Rivayet Dönemi 2. Ders.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Kur'an Aklımızı Kullanmamızı İster. Konuyla ilgili ayetler: 1- "Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?
Advertisements

Özgürlük nedir? Nasıl anlaşılmalıdır?
Prof. Dr. Ahmet Arıkan Gazi Ü niversitesi Gazi Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Matematik Eğitimi Anabilim Dalı.
AKRAN DESTEKLİ ÖĞRENME
1 K-3 AKAİD İLMİNİN GEÇİRDİĞİ MERHALELER A. Asrı Saadetteki Durumu Asr-ı Saadette itikadi konularda mutlak bir teslimiyet hakimdir. Peygamberimizin irşadının.
COĞRAFYA PROJE ÖDEVİ ÖZGÜR SÖNMEZ 10/A Ulaşım Nedir ?
T.C. ORDU VALİLİĞİ İlköğretim Müfettişleri Başkanlığı TAM ÖĞRENME MODELİ TAM ÖĞRENME MODELİ.
HAZIRLAYAN VE SUNAN: HAYATİ İBRAHİM GÜVEN. HOŞGELDİNİZ… Konuşmamı ülkemizde misafir ettiğimiz sayın temsilcilere hoş geldiniz diyerek başlamak istiyorum.Ayrıca.
Tane Kavramının Öğretimi (Basamaklandırılmış Yönteme Göre)
(Ravi Modelleri) Sunum 2 Doç. Dr. Halis AYDEMİR. Rivayet, bir aktarıcının kaynak ile muhatabı arasında oluşturduğu bilgi akışının yahut başka bir ifadeyle,
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
MED İ NEL İ LERLE GÖRÜ Ş ME VE AKABE ANLA Ş MALARI.
EYÜP SULTAN. Medineli müslümanlardan ve hicret sırasında Hz. Peygamber'i evinde misafir eden sahâbidir... Bütün Müslümanlar Peygamber efendimizi kendi.
KÖK  Kök bitkinin toprağın altında kalan kısmıdır.Aynı zamanda bitkinin toprağa bağlanmasını ve toprakta ki su ve mineralleri alarak bitkinin yaşamasını.
TEVEKKÜL.
GÜNLÜK HAYATTA HZ. MUHAMMED 2. ÜNİTE: GİYİM KUŞAM 1
KURBAN “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser Suresi /2)
Program Tasarım Modelleri
Kur’an-ı Kerim’i Anlama Yolları
PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED (sav)’İN HAYATI BİLGİ YARIŞMASI
Kur’an-ı Kerim’in temel özellikleri nelerdir?
Bedenim ve Ben (Bedenim Değerlidir)
PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMA İBADETİ OLARAK ZEKAT
Sözsüz İletişimin Özellikleri
RAMAZAN. ÖYLE BİR AY Kİ O !!! RAMAZAN.
ASR SURESİ MEALİ VE TEFSİRİ
M Ü ŞRİKLERİN BOYKOT İLÂNI. Mekke m ü şrikleri, İslâm n û runun s ö nmesi i ç in, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Alay, hakaret ve işkencenin her.
NİYAZİ MEMUR KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10. SINIFLAR ARASI SİYER YARIŞMASINA HOŞGELDİNİZ.
Mustafa Süreyya SEZGİN Mustafa Süreyya SEZGİN HAT SANATI Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı yazma sanatıdır. Bu sanat Arap harflerinin 6. yüzyıl.
SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED. HZ. MUHAMMED’IN DOĞUMU Hz. Muhammed; 571 yılında fil yılında fil olayından gün sonra Rebiul-evvel ayının 12. günü Pazartesi.
KİŞİSEL HİJYEN.
Toplu Taşıma Araçlarına Biniş ve Araçlardan İnişler
KUL HAKKI HAZIRLAYAN Maliki ALİOĞLU
Değerlendirme Soruları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni
İLK EMRİ ‘OKU’ OLAN BİR DİNİN MENSUPLARIYIZ
1. RİP Kıyıdan / Plajdan denize doğru olan bir akıntıdır.
Oryantalistlerin Yöntemleri ve Eleştirisi
Osmanlı Eğitim Sistemi
ELİ ÖPÜLESİ CAN ÖĞRETMENLERİM KAÇ ALIŞKANLIĞIMIZ VAR DERSİNİZ?
Bu 10 arkadaş en güzel fikrin Eğitim Fakültesinin ön kapısında fotoğraf çekinmek olduğunu düşünürler ve okul bitmek üzere olduğundan bu işi her hafta yapmaya.
Bu Slayt gösterisi www. varolmak. com sitesi tarafından hazırlanmıştır
Bireysel Konularda İstişare
Bugün neler öğreneceğiz?
KARAHANLILAR SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ.
BÖLÜM 1 Kuvvet ve Hareket. BÖLÜM 1 Kuvvet ve Hareket.
Bugün neler öğreneceğiz?
Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak.
EMPATİK İLETİŞİM 1.
Din Dersi Paylaşım Portalı
Kimsesizlere Yardım Hz. Muhammed (s.a.v), hayatının her aşamasında fakir ve kimsesizlerle yakından ilgilenmişti. Onun bu güzel tavrı başta sevgili eşi.
MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI
TECVİD İLMİ SIFATLAR LAZIMÎ SIFATLAR ARIZÎ SIFATLAR MAHRECLER
ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLERDE DİL VE ANLATIM
Yazı Sistemleri.
6. Sınıf 2. Ünite: Namaz ÜNİTE KONULARI Namaz İbadeti ve Önemi
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİGİSİ Peygamber ve Peygamberlere İman
ENİSE ERKOÇ- AYDIN İL MÜFTÜ YARDIMCISI
Nitel araştırma soruları sorma ve soru formu oluşturma
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ 7.SINIFLAR SINAVA HAZIRLIK SORULARI
ÜGD TEBLİĞLERİ ve TAREKS
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
7. Sınıf 2. Ünite: HAC VE KURBAN
Selman ÇAKIR / DKAB Öğretmeni
3. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf (a.s.)
Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Salih (a. s.)
Hicret Olayı.
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
Taif’i daha önce duydunuz mu?
Konu: Allah’a Güvenmek ( Tevekkül )
Sunum transkripti:

