Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAytuna Onaral Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
Kamu Harcaması Yapan Kamu Sektörüne Dahil Kamu İdarelerinin Tasnifi
Osman ERTAN( ) Murat APLAY( )
2
1.Kamu Sektörünün Tasnifi
Kamu maliyesinin kaynakların kullanımı, dağılımı ve genel iktisadi yaşamın yönlendirilmesi bakımından önemli etkileri mevcut olup; devlet, yüklenmiş olduğu mali, sosyal ve ekonomik görevleri çeşitli kurumları aracılığıyla yerine getirmektedir. Söz konusu görevlerin yerine getirilmesi ve yönlendirilmesi, kamu maliyesi içinde esas itibariyle kamu sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Kamu sektörü dar veya geniş anlamda ele alınabilmektedir. Dar anlamda kamu sektörü, merkezi yönetim kuruluşlarını; geniş anlamda kamu sektörü ise, merkezi yönetim ve yerel yönetim kuruluşlarını, parafiskal kuruluşlar ile kamu girişimlerini kapsamaktadır. Kamu sektörünü sağlıklı bir şekilde tanımlayabilmek ancak kamu sektörünün sınıflandırılması(tasnifi) ile mümkündür.
3
A.Klasik Kamu Sektörü Tasnifi
Kamu sektörü klasik kamu maliyesi kitaplarında; Merkezi yönetim Yerel yönetim kuruluşları Prafiskal kuruluşlar Kamu girişimleri şeklinde bir sınıflandırmaya tabi tutulmaktadır. Çağımızın tanınmış neo-keynesgil yazarlarından A.Barrer a göre kamu ekonomisinde başlıca 3 sektör bulunmaktadır.Bunlar; -Kamu hizmeti sektörü:Kamu yararına hizmetler üreten genel yönetimi ifade eder. - Kamu işletmeleri sektörü: Özel yarara sahip mal ve hizmetler üreten ve bunları bir bedel karşılığında satan üretim birimlerini kapsamaktadır. -Kamu müdahaleciliği sektörü: Sınırları çok iyi belirlenmemesine karşın piyasa ekonomisi ile zorlayıcı ekonomiyi birbirine bağlamaktadır.
4
B.Kamu Kesimi Borçlanma Gereksinimi Açısından Kamu Sektörünün Tasnifi
Kamu Kesimi Borçlanma Gereği (KKBG) kamu kesiminin bir yıl içinde gelirleri ile giderleri arasında oluşan farkı, yani borçlanma ihtiyacını gösterir ve genellikle GSMH’ye oran olarak ifade edilir. KKBG, kamu kuruluşlarınca gönderilen verilere dayanılarak Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hesaplanmakta ve yayınlanmaktadır. KKBG tablolarında, kamu kesiminin olağan gelirleriyle karşılanamayan açıkları ve bu açıkların karşılanma şekli gösterilir. Kamu kesimi borçlanma gereği hesaplanırken; Genel bütçeli daireler, Katma bütçeli idareler, KİT’ler, Mahallî idareler, Döner sermayeler, Sosyal güvenlik kuruluşları ve Fonlar, dikkate alınmaktadır.
5
C.Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi Açısından Kamu Sektörünün Tasnifi
Ülkemizin de içinde yer aldığı bir çok ülke iktisadi sorunlarını aşabilmek ve ekonomilerini sürdürülebilir bir büyüme temeline oturtabilmek için istikrar programları uygulamaktadır. Bu programlar genellikle Uluslararası Finansal Kuruluşlar (esas olarak IMF ve Dünya Bankası) ile birlikte hazırlanmakta ve uygulamaya konulmaktadır. Bugün bir çok ülke stand by, Genişletilmiş Fon Kolaylığı ya da Yoksulluğun Azaltılması ve Büyüme Kolaylığı adı altında tanımlanabilecek düzenlemelerle IMF gözetiminde istikrar programları uygulamaktadır. Ülkemiz de 1958’den bu yana çeşitli aralıklarla IMF’ye vermiş olduğu 19 adet niyet mektubu ile ekonomisinde bu türden bir istikrar arayışı içinde bulunmuştur.
6
D.Uluslararası Alanda Yapılan Kamu Sektörü Tasnifi
Ulusal ekonominin 5 alt sektörü ; a. Mali olmayan şirketler b. Mali şirketler c. Genel yönetim d. Kar amacı gütmeyen hane halkına hizmet sunan kuruluşlar e. Hanehalkı, şeklinde sıralanabilir . Bu beş alt sektör birlikte toplam ulusal ekonomiyi oluşturur.
7
E.5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanununda Kamu Sektörünün Tasnifi
1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu sadece genel bütçe ile yönetilen teşkilatı kapsamaktaydı sayılı Kanuna göre Devlet; yasama, yürütme ve yargı organları kapsamına giren kuruluşları içermektedir. Genel bütçeli kuruluşların ortak özelliği tümünün devlet tüzel kişiliği içinde erimiş olup, ayrı tüzel kişiliklerinin bulunmamasıdır. Katma bütçeli ve özel bütçeli idareler (yerel yönetimler) kendi özel kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde 1050 sayılı Kanuna tâbiidir sayılı Kanun da ise özel bütçeli idareler, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler de Kanunun dolayısıyla mali yönetim sisteminin kapsamına alınarak, kapsam ve bütçe türlerine göre idareler yeniden tanımlanmıştır. Bütçeler; genel bütçe, özel bütçe, düzenleyici ve denetleyici kurum bütçesi, sosyal güvenlik kurumu bütçesi ve mahalli idare bütçesi şeklinde yeniden belirlenmiştir. Buna göre, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, genel bütçe kapsamındaki idareler (Kanuna ekli I sayılı cetvel), özel bütçe kapsamındaki idareler (Kanuna ekli II sayılı cetvel) ve düzenleyici ve denetleyici kurumlardan (Kanuna ekli III sayılı cetvel) oluşmaktadır. Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ise merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri yani sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşmaktadır. Bu tasnifle ilgili olarak söylenebilecek ilk husus katma bütçeli idarelerin kaldırılmış olduğudur.
8
F.5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu Dışında Kalan Kamu Sektörü
1.Kamu İşletmeleri Kamu işletmeleri, Devletin piyasa ekonomisi alanında özel hukuk kurallarına bağlı olarak yürüttüğü kurumlardır. Ülkemizde, sinai bütçeler teorisinin en geniş uygulaması; “özerk”, “muhtar”, “sinai” bütçeler olarak adlandırılmakta olup “Kamu İktisadi Teşebbüsleri” veya “İktisadi Devlet Teşekkülleri” bütçelerinde görülmektedir. Bu bütçeler genel bütçenin tamamen dışında ve işletme bütçesi niteliğindedir. Kamu iktisadi teşebbüslerinin (örneğin PTT, Çay-kur, Devlet Demir Yolları) ve iktisadi devlet teşekküllerinin (örneğin Halk Bankası, Devlet Malzeme Ofisi) bütçeleri özerk bütçelerdir. ## Kamu İktisadi Teşebbüslerin nitelikleri 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4’üncü maddesinde şöyle sıralanmıştır: 1-Teşebbüsler tüzel kişiliğe sahiptirler. 2-Teşebbüsler 233 sayılı Kararname ile saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabidirler. 3-Teşebbüsler Muhasebe-i Umumiye Kanunu ile Devlet İhale Kanununa hükümlerine ve Sayıştay denetimine tabi değildirler. 4-Teşebbüslerin sorumlulukları sermayeleri ile sınırlıdır. Teşebbüslerin sermayesi ilgili bakanlığın talebi üzerine Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu’nca tespit edilir.
9
2.Döner Sermaye Türkiye’de döner sermaye işletmesinin ilk uygulamasını 1925 yılında tarım kuruluşlarına verilen sabit sermaye esaslarıyla görmekteyiz. Döner sermaye işletmeleri 1050 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinde “Genel bütçe içinde yönetilen sınai ve ticari kurum ve idarelerin ilk madde ve malzeme alım bedelleri ile uzman ve işçi ücretleri döner sermaye adıyla bütçelere konulan ödenekler ile karşılanır ve ödenir. Bu kurum ve idarelerin döner sermaye ödeneklerinden kullanılmayan tutarları yıl sonunda yok edilir; kullanılan sermayeden doğan gelir fazlaları da gelir yazılır.
10
2. Döner Sermayeli İşletmelerin Hukuki Nitelikleri
C Bu açıklamalardan sonra döner sermaye işletmelerinin hukuki nitelikleri şöyle sıralanabilir (Söyler, 1996: 42): 1- Döner sermayeli işletmelerin genel olarak tüzel kişilikleri yoktur. 2- Ticari faaliyetleri hakkında Türk Ticaret Kanunu, adi işlemleri hakkında Borçlar Kanunu, devletle ilişkilerinde kamu hukukuna dair kanun hükümleri uygulanır. 44 3- Muhasebe-i Umumiye Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa tabi olmamakla birlikte 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu kapsamı içindedirler. 4- Kuruluş sermayeleri bağlı olduğu kurum veya kuruluşun bütçesine konulan ödenekle karşılanmakta, daha sonra yıl sonu karları ile bu sermaye artırılabilmektedir. 5- Kurulacak işletmenin niteliğine göre ayrıca Hazinece menkul ve/veya gayrimenkul mal tahsis edilebilmektedir. 6- Döner sermaye işletmelerinin gayrisafi hasılatlarının bir bölümü Bütçe Kanunu ile her ay kesilerek bütçeye gelir kaydedilmektedir. 7- Döner sermayeli işletmeler bilanço ve ekleri ile gelir ve gider belgelerini denetim için mali yılın bitiminden itibaren iki ay içinde Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’a göndermekle yükümlüdürler. 8- İş hacmi büyük ve yoğun olanların saymanları Maliye Bakanlığına, küçük olanların saymanları ise ilgili kurum ve kuruluşa bağlı bulunmaktadır. 9- Faaliyetlerini yürüttükleri yerler büyük ölçüde bağlı bulundukları kurum ve kuruluşun bulunduğu binalar olup, yeterli kadro tahsisi yapılamadığından ilgili kurum veya kuruluşun memurlarını çalıştırabilmektedirler. Yakıt, elektrik, su ve ulaştırma giderleri de bu kurum ve kuruluşlarca karşılanabilmektedir.
11
3.Fonlar Bir tanıma göre fon “belirli bir amacın gerçekleştirilmesi için ayrılmış bulunan ve gerektiği zaman kullanılmak üzere belli bir hesapta toplanan ve harcanabilen paralar” anlamına gelmektedir. Fonun; sözlük anlamı ise bir teşebbüsü finanse etmek için bulunan sermayedir. Fon sözcünün geniş anlamı ise bir hizmetin görülmesi, bir programın yürütülmesi gibi belirli bir amacı gerçekleştirmek için gerektiğinde kullanılmak üzere ayrılan mali kaynaktır. Fon uygulaması 2001 yılında, Bütçe içi fonlar , bütçe dışı fonlar ve gizli fonlar olarak 3 gruba ayrılmıştır. -Bütçe içi fonlar : Ekonomik kaynağını bütçe ödeneklerinden alan ve bütçede tertibi olan, ancak ödeneğin kullanılmasında özelliği olan fonlardır. - Bütçe dışı fonlar : Genel olarak gelir ve gideri bütçe ile ilişkilendirilemeyen, özel mevzuatına göre faaliyetlerini idame ettiren,özel yasalarla kurulan,kendilerine ait özel geliri olan ve bütçe ilkeleri ve bütçe kanunlarının hükümleri dışında uygulanan fonlardır. - Gizli fonlar: Kaynağını çoğunlukla maaş ve ücretler üzerinden yapılan kesintiler ya da vergi benzeri gelirlerden alan ve amaçları zorunlu tasarruf, yardım veya katkı gibi gözüksede kamu kesimi finansman açıklarını düşük maliyetlerle kapatmak, iç borç vadesini uzun vadeye yaymak, bütçe dışına kaynak çıkartmak hükümet politikalarına finansman sağlamak için kullanılan fonlardır.
12
Bütçeden alınan paylar Vergi gelirlerinden alınan paylar
Fon gelirleri, Bütçeden alınan paylar Vergi gelirlerinden alınan paylar Vergi benzeri gelirler Fonlardan aktarmalar, hazine yardımları vs. Borçlanma yoluyla sağlanan kaynaklar İşletme gelirleri Fon varlıklarından elde edilen gelirler Kredi geri dönüşleri Satış hasılatı
13
TEŞEKKÜR EDERİZ..
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.