Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

YAŞLILIK ve ANESTEZİ Dr. Volkan Hancı.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "YAŞLILIK ve ANESTEZİ Dr. Volkan Hancı."— Sunum transkripti:

1 YAŞLILIK ve ANESTEZİ Dr. Volkan Hancı

2 Yaşlılık ve Anestezi Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden; Her şafak bir hırsız gibidir, Elinde bir fenerle gelen. Ö. Hayyam

3 Yaşlılık ve Anestezi Yaşlanma; organ ve dokuların fonksiyonlarında ve yapısında değişikliklere yol açan, tüm doku ve organlarda progresif atrofi, fibrozis ve elastisite kaybı ile seyreden fizyolojik bir süreç Ortalama yaşam süresi: Roma İmparatorluğu: 30 Y 1700 İngiltere: 35 Y 1900 Gelişmiş ülkeler: 47 Y 2000 Gelişmiş ülkeler: 75 Y

4 Yaşlılık ve Anestezi Terminoloji
WHO: 65 yaş ve üzeri geriatrik 65-74 yaş arası genç yaşlı 75-84 yas arası ileri yaşlı 85 yaş ve üzeri çok yaşlı Kronolojik yaş anestezi için tek başına bir kontrendikasyon değildir.

5 Yaşlılık ve Anestezi ABD’de tüm hastane bakım günlerinin %48’i geriatrik olgular için kullanılmaktadır. Her 4 cerrahi olgudan en az biri 65 yaş ve üzerindedir. Önümüzdeki iki dekatta bu yüzde daha da artacaktır.

6 Yaşlılık ve Anestezi Geriatrik olgularda dikkate alınacak özellikler :
Major organ fonksiyonlarında değişmeler, İlaçlara yanıtta oluşan farklılaşmalar, Yandaş hastalılarda artış, İlaç etkileşmesi olasılığında artış

7 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Santral Sinir Sistemi Değişiklikleri
Kortikal bölgede nöron kaybı, Serebral, serebellar korteks, lokus seruleus, talamus, bazal ganglion nöronları %50 azalma, 80 Y. beyin kitlesinde %20 azalır Kafatası içinde beyin volümü %92’den %82’ye Nörotransmiter aktivitesinde azalma, Tüm uyaranların eşik değerinde artış,

8 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Santral Sinir Sistemi Değişiklikleri
Serebral kan akımı ve oksijen tüketimi azalır Serebrospinal sıvıda artış Serebral vasküler otoregülasyon korunur. Otonomik homeostaziste bozulma. Görsel, işitsel reaksiyon zamanı kısa dönem bellek ve uzaysal koordinasyonun bozulması Anestezik gereksiniminde azalma.

9 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Santral Sinir Sistemi Değişiklikleri
80 Y. otonom sinir sistemi nöronlarında, adrenal medulla kitlesinde ve kortisol sekresyonunda %15 azalma Yaşlıda katekolamin sekresyonu gençlerden 2 – 4 kat fazla End-organ duyarlılığında, adrenerjik reseptörlerde değişikliklere bağlı azalma

10 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Santral Sinir Sistemi Değişiklikleri
Baroreseptör yanıt, postural yanıt, vazokonstriktör yanıt hız ve büyüklük bakımından sekteye uğrar; Geriatrik olgulardaki hiperadrenerjik durum ilaçlarla, miyokard depresyonuyla yada volüm kaybıyla engellenirse ortaya çıkan arteriyel hipotansiyon çok derin ve düzeltmesi güç.

11 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Kardiovasküler Sistem Değişiklikleri
Kardiovasküler hastalıklar % 60 – 65 oranında Koroner damar hastalıkları ilk sırada Yaşlanmayla: Vetrikül duvar kalınlığında artma Myokardial fibrozis Valvüler fibrokalsifikasyon Büyük arterlerde ateroskleroz Aortik sistolik basınç artışına

12 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Kardiovasküler Sistem Değişiklikleri
Atım volümünde azalma Kalp atım hızında azalma Kalp debisinde azalma Vasküler rezistansta artma Dolaşım zamanında uzama Arteriyel elastisitede azalma Adrenarjik yanıt yeteneğinde düşme Homeostazis volüm bağımlı ve volüm intolerabl

13 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Solunum Sistemi Değişiklikleri
Akciğer elastisitesinde azalma Göğüs kafesinde sertleşme Alveoler septum kaybı Residüel volüm artışı Vital kapasite kaybını Gaz değişim etkinliğinde azalma Solunum işinde artma Arteriyel PO2 20 Y. sonra her yıl 0.5 mmHg düşer

14 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Solunum Sistemi Değişiklikleri

15 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Renal Değişiklikler
Gençlerde renal dokular 270 gr, 80 Y. % 30 azalır 40 Y. itibaren total renal kan akımının her dekad için %10 azalır 80 Y. genç çağdaki glomerüllerin % 50 si nonfonksyonel GFR 90 Y. %50 düşer İdrar konsantre etme yeteneği azalır. İlaç klirensi ve idrarı konsantre etme yeteneğinde azalma

16 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Renal Değişiklikler

17 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Hepatik Değişiklikler
80 Y. karaciğer kitlesi % 40 azalır. Hepatik ve splaknik kan akımı azalır. Mikrozomal enzim aktivitesi azalır. Geriatrik olgular ilaçlara, hipoksiye ve düşük kalp debisine bağlı hepatik hasara gençlere göre daha fazla duyarlıdır. Opioid, barbitürat, benzodiazepin, propofol, etomidat, nondepolarizan kas geşetici ve hepatik biotransformasyona uğrayan diğer ilaçlarının plazma klirensi azalır.

18 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Metabolizmadaki Değişiklikler
Adipoz doku fraksiyonu erkeklerde %18'den %36'ya, kadınlarda %33'den % 48'e yükselir. Liposolubil ilaçların eleminasyon yarı ömrü uzar Glukoz yüklenmesine tolaribilite azalır. Bazal metabolizma hızı %10-15 azalır. Vucut ısı üretimi azalır Tekrar ısınma süresi uzar. Vucut ısı değişimleri ve liposolubil ilaç yarı ömrü uzaması derlenme süresinde uzamaya neden olur.

19 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Metabolizmadaki Değişiklikler

20 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Hematopoetik Sistem Değişiklikleri
Vasküler, metabolik hastalık hiperkoagulabilite ve periferal trombozu arttırır. Total kemik iliği ve dalak kitlesi, hematopoetik cevap azalır, anemi oluşur. Eritrosit frajılıtesi artar. İmmün cevabın efektivitesi ve selektivitesi azalır. Enfeksiyonlara yatkınlık artar.

21 Major organ fonksiyonlarındaki değişmeler Kas iskelet Sistemi Değişiklikleri
İntervertebral aralıklar daralır, vertebral kolon kısalır, intervertebral foramenler kapanır. Spinal, epidural anestezide başarısızlık %5 – 10 . Servikal vertebralarda osteoporoz ve osteoartrit vertebrabaziler yetersizliğe neden olabilir. Premedikasyonda endotrakeal entübasyon koşulları ve baş hareketinin mental duruma etkileri değerlendirilmelidir.

22 İlaçlara yanıtta ortaya çıkan değişiklikler
Halotan, isofluran ve desfluranın MAC değerleri yaşa bağlı olarak lineer biçimde azalır. Lokal anestetik, narkotik, benzodiazepin ve diğer intravenöz anestetik ajanlara gereksinim azalır. 70 Y.barbitüratların indüksiyon dozu %30 azalır. Neden ilacın başlangıç dağılım volümündeki düşme ve daha yüksek plazma yoğunluğu. Desfluran anestezi sonrası rezidüel etkileri düşük

23 İlaçlara yanıtta ortaya çıkan değişiklikler

24 İlaçlara yanıtta ortaya çıkan değişiklikler
Anestezik gereksinimindeki değişme hızı Kortikal nöronlardaki kayıp hızı Korteksteki nöronal dansite düşüşü Serebral metabolik hız düşüşü Serebral kan akımı düşüşü Beyinde yaşla ilişkili nörotransmitter aktivitesi azalması ile paralellik gösterir.

