Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

D İ L VE ANLATIM. BUKET UZUNER Yumuşak bir erkek sesiydi beni ça ğ ıran. Sonradan çok düşündüm, fakat bu cümlenin hangi dilde söylendi ğ ini çıkartamadım.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "D İ L VE ANLATIM. BUKET UZUNER Yumuşak bir erkek sesiydi beni ça ğ ıran. Sonradan çok düşündüm, fakat bu cümlenin hangi dilde söylendi ğ ini çıkartamadım."— Sunum transkripti:

1 D İ L VE ANLATIM

2 BUKET UZUNER Yumuşak bir erkek sesiydi beni ça ğ ıran. Sonradan çok düşündüm, fakat bu cümlenin hangi dilde söylendi ğ ini çıkartamadım. Anlamını çözdü ğ ünüz, sinir sisteminizi hemen harekete geçiren, fakat hangi dilde söylendi ğ ini çözemedi ğ iniz cümleler olmadı mı hiç? Cümlenin sonunda Madame dendi ğ inden hiç kuşkum yok ama. Hemen dar merdivenleri tırmandım, ikinci katta, siyah bir kapı vardı. Tam kapıyı çalmak üzere elimi uzattım ki, baktım kapı açık. Küçük bir antreydi ilk girdi ğ im mekan. Bir tahta vestiyer, bir şemsiyelik, şapkalık ve küçük ceviz bir komodin vardı. Siyah bir silindir şapka, siyah uzun bir şemsiye ve yakası kürklü bir siyah palto asılıydı burada. (DEVR İ K CÜMLELER)

3 AHMET HAMD İ Bilmem sizde de böyle midir; yolculuk benim üzerimde daima iyi ve unutturucu bir tesir yapar. Iztıraplarımızın, üzüntülerimizin mekanla, yahut hayatımızın tabii muhiti ile sıkı bir alakası olsa gerek. Bir muharririn dedi ğ i gibi, falan yerde en kesif şiddetinde olan bir acı iki yüz kilometre daha ötede ve başka insanlar içinde biraz daha hafif ve daha kabil-i tahammül oluyor. Bununla beraber acıdan acıya fark var. Ve benimki acıların en büyü ğ ü, evlat acısı idi, üstelik de ya ğ mur ya ğ ıyordu. Oh, size bu ya ğ murlu günlerin bende yaptı ğ ı aksülameli nasıl anlatmalı? Böyle günlerde ben de ğ işir, büsbütün başka adam olurum. Başka bir adam, tam kelimesi de ğ il... Bütün bir mazi, en kötü, en karanlık, en tamir edilmez taraflarıyla içimde canlanır, hortlaklarımla başbaşa kalırım. (YABANCI SÖZCÜKLER)

4 ORHAN KEMAL Ufak tefek, semiz bir kedi yavrusunu hatırlatan Bobi: -Yuuuuh, dedi. Yuh be. Bunlar benden de aç! O, aç olmaktan çok, açlıktan söz açıp üçün beşin yoluna bakma dümenindeydi. Görüşmecileri gelen tutuklulardan uçlandı ğ ı ekmek, zeytin, peynir, tereya ğ ı, helva, ne bileyim yiyecek, giyece ğ i çabucak paraya çeviriverir, günün birinde dışarı çıkınca geçinebilmek için tutaca ğ ı işe para biriktirirdi.Sürgünler avluda gittikçe ço ğ alıyordu. Başgardiyan bir ara düdü ğ ünü sert sert öttürdü, sonra da ba ğ ırdı: -Buraya gelin bakayım. İ çtima!(ARGO SÖZCÜKLER)

5 OKTAY AKBAL Sıkıntılı bir düşünceden silkinerek kurtuldum. Gün sona eriyordu. Güneşin son kırıntılarını da, karanlık, teker teker yuttu. Dakikalardan beri içinde bulundu ğ um bu küçük bekleme kulübesi ile üstünde oturdu ğ um tahta kanepe bana gittikçe daha sıkıntı vermeye başlamıştı. Cebimden saatimi çıkardım. Kulübenin içine, pencereden ince bir dal gibi uzanıp kalmış son güneş ışı ğ ının altında, zamanı anlamaya gayret ettim. Zahmetim işe yaramadı, saat durmuştu. Canımın sıkıntısı bir basamak daha yükseldi. Karanlık, pencerelerden dolmaya başladı, kulübeyi a ğ zına kadar doldurdu; hatta kapıdan dışarı bile taştı. İ skele üzerinde, ne bir çımacı, ne de bir memur... Uzaklarda ıslıkla çalınan beylik bir şarkı... Karanlıkta bo ğ uldum. Bu renk de ğ işmezli ğ i bana çekilmez, dayanılmaz gelmeye başladı. İ çime tahlil etmekten korktu ğ um hisler birikti... Aya ğ a kalktım. Birkaç adımda dışarıya çıktım; iskelenin yanındaki rıhtım boyunca dolaşmaya koyuldum.(KISA CÜMLELER)

6 NEZ İ HE MER İ Ç "Yaktı Gülgunumun başını, yaktı gınalı kaşık gızımı..." diye için için a ğ lıyor: "Nerden ba ğ çalara çıktı nerden ekran buldu. Gülgunumu gendine ba ğ çalarımız bitişik deyi a yavrım göynünüz de mi bitişeceydi.Cevizin altına kilim serer otururlardı. Bostana varanda hep görürdüm, bir gah gah ederdi. Avrat aslanlı çeşme gibi şıkılardı sesi Gülgunumun. Güççük Zeynebi atar atar dutardı hevalara. Hop hop ederdi, gız ona da mı acımadın Allahsız gız. Anasız goydun bebe ğ i. Gavurun tu dedi ğ i. Vay vay ki hep biliridik Gülgunumun Murata yandı ğ ını. Muratın da onun Mecinunu oldu ğ unu hep biliridik. (YÖRESEL SÖYLEY İ ŞLER)


"D İ L VE ANLATIM. BUKET UZUNER Yumuşak bir erkek sesiydi beni ça ğ ıran. Sonradan çok düşündüm, fakat bu cümlenin hangi dilde söylendi ğ ini çıkartamadım." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları