Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanGoksel Ozil Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
EĞİTİMDE YENİ DEĞERLER EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ SORUN,DAHA ÖNCE YAPILANLARI DAHA İYİ ŞEKİLDE YAPMAK DEĞİL,NE YAPILMASI GEREKTİĞİNİ YENİDEN BELİRLEMEKTİR. Prof. Yüksel Özden
2
Okullar niçin vardır ? Okullar için belirlenen,hedefler Türk toplumunun ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.Sınıftaki öğretmenden, okuldaki yöneticiden, bakanlıktaki bürokrattan,Türk toplumunun ihtiyaç duyacağı insan profilini belirleyecek vizyon geliştirmesi beklenmektedir. Eğitim sisteminin her kademesinde liderlere ihtiyaç vardır.
3
BİLGİNİN EĞİTİMDEKİ YERİ Eğitimciler bilginin geçici olduğunu, ansiklopedik bilgiden çok olayları derinliğine kavrama,eleştirel düşünme yetenekleri ile “öğrenmeyi öğrenmenin” nin vurgulandığı; öğrenmede öğrenci öğretmen etkileşimine önem verildiği çok yönlü zihinsel gelişimin hedeflendiği bir “eğitim anlayışı” öğrencilerin potansiyellerini maksimum düzeyde geliştirecektir.
4
Böyle bir yaklaşımın sonucu, öğrencilerin yeteneklerinin açığa çıkarılması ve geliştirilmesi esastır.Bu tür öğretimde öğrencinin bilgiyi ezberlemesi değil,kullanması ve yeni bilgi üretmesi,yani düşünmesi amaçlanır.”Bugün güçlü olmanın belirleyicisi bilgi depolamak değil,onu kullanma ve ondan yeni bilgi üretme kapasitesine sahip olmaktır.”
5
VİZYON NEDİR ? Vizyon geliştirme süreci mevcut durumu sorun olarak görmek ile başlar. Bu nedenle vizyon,gelecekte ulaşmak istediğimiz durumu tanımlar ve uzun vadelidir.Hiç bir şey yapmadan,yaşamın bizi yönlendirmesine izin vermek ulaşacağımız durumu tanımlamaz.”Vizyon gelecekle ilgili tahminler yapmak değil,kararlar almaktır.
6
Vizyon,gelecekte ulaşılmak istenen hedeflerin gerçeğe uygun düşlerini kurabilmektir. Vizyon,yaratıcı bir gerilim yaşamaktır. Vizyon,kendi geleceğini yaratmaktır. Vizyon,gerçekliği yeniden kurgulamaktır. Vizyon arayışı insanın yaşamına anlam verme mücadelesidir.
7
Vizyon,somut bir gelecek görüntüsüdür. Vizyon sahibi lider kendi vizyonunu herkese yukarıdan aşağıya, emir komuta zinciriyle ulaştırılan vizyon resmi vizyondur.Resmi vizyon insanlarda heyecan yaratmaz.Okulda tüm öğretmen,öğrenci ve personel tarafından paylaşılan ortak bir vizyon oluşturulmalıdır.Vizyon,ona kendisini adamayan insanlarla gerçekleştirilemez.
8
BİLGİ TOPLUMU VE OKUL Bilgi çağında olmak insanların yaşam, sağlık ve eğitim seviyelerinin yükselmesi ve üretimin bilgiye dayanması;bilginin en büyük güç haline gelmesi demektir.Bilgi toplumunun eğitim programlarının en belirleyici yanı “öğrenmenin sürekliliği” ilkesidir. Bilgi toplumunda insanlar sürekli öğrenmek zorunda kalacaklardır. Bundan dolayı okulun asıl işlevi çok şey öğretmek değil,”bireyin öğrenme kapasitesini geliştirmek olacaktır.
9
ÖĞRENME VE ÖĞRETME Öğrenmenin doğrudan gözlemlenemeyen zihinsel bir süreç olduğu yaygınlaşmaya başlamıştır.Yeni değerler öğrenmede anlama,algılama,düşünme,duyuş ve yaratma gibi kavramları öne çıkarmaktadır.Öğrenmeyi öğrenci için anlamlı hale getirmek için; 1.Konuların özü daha geniş yer tutmalıdır.
10
2.Derslerin içeriği konuların disiplinler arası yanlarını daha çok vurgulamalıdır. 3.Konular derinliğine işlenmelidir. 4.Çeşitli kaynaklar kullanılmalıdır. 5.Öğrenme,öğrencinin yüksek düzeyde düşünmesine olanak vermelidir. 6.Başarının değerlendirilmesinde öğrenme sürecinin değerlendirilmesi ve farklı ölçme yöntemleri kullanılmalıdır. 7.Öğretimde öğretmenlere daha çok tercih hakkı verilmelidir.
11
Öğrenme ve öğretmeye ilişkin yeni değerler öğrenmenin öğrenci merkezli olmasını gerektirmektedir.Aktif öğrencidir. Bilginin aktarılması değil, bilgiyi kullanma ve düşünme ondan yeni bilgi oluşturma önemlidir. Bunun için öğretmenin “bilgi aktaran konumundan, öğretirken öğrenen bir konuma geçmesi gerekmektedir.(Öğrenme ortağı)
12
ÖĞRENME Öğrenme daha çok keşfetmek değil,tasavvur ve olgular yoluyla daha çok şey yorumlamaktır.Öğrenci kendisine ulaşan bilgileri aynen almamakta,tam tersine öğrenme sürecinde çok aktif rol oynamaktadır. Öğrenciler kendilerine ulaşan bilgileri başlıca dört süzgeçten geçirdiği kabul edilmektedir.
