Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

2 Çevre sorunlarındaki artış aynı zamanda çevre ile ilgili tedbir alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmış, çevresel değerlerin hukuki güvence altına.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "2 Çevre sorunlarındaki artış aynı zamanda çevre ile ilgili tedbir alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmış, çevresel değerlerin hukuki güvence altına."— Sunum transkripti:

1

2 2 Çevre sorunlarındaki artış aynı zamanda çevre ile ilgili tedbir alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmış, çevresel değerlerin hukuki güvence altına alınması amacıyla çevreye ilişkin hükümler Anayasa, Kanun ve Yönetmeliklerde yer almaya başlamıştır.

3 3 ANAYASAKANUNTÜZÜKYÖNETMELİKDiğer Düz. Kur. Diğer Düz. Kur. – Diğer Düzenleyici İşlemler – (Genel Tebliğler, Tebliğler, Genelgeler, Kararnameler, Karar, Tebliğ, İlke Kararı, Esaslar, Yönerge, Talimat, Statü, Genel Emir, İlan, Duyuru, Plan, Tarife vb.)

4 4 Çevre kirliliği problemi, kirliliğin kaynağı olan ülke ile sınırlı kalmamakta dünya üzerinde var olan diğer devletleri ve insanları da etkilemekte ve ilgilendirmektedir. Bunun tabi sonucu olarak, çevre ile ilgili birtakım Devletler arası düzenlemelerin yapılması da zorunluluk olduğundan, çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi için birtakım devletlerarası çalışmalar ve toplantılar tertip edilmiştir.

5 5  1965 yılında Birleşmiş Milletlerin ihtisas kuruluşlarıyla bağlantılı Danışma Kurulları kurulmuştur.  1970 yılında Tabiatın Korunması Hakkında Avrupa Konferansı tertip edilmiştir. ilk toplantı  Uluslararası alanda, çevre hakkının dile getirildiği ilk toplantı Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı’dır. (Stockholm 1972) Stockholm Konferansı, çevre sorunlarına yönelik politika arayışlarında bir milatdır.  (Stockholm 1972) Stockholm Konferansı, çevre sorunlarına yönelik politika arayışlarında bir milatdır.

6 Çevre hakkı ile ilgili gelişmeler 1982 Anayasamızda da yer bulmuştur. « Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama, hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.»

7 Bu Kanunun Amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır. Bu kanunun 8. maddesine göre Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde; alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak benzeri faaliyetlerde bulunmakYASAKTIR.

8  5491 sayılı Kanunla, kirletme fiillerine uygulanacak idari para cezaları, alıcı ortama ve atığın türüne bağlı olarak ayrı ayrı belirlenmiştir.  Kanunun yayımı tarihi olan 13.5.2006 tarihinden sonra işlendiği tespit edilen fiiller için, değişiklikle öngörülen cezaların uygulanması gerekmektedir. Ceza miktarları caydırıcılığı sağlamak üzere artırılmıştır.

9 9 (g) bendi kapsamına giren ihlaller; Bilgi ve belge vermeme, Atık Yönetim Planı, Atık Beyan Formu, Atık Yağ Beyan Formu vermemek, Ambalaj Bildirimlerinde bulunmamak,

10 10 (j) bendi kapsamına giren ihlaller; Tehlikesiz Atıklarını Uygun Olarak Depolamamak,

11 11 (r) bendi kapsamına giren ihlaller; Yönetmeliklerde öngörülen usûl ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplamak, taşımak, geçici ve ara depolama yapmak, geri kazanmak, geri dönüşüm sağlamak, tekrar kullanmak veya bertaraf etmek,

12 12 (v) bendi kapsamındaki ihlaller; Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplamak, ayırmak, geçici ve ara depolama yapmak, geri kazanmak, yeniden kullanmak, taşımak, ambalajlamak, etiketlemak, bertaraf etmek,

13 13 2872 sayılı Çevre Kanunu Madde 23: (Değişik : 26/4/2006 – 5491/15 md.) Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilir.

14 14 2872 sayılı Çevre Kanununun 15. maddesi gereğince, SÜRE VERİLEBİLİR. 2872 sayılı Çevre Kanununun 15. maddesi gereğince, Kanun ve Yönetmeliklerine aykırı davrananlara, söz konusu aykırı faaliyeti düzeltmek için bir defaya mahsus ve bir yılı aşmamak üzere SÜRE VERİLEBİLİR. DURDURULUR. Süre verilmezse derhal, süre verilirse sürenin sonunda aykırılık düzeltilmez ise faaliyet kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz DURDURULUR. süre verilmeksizin durdurulur. Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur.

15 15 Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması, bu Kanunda öngörülen cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez. Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi yapılmaksızın başlanan faaliyetler, Bakanlıkça; Proje tanıtım dosyası hazırlanmaksızın başlanan faaliyetler mahallin en büyük mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur.

16 16 Çevre Kanunu uyarınca, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine aykırılığın düzeltilmesi için süre verilmesi, bu ihlal nedeniyle idari para cezası uygulanmasına engel teşkil etmez. Süre verilmesi bir yaptırım değildir. Tespit edilen ihlal için sadece süre verilmesi, tespit edilen suçun yaptırımsız bırakılması anlamına gelir… Bu ise Kanuna aykırıdır…

17 17 30 gün ancak itirazın tahsilatı durdurmayacağı belirtilmiştir. İdari Nitelikteki Para Cezalarına itiraz mercii ve itiraz süresi 2872 sayılı Çevre Kanununun 25. Maddesinde belirtilmiştir. Söz konusu maddede Çevre Cezalarına karşı, cezanın tebliğ tarihini takiben en geç 30 gün içerisinde İdare Mahkemesine itiraz edilebileceği, ancak itirazın tahsilatı durdurmayacağı belirtilmiştir.

18 “Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. … Denetimler, Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usul ve esasları çerçevesinde yapılır. …”

19  ÇK.m.15 Kanun ve Yönetmeliklerine aykırı davrananlara, söz konusu aykırı faaliyeti düzeltmek için bir defaya mahsus ve bir yılı aşmamak üzere SÜRE VERİLEBİLİR.  Süre verilmezse derhal, süre verilirse sürenin sonunda aykırılık düzeltilmez ise faaliyet kısmen veya tamamen, süreli veya süresiz DURDURULUR.  Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur.  Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması, bu Kanunda öngörülen cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez.  Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi yapılmaksızın başlanan faaliyetler, Bakanlıkça;  Proje tanıtım dosyası hazırlanmaksızın başlanan faaliyetler mahallin en büyük mülki amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur.

20 Bakanlık merkezde;  Çevre Yönetimi Genel Müdürü  Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürü  Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Bakanlık taşra birimlerinde;  İl Çevre ve şehircilik Müdürü

21 21 01.06.2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu yürürlüğe girmiş ve Kanunun 3. Maddesinde “Bu kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.

22 22 “İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.” Kabahatler Kanunu Madde 27: “İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.” Not: Kabahatler Kanunu gereğince dava açmış olmak tahsilatı durdurur.

23 23 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Kabahatler Kanununun 3. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Bu Kanunun, a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır.”

24 24 Yapılan düzenleme ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun genel kanun olma niteliği korunmakta, sadece idari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda belirlenmiş olan kanun yollarının uygulanması saklı tutulmaktadır. Dolayısıyla, idari para cezalarının düzenlendiği kanunlarda kanun yoluna ilişkin özel bir düzenleme bulunması halinde bu hükümler uygulanacaktır.

25 25 Sonuç olarak: Çevre Kanununda belirtilen itiraz mercii ve itiraz süresi geçerlidir. Ancak İdari Para Cezasına itiraz etmek, Kabahatler Kanununun 3. maddesine istinaden tahsilatı mahkeme bitimine kadar durdurur.

26 26 Avrupa Birliği Konseyinin 27 Ocak 2003 tarihli ve 2003/80-JHA sayılı “Çevrenin Ceza Hukuku Yoluyla Korunması Hakkındaki Yönerge”sinin en önemli özelliği, çevre suçlarını diğerlerinden ayrı bir hukuksal değer olarak görmesidir. Bu açıdan Türk hukukuna baktığımızda 765 sayılı ceza kanunumuzda çok az miktarda çevre suçu düzenlenmiş ve bunlar kamunun selametine karşı suçlar arasında yer almıştır.

27 27 “Topluma Karşı Suçlar” haksızlık değerine kavuşmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunuyla getirilen yeniliklerin başında, çevreye karşı suçların “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmında yer almasıdır. Çevre suçlarının kendine özgü bir bölüm altında düzenlenmesi çağdaş ceza hukukunun bir gereğidir. Böylece, korunan hukuksal yarar açısından çevrenin kirletilmesi başlı başına bir haksızlık değerine kavuşmaktadır.

28 28 altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 1)İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. ceza iki katı kadar artırılır 3)Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.

29 29 4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi hâlinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

30 30 (1) Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya verilmesine taksirle neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması hâlinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya taksirle verilmesine neden olan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

31 31 Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

32 32 Bunun anlamı Bunun anlamı çevre kirliliği ile ilgili her tespitte konunun Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet Savcılıklarına bildirileceği, Savcılıkların talebine istinaden Sulh Ceza Mahkemeleri nezdinde kamu davası açılabileceğidir.

33


"2 Çevre sorunlarındaki artış aynı zamanda çevre ile ilgili tedbir alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmış, çevresel değerlerin hukuki güvence altına." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları