Yirminci yüzyılın son dekadında emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından katledilen Atatürkçülerin aziz anılarına… * “Atatürk’e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği”ni Rahmetli Ahmet Taner Kışlalı 1993’de yazmıştı.
ATATÜRKÇÜLÜK/KEMALİST İLKELER İnsanlık tarihi boyunca toplumsal gelişimin en önemli paradigmaları olagelmiş devrimsel nitelikteki kavram ve düşüncelerden esinlenilen Kemalist ilkeler, hiçbir kalıplaşmış fikrin esiri olmadan, Atatürk’ün ‘manevi mirasım’ dediği aklın ve bilimin öncülüğünde iyiyi, güzeli ve doğruyu buluşun bir ifadesi, tez ve antitezin iyi yanlarının harmanlanması anlamında sentezidir.. Bunun pratiğe yansıyan görünümü ise siyasal, hukuksal, ekonomik, askeri ve kültürel anlamda tam bağımsızlık; planlı (karma) ekonomi ve tüm farklı inançlara güvence olan laiklik’tir.
Atatürk’ü kimler sevmez ? Atatürk emperyalizme karşı Türk milletinin “kurtuluş ve bağımsızlık savaşını” yapmış ve bu savaşı muhteşem bir utkuyla sonlandırmış bir kahramandır. Tam bağımsız Ulus devlet anlayışına karşı olan emperyalist güçler ve Emperyalizmin maşası durumunda ki, etnik bölücüler Atatürk’ü sevmezler.
Atatürk’ü kimler sevmez? Atatürk kalıplaşmış dogmaları değil, “eleştirel aklı ve bilimi” rehber gösterir. Kişisel çıkarları doğrultusunda bir takım zırvaları din diye yutturmaya kalkan ve sorgulanmadan inanılmasını isteyenler, bilimin rehberliğine karşı olan inanç sömürücüsü yobazlar Atatürk’ü hiç sevmezler.
Atatürk’ü kimler sevmez? Kapitalizm gibi sosyalizmin de Aydınlanma ve Sanayi devrimi sonucunda ortaya çıktığından bihaber, sanayi devrimini yaşamamış toplumlarda neo-emperyalizmin küresel sömürü güçlerine karşı mücadelenin ancak ve ancak “tam bağımsız milli/ulus devlet anlayışı” ile mümkün olduğunu göremeyen, dogmatik kafalılar da Atatürk’ü sevmezler..
Vee.. Atatürkçülüğün Marksizm kadar kapitalizme de karşı olduğunu ve mazlum devletler için çok özgün ve uygun bir “model” oluşturduğunu bilen,çirkin yüzlerini insan hakları ve özgürlük gibi kavramlarla maskeleyen günümüzün egemenleri vahşi kapitalistler de Atatürk’ü sevmezler. “....bizi mahvetmek isteyen emperyalizm ve bizi yutmak isteyen kapitalizm....” M.Kemal Atatürk.
Muammer Aksoy 1917 – Bahriye Üçok 1919 – Uğur Mumcu 1942 – Ahmet Taner Kışlalı 1939 – yüzyılın son on yılında sadece ve sadece “Atatürkçü/kemalist” oldukları için katledilen aydınlar.
Biraz istatistik bilimi... Atatürkü sevmeyenler birlik ve beraberlik içersinde Atatürkçü aydınları katlettiler.. Polis kayıtlarına”faili meçhul “ cinayetler olarak geçen bu olayların belli bir odaktan yönlendirildiğini kantlayalım: Polis resmi raporlarına göre Son 40 yılda Türkiyede işlenen tüm cinayetlerin % 70 i aydınlatılmıştır.. Bu cinayetlerin genelde birbirinden bağımsız münferit olaylar olduğunu düşünürsek, bu 6 cinayet vakasının (Mumcu, Akyol, Dursun, Hablemitoğlu, Kışlalı, Üçok) birbiriyle ilişkili olmaması durumunda hiçbirinin aydınlatılamaması olasılığı 0,3^6 olur. Yani, yaklaşık onbinde 7 gibi küçük bir sayı ! Diğer bir ifadeyle bu cinayetlerden en az birinin aydınlatılma olasılığı 0,9993 olurdu.. Oysa bu kadar yüksek bir olasılığa rağmen bir tanesinin bile tam aydınlatılamamış olması, bu cinayetlerin bir birinden bağımsız olaylar olmadıklarının kesin, matematik delilidir.. æ
“ Mustafa Kemal’i savunmak her devrimcinin namus borcudur. Mustafa Kemal’i küçümseyen, hor gören devrimcilerle bizim bir işimiz olamaz.” Uğur MUMCU “ Bilgi sahibi olmayan fikir sahibi olamaz. ”