Rivayet Dönemi 2. Ders

Revâ (روى) fiilinin mastarı olan rivayet (الرواية) bir sözü veya olayı bir başkasına nakletmek anlamına gelmektedir. Hadis terimi olarak rivayet, usulüne uygun bir şekilde ve ravilerini zikrederek hadisi nakletmek demektir. Hz. Peygamber’e ait haberlerin nakledilmesi, dini gereklilikten dolayı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle sahabe, Hz. Peygamber’den gördüklerini ve duyduklarını birbirlerine ve daha sonraki gelen nesle nakletmiş; sonraki gelenler de hadis nakletme geleneğini sürdürmüşlerdir. Hadislerin şeyhlerden alınarak rivayet edilmesi geleneği hicri beşinci asrın ortalarına kadar devam etmiştir. Bu nedenle Hz. Peygamber’den hicri beşinci asra kadar olan dönem rivayet dönemi olarak adlandırılmıştır.

Hicri Birinci ve İkinci Asırlar Bu dönem yaklaşık 150 yıllık bir zaman dilimini kapsamakta ve Hz. Peygamber, sahabe, tabiin ve tebeü’t-tabiin dönemini içine almaktadır.

Hz. Peygamber Dönemi Hz. Peygamber’in Kur’an’ı tebliği görevinin yanı sıra tebyin görevi de bulunmaktadır. Bu nedenle Hz. Peygamber, dinin öğretilerini ve hükümlerini ashabına yeri geldikçe sözlü ve uygulamalı biçimde açıklamış ve bu açıklamaların sonraki nesillere de ulaştırılmasını istemiştir. Ondan nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Burada bulunanlar, sözlerimi burada bulunmayanlara nakletsin. عن أبي بكرة قال قال رسول الله صلى الله عليه ة سلم: ألا فليبلغِ الشاهدُ منكم العائبَ فرب مبلَّغٍ أوعى من سامعٍ (خ العلم: 9)

Hz. Peygamber, elçi veya yönetici olarak gönderdiği kimselere, gittikleri yerlerde İslam’ı tebliğ etmelerini ve kendisinden öğrendikleri şeyleri onlara öğretmelerini isterdi. Örneğin Muaz b. Cebel’i Yemen’e gönderirken, onlara nasıl muamele etmesi ve neler öğretmesi gerektiğini anlatmıştır. Müslüman olmak için gelenleri Hz. Peygamber bir müddet Medine’de misafir etmiş, böylece onların İslam’ı öğrenmelerini sağlamış, sonra onları memleketlerine uğurlarken, öğrendiklerini onlara da öğretmelerini istemiştir. Medine’ye gelip yirmi gün kalan Malik b. Hüveyris ve arkadaşlarına «Şimdi ailelerinize dönüp öğrendiklerinizi onlara da öğretin» (Buhâri, İlim, 25) buyurarak onları uğurlamıştır.

Sahabe, Hz. Peygamber’den dini öğrenmek ve onları başkalarına öğretmek konusunda oldukça gayretliydi. Özellikle mescidin yanındaki suffede barınan ashab, Hz. Peygamber ile daha çok birlikte olma imkanına sahip olduklarından bu konuda diğerlerinin önüne geçmişti. Örneğin Ebû Hüreyre’nin şöyle dediği nakledilmiştir: «Muhacir kardeşlerimiz pazarda ticaretle, ensar ise bahçelerinde çalışmakla meşgul olurken, Ebû Hüreyre karın tokluğuna Hz. Peygamber’e hizmet ediyor, onların bilmediklerine şahit oluyordu.» (Buharî, İlim, 42) Ashab, şahit oldukları olayları veya dinledikleri sözleri, onlardan habersiz olan diğer arkadaşlarına naklederlerdi. Hatta bazı sahabe, duyduklarını unutmamak için onları yazardı.

Hadislerinin rivayet edilmesini teşvik eden Hz Hadislerinin rivayet edilmesini teşvik eden Hz. Peygamber, ashabın hadisleri yazmasına genel itibarıyla izin vermemiş, bununla birlikte bazı kimseler özel izin izinle hadisleri yazmasına müsaade etmiştir. Bu yasağın en önemli nedeni, Kur’an ayetlerinin nazil olduğu o dönemde, hadislerin ayetler arasına karışma tehlikesinin olmasıdır. Bu konuyu ileride ayrıntılı biçimde açıklayacağız. Hadis naklinde titiz davranılması ve söylemediği bir şeyi söylemiş gibi rivayet edilmemesi konusunda Hz. Peygamber ashabını uyarmış ve «Kim benim adıma yalan bir haberi naklederse cehennemdeki yerine hazırlansın» buyurmuştur.

Sahabe Dönemi Sahabe (الصحابة) kelimesi, sahib (الصاحب) isminin çoğuludur. Tekil olarak sahabi (الصحابي) çoğul olarak ashab (الأصحاب) da denir. Terim olarak en geniş anlamıyla Hz. Peygamber’i Müslüman olarak görmüş ve Müslüman olarak vefat etmiş olan kimselere sahabi denir. Hz. Peygamber’in vefatından sonra ashab, çeşitli ihtiyaçlar nedeniyle hadis rivayetini çokça yapmaya başladı. Bir zaman sonra uygulamalar ve rivayetler arasında bazı çelişkiler ortaya çıkmaya başladı. Bu nedenle hadis rivayetinde bazı tedbirlerin alınması gereği ortaya çıktı.

Hadis rivayetinde ihtiyatlı davranmak Sahabiler, kendilerine bir hadis nakledildiğinde, onun doğruluğunu bazen teyit etme ihtiyacı hissederlerdi. Örneğin kapıda üç kere selam verdiği halde içeri girmesine izin verilmeyen Ebu Musa el-Eş’arî’nin dönüp gitmesi üzerine Hz. Ömer sebebini sorunca o, «Biriniz üç defa selam verdiğinde izin verilmezse, dönüp gidiniz» hadisini nakletmiştir. Hz. Ömer bana delil getirmezsen ben sana ne yapacağımı biliyorum, diyerek onu tehdit etmiş, Ebu Said korkuyla ashabın yanına giderek bu hadisi başka duyan birini araştırmış, onlar da aynı hadisi duyduklarına dair Hz. Ömer’in huzurunda şahitlik etmişlerdir. Bazı rivayetlerde belirtildiğine göre Hz. Ali, hadis rivayet eden sahabiye yemin ettirirdi.

Az hadis rivayet etmek Bazı sahabiler, her duyduğu hadisi nakletmekten sakınır; iyice emin olmadığı şeyi rivayet etmezdi. Örneğin Hz. Peygamber ile uzun süre birlikteliği olan Zeyd b. Erkam’a, neden bize hadis nakletmiyorsun, diye soran tabiine «Biz yaşlandık ve unuttuk; Hz. Peygamber’den hadis rivayet etmek zor iştir» demiştir. Said b. Yezid, «Sahabeden Talha b. Ubeydullah, Sa’d b. Ebi Vakkas, Mikdad b. Esved ve Abdurrahman b. Avf ile birlikte bulundum. Talha’nın Uhud günüyle ilgili rivayetinin dışında Resulullah’tan bir şey rivayet ettiğini duymadım» demiştir.

Sayıları yüz bin civarında tahmin edilen ashabın içinden yalnızca bin kadarından hadis nakledilmesi ve bunların içinden yalnızca yedisinin binden fazla hadisinin olması ve 450 kadar sahabiden yalnızca bir hadis nakledilebilmesi, ashabın çoğunluğunun hadis rivayetinden sakındığını gösterir. Hz. Ömer’in hadis rivayetini yasakladığı bildirilmektedir. Bunun muhtemel nedeni çelişkili haberlerin çoğalması ve ehil olmayan kimselerin yalan yanlış rivayet ettiklerini görmüş olmasıdır.

Hatalı rivayetleri düzeltmek Sahabe eksik duyma, yanlış anlama, iyi ezberleyememe gibi nedenlerle bazen hadisleri hatalı rivayet edebilmekteydi. Diğerleri bunu fark ettiklerinde, bu hatayı düzeltirlerdi. Çeşitli hataları düzeltme konusunda Hz. Aişe diğerlerinden daha çok öne çıkmıştır. Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber’den, ölmüş birinin, geride kalanların kendisine ağlamaları nedeniyle azap göreceğini nakletmekteydi. Bu durum Hz. Aişe’ye ulaştığında rivayeti düzeltmiş ve Resulullah’ın bir Yahudi cenazesine uğradığını, orada ağlayıp dövünen insanlara, «Siz ağlıyorsunuz, o ise orada azap çekiyor» dediğini bildirmiştir.

Hadisleri müzakere etmek Ashabın çoğunluğunun okuma yazma bilmemesi ve Peygamber’in hadisleri yazmaya izin vermemesi nedeniyle, hadisler ezberden naklediliyordu. Onlar hafızalarındaki bilgiyi korumak için müzakere etmek ihtiyacı hissediyorlardı. Duydukları hadisleri birbirlerine nakleder, eksik kalan yönlerini tamamlarlardı. Sahabenin, tabiinden bazılarıyla da hadisleri müzakere ettikleri olmuştur.