25 İlaçlara yanıtta ortaya çıkan değişiklikler
Opioidler, barbitüratlar ve benzodiyazepinler için doz gereksinimi Veriler inhalasyon anesteziklerine ait veriler kadar tutarlı değildir. İlerleyen yaşla bu ilaçların daz gereksinimindeki düşüşün kompartmanlar arasındaki transferinin gecikmesine bağlı olması muhtemeldir.

26 İlaçlara yanıtta ortaya çıkan değişiklikler
Spinal, epidural ve infiltrasyon anestezisinde duyu bloğu için daha az lokal anestetik gerekir. Tüm kas gevşeticilerin klirensi yaşa bağlı olarak azalmakta, etki süresi yaşla belirgin şekilde uzamaktadır. Hoffmann eleminasyonu ile yıkılan atrakuryum ve cisatrakuryum ise çok değişmez.

27 Yandaş hastalık görülme olasılığında artış
70 Y. bir veya fazla yandaş sağlık sorunu %75 Yandaş hastalık sayısı prognozda yaştan önemli Yaşa eşlik eden yandaş sorunlar: Hipertansiyon %46.6 Renal hastalık %31.4 Ateroskleroz %26.9 Koroner arter hastalığı, MI %18.5 KOAH %14.0 Goldman multifaktöryel kardiyak risk indeksi

28 Yandaş hastalık görülme olasılığında artış

29 Yandaş hastalık görülme olasılığında artış Goldman Risk Sınıflaması
Risk faktörü Puan Yaş > Son 6 ayda geçirilmiş MI 10 S3 galo yada juguler venöz distansiyon 11 Ciddi valvüler stenoz 3 NSR / AES dışı ritm 7 VES > 5 / dk 7 Genel tıbbi durum kötü 3 Abd. thr. Aorta cerrahisi 3 Acil cerrahi girişim 4

30 Yandaş hastalık görülme olasılığında artış
Pnömoni geriatrik hastalar için insidans, mortalite ve morbidite yönünden özel bir risk faktörü. Akciğer fizyolojisi ve immun yanıttaki değişme, Koruyucu solunum yolu reflekslerinde azalma, Nörolojik hastalık, mental konfüzyon veya disfaji ile seyreden yandaş hastalıklarda artış, Gram (-) basil orofaringeal kolonizasyon artışı, Mikroorganizmalara pulmoner defans değişimi

31 Yandaş hastalık görülme olasılığında artış
Hipotiroidi gençlerde %2, 60 Y. %4. Obez geriatriklerde tromboemboli riski yüksek. Demans 65 Y. %5-7; 80 Y. %20. Depresyon %13, hospitalizasyon ile %20-35.

32 İlaç etkileşmesi görülme olasılığında artış
Tüm reçetelerin %30'u nüfusun %12'si olan geriatrik hastalar için. 65 Y. %50'si 3 veya 4 ilacı birlikte kullanıyor. İlaç etkileşmesi 50 Y. %11.9, 80 Y. %24.9. En sık kullanılan ilaçlar: Diüretikler, dijital, nöroleptikler, trankilizanlar, hipnotikler, antidiyabetikler, antihipertansifler, antidepresanlar ve antikolinerjikler.

33 İlaç etkileşmesi görülme olasılığında artış

34 Preoperatif Değerlendirme
Geriatrik olgularda preanestezik analizler Rutin Tam kan İdrar analizi BUN, kreatinin, elektrolitler AKŞ EKG, AKC Grafisi Spesifik endikasyonlarda Holter EKG, EKO Egzersiz ve farmakolojik stres testleri SFT

35 Preoperatif Değerlendirme
Supin Bisiklet Egzersizi Geriatrik olgularda supin bisiklet egzersizinin 2 dakikalık dönemde KAH’nı 99/dk’nın üzerine çıkarması Kardiak Pulmoner yada Kombine kardiyo-pulmoner komplikasyonlar yönünden en iyi belirleyicidir

36 Preoperatif Değerlendirme
Riskin Belirlenmesi Fiziksel Durum: Geriatrik populasyonda ASA 3 ve 4’e uyan fiziksel durum, artmış komplikasyon oranından büyük ölçüde sorumludur. Cerrahi girişimin yeri / tipi: Yaşla torasik ve abdominal girişimlerde komplikasyon riski artar. Elektif / acil cerrahi girişim: Acil girişimlerde komplikasyon riski artar

37 Preoperatif Değerlendirme

38 Preoperatif Değerlendirme
Geriatrik cerrahi olgularda postoperatif mortalite yönünden risk faktörleri ASA fiziksel durum: ASA 3 ve 4 Cerrahi girişim: Major ve/veya acil girişim Yandaş hastalık: Kardiak, pulmoner hst, DM ve renal patolojiler Fonksiyonel durum: < 1 – 4 MET Nütrisyonel durum: Kötü, anemi, Alb<35g/L İkamet: Ailesi ile yaşamıyor Ambulatuvar durum: Yatalak

39 Preoperatif Değerlendirme Premedikasyon
Preanestezik anksiyetenin kontrolü için en yaygın kullanılan farmakolojik ajanlar benzodiyazepinler DİYAZEPAM Lipofiliktir, % 95 oranında albumine bağlanır Yüksek hepatik klirens Yaşlılarda çok belirgin depresan etkiler Yaşla eleminasyon yarı ömrü uzar Doz gereksinimi her dekat için %10 azalır. IV enjeksiyon sonrası tromboz insidansı yaşla artar

40 Preoperatif Değerlendirme Premedikasyon
MİDAZOLAM Daha potent bir benzodiyazepindir. Dose finding study of ıntramuscular midazolam preanesthetic medication in the elderly; Wong HY et al; Anesthesiology 74: , 1991 n=100, Yaş: 60 – 86 70 yaş üzerindeki 3 olguda 2 veya 3 mg gibi düşük dozlarda IM midazolamla derin sedasyon

41 Preoperatif Değerlendirme Premedikasyon
MİDAZOLAM yaş grubunda 2 – 3 mg IM midazolam ile optimal preanestezik koşullar 70 yaşın üzerinde dikkatli gözlem ve özenli titrasyon ile operasyon odasında IV midazolam tercih edilmelidir. ATROPİN Geriatrik olgularda santral antikolinerjik sendrom, aritmi, taşikardi, kardiak iskemi nedeni olabilmektedir. Rutin uygulamadan kaçınılmalıdır.

42 Monitorizasyon Geriatrik popülasyonda kısıtlı fonksiyonel rezervi nedeniyle daha yoğun monitorizasyon zorunludur. İnvaziv monitorizasyon: Operatif riskin belirlenmesinde Perianestezik sorunların saptanması ve sağaltılmasında avantaj sağlar; Ancak: Aterosklerozlu olgularda arteriyel kanülasyonuna iskemik komplikasyonların Myokardı iskemik ve irritabıl olgularda, pulmoner arter kateterizasyonuna aritmilerin eşlik edebileceği anımsanmalıdır

43 Anestezik Yönetim Herhangi bir tekniğin diğerlerine üstünlüğü gösterilememiştir Uygulama sırasında Acele edilmemeli Polifarmasiden kaçınılmalı Bireysel yanıtlar konfirme edilinceye dek: Uygulanan ilaçların dozları Uygulama hızları düşürülmeli Oluşan değişimler gözlenmeli, Gerektiğinde hemen müdahale edilmelidir.

