Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SÖZSÜZ İLETİŞİM Sessiz olmalıyız, konuşmayalım, üst başımız gövdelerimizin durumu açığa vuracaktır, nasıl bir yaşam sürdürdüğümüzü!. William Shakespeare.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SÖZSÜZ İLETİŞİM Sessiz olmalıyız, konuşmayalım, üst başımız gövdelerimizin durumu açığa vuracaktır, nasıl bir yaşam sürdürdüğümüzü!. William Shakespeare."— Sunum transkripti:

1 SÖZSÜZ İLETİŞİM Sessiz olmalıyız, konuşmayalım, üst başımız gövdelerimizin durumu açığa vuracaktır, nasıl bir yaşam sürdürdüğümüzü!. William Shakespeare

2 SÖZSÜZ İLETİŞİM Konuşmadan, yazışmadan jest, mimikler gibi yüz ve ; oturuş, duruş biçimleri, giyim gibi beden diliyle yapılan iletişim biçimidir. Sözsüz iletişim ile aktarılan mesajlar çok daha güvenilir ve gerçekçi kabul edilir. “Söylediklerimiz aslında yapmadıklarımızdır” Sözsüz iletişim göstergeleri: beden dili, bedenin mekan içindeki kullanımı, yüz biçimi

3 Sözsüz iletişim ile aktarılan mesajlar konusunda bilinçli olmak iş ve özel yaşamda bireylere önemli yararlar, ip uçları sağlar

4 I- BEDEN DİLİ İletişimde en en etkin 3 konu % 60 beden dili
% 30 ses tonu %10 sözcükler Beden dili ile önemli mesajlar elde edilmektedir. İlk izlenim, imaj büyük ölçüde beden dilinin etkisiyle ilk 30 saniye içinde oluşmakta ve kolay kolay DEĞİŞMEMEKTEDİR. “İlk görüşte aşk”

5 BEDEN DİLİ VE YANSITILAN MESAJLAR

6 1. GÖGÜS İnsanlar bedenlerinin çeşitli konumlarıyla sessiz iletişime geçerler. Öne doğru eğilen vücut biçimi yansıtı-lan mesaj: ısrarcılık, konuya yoğun dikkat ve ilgi Kalkık omuzlar, göğüs dışarıda, çene önde ve yansıtılan mesaj: saldırganlık, gerginlik Omuzlar aşağıda, geri-ye doğru yaslanma ile yansıtılan mesaj: rahatlık, konuya ilgisizlik

7 2. BAŞ: Başın duruş biçimi de bir takım sözsüz mesajlar iletir.
Başın yukarıya doğru durması üstünlük; Aşağıya doğru olması uysallık; Boyun eğme, konuşan kişiye doğru yönelme ilgi, anlaşma; İletişimde bulunduğunuz kişiden başka yana döndüğünde anlaşmazlık; konuya ilgi duyması veya size kur yapması Başın yana eğilmesi

8 3 . BEDENİN DURUŞU Bedenimizin belirli ortamlarda, belirli mesajlar karşısında aldığı duruş şekli de bir anlam taşır. arkaya eğilmek; olumsuz- güvensizlik, tereddüt, savunma, utangaçlık; öne doğru eğilmek ise olumlu anlam taşır. bedenin olduğundan fazla öne eğilmesi ise başkalarına baskı kurmak, ısrarcılık, saldırıya hazırlanma anlamına da gelir. Örneğin bir annenin çocuğunu disipline sokması, azarlaması gibi.

9 Bedenin kambur olması özellikle ergenlik döneminde olan veya uzun boylarını dert edinmiş kişilerde görülür G duruşu ise daha ufak tefek ama büyük görünmek isteyen kişilerde görülür. Önemli görünmek için bedenlerini bilinçsizce şişirirler.

10 4. ELLER VE KOLLAR Ellerin açılması ;
konuya ilgi, iletişime açık olma ve dürüstlük Ellerin kapanması; konuya isteksizlik, iletişime kapalılık, gizlilik Elin yumruk olması; saldırganlık, düşmanca duygular, güç göstergesi

11 TOKALAŞMA İLE AKTARILAN SÖZSÜZ MESAJLAR
Gevşek el- kavramayan tokalaşma: Olumsuzluk, ilgisizlik, iletişim kurmaktan kaçınma, güvensizlik, samimiyetsizlik Ezer gibi el sıkma: güç gösterisi, baskın kişilik Hapsedici tokalaşma: yönetmek ve yönlendirmek ister, fırsatları değerlendirir. Dost tokalaşması: samimiyet, açıklık, güçlü iletişim Normal tokalaşma: açık yürekli, kibar, iletişime açıklık.

12 5. BACAKLAR Bacakların koltuğun altında tutulması, birbirine dolanması; gerginlik, huzursuzluk, birşeyler saklama Ayağın sandalyeden ileriye doğru uzatılması; ortamda rahatlık, özgüven

13 YÜZ İFADELERİ

14 II- YÜZ İFADELERİ Mimikler
Kaşlar, yüzü yumuşatır veya sertleş-tirir. Kaşlar arasındaki dikey çizgi; endişe ve kızgınlığı ifade eder Kaşların yukarıya doğru kalkması; şaşkınlık, korku, bir şeylerin farkına varma Kaşların aşağıya inmesi ise kızgınlık, endişelenmeyi gösterir.

15 GÖZLER Yüzün ifade edebileceği 30 kadar mimik gözler tarafından desteklenir. Duygularımız, söylediklerimizin doğru olup olmadığı, ilgi düzeyimiz, ilişkinin boyutu gözler ile anlaşılabilir.

16 masumiyet ve merak, şaşma, ürkme
Gözleri tamamen açık olma: Dolaştıran bakış: sahip olma isteği tatminsizlik, hoşnutsuzluk, kin, yorgunluk, stres Kısılmış gözler: aldırış etmeme Bakışlar çok kısa: aşağılama, cinsel ilgi, meydan okuma Bakışlar çok uzun: Bakışları dondurma: düşmanlık Bakışlar çok kısa ve kesik kesik; hilekar, yalancı

17

18 BAKIŞLARIN YÖNÜ Karşınızda bulunan bireyin o anki düşüncelerini öngörümlede, bakışların yönü de etkili bir gösterge olabilir. Bakışların yönü beynin kullanılan alanını yansıtmaktadır.

19 Genellikle sağ yöne bakma tasarlama sol yöne bakma ise hatırlama eylemi ile ilişkilidir.
Bakışların sağ üste doğru olması görsel tasarlama; Sol üste bakma ise görsel bir duyguyu hatırlama Doğrudan sağa bakması ses tasarlama, Sola bakması ses hatırlama, Sağa doğru aşağı bakması bedensel duyum hatırlama (bir tadı hatırlama gibi) Sola doğru aşağı bakması ise duygu hatırlamadır.

20 Kültürümüzde Gözün Önemi
Göz bebeğimsin (değerlisin) Göz dağı vermek ( Korkutmak) Gözden düşmek (değer kaybetmek, önemsizleşmek) Göz hapsine almak (kontrol altına almak) Gözü dönmek (sinirlenmek)

21 III- MEKAN KULLANIMI “İnsanlarla münasebetin
ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarsın, çok yaklaşma yanarsın.” Sadi ŞİRAZİ Başkalarıyla aramızda koyduğumuz mesafe, uzaklık onlara karşı duygularımızla ilgilidir ve karşı tarafa bir mesaj yansıtır. Sevdiğimiz insanlara daha yakın olmayı tercih ederiz. Yürürken önde olmak, yüksekte oturmak, büyük kişisel mekanlar yüksek statü işaretidir. 4 mesafe/ uzaklık alanı: Mahrem alan: 45 cm’e kadar uzaklık Kişisel alan:45-75 cm’lik mesafe Sosyal alan: 1 metre- 2,5 metre Genel alan: 3 metre-

22 3 m + 1- 2-5 m 45 cm 45- 75 cm GENEL ALAN SOSYAL ALAN KİŞİSEL ALAN
MAHREM ALAN 45- 75 cm 45 cm

23 Oturma düzenleri Oturma düzeni, masaların biçimi de önemli mesajları yansıtır. Odaya girdiklerinde kapıya yakın oturanların özgüvenleri düşük kişiler olduğu söylenir. Girdikleri odada ev sahibine ve merkeze yakın oturanların özgüvenleri tam ve kendinden hoşnut kişiler olduğu söylenir. Yanyana oturanlar aynı belge üzerinde çalışırlar ve işbirliği içindedirler Karşılıklı yüzyüze oturanlar genellikle birbirine rakip kişilerdir. Karşılıklı oturmanın etkin iletişime engel olduğu söylenir. Doktor hasta, işveren aday görüşmeleri gibi

24 Masa biçimleri Yuvarlak masa işbirliğini geliştirir, katılanlar arasında eşitlik duygusu yaratır. Bireylerin kendilerini daha rahat, güvende ve sakin hissetmelerini sağlar. Dikdörtgen şeklindeki masa; katılanların konumunu kesin biçimde yansıtması bakımından işbirliği ve danışma duygularını geliştirmeyi engelleyebilir. Bu tür masa oturma düzeninde merkeze yakın kişiler lidere yakın olanlardır. Merkezden uzaklaştıkça güç azalır. U biçimindeki masalar önemli fikirlerin daha rahat alınacağı ortamları yaratır. Önemli projelerde bu biçim çalışma ve toplantılar tercih edilir.

25 Olumlu karşılanma göstergeleri İlgi duyma göstergeleri
İlgisizlik göstergeleri Dostça olmayan Göstergeler El sıkışma Size doğru bakması Doğrudan göz te-ması Görüşme sırasında kapıyı kapaması, Telefon görüşme-lerini iptal etmesi Oturduğu yerden doğrulma, ellerin gevşemesi Gösterilen yazı-ları okuma Konuyla ilgili sorular sorma Konuyla ilgili görüş belirtme Sorularınızı istekle yanıtlaması Göz bebeklerinde büyüme Yüzde anlamsız ifade Sandalyeye iyice yer-leşme Başka işlerle uğraşma Göz temasının kesil-mesi Pencereden dışarıyı seyretme Soru sormama Saatine bakması Telefon görüşmesi yapması Ayakları sallama Önündeki kağıdı ka-ralama Kolların kavuşması Masaya vurma Sesini yükseltme Dişlerini sıkma Yumruklarını sıkma Bedenin öne gelmesi ve gerilmesi Kaşların çatılması Göz bebeklerinin küçülmesi Kağıt, defter vb. nesneleri karıştırma

26

27 BENLİK ANALİZİ/ TRANSAKSİYONEL ANALİZ

28 BENLİK ANALİZİ/ TRANSAKSİYONEL ANALİZ
ANABABA BENLİĞİ ÇOCUK BENLİĞİ YETİŞKİN BENLİĞİ Küçük Profesör KORUYUCU ANABABA BENLİĞİ Doğal Çocuk ELEŞTİRİCİ ANABABA BENLİĞİ Uyarlanmış Çocuk Asi Çocuk Uysal Çocuk

29 ANABABA BENLİĞİ Bu benlik durumu kişiliğimizin insanlara nasıl davranması gerektiği konusunda öğütler veren, emir veren kısmıdır. Anababa rolü koruyucu ve eleştirici-yargılayıcı olmak üzere 2 biçimde karşımıza çıkabilir.

30 KORUYUCU ANABABA ELEŞTİRİCİ ANABABA
Koruyucu anababa rolü; bireyin sağlığı ve çıkarla-rını korumaya, kollayıp korumaya yönelen, Fedakarlık, iyilik yapma isteği baskın olan bir benlik türüdür. Eleştirici anababa benliği toplumsal kuralları ve değerleri korumaya, bunlara uymayanları eleştirmeye ve cezalandırmaya yönelik bir benliktir. Yakın çevrelerinden öğrendik-leri değerleri tek, değişmez doğrular olarak kabul ederler. Herşeyi belirli kalıplar içinde değerlendirdiklerinden gelişime ve yeniliklere de pek açık değildirler. Kuşaklar arası çatışma daha çok bu benlik rolüne sahip ebeveyn ve gençler arasında yaşanır.

31 ÇOCUK BENLİĞİ

32 ÇOCUK BENLİĞİ Çocuk benlik az gelişmiş ya da çocuksu bir benlik olarak algılanmamalıdır. Hepimiz fırsat buldukça çocuk benliğimizi harekete geçiririz. Çocuk benlik doğal, küçük profesör ve uyum sağlamış-uyarlanmış olarak üç farklı şekilde sergilenebilir.

33 DOĞAL ÇOCUK İlkel, fevri, kontrolsüz, “çocuk gibi çocuk” bir kişilik özelliği taşır.. Kıskançlığını, sevgisini, nefretini en yalın biçimde belli eder. Doğal çocuk bağımsızdır.

34 KÜÇÜK PROFESÖR Yaratıcı, sezgileri güçlü ve idareci bir benlik sergilerler. Bu özellikleri nedeniyle küçük profesörler ana babaları tarafından gereğinden fazla şımartıldıklarında başkaları ile karşılaştırılıp övüldüklerinde, yüceltildiklerinde kendilerini üstün ve başkalarını küçümseyen bir yetişkin olurlar. İleri yaşlara geldiklerinde iş ve toplumsal yaşamlarında başkalarıyla işbirliği içinde iş yapma, takım çalışmalarına uyum sağlama güçlüğü çekerler.

35 UYARLANMIŞ- UYUM SAĞLAMIŞ ÇOCUK
Uslu ya da asi olmak üzere 2 biçimde sergilenebilir. Uslu çocuk benliği “ne diyorsam onu yap” görüşüyle büyütüldüğü için kurallara, otoriteye uyan, içe dönük uysal bir kişilik özelliği sergileyen bir benliktir. Asi çocuk benliği ise otoriteye baş kaldırır, her şeye karşı gelerek saldırgan bir kişilik yapısı sergiler. Bu tür çocuk benliği otoritenin isteğinin zıttını yaptığı için bağımlıdır.

36 YETİŞKİN BENLİK Yetişkin benlik kişiliğimizin akılcı yanını temsil eder. Kişiliğimizin anababa rolü ile çocuk rolü arasında uzlaştırıcı yönetici görevi üstlenir. Kişiliğin olgun ve irdeleyen, sorgulayan düşünen yanını oluşturan yetişkin benlik, anababa benliğinin tersine öğretilenleri olduğu gibi kabul etmez üzerine düşünerek doğruluğunu test eder. Yetişkin benliğin en önemli özelliği belirli bir konu, sorun ile ilgili olarak önceden bilgi toplaması, bunları değerlendirmesi, olasılıklar üzerinde durarak sorunu çözmesi, düşüncelerini önyargılar değil gerçekler üzerine oturtmasıdır.

37 ANABABA YETİŞKİN ÇOCUK KELİMELER SES TONU MİMİKLER/ BEDEN DİLİ Daima
Asla Böyle yap Bunu yapma Yapmak zorundasın Yapmalısın Asla unutma Başkaları ne düşünür Bizim zamanımızda Bırak yardım edeyim Yanılıyorsun dinle İnanıyorum ki Kim Ne Nezaman Nerede Bunun nedeni Ne düşünüyorsun Gerçek Deneyim Bulalım Muhtemelen hangi Bence Korkunç Ayyy! ....istiyorum Süper Yapamam Müthis Ne güzel SES TONU Eleştiren Patronvari Teşvik edici Otoriter Sert Sempatik Koruyucu Açık Sorgulayıcı Duygudan uzak Uyumlu Sakin Normal tonda Alaycı Cilveli Ağlamaklı Heyecanlı Bağıran Uysal Duygulu Sevecen itaatkar MİMİKLER/ BEDEN DİLİ Parmağıyla göstererek Beğenmeyen bakış Ciddi bir ifade Kucaklama Başını okşama Gözlüklerinin üstünden bakma Sırtını sıvazlama Başını sallama Göz teması Dik duruş Soran bir bakış Dikkatli bir ifade Düşünceli Uyanık Rahat Gülerek İki büklüm Utangaç bakışlı Büyük gözler Surat buruşturma Surat asma Sinirli Hiç durmadan kafa oynatma

38 Yetişkin benlik Anababa benliği
BENLİK ANALİZİNE İLİŞKİN İLETİŞİM ÖRNEKLERİ X: Kıbrıs Şehitleri ne tarafta? Y:Bulunduğunuz sokaktan sağa döndüğünüzde göreceğiniz ilk sol sokak. Z: Kıbrıs Şehitleri ne tarafta? T: Buyrun ben sizi götüreyim Yetişkin benlik Anababa benliği

39 Baba: Dişçiye gitmekten korkuyorum
(Çocuk benliği) 5 yaşındaki kızı: Korkma baba yanında ben varım. (Anababa Benliği)

40 Çocuk: (ağlayarak) Toplum patladı Çocuk B)
Anne: (Kucağına alarak) Üzülme sana yenisini alırım B. Çocuk: (ağlayarak) Toplum patladı (Çocuk B) Anne: Bu kaçıncı top, bir daha top yok sana C. Çocuk: (ağlayarak) Toplum patladı (Çocuk b) Anne: Hayatta her şeyin bir sonu vardır, toplar patlar insanlar ölür.

41 Bankada işlem yapan görevlinin masasında bilgisayar çalışmıyor Siz de yarım saattir kuyrukta bekliyorsunuz ve sıra size gelmiş Görevli: “Ne zaman işimiz olsa bozulur. Her gün bu alet yüzünden ne sorunlarla karşılaşıyoruz bir bilseniz? Özür dileriz. Bilgisayarımız geçici olarak devre dışı kaldı fakat önemli değil işleminizi elle yapacağım. Siz: Bu bilgisayarlar da ikide bir bozulur Kimse işini doğru dürüst yapmıyor. Bunları yapan adamlara kim mühendis diploması veriyor?

42 EMPATİ VE İLETİŞİM “Empati kişinin kendisini karşısın-dakinin yerine koyabilmesi ve onun düşünce ve duygularını anlayarak bunu da karşısındaki kişiye iletmesidir.”

43 “Empati ötekinin makosenlerini giymektir.”
Kızılderili Atasözü

44 İletişimde empati kurulabilmesi için gerekli 3 şart:
1. Empati kuran kişi kendisini karşısındakinin yeri-ne koymalı, olaylara onun gözlüğü ile bakma-lıdır. Onun gibi düşünüp, olayları onun gibi değerlendirmezse empati kurmuş olmaz. 2. Empati kurmak için karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru algılamalıyız. 3. Empatik anlayışımızı karşımızdaki kişiye yüzümüzle, ifadelerimizle bedenimizle iletmeli, onu anladığımızı göstermeliyiz.

45 EMPATİ İÇİN GEREKLİ ÜÇ ROL ZİHİNSEL FİZİKSEL DUYGUSAL

46 Bir insanın empati kurmasında anababa rolü, yetişkin ve çocuk rollerinin dengeli biçimde kullanılması büyük önem taşır

47 “Söz gümüş ise sükut altındır”
AKTİF DİNLEME “Söz gümüş ise sükut altındır”

48 Beverley Briggs Customer Connection Newsletter Editörü
Dinlemek, kulaklarınızın söylenenleri işitmesinden çok güven, saygı, ilgi ve bilgi paylaşımı demektir. Beverley Briggs Customer Connection Newsletter Editörü

49 Gün içinde uyanık olarak geçen zamanımızın yaklaşık ola-rak; %80’nini iletişim kurarak, bu zamanın en az %45’ini dinleyerek geçirdiğimizi biliyor muydunuz?

50 DİNLEMENİN SEVİYELERİ
Duymak: Sadece kelimeler duyulur. Hiç bir aksiyona girilmez. İşitmek: Kelimeler ve ifade ettikleri duyu-lur. Konuyu netleştirmek için soru sorulur. Aktif Dinlemek: Söylenenlerin altındaki duygular dinlenir. Konuşanın hissettikleri gözlemlenir.

51 Tepki verme Duyma Yorumlama Değerlendirme Aktif dinleme süreci

52 Aktif Dinlemenin Önündeki Engeller
Gürültü Kesintiler Düşlere dalmak Teknoloji Önyargılar Çileden çıkaran sözler Tavır

53 Bir insana değer verdiğinizi göstermenin en güzel yolu onu dinlemek ve bunu belli etmektir.

54 Aktif Dinlemenin Yararları
1.Karşınızdaki kişiyi gerçekten anlamak amacıyla dinlemeniz, ona büyük bir huzur ve güven sağlar. 2.Dolaylı olarak aktarılanları ayrıntılar içinde boğulmadan asıl anlama yani mesajın özüne inmeye olanak sağlar. 3. Bir kimseyi daha iyi tanımanıza olanak verir.

55 Aktif dinlemede dikkat edilmesi gerekenler
Eğer biri konuşuyorsa, rahatlayın ve zihninizi boşaltın. Böylece konuşanın söylediklerinizi almaya hazır olursunuz. Çoğu dinleme hatalarının temelini, cümlenin ilk kelimelerinin dinlenmesi ve geri kalanının dinleyici tarafından getirilerek, kendilerince tamamlanması oluşturur. Bu yüzden ilk kelimelerin sizi belirli bir yöne çekmesine izin vermeyin. Konuşmacının fiziğini, giyinişini, sesini ya da genel olarak kendisini hoş bulmasanız bile dinlemekten vazgeçmeyin. Yeni bilgiye açık olun.

56 Bir sonuca varmadan önce, konuşmacının düşüncelerini tamamlamasını bekleyin. Neler söylendiğini, iyi-kötü, doğru-yanlış yönlerini karşılaştırarak değerlendirin. Dinlemenin bir bölümü de önemli noktaların not alınması oluşturur. Bu yüzden yanınızda bir kalem, bir parça kağıt, bir not defteri vb. malzeme bulundurun. Kişilerarası iletişim üç aşamadan geçer: Mesajı alma (dinleme), iletilen mesajın yorumlanması (analiz etme) ve geri mesaj gönderme (konuşma). Bu aşamalardan herhangi birinin atlanması, mesaj almada yani dinlemede kısa devreye neden olur. Bu yüzden söylenenleri aşırı analiz etmeden ve konuşmayı bölmeden dinlemeye çalışın.

57 Konuşmaktansa dinlemede kalmayı tercih edin
Konuşmaktansa dinlemede kalmayı tercih edin. İnsanlar iyi konuşmacılardansa, iyi dinleyicileri daha çok takdir ve beğeni ile karşılamaktadır. Beyin gücünüz gibi büyük bir avantajdan yararlanın. Konuşmayı yapan konuşurken sizin dinlerken düşünebildiğinizden dört kat daha yavaş düşünür.

58 DİNLEME TÜRLERİ 1. Dinliyor gibi gözükenler:
2. Kendi konuşacakları dışında başka şeyle ilgilenmeme: 3.  Seçici dinleme türü 4.  Saplantılı dinleyici türü: 5.  Savunucu dinleme: 6. Tuzak kurucu dinleme: 7.  Yüzeysel dinleme

59 DİNLEME TESTİ 1 ay önce müşterinin ürünü için gerekli parçanın zamanında ve hatasız sevkıyatı konusunda kontrat yapıldı. Problem: ilk sevkıyatta 100 parçadan 10’u şartnameye uymadı ve ürünler zamanından 2 gün önce geldi Rakipler müşteriye ürünü zamanında ve şartnameye uygun verme vaadini verdiler. Talep Edilen: ilk sevkıyatın ne kadar kısa sürede değiştirilmesi ve tüm sevkıyatın şartnameye uygun olmasının temini

60 “Bir tartışmada iki tarafa da kulak veren sadece komşulardır”

61 Aktif dinleme teknikleri:
Sözlü teknikler: “Devam et”, “niçin?”, “Sanı-rım şunu söylemek istiyorsun”, söylenenleri tekrar etme Sözsüz teknikler “Baş sallama”, “konuşana daha çok yaklaşmak”, “konuşana gülümse-mek”, “konuşanın gözlerinin içine bakmak”, öne doğru eğilmek”, söylenenleri not alma

62 “ Barış ve huzur içinde yaşamak isteyen ne bütün gerçekleri söyler, ne de bütün gördükleri hakkında hüküm verir. “ Benjamin Franklin

63 “Bir öfke anında sabır gösterirsen yüz gün üzüntü çekmekten kurtulursun.”
Bir Çin atasözü

64 “Sözcükleri ağzınızdayken yutmak, onları daha sonra yemekten daha iyidir.”
Franklin Roosevelt

65 Toplantılarda Farklı Katılımcı Tipleri
Sessizler- Çekingenler Çok konuşanlar Fikir katilleri- Şeytanın avukatları Destekleyiciler Gezginler Yan tarafta konuşanlar Uyuyan güzeller Kavgacılar

66 Örnek Olay “Hasan toplantının başından beri tek söz etmedi”
Davranış tipi: SESSİZ. Yapmanız gereken: Konuşturmaya çalışmak “Ayşen başkan yardımcısının önerisini tekrarlıyor, katkıda bulunmuyor.” Davranış tipi: DESTEKLEYİCİ Yapmanız gereken: Önce onun fikrini sormak

67 “Murat 15 dakikadır konuşuyor, ama söylediklerini kimse anlamıyor”
Davranış tipi: GEVEZE VE ÇOK KONUŞAN Yapmanız gereken: Fikrini kısaca özetlemesini istemek “İki kişinin başı öne düşmüş” Davranış tipi: UYUYAN GÜZELLER Yapmanız gereken: mola vermek ve toplantıyı ertelemek

68 Tam fikir birliğine vardığınız bir anda Hilmi bu fikrin işe yaramayacağını söylüyor. Başladığınız noktaya dönüyorsunuz. Davranış tipi: Fikir Katili Yapmanız gereken: “Burada her türlü öneri ele alınacaktır, olumlu önerilere daha çok önem veriyoruz.”

69 İLETİŞİMİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER
Kişisel Engeller ve Etkilerin Azaltılması Dil güçlükleri ve giderilmesi   Çok fazla ilgi ya da tersi çok az ilgi düzeyi  Seçici algılama, önyargı ve varsayımlar Dinleme Yetersizliğinden Doğan Güçlükler ve Giderilmesi: Geribildirimden Doğan Güçlükler ve Giderilmesi

70 ETKİLİ İLETİŞİM İÇİN GEREKLİ KURALLAR
1. Geribildirim: İletişimi geliştirme teknikleri içinde en etkili olanıdır. Mesajı iletmek kadar karşı tarafa nasıl gittiğini öğrenmek de önemlidir. Alcıya gidip gitmediği mutlaka test edilmelidir. 2 Alıcının dünyasına duyarlılık: İletişimde bulunan kişi yalnızca kendi anlayacağı dilde mesajı karşı tarafa iletmeye çalışırsa farklı değer ve deneyim alanına sahi alıcı bu mesajı algılamayacaktır. 3. Etkili dinleme ve gözlem yapma: 4. Sözle anlatımın yanında eylem ve tekrar. 5.Göndericinin empatik yaklaşımı, olaylara alıcı gözüyle bakabilmesi

71 Yazılı iletişim konusunda çalışanlara ve yöneticilere öneriler;
her türlü görüşmelerde (işe alma görüşmesi, performans ve kariyer görüşmeleri, departman toplantıları gibi) elde edilen bilgilerin, düşüncelerin, önerilerin, alınan kararların objektif biçimde kaydedilmesi toplantı öncesi gündem ve sonrasında alınan kararların, önerilerin, yapılan etkinliklerin, elde edilen sonuçların mutlaka yazılı hale dönüştürülmesi, çalışanlara dağıtılması ve arşivlenmesi

72 Hazırlanan yazıda, yazının hazırlanış amacı, giriş, asıl ve sonuç kısmı olacak şekilde tasarlanmalı ve yazının muatabı belirtilmelidir Yazının içeriği bireyin subjektif, bireysel görüşlerinden çok objektif ve durumu ortaya koyan biçimde ele alınmalıdır. gelen iş mektuplarına kısa sürede yanıt verilmesi, çalışanların başarılarının, görevlendirilmeler-inin yazılı olarak bildirilmesi, bu belgelerin saklanması yazılı belgelerde görsel unsurlara (grafik, sunum, CD kayıt gibi) yer verilmesi olabilir.


"SÖZSÜZ İLETİŞİM Sessiz olmalıyız, konuşmayalım, üst başımız gövdelerimizin durumu açığa vuracaktır, nasıl bir yaşam sürdürdüğümüzü!. William Shakespeare." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları