Tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların (ilaç, gübre gibi) olumsuz etkilerinin insan ve toplum sağlığı üzerindeki zararları artarak kendini hissettirmeye başlamıştır. Tüm bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması amacıyla kimyasal gübre ve tarımsal savaş ilaçlarının hiç ya da mümkün olduğu kadar az kullanılması, bunların yerini aynı görevi yapan organik gübre ve biyolojik savaş yöntemlerinin alması temeline dayanan Ekolojik Tarım Sistemi geliştirilmiştir. NEDEN ORGANİK TARIM
Çevre, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, insan ve diğer canlıların sağlığını korumak ve tarımda sürdürülebilirliği sağlamaktır. ORGANİK TARIMIN AMACI
Entansif tarımın bir sonucu olarak, yediğimiz her meyvede böcek ilacı kalıntıları bulunma olasılığı çok yüksektir. Kaynakların kötü kullanılması insanlığın geleceğini tehlikeye sokmaktadır. Konvansiyonel tarımda ürünün kalitesinin ikinci plana atılması ekonomik üretim yapmak için mekanizasyonun arttırılması ve özellikle bilinçsiz uygulamalar, toprağın canlı tabakasını yok etmiştir. ORGANİK TARIMA GEÇİŞ NEDENLERİ
Münavebenin gereği gibi yapılmaması ve sürekli monokültür hastalık ve zararlıların aşırı çoğalmalarına neden olmuştur. Genleri değiştirilen bitkilerin sağlımıza zararlı olup olmadığı ve uzun vadede çevreye ne ölçüde zarar verebilecekleri henüz kesin olarak bilinmemektedir.
Türkiye’de 1986 yılında ithalatçı firmaların istekleri doğrultusunda ihracata yönelik olarak başlamıştır. Ekolojik Tarım hareketini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek amacıyla 1992 yılında Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) kurulmuştur. Türkiye de organik ürün üretimi ve pazarlanması 18 Aralık 1994 tarihli Resmi gazetede yayımlanan “Bitkisel ve Hayvansal Ürünlerin organik metotlarla üretilmesine” ilişkin yönetmelikle resmiyet kazanmıştır yılında ekolojik ürünlerin ihracatı kayda bağlanmıştır. YASAL DÜZENLEMELER
2002 yılında “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir yılında ise “Organik tarım ürünlerinin üretimi,tüketimi ve denetlenmesine ilişkin yönetmelik” çıkarılmıştır Ekolojik tarım faaliyetleri ilk kez Ege Bölgesi’nde İzmir’de başlamıştır. Bu nedenle ürün işleme tesislerinin büyük bir kısmının burada olması ve üretilen ürünlerin büyük bir kısmının İzmir Limanından ihraç edilmesi nedeniyle, organizasyon kuruluşları, kontrol ve sertifikasyon firmaları bu şehirde yer almaktadır.
ORGANİK TARIM LOGOSU
ÜRETİCİ SAYISINA GÖRE TÜRKİYENİN DÜNYADAKİ DURUMU
Hindistan’da çay Danimarka’da süt ve süt ürünleri Arjantin’de et ve mamülleri Orta Amerika’da ve Afrika ülkelerinde muz Tunus’ta hurma ve zeytin yağı Türkiye’de kurutulmuş ve sert kabuklu meyveler ekolojik olarak üretilen ilk ürünlerdir. DÜNYADA VE TÜRKİYEDE ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİ
Sert Kabuklu Meyveler: Fındık, Ceviz, Antepfıstığı, Badem, Yerfıstığı, Kestane Kuru Meyveler; İncir, Üzüm, Kayısı, Zerdali, Erik, Elma, Kiraz, Vişne, Armut, Çilek Bakliyat; Mercimek, Nohut, Kuru Fasülye Baharatlar ve Tıbbi Bitkiler; Defne yaprağı, Kekik, Kimyon, Adaçayı, Biberiye, Ihlamur, Rezene, Nane, Isırgan otu ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİ
Hububat; Buğday, Pirinç, Mısır, Yulaf, Arpa Sanayi Bitkileri; Pamuk, Haşhaş tohumu, Anason, Şeker pancarı Yağlı Tohumlar; Ayçekirdeği, Susam Diğerleri; Kapari, Çam fıstığı, Zeytin, Kuşburnu, Toz biber, fındık unu
Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar YILLARA GÖRE TÜRKİYEDE ORGANİK TARIM Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar Ürün çeşidiÜretim Alanı (Ha) Üretici SayısıYıllar
Türkiye'nin organik tarımdaki en büyük şirketlerden biri olan Işık Organik Tarım A.Ş'nin sahibi Mehmet Ali Işık ile konuştuk. "Aslında herkes yanlış biliyor" diyor Işık, "Zannediyorlar ki, organik tarım hiçbir işlem yapılmayan bir üretim modeli. Oysa durum hiç de öyle değil." Organik tarımın hiç de kolay bir üretim modeli olmadığını o konuştukça anlıyoruz. Çünkü bu modelin örneği doğa: KUSURSUZ ÜRETİM
"Toprağa yine istediği mineralleri veriyorsunuz. Ama doğal yollardan. Tarlanızı hastalıklarla mücadele ederken yalnız bırakmıyor, AB'nin organik tarımda kullanımına onay verdiği bitki özlü ilaçları kullanıyorsunuz. Bu modelde doğal bir döngü söz konusu. Her şey bir bütün. Böylece kayısı yetiştiren bir çiftçi aynı zamanda hayvan yetiştiricisi oluyor. Organik tarımın maliyetini düşüren en temel etken de bu. Çünkü yetiştirdiğiniz hayvanın gübresini tarlanızda kullanıyorsunuz. On dekara gereken gübreyi ortalama iki büyük baş hayvandan sağlamak mümkün. Bunun yanı sıra fiğ, bakla gibi ürünleri ekiyor, toprağın geri dönüşümünü hızlandırıyorsunuz. Her şey kusursuz bir döngü içinde ilerliyor."
Türkiye'de organik tarım uygulamalarının ilk örneklerinden biri. İzmir Kemalpaşa'da kurulu. 1992'de kurulmuş. Ama felsefesi çok daha öncelere dayanıyor. Yoğun gübre ve ilaç kullanarak toprağını verimsizleştirdiğini fark eden genç çifçi Mehmet Ali Işık, 1970'lerin sonunda kimyasal kullanmaktan vazgeçiyor. O sıralar "organik" kavramından haberi yok. Ama bilmeden de olsa dünyada giderek yaygınlaşan bir trendi yakalamış oluyor. 60 ÇEŞİT ÜRÜNDE 12 MİLYON DOLAR İHRACAT
Bugün Türkiye'nin önde gelen organik ürün ihracatçılarından. Yılda yaklaşık 12 milyon dolar döviz girdisi sağlayan Işık Tarım'ın kurucusu ve sahibi. Türkiye'nin yıllık 50 milyon dolar olan organik ürün ihracatının beşte biri Işık Tarım tarafından gerçekleştiriliyor. Başta AB ülkeleri olmak üzere 28 ülkeye pirinçten, mercimeğe, incirden domates salçasına kadar toplam 60 çeşit ürün ihraç ettiklerini belirten Işık, "Üretimimizin yüzde 95'ini ihraç ediyoruz. 1 milyon dolar civarında da iç piyasaya ürün veriyoruz. 529 çiftçi ile 2 bin 500 hektar alanda organik tarım yapıyoruz" diyor.
Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) Başkanı Ahmet Altındişli'ye göre, yanlış tarım uygulamaları ile doğanın dengesi bozduğunu fark eden insanoğlu, şimdi buna çare bulmaya çalışıyor. Altındişli, organik tarımı öne çıkaran en önemli faktörün geçmişin kötü deneyimleri olduğunu belirterek, "yeşil devrim"den organik tarıma giden yolu şöyle özetliyor: TÜRKİYE HEDEFİNİ BELİRLEMELİ
"1970'lerde pestisit ya da hormon kullanımının öne çıktığı, 'yeşil devrim' olarak anılan politikalarla üretim artışı sağlandı. Ancak on yıl kadar sonra çevrenin geri dönülmez biçimde tahrip olduğu fark edildi. Organik tarımın doğuşu biraz da bu olumsuz gelişmenin paralelinde gerçekleşti. 80'lerden sonra Avrupa ülkelerinde pazar payı artmaya başlayan organik tarım modeli, gelecekte çok daha fazla söz sahibi olacak. İklimi ve toprağıyla çok daha avantajlı olan Türkiye'nin de bu alanda kendine hedefler belirlemesi gerek."
Manisa Tekeli oğlu Köyü Kuşadası Kirazlı Köyü Fethiye Yanıklar Köyü Samsun Terme Organik Fındık Üreticiler Birliği Samsun Modeli Erzurum Tarımsal Üreticiler ve Besiciler Birliği ORGANİK TARIMDA TÜRKİYEDEN EN İYİ ÖRNEKLER
Manisa Tekelioğlu köylüleri RAPUNZEL ORGANİK TARIM ÜRÜNLERİ VE GIDA TİCARET LTD. ŞTİ. ile 20 yıldan beri her sene yeniledikleri sözleşmeleri ile karşılıklı güvene dayalı bir pazarlama modeli oluşturdular. Türkiye’de ilk sertifikalı organik üretime geçen çiftçilerdir. Firma 1986 yılında muhtarlığın belirlediği arazide örnek ürün yetiştirerek başlamıştır. MANİSA TEKELİ OĞLU KÖYÜ
Ekolojik tarım ürünleri 2000 yılına kadar dış pazara yönelik gelişmiştir yılından sonra ekolojik ürünlerin İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Kuşadası, Bodrum, Antalya gibi merkezlerde satılmaya başlaması ile talepte artış kaydedilmiştir. İhraç ürünlerinden ilk 5 sırada çekirdeksiz kuru üzüm, elma suları, kuru incir, kuru kayısı ve mercimek yer almaktadır. TÜRKİYE’DE ORGANİK ÜRÜN DIŞ TİCARETİ
Ülkemizde Organik ürünlerin ihracatının ülkelere göre dağılımı
Organik ürün ihracatımızın ülkelere göre dağılımı incelendiğinde, ülkemizde yetiştirilen organik ürünlerin % 70 gibi büyük bir çoğunluğu Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık ve İtalya’ya ihraç edilmektedir.
ÜrünlerMİKTARDEĞER 1000$MİKTARDEĞER 1000$MİKTARDEĞER 1000$MİKTARDEĞER 1000$ Kuru Üzüm Kuru İncir Fındık Kuru Kayısı Nohut Dondurulmuş Meyve Mercimek Dondurulmuş Sebze Elma Suyu Pamuk Elyafı Kuru Erik Çamfıstığı Diğer Meyve Suları Zeytinyağı Antepfıstığı K.Fasulye Biber Haşhaş TOPLAM (Diğerleri Dahil) TÜRKİYENİN ORGANİK ÜRÜN İHRACATI
Avustralya 44% Arjantin 17% ABD 5% Italya 6% Almanya 3% UK 3% İspanya 2% Fransa 2% Diğer AB ülkeleri 5% Diğer ülkeler 13% Kaynak:. IAMB ve SOEL, 2007 ÜLKELERE GÖRE ORGANİK TARIM ALANLARI (%)
AB ÜYESİ OLMAYAN AKDENİZ ÜLKELERİNDE ORGANİK TARIM
Kontrol Sisteminin Özellikleri: Organik üretimin özelliği her aşamasının kontrollü olması ve ürünün sertifikalandırılmasıdır. Yönetmelik hükümlerine uygun üretimin güvence altına alınmasındaki iki temel yöntem kontrol ve sertifikasyondur. Üretimini başından sonuna kadar düzenli kayıtlar tutulur, organik ürünler laboratuvar analizleriyle test edilir. KONTROL VE SERTİFİKASYON
AdresiKontrol/Sertifika Kuruluşu Bornova/İzmirIMO Bornova/İzmirECOCERT Bornova/İzmirETKO Bornova/İzmirICEA MersinEKO-TAR Narlıdere/İzmirBCS Bornova/İzmirSKAL ORGANİK TARIM SERTİFİKASYON KURULUŞLARI
Konvansiyonel üretimdeki kontrolsüz duruma son verilip üretici ve tüketicilerin kirlilik kaynakları yönünden bilinçlendirilmesi. Organik üretimin arttırılması ve çeşitlendirilmesi İç ve dış Pazar araştırmaları yapılarak üretimin yönlendirilmesi ve geliştirilmesi. Tüm ekolojik ürünler için ortak logo oluşturulması Gerçekçi bir veri tabanının oluşturulması. TÜRKİYE’DE ORGANİK TARIM HAKKINDAKİ ÖNERİLER
AB geçiş sürecinde sağlanan desteklerden yararlanarak eğitim, araştırma, laboratuvar gibi alt yapının hızla geliştirilmesi. Etkin, uygulanabilir ve sağlıklı bir yasal çerçevede kontrol-sertifikasyon ve denetim mekanizmalarının geliştirilip uygulanması. Kirlilik yaratan faaliyetlerden oluşturulacak fonların ekolojik tarımı desteklemek üzere kullanılması. Eğitim, fiyat belirleme ve yeni pazara imkanları oluşturma gibi konularda üreticilere destek olacak “Organik Tarım Üretici Birliği” oluşturulması gerekmektedir.
? TARIM BAKANI OLSANIZ TÜRKİYEDEKİ ORGANİK TARIM HAKKINDA NE GİBİ POLİTİKALAR İZLERDİNİZ?