44 Anestezik Yönetim Çalışmaların sonucu: genel anestezi veya santral nöral blokaj yerine lokal anestezi uygulandığında geriatrik hastalarda prognoz daha iyi. Lokal anestezi; katarakt, dental/oral cerrahi ve ekstremite girişimlerde uygulanabilir.

45 Anestezik Yönetim Rejyonel anestezi: Postop. azot dengesini korunması,
Cerrahiye stress yanıtı azaltılması, Periop. kan kaybını azaltılması, Periop. myokardiyal iskemi ve akut serebral değişikliklerin süratle fark edilmesi, Postop. tromboemboli riskinin azaltılması, Postop. mental konfüzyonun azaltılması, Postop. erken mobilizasyon sağlanması gibi avantajlar yönünden genel anesteziye üstündür

46 Anestezik Yönetim Rejyonel anestezinin limitasyonları:
Sadece periferik ve alt abdominal cerrahi girişimler için uygundur. Koagülopati, sepsis, serebrovasküler hastalıklarda uygulanamazlar. Uygulaması sırasında verilen sedatiflerin dozu iyi titre edilmezse genel anesteziye üstünlüğünün kalmaz

47 Anestezik Yönetim – Rejyonel Anestezi Spinal Anestezi
Yaşlılarda damar sklerozu nedeniyle subaraknoid aralıktan absorbsiyon yavaşlar. Anestezik ilaç daha uzun süre spinal sıvıda kalır. Bu nedenle yaşlılarda spinal anestezi süresi uzun, maksimum motor blok ve analjezinin başlangıç süreleri daha yavaştır. Spinal anestezide hipotansiyon yaş ile artar. Hipotansiyon oranı 50 Y % 10'dan, 80 Y %30'a yükselir. Bulantı, kusma, titreme artan yaşla ilgisiz

48 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi
İleri yaş genel anestezi için kontrendikasyon oluşturmaz Geçmişte inanıldığı gibi genel anestezi, rejyonal anesteziden daha az güvenli değildir. Solunum yolu kontrolünün, mekanik ventilasyonun ve trakeobronşiyal aspirasyonun önemli oldugu durumlarda rejyonal anesteziye yeğlenebilir

49 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi
Genel anestezinin avantajları: Tüm vücut bölgeleri için uygulanabilir, Daha fazla ilaç seçeneği vardır, Derlenme profilleri geliştirilmiş yeni inhalasyon ajanları kullanılabilir Dezavantajlar: Postoperatif dönemde daha yüksek insidansta mental konfüzyona ve bulantı kusmaya neden olur.

50 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi İndüksiyon
Maske ventilasyonu ve entübasyon sırasında yaşlanma ile orofasiyal yapılarda oluşan değişiklikler veya dişlerin olmayış, maskenin yüze adapte olmasını engelleyebileceğinden, başlangıçta protez dişlerin yerinde bırakılabilir. İlerleyen yaşla, solunum yolunun koruyucu reflekslerinin azalması ve hiatus hernisi insidansinin artması, geriatrik olgularda regürjitasyon ve aspirasyon olasılığını arttırmaktadır.

51 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi İndüksiyon
Servikal vertebralarda osteoporoz / osteoartrit Vertebro – baziler arter yetmezliği olasılığı Başın ekstansiyonu ile mental durum değişiklikleri ve entübasyon koşullarına dikkat edilmelidir. Yetersiz anestezi altında laringoskopi ve endotrakeal entübasyonun oluşturduğu stres myokardiyal iskemi, ventriküler ektopi, sol ventrikül yetersizlik ve serebral hemoraji gibi komplikasyonlara yol açabilir Entübasyon öncesinde opioidler veya lokal anestezikler ile kardiyovasküler yanıta önlem

52 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Pozisyon - Koruma
Yaşlılarda azalmış yumşak doku ve deri perfüzyonu nedeniyle iskemik bası yaraları artar Basınç noktaları ve periferik sinirler korunmalı Yaşlanmayla ilşkili osteoporoz ve artritler nedeniyle pozisyon ile iatrojenik hasar artar Boyun pozisyonuna dikkat (VBY) Cildin senil atrofisi nedeniyle adheziv elektrot ve flasterlere dikkat. Azalmış lakrimasyonda göz koruması önemli Aspirasyona karşı koruma rutin uygulanmalıdır.

53 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi İndüksiyon
İnduksiyon döneminde düşen kalp debisi ve uzayan dolaşım zamanı nedeniyle IV uygulanan ilaçların etkilerinin başlaması gecikebilir. Bu gecikme, başlangıç dozunun yetersiz kaldığı şeklinde yorumlanmamalı, ilave doz uygulamasının surdozaja neden olabileceği anımsanmalıdır.

54 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi İndüksiyon
Tiyopental uygulamasında: Doz gereksinimindeki azalma Etkinin başlama süresindeki uzama Etki süresindeki uzama dikkate alınmalı Kardiyovasküler etkilere karşı duyarlılık artışının söz konusu olduğu anımsanmalıdır

55 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi İnhalasyon ajanları
40 Y üzerinde her dekat için MAC değeri % 4 oranında azalır. MAC'ın azalma nedeni: serebral oksijen tüketimindeki, serebral kan akımındaki, nöronal dansitedeki değişiklikler. Desfluran geriatrik olgularda tercih edilebilir: daha az metabolize edilir, daha düşük konsantrasyonda toksik metabolit oluşturur, kısa derlenme süresi sağlar, myokardiyal kontraktilite ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunu daha az deprese eder.

56 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Opioidler
Morfin: gençlerde t ½: 2.9 h, yaşlılarda t ½: 4.5 h Meperidinin proteine bağlanmayan fraksiyonu 30 Y % 30, 70 Y % 70 En uygun opioid seçeneğini fentanil ve analogları Eliminasyon yarı ömrü kısa Peranestezik ağrılı uyarana kardiyovasküler, hormonal yanıtı daha iyi baskılar Myokardiyal fonksiyon ve kalp debisini daha az etkiler Doz gereksiniminde % 50 oranında azalır.

57 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Kas gevşeticiler
Nondepolarizan kas gevşeticilerde etkinin başlama süresi ve etki süresi uzar. Atrakurium ve sisatrakuryum besilatın etkisi ve eleminasyonu gençlere benzer. Nedeni bu ilaçların hoffmann eleminasyonu veya plazma ester hidrolizi ile inaktivasyonun yaştan ve karaciğer, böbrek gibi organlardan bağımsız olmasına bağlıdır. Neostigmin yaşlılarda artmış kardiovasküler hastalık zemininde ciddi kardiak aritmilere neden olabilir.

58 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi
Yaşlılarda kısa süreli minör girişimlerde bile rektal ısıdaki düşüş yaşla artar: Bazal metabolizmada 30 Y sonra her yıl için % 1 düşüş Bozulmuş ısı prodüksiyonu Azalmış termoregülasyon yeteneğine bağlı Titreme oksijen tüketiminde % 400 ila % 500 artış ve hipoksemiye neden olur. Ayrıca hipoterminin derlenmede gecikme, koagülopati, negatif azot dengesi, hipovoleminin maskelemesi gibi bir çok sakıncası vardır. Hipoterminin önlenmesi geriatrik populasyonda yaşamsal bir önem taşır.

59 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi
Yaşlı hastalar postoperatif dönemde anesteziklerin rezidüel etkileri, yetersiz dekürarizasyon, sedasyon, ağrı, opioidlere bağlı solunum depresyonu gibi faktörler nedeniyle hipoksik epizot yaşama riski daha fazladır. Bu nedenle geriatrik olguların erken postoperatif dönemi yoğun bakımda geçirmeleri; pulse oksimetre ile monitörize edilmeleri; postoperatif ağrı tedavisi, solunum egzersizleri ve fizyoterapi konusunda duyarlı davranılması zorunludur.

60 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi
Son 15 yıl içerisinde geriatrik populasyonda postoperatif mortalite ve morbidite anlamlı derecede azalmıştır: Beta adrenarjik blokerlerin daha agresif kullanılması İntraoperatif normoterminin sürdürülmesi Proflaktik antibiyotik kullanılması Kan transfüzyonu uygulamasında uygun endikasyon seçimi ile düşüş Yeni kısa etkili anestezikler ve Out-patient anestezi yönetimi

61 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Postop. Ağrı tedavisi
Postoperatif ağrı myokardial iskemi, taşikardi, hipertansiyon, hipoksemi gelişmesine katkıda bulunur. Postoperatif dönemde aynı anda sadece bir opioid kullanılmalı, ilacın IV yolla verilmesi halinde gençler için kullanılan dozun yaklaşık yarısı uygulanmalı, toksik semptomların tanı ve sağaltımında naloksandan yararlanılmalıdır. 20 Y üzerinde HKİVA’de ilk 24 saatlik ortalama morfin miktarı (mg) = 100 – yaş

62 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Postoperatif Deliryum
Geçici bir mental fonksiyon bozukluğudur. Morbiditenin artmasına, fonksiyonel iyileşmenin gecikmesine ve hastanede yatma süresinin uzamasına neden olur. Bilişsel fonksiyonlarda, düşünme ve algılama kabiliyetinde ve bellek fonksiyonlarında geçici bir bozukluk ortaya çıkar. Hastalar yer ve zaman oryantasyonlarını kaybederler, dikkatlerini belli bir noktada toplayamazlar

63 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Postoperatif Deliryum
İnsidans: Tüm yaş gruplarında %5 – 10, geriatrik populasyonda % 10 – 61.3 Risk faktörleri: Artan yaş, uzamış anestezi süresi, düşük eğitim düzeyi, reoperasyon, postoperatif enfeksiyonlar, solunumsal komplikasyonlar. Pnömoni, üriner enfeksiyon, sıvı elektrolit bozukluğu, sepsis, myokard enfaktüsünün başlangıcındaki tek belirti olabilir. Tedavi edilmemiş veya yeterince kontrol altına alınmamış ağrı deliryum gelişmesine yol açabilir.

64 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Postoperatif Deliryum
Postoperatif 2. veya 3. gün ortaya çıkan bulgular geceleri artar. Olguların büyük çoğunluğunda reverzıbl Olguların % 1’inde girişimden 1 – 2 yıl sonra bile tablo devam edebilir. Bulgular bazen farkedilmeyecek kadar hafif seyredebilir. Bazen depresyon olarak tanımlanabilir. Hastaların %20-30’unda deliryum ölümle sonuçlanır

65 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Postoperatif Deliryum
Risk oluşturan ilaçlar: Antikolinerjikler, digoksin, antipsikotikler, antidepresanlar, narkotik ve non-narkotik analjezikler, H2-blokerler Tedavi: Nedene yönelik tedavi, klinik tabloya yönelik tedavi Haloperidol: 0.25 – 2.0 mg PO veya 0.5 mg IM (saatte bir) Out-patient anestezi, kısa etkili anestezik, sedatiflerin kullanılması ve kısa sürede externasyon

66 Anestezik Yönetim – Genel Anestezi Postoperatif Zihinsel Fonksiyon Bozukluğu
Postoperatif dönemde bellek bozukluğu, öğrenme zorluğu, sayıları organize etme ve bazı psikomotor becerileri yerine getirme kabiliyetinde azalma ile karakterize bir durumdur. >60 Y, mayor cerrahi, postop. 1. Hft: %25, 3 ay sonra % 10 Ety: ?, İleri yaş, preoperatif dönemde verilen benzodiyazepinler


"YAŞLILIK ve ANESTEZİ Dr. Volkan Hancı." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları