizofreni zihinsel bir hastalıktır. Hastalar genelde gerçekle hayal dünyasını ayırt edemezler. Mantıksal düşünce kaybı,normal duygusal tepkiler verememe ve toplumsal kurallara uyamama görülür. Aynı zamanda hatırlama ve normal konuşma yeteneği kaybolur.
Hastalık genellikle yaş arasında başlamaktadır.Orta yaşlarda başlaması da mümkündür. Bu ciddi hastalık yeryüzünde her yüz kişiden birinde görülmekle birlikte sayıları dünyada 60 milyon Türkiye’de ise 600 bin kadardır.
Nedenleri Diğer bedensel ve ruhsal hastalıklarda olduğu gibi organik nedenleri vardır. Ortaya çıkışında dopamin ve serotonin sistemi gibi beyinde yer alan taşıyıcı sistemlerin rol oynadığı araştırmalarla gösterilmiştir. Şizofreniye eğilim aynı zamanda kalıtımsaldır. Ebeveyni şizofrenik olan bir çocukta bu hastalığın gelişme olasılığı %10’dur.
Tedavinin Bileşenleri Belirtileri iyileştirmeye ve yeniden hastalanmayı önlemeye yarayan ilaç tedavisi Hastalara ve ailelere yönelik eğitsel ve psikososyal müdahaleler. Hastaların eğitsel yada mesleki işlevlerini yeniden kazanmalarına yönelik toplumsal rehabilitasyon
Grup tedavisi ve tarihçesi İlk grup uygulamaları 1920’lerde ders biçiminde teorik olarak verilmekte iken 1930’larda gündeme gelen analitik yönelimli gruplarda hastalığın psikolojik yönleri işlenmeye başlanmış; 1950’lerde hastalığın sosyal boyutu üzerinde odaklanan kişiler arası model benimsenmiştir.
Neden Grup Tedavisi? Şizofreni hastaları grup ortamında sosyal ilişki kurabilme imkanı bulurlar. Grup hastanın sorunlarla baş etme kapasitesini arttırır. Hastaya içinde yaşadığı ve zorlandığı toplumun küçük bir modelini sunar. Aynı anda 8-12 hastanın yararlanabileceği bir tedavi türü olarak ekonomiktir.
Neden Bütüncül Yaklaşımlı Grup Tedavisi? Hastaların psikotik belirtilerle baş etmeyi önemsemesine yardımcı olur. Tartışmaların tedavicilerin girişimiyle sağlanan, regresyonu önleyici bir ortamda olmasını sağlar.
Hastaların seçtiği konuların gündeme getirilmesi söz konusudur. Yalıtılmışlık duygusunu azaltarak ilişkileri geliştirir. Gerçeği değerlendirme yeteneği, gerçeklik duygusu gibi ego işlevlerinin güçlendirilmesi mümkün olur.
Grupta Uygulanan Teknikler 1. Rol oynama ve problem çözmeyi kapsayan sosyal beceri eğitimi 2. Hastanın yalıtılmışlık hissini giderip ait olma hissini güçlendiren, dış dünyada sorunlarla başa çıkma kapasitesini arttırmayı amaçlayan destekleyici tedaviler 3. Üyelerin tepkilerindeki uyumsuzluğu kavramalarını amaçlayan iç görü kazandırmaya yönelik yaklaşımlar
1. Sosyal Beceri Eğitimi Sosyal beceri eğitimi karşılaşılan sorunun net biçimde tanımlanmasını daha sonra da rol oynama çalışmasıyla davranış değişikliği oluşturmayı hedefler. Hasta rol oynama çalışması yaptıktan sonra tedavici uygulamanın başarılı yönlerini, en azından üyenin göz teması, ses tonu, beden duruşu gibi temel iletişim elemanlarını kullanmış olmasını vurgulayarak destekler.
2. Destekleyici Yaklaşım Destek şizofrenin tedavisinde en temel bileşendir. Destek hastaya tedavicinin ilgili ve tutarlı olduğunu, hastanın sorunlarını anlamak için çaba göstereceğini hissettirir. Hastaların tedirginliğini anlayışla karşılamak, teşvik etmek ve değişme ümidi aşılamak esastır.
3. İçgörü Kazandırmaya Yönelik Yaklaşım Şizofrenilerde hastalıklarını kabullenme, doktoruyla bağlantıyı sürdürme ve ilaç tedavisine uyum konusunda ciddi güçlükler yaşanmaktadır. Grup oturumlarında bu konularda bilgi verilmekte, hastalığın özellikleri belirli aralıklarla gündeme getirilerek genel tedavi ilkelerine uyumları arttırılmaya çalışılmaktadır.
Şizofreni Grubu İçin Temel Gereksinimler Grubun toplanacağı ortam yeterince geniş ve aydınlık olmalıdır. Fazla miktarda eşya gibi dikkati dağıtabilecek etkenlerden uzak olmalıdır. Grubun bir sehpa ya da tercihen bir masa etrafında toplanması uygundur. Hastaların oturacağı sandalyelerin aynı özellikte olması önemlidir.
Grubu bir terapist diğeri koterapist olacak şekilde iki kişi yürütmelidir. Grubu yöneten terapist; psikiyatrist, psikolog, sosyal çalışmacı veya psikiyatri hemşiresi olabilir. Mümkünse terapistler farklı cinsiyette olmalıdır.
Terapistlerin işlevleri Üyeler arasındaki iletişimi kurar ve tartışma konularını belirler. Sorun çözme becerilerini geliştirir ve içgörü kazandırmaya teşvik eder. Üyelerin duygularını ifade etmelerine yardımcı olur. Seanslar arasında devamlılığı sağlar ve ayrıca tartışılan soruna her üyenin kendi deneyimlerini eklemesi için fırsat yaratır.
Güven ortamı oluşturarak hastanın anksiyetesini en aza indirmeye çalışır. İlaç kullanmanın tedavideki önemi sık sık hatırlatır. Üyelerin grup içinde edindikleri sosyal becerileri grup dışında da kullanmalarını teşvik eder.
Gruba hasta seçiminde temel ölçütler Hasta seçiminde öncelik psikiyatristlerin kendi izledikleri hastalara verilmelidir. Adaylar gruba alınmadan önce terapist tarafından görüşmeye alınmalı, başlıca güçlükleri, semptomları, kullandığı ilaçları hakkında bilgi edinilmelidir. Aktif olarak alkol/madde kullanan hastalar bu sorun tedavi edildikten sonra gruba alınmalıdır. Antisosyal özellikleri olan hastalar gruba alınmamalıdır. Grubu oluşturacak üyelerin cinsiyet dağımı da dikkate alınmalıdır.
Tedavi süreci Terapistler ilk olarak grubun toplanma saatini ve süresini belirler. Ortalama süre dakika kadardır. Bazı hastaların gruptan ayrılma olasılığı dikkate alınarak 6 dan az üyeyle gruba başlanmamalıdır. Bir şizofreni grubunun toplam üye sayısının olması uygundur.
Üye sayısının azaldığı durumlarda gruba yeni üye kabul edilebilir. İlk oturum tanışma oturumudur; terapistler kendini tanıtıp grubun amacını anlatırlar. İkinci oturumda güven ortamı sağlanmışsa üyeler yavaş yavaş birbirlerinin sorunlarıyla ilgilenmeye başlar. Bir sonraki aşamada üyelerin birbirleriyle etkileşime girdikleri görülür.
Grup oturumlarında sık tekrarlanan bazı temalar Hasta olmak, ilaç kullanıyor olmak, hastaneye ya da gruba geliyor olmanın günlük yaşamda yol açtığı güçlükler Grubun gerçek hayattan farklı olduğu Konsantrasyon bozukluğunun günlük yaşam üzerine etkileri (örneğin; okuduğunu anlamama) Dinsel temalar Somatik uğraşı ya da yakınmalar İntihar düşünceleri
Grup tedavisinin süresi Yatan hasta grupları için, ortalama yatış süresinin bir ay olduğu düşünülürse haftada üç oturum olacak şekilde 8-12 oturum süren kapalı uçlu gruplar planlanabilir. Ayaktan tedavi gruplarında ise başlangıçta bir süre sınırı koymak yerine grubun açık uçlu olarak planlanması uygun görülmektedir Grup tedavisinin bütünleyici bir tedavi seçeneği olarak ruh sağlığı çalışanlarının zihninde yer edebilmesi için grubun uzun süre devam etmesi yararlı olacaktır.
D İ NLED İĞİ N İ Z İ Ç İ N TE Ş EKKÜRLER