13
1.Öğrencinin o konudaki ön bilgileri, 2.Öğretmen ve öğrenci tarafından ortaklaşa bilinen ödül, ceza ve karşılıklı beklentiler, 3.Öğrencinin öğrenmeye yaklaşımı, 4.Öğrencinin kültürel değerleri ve sosyal çevre, Okulun geleneksel görevi kabul edilen “bilgi aktarma” rolünün değişmesi gerekmektedir. Çünkü öğrencileri
14
Bilgilendirmek yeterli değildir, onları neden-sonuç ilişkisi kurabilen ve karar alabilen bireyler olarak yetiştirmektir. Aynı şekilde,öğrenme bilgilenme değil,bilgi üretmedir. Sınıftaki öğrenme,öğrencinin önceki öğrenmeleri üzerine kurulmalı “öğrenmenin kavramsal bir değişme ile ulaşılan bilgi üretme süreci olduğu” kabul edilmelidir.
15
Böyle bakıldığında öğrenme, diploma için katlanılması gereken sıkıcı bir süreç değil,bireyin doğal gelişiminin bir parçasıdır.Öğrenme,bireye daha önce yapamadıklarını yapabilme gücü verir.Bireyin kapasitesini sürekli geliştirir.Kişinin evrene ilişkin algısının değişmesine,ve çevresi ile olan ilişkilerini yeniden düzenlemesine yol açan bu süreç öğrenmedir.
16
ÖĞRETME DEĞİL !...ÖĞRENME Öğretme kavramının arkasında bilginin öğrenciye aktarılması vardır.Eldeki bilginin herkes için tek doğru olduğu kabullenmesi öğrenmeyi değil öğretmeyi ön plana çıkarmıştır.Öğretilmesi gereken şeyler vardır ve bunlar öğretilmelidir.Eşya ve olaylar hakkında “ne” sorusunun cevabı olan bilgi öğrenciye aktarılmalıdır.
17
Öğrenciye bir takım bilgi aktarma suretiyle onu belli konularda bilgi sahibi yapmak mümkündür.Ancak,bu bilgiyi anlamak ve yorumlamak öğrencinin öğreneceği bir şeydir. Aktarılan bilgi bireyin düşünmelerinin bir parçası olabilmesi için o bilginin öğrenci tarafından anlamlandırılması gerekir.Kişinin kazandığı bilgiyi beceriye dönüştürmesi gerekir.
18
Bunun anlamı bilgiyi hayata geçirmektir.Bir bilginin günlük hayata geçirilmesi bir başkasının öğretmesi ile gerçekleşmez,bunu bireyin öğrenmesi gerekir.İlgi odağının öğretmekten,öğrenme yönüne doğru kayması,farklı bireyin farklı biçimlerde öğrendiğinin kabul edilmesinin bir sonucudur.
19
Böylece öğrencilerin kişisel öğrenme profiline en uygun öğrenme fırsatını sunmak okulun önemli görevi haline gelmiştir.Öğretmenlik,daha çok denetçi ve akıl hocası durumuna gelmekte ve rolü “yardım etmek”,”yol göstermek,”örnek olmak” ve yüreklendirmek olarak yeniden belirlenmektedir.
20
Bugün öğrenmeye ilişkin bilgilerimiz öğrenmenin “parmak izi kadar kişiye özgü” olduğunu ortaya koymaktadır. Her bireyin farklı bir öğrenme biçimi,hızı ve ritmi olduğu gerçektir. Eğitimin etkililiği,ders içerik ve sunumunun öğrencinin öğrenme ihtiyacını karşılayabilmesine bağlıdır. Öğrencilere, öğrenme profillerine en uygun öğrenme olanağı sunmak Bilgi toplumu’nun öğretmenlerini bekleyen en önemli görevdir.
21
SONUÇ Öğrenme ve öğretme hakkındaki yeni değerler öğretimin estetik,toplumsal ve bilimsel açıdan değer taşıması gerekmektedir.Öğrenci yetiştirmede temel hedeflerimizi şöyle sıralayabiliriz: 1.Düşünmeyi öğrenme:Öğrencilere çok yönlü,soyut eleştirel,yaratıcı,yapıcı,bağımsız, mantıklı,düşünce kazandırmak amaçlanmalıdır. 5N 1K
22
2.Bilgi üretme:Öğrencilere,bilginin yeni bilgi üretmek için bir araç olduğu,kullanılmadığında fazla bir değeri olmadığı düşüncesini kazandırılmalıdır. 3.Sorun çözme:Her öğrenciye Sorunu tanılama,tanımlama,çözüm için alternatifler üretme ve bunlardan birini seçme düşünce becerileri kazandırılmalıdır.
23
4.Bireysel çalışma:Öğrencilere kendi ilgi alanlarında derinliğine çalışma olanağı sunulmalıdır. 5.Benlik gelişimi:Öğretim içerik ve yöntem olarak öğrencilerin sağlıklı benlik kavramı geliştirmelerini vurgulamalıdır.Çocukların kendilerini değerli bir insan olarak hissetmelerine,kapasitelerine güvenmelerine ve farklılıklarına değer
24
Vermelerine önem verilmelidir. 6.Sağlıklı iletişim:Çevre ile sağlıklı iletişim kurmak bireyin toplumsal yaşamında büyük önem arz etmektedir.Bu nedenle öğrencilere kendilerini yazılı ve sözlü ifade edebilme fırsatı verilmelidir. 7.Okulda öğrenciler mutlu olmalıdır.
25
HAZIRLAYAN Ş.S
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.