Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Atatürk’ün geometrİye verdİğİ önem

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Atatürk’ün geometrİye verdİğİ önem"— Sunum transkripti:

1 Atatürk’ün geometrİye verdİğİ önem

2 geometrİ ve atatük Türk Dil Kurumu başuzmanı olan ve kendisine Mustafa Kemal tarafından Dilaçar soyadı verilen Agop Dilaçar a göre; Geometri kitabını Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, yılı kış aylarında Dolmabahçe sarayında kendi elleriyle yazmıştır. Askerlik ocağından gelen Atatürk aynı anda büyük bir eğitimci de olup yurdun kültür sorunlarıyla da fazlasıyla ilgilenmiştir. Tarih boyunca yabancı ülkelerde büyük sanını kazanan asker devlet başkanları, uluslarına eğitim alanında da önderlik etmişler, kendi kalemleriyle eğitici yapıtlar meydana getirmişlerdir. İngilizlerin büyük Alfredi(Alfred the Great, ) ve Almanların büyük Friedrichi(Freidrich der Grosse, ) bu gerçeğin iki büyük kanıtıdır.. Geometri kitabının kapağında önemle belirtildiği üzere, Atatürk ün bu yapıtı, geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir. Kapakta yazar adı yoktur, fakat yazının ruhu ve tutumu, onun Atatürk ün elinden çıkmış olduğunu apaçık gösterir.

3 Geometri, eski terimle Hendese, eğitim sistemimizde önemli bir yer tuttuğu halde, terimleri çok ağdalı ve çapraşıktı. Arapça ve Farsça okul programından kaldırılmış, fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı. Örneğin, müselles-i mütesaviyül adlayı hangi öğrenci anlayabilirdi ki. Atatürk, öğrencinin anlayış yolundaki tıkanıklığı açmak için bu terimi eşkenar üçgene çevirdi. İşte bu 44 sayfalık küçük kitapta boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip daha sonra da Türkçeye yerleşmişlerdir.

4 Atatürk eleştirileri daima memnunlukla karşılamış ve ortaya koyduğu yeni sözcük ve terimlere bir deneme hakkı tanıdığını belirtmiştir. Amacı daima daha uyguna doğru ilerlemek olmuş, önerilen değişiklikleri akla uygun görünce hemen benimsemiştir. Atatürk ün ortaya koyduğu terimlerden birkaçı bugün kullanılıştan çıkmış, yerlerini daha uygunlarına bırakmışlardır. Tümey açı yerine tümler açı, bütey açı yerine bütünler açı bunlara örnektir. Mustafa Kemal ilke insanı olduğu için bunları hoş görmüş, hatta sevinmiştir de. Yeter ki ortaya koyduğu ilkeler sarsılmasın ve yine zaviyetan-ı mütekabiletan-ı dahiletan ( = içters açılar) gibi terimlere dönülmesin.

5 Atatürk’ün geometrİ kİtabI
Geometri, Atatürk tarafından ilk defa Türkçe geometri terimleri kullanılarak 1936 yılının sonunda yazılmış olan 44 sayfalık kitap.[1] Agop Dilaçar kitabın 1971 baskısına yazdığı önsözde, kitabın yazılış hikâyesini anlatır yılının sonbaharında Atatürk, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman ve Agop Dilaçar'ı Beyoğlu'ndaki Haşet kitabevine gönderir ve Fransızca geometri kitapları aldırır. Kitaplar gelince uzmanlarla beraber gözden geçirmiş ve geometri kitabının ilk çalışmalarına başlamıştır. Kış ayları boyunca Dolmabahçe Sarayı'nda bu kitap üzerine çalışan Atatürk'ün hazırladığı kitap Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1937'de yayımlanmıştır. Atatürk kitabında Arapça ve Farsça kökenli bazı geometri terimlerine, üçgen, dörtgen, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, yüzey, uzay, boyut, çember, çap, açı... gibi günümüzde hala kullanmayı sürdürdüğümüz Türkçe karşılıklar bulunmuştur yılının kışında Atatürk kitap üzerinde çalışır ve 44 sayfalık içinde geometri terimlerinin Türkçeleştiği kitap ortaya çıkar.

6 Kitabın yazarının Atatürk olduğu kitapta belirtilmez sadece kapağında geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığı’nca neşredilmiştir şeklinde bir not düşülür. Osmanlı döneminde üçgene müselles, alan için Mesaha-i sathiye, dik açı yerine zaviye-i kaime, yükseklik yerine kaide irtifaı deniliyordu. üçgenin alanını tanımlamak için üçgenin alanı taban uzunluğu ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir tanımı yerine, bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesinin irtifaına hâsıl-ı zarbinin nıfsına müsavidir deniliyordu.[2] falan filan Atatürk bizzat kendisi bir geometri kitabı yazdı. Osmanlıca eğitimde kullanılan geometri tabirlerinin yerine Türkçelerini buldu. Bu terimler bugün de Türkçe müfredatta değişmeden kullanılan boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, çokgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe ,.. gibi kelimelerdir.[3]

7

8 Ad: Musa Soyad: Demir Sınıf/No: 7/c 1133 Ders: Matematik Konu: Atatürk’ün geometri alanında yaptığı çalışmalar Öğretmen: Yasin KIRAT


"Atatürk’ün geometrİye verdİğİ önem" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları